bugün

sıradışı bir martı'nın hikayesidir.
yine mi sedat abi? dedirten başlık. gülüp geçmeyin, nobel ödüllüdür.
meditasyon yapan mistik martının akıl almaz hikayesi. hayvanlar aleminde bir isa öyküsü.
yasemin mori-oyna şarkısında da geçen değişik martıdır.
Dördüncü bölümü ile toplumun anasını ağlatan kitap.
ah jonathan ah ne vardı sigortalı bir işte çalışaydın.
bir kitaptan daha fazlası.

edit:imla.
sahilde, vapurda, orda, burda kendi jonathanınızı aramanıza sebep olur, attığınız simit parçasını yukarılardan sert bir dalış ve mükemmel bir palye ile kapan martıyı bellersiniz gözünüzde belki de. ama jonathan zaten orda olmayandır.
anarşi aşılar. aynen kayıp balık nemo gibi .
oha ulan! nereden gördüm başlığı, depreşti anılar!

6. sınıftayken okuduğum kitap, lan hey gidi ya.
Görünce anılarım canlandı. Çukurova dan Torosların yukarılarına doğru bisiklet denilen ama aslında bir kuş olan tekerli özgürlük ile pedallayıp deniz gören ilk çam ağacının altında okumanız gereken kitap.
Terbiyesiz bir hayvandır.

Şöyle ki, martı jonathan, diğer martılar gibi düşünmez, sürü psikolojisine göre hareket etmez. Yenilikçidir, sınırlarını zorlar. Bu bakımdan son derece anarşik bir hayvan olan martı Jonathan, günümüz düzenine tehdittir.

Martı Jonathan'ı sağ veya ölü ele geçirenlere 50000 dolar ödül verilecek olup, kendisi ibret olsun diye döner tezgahında tavuk döner niyetine kızartılacaktır.
Altıncı sınıfta Turkçe hocasının zoruyla okuduğum kitaptır. O zaman neden sevmemişim bilmiyorum ama okumak için okumuştum. Tum sınıfa odevdi bu. Sonra işte okula gittik. Bir hafta sonra. Ders Turkçe. Hoca kurban seçecek. Dolaşıyor sınıfta. içimden resmen hatim indiriyorum nolur beni seçmesin diye yalvarıyorum. Her zaman şanssız olduğumu biliyordum. Hadi dilemma kalk sen anlat dedi. içimden küfürler savurarak kalktım tahtaya. Düşünüyorum. Hocam diyorum bir martı varmış. Hızlı uçmaya çalışıyormuş. Uçamıyormuş. Bunun için çabalıyormuş vs. Son kozlarımı oynuyorum. Her şeyde mantıklı geliyor anlatırken. Sonra hoca uzatmadı. Dedi sen otur, Aslı sen kalk. Aslı'yı da severim. Kalktı anlatıyor. O anlattıkça ben yerin dibine giriyorum. Bu yuzden asla unutamam o kitabı. Sonra tekrar tekrar okumuştum.
sizi diğer insanlardan farksız yapmaya bütün gücüyle iten ve bu dünyada kendiniz olarak kalabilmek için dünyanın en büyük savaşını vermeniz gerektiğini size aşılayan kitap. her daim özgürlüğüne düşkün ve yeniliklere açık olan martı jonathan livingston'ın diğer martıların ona karşı yapmış olduğu baskılara, kurallara ve sürü psikolojisinin onu topluluk dışı etmesine rağmen istediğine ulaşmak için bütün engelleri aşma çalışmasını anlatıyor. değişim ve yenilik her zaman hayat içerisinde yapabilecekleriniz arasında en zorlarındandır. ama bir defa bile olsa başarıldığında ardından binlercesi gelecek ve yeni bir yola girmiş olacaksınız. martı jonathan livingston o yolu ilk açan dolayısıyla en çok zorluklarla karşılaşan ama sonunda başaran önder rolünde martılar arasında. hayata karşı bakış açınız pesimizm ile harmanlaşmış şekilde ise bu kitap size eski mutlu günlerinizi hatırlatacak ve bulunduğunuz dipsiz kuyuya birkaç demet ışık vurmasına sebep olacak. sonra yine devam.
kitabı okumayı bitirdikten sonra kendimize uyarlamayı unutmamalıyız. kitap okumanın asıl amaçlarından biri de bu değil midir?
kitapta bahsedilen o martılar bizleriz.
'içimizde yaşayan gerçek martı jonathan'lara...' dan kastı tamamen bizleriz.

