bugün
- birini donuzlayarak ceza vermek8
- karınıza range rover alır mısınız25
- bik bik moderatör olsun14
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak13
- arkadaşlar biri var17
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- anın görüntüsü16
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı13
- ülkeleri hükümetler değil kişiler kalkındırır8
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- patiswiss15
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı11
- akp seçmeni17
- ali erbaş19
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası13
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi190512
- türkiye işçi partisi10
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi27
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler15
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi12
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası9
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
ilk olarak gazetede tefrika edilmiş ve sonrasında 1900 yılında basılmış joseph conrad romanı. conrad, önsözünde ilk olarak gerçek bir olaydan esinlenerek yazdığı hikayeyi başka hikayelerle destekleyerek bu romanı dönüştürdüğünü anlatır. bizden biri diye bahsettiği jim'e ilham olan kişi limanda gördüğü herhangi bir denizcidir.
--spoiler--
jim, denizci olup maceralara atılmak için evinden ayrılır ve bir süre sonra iyi bir denizci olur. doğu denizlerinde çalışmaya başlar. kaptan yardımıcısı olarak girdiği patna mekke'ye yüzlerce hacı götürmekte olan bir gemidir. gemi, bir gece bir şeye çarpar ve su almaya başlar. kaptan, makinistler ve tayfalar yolcuları uyarmadan gemiden kaçmaya çalışırlar ve tereddütte kalan jim de sonunda onlara katılır. batacağı sanılan gemi batmaz. ertesi gün bir fransız gemisi tarafından içindeki yolcularla birlikte limana çekilir.
yaşadığı bu korkaklık jim'in hayatında bir dönüm noktası olur. onuruyla korkaklığı arasında sıkıştığı o olay gittiği her yerde karşısına çıkar.
--spoiler--
yazar kısa bir bölüm üçüncü şahıs ağzından anlattığı romanı, sonrasında bir 250 sayfa kadar Marlow adlı karakterin ağzından bir sohbette pek çok insan karşısında anlattırır. conrad'a bir kişinin bu kadar uzun konuşamayacağı ya da karşısındaki insanların onu bu kadar uzun süre dinlemeyecekleri dolayısıyla bunun gerçekliği bozduğu yönündeki eleştiriler yöneltilmiştir. conrad bunun olabileceğini düşündüğünü söyler. bence de bir karakterin bir cemiyette bu kadar uzun süre konuşması pek olası değildir. ayrıca anlatımı bir sohbetten çok yazılı bir ürüne daha çok benzemektedir. yaptığı benzetmeler ve insan psikolojisine dair derin izlenimleri pek de sohbetlerde yapılabilecek konuşmalara benzemez. conrad, son 80 sayfalık bölümü ise marlow'un jim'in hikayesinin sonunu bir mektupla anlatmasıyla biter.
bu açıdan baktığımızda, roman pek çok açıdan kurgusal bir plansızlık içinde ilerler. sanki yöntemler baştan yanlış seçilmiş ve her düzeltilmeye çalışıldığında ise iyice karmaşıklaşmıştır. joseph conrad'ın romancılığı tartışılmaz ama bu eseri diğerlerine oranla*casus* oranla daha amatörcedir. romanın içine sıkıştırdığı denizci hikayeleri cesaret konulu olmaları açısından bağlayıcıdır ama ana karakter jim ya da marlow'la ya da olayların akışıyla bir bağlantısı yoktur. bu kopukluklar nedeniyle roman sanki haddinden fazla uzatılmış görüntüsü vermektedir.
pek çok kusuru var gibi görünse de conrad'ın insan doğası, onur ve cesaret üzerine müthiş tespitleriyle dolu, denizcilik hikayelerini sevenlerin çokça hoşuna gidecek bir roman.
--spoiler--
jim, denizci olup maceralara atılmak için evinden ayrılır ve bir süre sonra iyi bir denizci olur. doğu denizlerinde çalışmaya başlar. kaptan yardımıcısı olarak girdiği patna mekke'ye yüzlerce hacı götürmekte olan bir gemidir. gemi, bir gece bir şeye çarpar ve su almaya başlar. kaptan, makinistler ve tayfalar yolcuları uyarmadan gemiden kaçmaya çalışırlar ve tereddütte kalan jim de sonunda onlara katılır. batacağı sanılan gemi batmaz. ertesi gün bir fransız gemisi tarafından içindeki yolcularla birlikte limana çekilir.
yaşadığı bu korkaklık jim'in hayatında bir dönüm noktası olur. onuruyla korkaklığı arasında sıkıştığı o olay gittiği her yerde karşısına çıkar.
--spoiler--
yazar kısa bir bölüm üçüncü şahıs ağzından anlattığı romanı, sonrasında bir 250 sayfa kadar Marlow adlı karakterin ağzından bir sohbette pek çok insan karşısında anlattırır. conrad'a bir kişinin bu kadar uzun konuşamayacağı ya da karşısındaki insanların onu bu kadar uzun süre dinlemeyecekleri dolayısıyla bunun gerçekliği bozduğu yönündeki eleştiriler yöneltilmiştir. conrad bunun olabileceğini düşündüğünü söyler. bence de bir karakterin bir cemiyette bu kadar uzun süre konuşması pek olası değildir. ayrıca anlatımı bir sohbetten çok yazılı bir ürüne daha çok benzemektedir. yaptığı benzetmeler ve insan psikolojisine dair derin izlenimleri pek de sohbetlerde yapılabilecek konuşmalara benzemez. conrad, son 80 sayfalık bölümü ise marlow'un jim'in hikayesinin sonunu bir mektupla anlatmasıyla biter.
bu açıdan baktığımızda, roman pek çok açıdan kurgusal bir plansızlık içinde ilerler. sanki yöntemler baştan yanlış seçilmiş ve her düzeltilmeye çalışıldığında ise iyice karmaşıklaşmıştır. joseph conrad'ın romancılığı tartışılmaz ama bu eseri diğerlerine oranla*casus* oranla daha amatörcedir. romanın içine sıkıştırdığı denizci hikayeleri cesaret konulu olmaları açısından bağlayıcıdır ama ana karakter jim ya da marlow'la ya da olayların akışıyla bir bağlantısı yoktur. bu kopukluklar nedeniyle roman sanki haddinden fazla uzatılmış görüntüsü vermektedir.
pek çok kusuru var gibi görünse de conrad'ın insan doğası, onur ve cesaret üzerine müthiş tespitleriyle dolu, denizcilik hikayelerini sevenlerin çokça hoşuna gidecek bir roman.
güncel Önemli Başlıklar