bugün

- MENÜDEKi EN pahalı yemeği istiyorum

+ simit schnitzel 1.5 tl efendim

* getir adamım, sevgilim ne istiyorsa getir

+ sanki portakallı pekin ördeği ısmarladın pezevenk.
yemek olarak başıma gelmiş olmasada eskiden benzeri gelmiş olay. şöyleki hatun kişisiyle bir mekana gidip oturulur. sonra garson gelip sipariş ister.
garson: ne alırsınız?
ben : bira
hatun : en pahalı ne var? (kaltak hemencecik niyetini belli etti)
garson: viski (suratındaki o yavşak sırıtşla beraber)
hatun : tamam ondan alayım
akabinde içkiler gelir. hatun hayatında hiç viski içmemiş belli suratından ama tripleri görsen her gece içermiş edasında. sinirden o bir buble viskiyi devirene kadar ben üstüne bir bira daha içip tuvalete gidiyorum diye kalkıp bi daha da masaya dönmem. telefon kapatılır. hesap kaşara kitlenir. bi daha da yüzüne bakılmaz.
öyle bir hain, öyle bir şerefsizdir ki, tez vakit ayrılmak gerekir. ulan insan gibi, en temiz duygularımla seni yemeğe götürmüşüm, 36 liraya fajitas söylemenin mantığı nedir, ne yapmaya çalışıyorsun ? babanın evinde de mi yerdin fajitas ? tabi o fajitas yerken dengeyi sağlamak adına erkek tarafı margarita pizza yer. halbuki insan gibi yemek söylese, bizim de italiano pizza sipariş etme hakkımız olacak.
hesabı kendisi ödeyecek kız arkadaştır. tabiatın sana doğal olarak tahsis ettiği banker miyim lan ben?
Acımasız kız arkadaştır. Hesabı alman usulü ödetip hain planını bozun.
(bkz: senin allah ın yok mu)
(bkz: göz seğirmesine neden olan olaylar)
Yarım saat menüyü inceleyip erkeğe gına gelmesine sebep olarak sinir bozuculuğunu iki katına çıkaran kızdır. Bir de gelen yemeğin yarısını yiyemediyse dövülmesine alimler icazet vermektedir.
menü:

lahmacun: 3 tl
tavuk şiş: 10 tl
adana kebap: 18 tl
adana dürüm: 10 tl
ızgara köfte: 18 tl
urfa kebap: 18 tl
beyti: 24 tl
hünkar sofrası: 45 tl
mantı: 12 tl
çorba: 5 tl

+ ne yiyeceksin tatlım ?
- ee hünkar sofrası alayım diyorum yaaaa.
+ al tabi mınısikdaosndpoaj
- efendim anlamadım.
+ yarasın diyorum canım benim.
- önden de çorba alayım. yanında da sıkma portakal suyu, ardından da künefe alsam nasıl olur.
+ amk nasıl olacak hayvan gibi şiyapıyorsun ya.
ismail yk'nın şapur şupur adlı eserini akla getiren kızdır.

(bkz: o istedi votka ben bir bardak su)
(bkz: çok masraf oluyorsun ayrılmalıyız)
(bkz: doldur be meyhaneci) *
gecenin sonunda bedelini öderse sorun yoktur..
bu tarz kızlar her zaman er kişi tarafından daha fazla değer verilen kızlar olur nedeni meçhul bir şekilde. zira ne kadar arkadaşım varsa hesabı erkeğe bindirip üstüne de en pahalı yerler seçen ve en pahalı yemekleri yiyen; bunlar manasız bir biçimde en güzel giden ilişkilere sahip olmuş, hep el üstünde tutulmuştur. ama ne kadar sevgilisinin bütçesini düşünen, yeri geldiğinde hesabı paylaşan ve dahi bazen de ödeyen kız arkadaşlarım varsa onlar da genelde hep kötü giden ilişkilere sahip olmuşlardır.