özgürlüğü arayan, önceden hazırlanmış olan sistemin kölesi olan bizler değil miyiz? katı kurallarla bir hayat sürmeye çalışan bunlar hep bizden önce iyi ve kötü ayırdımı edilmiş kavramlar.

yemek bulmak nasıl martıların ilk amacıysa bizim de hayatta en başarılı ben olacağım! düşüncesi beynimizde bir yer edinmiş.

martı jonathan bir martıdan daha fazlası.
bir hikaye değil kendinize uyarlamanız gereken mini kitap.

okuduktan sonra ilk sayfayı tekrar okumanızı öneriyorum.
Basit bir senaryosu olan boş bir kitap. Tek oturuşta bitirmiştim. Hiçbir zevk vermemişti. Sanırsam daha düşük bir okuyucu kitlesine hitap ediyordu.
Kendimize, hayatın her anında yol gösterici kabul etmemiz gereken bir kitap.

Tarih boyunca farklıları sevmedik. Alışılmışın dışına çıkanları sindirmeye çalıştık. Güneş Sistemi teorisini ortaya atan bruno'yu yakarak öldürdük. Ama tarih onları yazdı, onu yakanları degil...

Çevremiz sınırlarla kuşatılmış. Bu sınırın dışına çıkmaya çalışanlar yengeç sepeti misali sınırın içine doğru çekiliyor. Yani biz normal insanlar tarafından.

En büyük kötülüğü biz kendimize yaptık. Öldürmeyi, yok etmeyi, sıradan olmayı ve ya sadece güzel yemekler yiyip, kaliteli şeyler giymeyi başarı olarak kabul ettik. Fakat bu sınırların ötesinde sonsuzluk uzanıyor. Bu perdeyi kaldırmak elimizde. Sadece biraz cesaret ve kararlılık yeterli.
Ertesi gece, sol kanadını sürüyerek kumsal boyunca yalpalaya yalpalaya martí kirk maynard geldi ve jonathan'ın ayakları dibine çöktü.
"Yardım et bana," dedi sessizce, sanki ölüm döşeğindeki biri gibi konuşuyordu. "Uçmayı dünyadaki her şeyden daha çok istiyorum."
"Hadi gidelim öyleyse," dedi jonathan. "Karadan uzaklaşalım ve başlayalım."
"Anlamıyorsun. Kanadım... ben kanadımı hareket ettiremiyorum."
"Martı maynard, burada ve şimdi, kendin olmakta, kendi gerçek kişiliğine sahip çıkmakta özgürsün ve hiçbir şey seni yolundan alıkoyamaz. Bu, yüce martı yasası'dır."
"Sen şimdi benim uçabileceğimi mi söylemek istiyorsun?"
"Ben senin özgür olduğunu söylüyorum."
zaman zaman açıp okuduğum kitaptır. richard bach tarafından yazılmış, bir martının hayatını ve bize kendi sınırlarımızı aşabileceğimizi söyleyen, bir ders vermek amacıyla yazılmış masal türünde bir kitaptır. bu kitapta jonathan'ın hayatı, uçuş denemeleri vb. olaylar anlatılıyor. okuyanlar tarafından farklı anlamlar çıkarılıyor kitabın popüler olmasının en büyük nedenlerinden bir taneside bu oluyor.

oldukça kısa bir kitap aslında martı, hatta o kadar kısa bir kitap ki en fazla bir saat içerisinde bitirmiş oluyorsunuz. fakat verdiği tat yıllar boyunca gitmiyor aklınızdan. tam bir düşünce ziyafeti diyebiliriz martı jonathan livingston için.

okuduktan sonra hayatımı değiştirdi yorumunuda bulunan okuyucuları vardır, tek solukta okunabilir akıcı bir hikayeye sahip kitap.
Her martı gördüğümde aklıma gelir. Bana martıları sevdirendir.