bugün

tarih hocasi - leckov.

tipi benziyordu.

ayni lakapta tarih hocasina sahip olan mesaj atsin.
Chun li.
Küçük şelale olandır.
her an bir tanıyanım çıkabilir.

(bkz: valeri)
imam, hoca, müezzin... Öğrenci değil sanki cami cemaati.
balyozdu.
Aristotateş.
Geometri hocamız - cetvel.
Matematik hocamız - kobal.
Coğrafya hocamız - ninja.
bizim biraz saf ve sürekli gülen ingilizce hocamız vardı ona: polyanna kısaca poly,
mustafa topaloğlu gibi cümleler kurmasından ötürü kimyacımıza: topaloğlu yada uzaylı,
saçını taramadan okula geldiğinde bu lakabı bulduğumuz fizik hocasına: einstein (aynştayn),
hocalara hababam sınıfında müfettiş sahnelerini aratmayacak cevaplar verdiğim için bana; şaban veya
derste tahtaya bakıp daldığım ve gülümsediğimi fark etmediğim zamanlar çok olduğu için; leyla
sınıfta iki tane eda olduğundan dolayı birine küçük ada ( ki diğerine göre daha narin bir kızdı) diğerineyse büyük ada yada dalga geçip sinir etmek için bozca ada demişliğimiz vardır.
sümüklü sülo, ruj bülent, fındık, limon..
Bir öğretmenimiz manken diyememekte ve sınıfta benimle dalga geçen bir çocuğa "munken gibi valla açık mert korkusuz" gibi bir şey demişti. Sonra yayıldı yayıldı ve tüm okul "munken" diye çağırdı beni, optik diyenler de vardı tabi gözlüklerim sağolsun. *
(bkz: atom) sevgili müdür yardımcımızdı sevgiler.
kendi ağzından; "arka taraaafiii ne konuşuyorsun oğlum?"
-kim?
+kim lan?
sınıfta herkesin vardı neredeyse. içlerinden bazıları;

- uçan ayı
- yüzen ayı
- gazman
- pavarotti
- beberuhi
- beter böcek
- cenıfır
- kabak

hepsinin de bir hikayesi var ayrıca.
Johnny Bravo. kızlarin beni sevmemesinden degil sacimdan dolayi almış olduğum bir lakap.
dört göz, savruk, paçavra en bilinenleridir.
kaptan mağara adamı. * hatta bazen çarşıda kısaca kaptan derlerdi. çevremdeki insanlarda bir takımın falan kaptanı sanırlardı. tek güzel tarafı buydu.
Cha-cing derlerdi.
Sortie derlerdi.
Arada da kromozomcu derlerdi.
bana entel-dantel diye seslenen arkadaşıma;
(bkz: yürüyen poğaça)
lakabını takmıştım adı öyle de kaldı adamın.
hafif toparlakçaydı anlayacağınız gibi, her ne kadar arkadaş onların kas olduğunu iddia etse de. *
biz lisedeyken bir üst devredeki bir sınıf okul çapında lakap takmalarıyla meşhur olmuşlardı. bir tane örnek vereyim.

bir matematik hocamız -yusuf bey- vardı. konuşurken ağzından saçılan tükürüklerin haddi hesabı yoktu. en sonunda adama lakabı yapıştırdılar: golgi. seyyar tayyar'ınkiler misali, "patladı gitti"*
- inek ısılay
- inek müberra
- inek adile
- tavuk ali murat
- prenses hüseyin
- jardel mehmet
- alex berna
- eboue hüseyin
- bruno semih
- kocam meme hamdi
- at sinem
- kısrak irem
- karpuz asena
- psiko murat
- şaşkın melek
- atarlı samet?
- at kafası emre
- artis raziye
- jumbo özkök
- sıgır ömer
- uyuz yeliz
- yelloz yeliz
- zilli ayşe
- kaşar melis
- yollu ediz
- götoş beste
- şıh maho
- şeyh memo
- çakma kıvanç
- ersin
- bolt faresi
- trafo sergen
- allağıma şükür koca okulda bi benim lakabım yoktu.
rizeli olduğum için matematik hocamın taktığı ve zamanla okulda yaygınlaşan lakabım
(bkz: lazio)
genelde siyaset ve tarih anlattığım için ergenekoncu derlerdi.
Her seye cok iyimser ve pembe gözlüklerimi takıp yaklasımda bulunduğumdan pollyanna derlerdi. Ne günlerdi be.
insanı okumaktan ve dahi hayattan bezdirir.