zira iranlı bir kız arkadaşımdan örnek vermek gerekirse; kız dünyada görüp görebileceğiniz en huysuz, en kıskanç, ve en kolay olay çıkarma potansiyeline sahip kızdır. kendi sınavı kötü mü geçti? size dünyayı dar eder neden kopya vermedin diye, türlü rezillikler çıkartır. kendi ev sahibiyle sorunları mı var? siz ev tutarken size yardımcı olmak bahanesiyle gelir, ev sahibine ''aaa ne ucuza veriyorsunuz bu daireyi, ben daha küçük dairem için şu kadar fazla ödüyorum'' der ve anlaştığınız ev sahibinin fikir değiştirip extra masraf çıkarmasına sebebiyet verir. elinde notlar mı var? fotokopi çekmenize izin vermez; ''yanımda oku belki baskalarına da verirsin fotokopi çektırıp''der dolaylı bir biçimde. sizi odaya hapseder adeta. ve daha bu tarz yüzlerce huyu barındırır bu kızımız.

ama gel gelelim öyle bir sevgiliye sahiptir ki; o sevgili onun okul harcını öder (10.000 euro), sene başında en pahalı tıp kitaplarını, flash cardlarını, ne gerekiyorsa alır adrese postalar (en az 1000euro), kızda 3g i phone vardır ama kız telefon açıp ''aşkııımm, yaa i phone 4ler de pek bi şekeeer!'' der ve internetten er kişisi tarafından sipariş edilen i phone 4 bıkac gün içinde kapıda olur... hesap olaylarına hiç girmiyorum bile. ara sıra kavga ederler kız benim kapıma gelip ''mademoiselle, x arıyor, hadi telefonu sen aç ve benim çok ağır hastalandığımı söyle, üzülsün!'' der sırıtarak. yaka paça gönderilmenin akabinde öğrenırım ki bır baska arkadaşına uygulatmıştır senaryosunu. çocuk meraktan deliye döner.

daha bitmedi. bunlar farklı iki ülkede yaşarlar.kız okulu dolayısıyla avrupa'da bir ülkede yaşamakta, çocuksa doktora yaptığı için başka bir avrupa ülkesinde ikamet eder. ve birgün çocuk der ki; ''annemlerle tanıştırmak istiyorum seni, bu hafta ziyarete geleceğiz seni ailecek'' çocuğun ailesi iran'da yaşamaktadır. dolayısıyla yaklaşık 3000euro harcamak suretiyle 3 günlüğüne kızın yaşadığı ülkeye gelirler.

çocuk kızı arar.

çocuk- hayatım geldik biz, 1 saat içinde sana geliyoruz.
kız- evde hiçbirşey yok, gelirken şunu şunu şunu... şunu al. (kız burada bildiğin 5 dakika nefes almadan konusarak uzunca bir alısverıs lıstesı vermiştir çocuğa)
cocuk- peki hayatım. çayın var mı?
kız- o da yok, 2 paket de çay al.

ve çocuk gelir. elinde market alışverişinin torbaları, bir de büyük pasta. sonrasında çocuk mutfağa geçer, bir güzel pastayı dilimleyip hazırlar ailesine ikram eder. ve biz şok halde bir köşede kız adına utançtan yerin dibine girmiş bir şekilde kalırız.

ps 1: bahsi geçen kız ile çocuk hakkında aklınızdan belki de ''ama belki kız çok güzel bir hatundur, çocuk da bişeye benzemiyordur, ondan elinde tutmaya çalışıyordur kızı, çok aşıktır'' diye geçiriyor olabilirsiniz diye ekliyorum: çocuk bildiğin taş. kız ise ayşen grudanın gençlik halinin 1.55m ve 80 kg versiyonu. ufacık bir abartı yok. varın siz hayal edin.

ps 2: bazılarınız belki; ''belki kızın durumu iyi değil diye kızın herşeyini çocuk alıyordur'' diye düşünebilirsiniz. zira değil dostlar. çocuğa temel ihtiyaçları için harcatan kız, kendi parasını da mütemadiyen o renk senın bu renk benim demek suretiyle saçını değiştirirken, tahmin edebileceğiniz en pahalı markaların ürün ve kıyafetlerini alırken kullanmaktadır.
- bana bi "alpdağlarındagezdirilmiştavuğunhimalayalaraçıkarılıpkesilmişvegüneştepişirilmiş" getirir misiniz? yanında da "hayattatercümeedemiyeceğinizisimlibirsos" lütfen.
g/ içeçek bir şey ister miydiniz?
- yok teşekkür ederim,
g/ siz ne isterdiniz beyefendi
+ ııı şey, bende "bulaşıklarçoğaldıysaustayasöyleyardımageliyim" lütfen
g/ içeçek bir şey alır mıydınız?
+ sen bi büyük getir artık napalım...