bugün

Dünyanın en değerli markaları*

1 - Amazon
2 - Apple
3 - Google
10 - Tiktok.
(bkz: #2438479)
bir bilgin gökberk yazısıdır;

özet;
enkaz'dan bir cumhuriyet kuruldu.
100 yıl geçti.
cumhuriyet'e 'enkaz' dendi.
'2 ayyaş' kurdu diyorlar ama...
öyle sağlam kurmuşlar ki...
'ayık kafa'yla 100 yıldır yıkamıyorlar.

tamamı;

***

yıl 2008..

milli forma aniden turkuaz oldu.

***

değişmesi gereken onlarca şey varken değişmemesi gereken tek şey değişti.

***

kırmızı gitti.

ay yıldız küçüldü.

sorduk;

alerji renge mi aya yıldıza mı?

bayrağa mı?

cevap yok.

***

bakanın adı murat başesgioğlu’ydu.

dedi ki;

turkuazla yeni önemli bir marka yaratıyoruz, türk milli takımını farklılaştırmak fark edilmesini sağlamak ve önemli bir marka kimliği yaratmak istiyoruz.

***

tc bayrağından daha önemli marka var mı?

yok.

gerek var mı?

hayır.

***

kimse çıkıp “milli forma sarayın protokol halısı değil” kafanıza göre renk değiştiremezsiniz “demedi.

***

100 yıldır ülkenin en önemli değerli 2 ‘yerli milli’ markasından ikincisi tc.

birincisi tc’yi kuran mustafa kemal.

***

2 marka dünyanın her köşesinde saygı görüyor.

mustafa kemal 100 yılın lideri.

ikisi de 100 yıldır dünya markası.

100 yıl sonra da bu böyle olacak.

1000 yıl sonra da..

***

tc bakanı tc’nin markasından bi haberdi.

***

o günlerde yazdık.

tekrar yazıyoruz.

yine yazacağız.

insanın kanına dokunuyor.

***

tff 1923'te kuruldu.

milli takım ilk maçını 1923 de oynadı.

cumhuriyet’le aynı yaşta…

forması tc forması.

renkleri tc bayrağının renkleri.

kırmızı beyaz.

göğsünün tam ortasında

1923’ten beri ay ve yıldız var.

***

mustafa kemal statlara sokulmadığında tribünler ‘askerleriyiz’ derken yayınların sesi kısıldığında tek kelime etmeyen ‘ekmek parası’ uğruna ata’sını bile satan yanar döner medya 100 yıllık cumhuriyet formasını da sattı.

***

tc kurumu olan tff yine araziye uydu yeni markayı(?) sahiplendi.

***

yeni rengimiz isviçre'de tanıtıldı.

basın toplantısında milli takım hocasının üstünde beyaz bir

tişört vardı.

ay yıldız iyice ufalmış diğer köşedeki minicik sponsor amblemi kadardı.

bir sonraki toplantıda ay yıldızın önüne başka bir sponsorun şişesi kondu.

işlem tamamlandı.

ay ve yıldız da yok oldu.

***

hocayı tanımasak hangi ülkenin hocası olduğunu çıkaramazdık.

bakan nerden baktı ne gördü bilmem.

bizim baktığımız yerden sadece beyaz bir tişört göründü.

ortada ne kırmızı vardı ne ay ne yıldız.

ne türkiye.

***

bakan ve tayfasının yarattığı yeni marka buydu.

beyaz tişört.

salı pazarında 10 tl.

***

üstelik..

milletin takımı 1923 doğumlu.

100 yıldır tek kimliği var.

tc.

başka kimliğe ihtiyacı var mı?

yok.

***

doğumuz batımız sağımız solumuz prens, şeyh, sultan, emir, kral, diktatör vs kaynarken 1900’lerin başında laik cumhuriyet’le yönetilen 1-2

ülkeden biriydik.

zaten farklıydık.

hemen farkediliyorduk.

