bugün

zamanında bindiğim şansıma 4 saat teyir yapan kendinden tiksindirten expres. biletçi abimizin arada sakız çiğnerken bana popupu diye öpücüksel mesaj içerikli göndermede bulunmasından bahsetmek istemiyorum bile. ayrıca emekli olsamda sitttirip gitsem havasında "çaaay, kaaaavee, kolaa, gazooozz" diye elindeki zille duyuru yapan kafası önde yemekli vagon serviscisi vardır bunun. meşhur.
doğru ismi meram ekspresi olan, konya istanbul, istanbul konya arası çalışan, sürekli rötar yapan tren. bilette yazan varış saatlerinin üstüne kafadan 2 saat koyunuz.
nice tenlere dokundum bu trende. nice insanlar nice kahkahalar atıldı. hey gidi günler hey. ulan insan şimdilerde arıyor o günleri. sevmek ya da sevişmek varken nedir bu siyasi kavgalar ve çekilememezlik. restorantında az mı güldük. kendimizi bir hiç sayıp toplumun düşünce yapısı ve bizleri ilerde hem mesleki hem de çevresel sorunların hangileri ile en çok karşılaşacağımızı biraları yudumlarken belirlemedik mi? aşkın belki 1000 kez tanımını yaptım...o örtülü kuşetlilerde. zaten trene ilk bindiğiniz anda insanın üstüne yılların verdiği ağırlık çöker. oturursunuz ve beklersiniz gelecek olan yol arkadaşınızı ya da önceden anlaştığınız arkadaşlarınızı.
güler eğlenilir ve sabahın olmaması için neler yapmazsını ki...
o tren sesinde az mı şarkı söyledik be. neler neler atlatmışız ve belki hala atlıyoruz. ama atlamak iyi değil be. zaman çürütüyor insanı be üstad.
kendisini özleten trendir. meram'dan çık git gidebildiğin kadar ah ah...