***

marka’yı yaratan normal biri değildi, dahi’ydi bir kere.

***

atatürkçü, cumhuriyetçi vatanseverler tepki gösterdi. konu turkuaz giyilmesi değildi konu bayrak rengi’nden aniden vazgeçilmesiydi.

geri’ye taktılar.

“sadece deplasmanlarda giyilecek” dendi.

***

kafa bulur gibi..

10 sene içerde dışarda kampta antrenmanda her yerde turkuaz giydiler.

thy reklamında bile turkuazdılar.

10 kasım’da 9’u 5 geçe ata’yı anmaya bile turkuazla geldiler.

***

paris’te milli maç vardı.

tek renk tek bayrak gelin dendi.

herkes kırmızı geldi milli takım turkuazla teşrif etti.

***

milli olun dendi.

millet sokaklarda milli marş’la gezdi milletin takımı sahada mehterle ısındı.

filan falan.

***

ülkede şehitler yas varken;. eyfel kulesi, mostar köprüsü, brandenburg kapısı, hollanda sarayı vs dünyanın her köşesi tc’ye saygıdan kırmızı beyazdı.

nihat beyin rıdvan’ın ve şürekasının milli marş söylemiyor diye rahatsız olduğu yabancı futbolcuların sosyal medya fonları bile kırmızıydı bizim takım inadına turkuazdı.

***

allah’ın kulesinin köprüsünün kapısının, elalemin sarayının üzerinde dev ay yıldız’lar vardı.

bizim ay ve yıldız kibrit kutusu kadardı.

***

taşa betona ne giyeceğini öğretmiştik.

ülkenin bakanına federasyonuna öğretememiştik.

***

hollanda kralı’nın sarayı boydan boya kırmızı beyaz’dı.

bizim saray’ın yeni protokol halıları turkuaz’dı.

***

referandum öncesi siyasete dalan vatan bayrak edebiyatı yapan yeni anayasaya 'evet’ diyen futbol tayfası tc renginin değişmesine ‘hayır’ demedi.

***

milletin takımı hükümetin takımı oldu.

***

sonra bir baktık;

o tantanada cumhurbaşkanlığı, tbmm başbakanlık protokol halıları, dolmabahçe sarayı polis tören üniformaları, tcdd, güreş milli formaları cumhurbaşkanlığı bisiklet turu’nu resmi rengi hatta mecliste vekillere dağıtılan takvim, ajanda not defterleri vs her şey turkuaz oldu.

***

milli forma değilsin/değşmesin derken ülkenin forması değişti.

***

geçen hafta;

saray,  doğalgazı tff toplasın, futbola ensar baksın  dese doğalgazı tff toplar futbola ensar bakar,  yıldırım demirören bilim kurulu üyesi olsa, futbola diyanet, diyanet’e tff baksa bir şey değişmez” dedik.

‘yuh artık abartma’ dediler.

***

2 gün sonra, ensar‘cı prof atatürk’ün kurduğu türk tarih kurumu’nun başkanı oldu.

***

tarihin gördüğü en büyük nankörlük kurduğu ülkede mustafa kemal’e ve cumhuriyet’ine yapılan saldırılar.

***

daha 5-6 yıl önce dünyanın en kompakt 10 havalimanından biriydi.

hastane tam pistin üzerine yapıldı, bu parasızlıkta en az 2 milyar dolar çöp oldu.

atatürk havalimanı ‘adı’ ile birlikte yok oldu. sürekli 3. havalimanı gerekli şart filan dendi.

üçüncüsü yapıldı birincisi yıkıldı.

***

sonunda atatürk yok oldu.

istanbulda yine 2 havalimanı kaldı.

***

bu iktidarı, birgün giderse hergün konuşan muhalefet liderleri değil 82 yıldır konuşamayan ülkenin kurucu lideri götürecek.

***

2000’lerde bile hergün yenileri piyasaya sürülen, yol verilen, tv’leri istila eden tc ve mustafa kemal düşmanı bu kadar üfürükcü yobaz gerici hocanın elinin kolunu sallaya sallaya gezdiği ülkede 100 yıl önce laik bir cumhuriyet kurmak hakikaten imkansızı başarmak.

***

bu yüzden ‘dahi’.

bu yüzden ‘çağın lideri’.

***

basın toplantısını niye yazmadın diyeceksiniz?

nihat özdemir’e “lig başlayınca pozitif vaka çıkarsa planınız nedir” diye soruldu. “inşallah çıkmaz” dedi.

gerisini dinlemedim.

***

son 1 şey..

herkes gibi dükkanı geçici kapattık.

içinde  kırmızı kedi kitabevi  de olunca çok soru geliyor.

tekrar açılacak mı?

1 gün sonrasını göremediğim için bilmiyorum.

borç çok, alacaklılar arıyor..

bu dükkanı parçalayamayacaksınız, bölemeyeceksiniz, ezanlarımız susmayacak  diyorum.

kimse aramıyor bir daha!

şimdilik idare ediyoruz.

hayırlısı!

***

nokta.
Kısaca anlatmak gerekirse marka, ürün, hizmet veya kişinin üzerinde taşıdığı özelliklerin toplamıdır. Markanın insan üzerindeki etkisi adlı makaleme göz atabilirsiniz. https://www.markakimlik.c...-insan-uzerindeki-etkisi/
marka sadece etiketten ibarettir. hepsinin maliyeti neredeyse aynıdır çalışanlarla samimi bir diyalog kurarsanız en üst düzey yetkiliye kadar bunu söyleyeceklerdir.
esnaflarin civardaki cay ocagina pesin para verip aldiklari ve caycinin her cay getirdiginde bir tanesini aldigi yuvarlak ufak plastik hede. cay bir marka, ayran iki marka, kola uc marka gibi basit bir hesabi vardir.
Adını koydum oldu sanrısı.
Gerçek bir marka yaratmak (sıfırdan bahsediyorum) ciddi proje ve dinamik işidir.
Marka yönetimi profesyonel bir iş ve süreci doğru yönetmek gerek.

Bir bakıyorsun adam 4 tane gömlek üretmiş markayım ben diye dolaşıyor.
Tipik türk ticaret kafası gelişimin önündeki en büyük engel.

Ondan sonra gelir elin sikkosu hem malını sana ürettirir hem de etiketini döşeyerek pekala satar.

Markasın öyle mi?
Hasiktir ordan.
tanınan bir firma, yeni gelenlere göre gerçek bir avantaja sahip olabilir. aspirin sadece bir asprin olabilir; ama bayer asprin genel asprinden daha pahalıdır.
neden?
markadan dolayı. pek çok insan için marka, kalitenin ve güvenilirliğin göstergesidir.

büyük bir şehrin sokaklarında kravat satan bir sokak satıcısını ele alalım. böyle bir firma tüketicilerine kravatlarının kalitesini garanti ederse firma bir anda piyasadan çıkmaya karar verebileceği için tüketiciler, garantinin geçerliliğinden kesinlikle şüphe duyarlar. endişe duyması gereken bir idare merkezi, marka, maliyetli bir sermaye donanımı ve sadık müşteriler yoktur. gelecekle ilgili belirgin bir kaygısı olmayan bir firma, potansiyel tüketicileri verdiği sözleri yerine getireceğine ikna etmekte zorlanır. tersine, reklam kampanyaları veya mcdonalds'ın altın kemerleri gibi tasfiye değeri olmayan fiziksel yapılara kayda değer ölçüde kaynak tahsis etmiş olan bir firmanın toparlanıp bir anda piyasayı terketmesi olası değildir.
Boku çıkmış olandır, geçen alışverişte en pahalısından en ucuzuna(ucuzlarda minimum kalite gözetiyorum) kadar girdiğim mağazaların beğendiğim giyeceklerin hepsinde küçük küçük marka logoları vardı. Giysinin üstüne logo koymak isim yazmak nasıl bir aşağılık psikolojisinin gereğidir anlayamayan gezegenimizin sonradan görme ahalisi böyle bir boktan moda ve marka anlaşıyı oluşturdu.
Yevmiye vermeden çalıştıran kahvehaneden bakkalla anlaşılıp 25 tane gizlice vererek sigara aldığım pul.
https://www.youtube.com/watch?v=RPOtWGaDGLk

efsane bir killa hakan şarkısıdır. sözleri akar.

tehlike üzerinden sekenler
ötmeden işkence çekenler marka.
çoğu sahte kabadayı yok yürek, arka.
hep çok konuşan ilk kaçtı parka.
(bkz: markagez)
dünya markaları çaycılarda para yerine geçiyo.
Alametifarika olarakta bilinir.
türk insanın götüne doğduğu gün sıcak demirle vurulan tanım. amk herifin götünde don yok ama marka peşinde. az akıl, fikir be!
karşı değilim kesinlikle, adamın iyi geliri vardır, kendince marka takılır, eyvallah saygı duyarım.
Türk Patent Enstitüsü ve Daha bir Çok yerde Markanın tanımı : “Marka Bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, Ticari faaliyette kullanılmak amacıyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları, gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
Markanın en önemli unsuru “AYIRT EDiCi” Olmasıdır. “ şeklinde tanımlanır. Daha fazla bilgi için; http://goo.gl/XOBg5
insanda öyle bir izlenim yaratır ki, örneğin kipada kipanın tat a ürettirdiği ketçap ı vardır, kullanılan şişe aynı sadece dışında yazan farklıdır, üretim yeri tadı her şeyi aynıdır, ama rafta kipanınki 2 tlye satılırken tat ın ki 2.90 a satılır, olayı biliyorsanız gider kipanınkini alırsınız ama bunu gören ıyy kipa mı aldın der halbuki içindeki aynı üründür, marka öyle bir şeydir ki işte insanlara gerekirse malın değerinden kat kat fazlasını verdirtebilir, zorlunun aynı üretim bandından aynı kutuda aynı malı üretip vesteli 5 e regali 4 e satması gibi, insan olarak nasıl bu kadar kolay aldanabiliyoruz bu konularda anlamak mümkün değil, ne yazık ki bir gerçek var pahalı olan değerlidir insan gözünde, belki de cem yılmaz ın dediği gibi bedava gösteri yapsa kimse gülmez.
Yönetilesi şey. Pazarlamayla birleşince eğitim konusu oluyor birde. http://www.egitisim.com.t...being-marketing-genius-2/
doğu marmara kalkınma ajansı http://www.marka.org.tr/
israil işidir.Pazardan topladıkları malları etiketleyerek halka pazarlama işlemine dayanır.
Bazı insanlar vardır marka delisi olmuştur kendilerine bir marka belirlemişdir sürekli ondan giyerler ve her yeni cıkandan mutlaka bir tane alırlar.
zamanında regal isimli firmanın reklamını üstlenerek hazırlığını yapan ve satışlarının müthiş bir şekilde katlanmasını sağlayarak rekor kıran ajanstır.
fabrikada üretilen değil, tüketicinin satın aldığıdır marka.
türkiye'nin ekonomisinin bu durumda olmasının en büyük sebeplerinden birisidir kendisine ait, kendi kaynaklarıyla ürettiği, hammaddesinin ülke içerisinden karşılandığı, dünya çapında bilinen, değerli bir markasının olmaması.
biz de daha haala kürtlere ne yapalım, başörtüsüyle nereye girilsin bunları tartışalım.
küük esnaf olmaktan çıkıp şirket statüsüne geçebilmek için kesinlikle gereklidir.