bugün

iç Batı Anadolu da kurulmuştur.
Ticareti geliştirmek amacıyla Kral yolunu yapmışlardır.
Madeni parayı ilk defa kullanmaya başlamışlardır.

bu kültüre ait en önemli kalıntılardan biri olan Sard harabeleri Salihli/Manisa'dadır *
parayı buldukları halde dış ticarette pek kullanamamışlarıdır;söyle ki:

l:lidyalı
f:frigyalı

l-tamam yaw al bakalım 50 gümüş para
f-??bu ne lan??50 kilo şeftali vercektin hani?
l-şimdi biz bunları bulduk artık böyle çalışıcaz.
f-?!?!?!?
(bkz: lidyalilarin parayi bulma diyaloglari)
bir tek parayı buldukları için akılda kalan başka önemli bir icraat yapmayan topluluk.
sadece parayı bulmamışlardır, dünya üzerindeki ilk kültürel faaliyet olan tiyatroyu ve sahnesinide onlar bulmuşlardır, yunan mitolojisin sonradan yazılan bazı kısımları lidya halkının inanışlarından derlenip yunan mitolojisine aktarılmıştır.

sanata olan düşkünlükleri ölülerini koydukları mezarlardan bellidir, lahit olarak adlandırdığımız bu mezarları bu gün bile yapacak ustalar bulunmamaktadır.

lidya kavmi malesef günümüze kadar varlıklarını bir bütün olarak sürdürememişlerdir, sanıldığının aksine yok olmuş bir kavim değildir, dünya üzerinde hala 15 000 kadar lidya lı olduğu yapılan araştırmalarda kesinleşmiştir.

türkiye de yaşıyan lidyalı sayısı 500 ün üzerindedir, ben ve ailem bu sayının içindedir.
lidya dili arabca gibi sağdan sola yazılır, bu güne kadar çözümlenemeyen tek dil olma özelliğini korur, dünya ya paradan sonra kattıkları bir değer daha yün battaniyelerdir.
anadolu da kurulan medeniyetlerin en önemlilerinden biridir. efendim bu medeniyet ben savaşıyım şurayı fethedeyim bayrağımı buraya dikeyim yerine kafayı kullanmış para yı bularak günümüz dahil bütün nesiller boyunca bütün kavimleri fethetmeyi başarmışlardır. kafayı kullanmışlar diyorum evet çünkü acayip ticari zekaları varmış. bu adamlar ege den mezopotamya ya kadar uzanan ticari bir yol yapmışlar. adına da kral yolu demişler. efendim bu yolun nasıl mı önemi varmış, hemen anlatayım; bu uygarlık kral yolunu ticari bir yol olarak kullanarak o günkü bütün uygarlıkların bu yolu kullanmasını sağlamışlar, nasıl olmuş bu, şöyle olmuş; bu yolu kullanan kervanlara bir nevi sigorta yapmışlar, demişler ki bu yolu kullanırsanız ve bu yolda herhangi bir can kaybı olursa kervan kadar altın o kişinin ailesine verilir, yok bu yolu kullanırken kervanınıza saldırı olur ve mal kaybına ugrarsanız zararınızı lidya devleti olarak biz öderiz.
gel zaman git zaman bu adamlar bu çarkı süper döndürmüşler. taa ki pers imparatorluğu devasa ordusuyla ortalığın .mına koyana kadar. gelmiş silmiş süpürmüş bu lidya uygarlığını. sadece bunları silmemiş haritadan spartalılar neyinde var daha hani 300 spartans die film neyin bile çektiler o spartalılar işte. hani karısı var kral leonidas savaşa gidince meclis başkanı askıntı oluyo ona veriyo falan, neyse buraya nerden geldik bilmiyorum, konuyu toparlayalım, bu lidyalılar parayı bulunca götleri kalktı tabi sonra dağıldılar. *
tarihte ilk defa parayı kullanarak, napolyon'a söz hakkı tanımış olan, ege civarlarında kurulmuş devlet..

(bkz: para para para)
parayı bulup başımıza bela etmiş a..na kodumu uygarlığı.
(bkz: sardes)
"parayı bulunca götleri kalktı"
(bkz: cem yilmaz)
Kökenleri konusunda kesin birşey söylenilemeyen Lidyalıların oturdukları yerlere MÖ 2. Bin yıldan önce geldikleri bilim adamlarının ortak görüşüdür. Dilleri nedeniyle Hint-Avrupa kökenli oldukları düşünülmektedir. Sonraları Lidce konuşan bu halk kütlesinin MÖ 2000 ya da daha erken bir tarihte Hititlerden ayrıldığı sanılır. Buna karşılık Lidya da hiç olmazsa Kalkolitik çağdan başlayarak yerli bir halk kitlesinin oturduğu kesindir. Lidyalılar yerli halkla kaynaşmış gibidir. Herodotostan öğreniyoruz ki Yunanlıların Lydia diye bildikleri ülkede eskiden ,Maionlar adında, Lidlerden farklı, ama onlara tümüyle yabancı olmayan başka bir halk yaşardı. Lidler, Maionları yenip topraklarını alınca onlar da ya denizi geçip batıya kaçtılar ya da kalıp yenenlere boyun eğdiler

MÖ 7.yy ın ilk yarısı içinde birdenbire parlayan Lidya krallığı, Önasya dünyasının en ilginç kültürlerinden biridir. Bu krallık ne tam anlamıyla doğulu, ne de tam anlamıyla batılı devletlere benzer; her iki bloğun siyasal ve kültürel etkilerinden oluşmuş yeni bir Anadolu Krallığıdır.

Kaynaklara göre Lidya da üç ayrı sülale hüküm sürmüştür: Atyadlar, Heraklidler(Tylonidler) ve Mermnadlar.

Herodotos a göre Atyadlar sülalesi Atys in oğlu Lydos ile başlar fakat Lydos tan sonra kralların sıraları ve hatta adları bile kesin değildir. Bu da 2.bin yılın ikinci yarısı içinde yaşanmış olması gereken Atyad sülalesi krallarının gerçekte var olmadığı, tüm eski çağ toplumlarındaki gibi, Lidyalıların çok eski bir geçmişe sahip olma istedikleri sonucunda ortaya çıktığı fikrinin oluşmasına neden olmuştur. Ama bu hanedana ait bir kral adı Meles Hitit kayıtlarında geçmektedir.

Sardes te yapılan kazılar Son Tunç Çağında (MÖ 1400-1200) Lidyalıların, Yunanistandan gelip Batı Anadoluya yerleşen Mikenlerle ticaret yaptıklarını ortaya çıkarmıştır. Ayrıca Hitit arşivlerine göre Hitit imparatoru Tudhaliya IV (MÖ 1250-1220) Assuwa Konfederasyonu adıyla birleşerek kendine karşı gelen bir takım devletlere sefer yapmış, bu ülkeleri yıkıma uğratmıştır. Nitekim arkeolojik kazılar 2.bin yılın sonlarında bir düşman güç tarafından yakılıp yıkıldığını göstermiştir.

Atyadları izleyen Heraklidler sülalesi Lidyada 505 yıl egemen olmuştur. Başlangıcı MÖ 1192 yıllarına uzanır. Bu tarih yeni Hint-Avrupa kabilelerinin Boğazlar yoluyla Anadoluya göç ettikleri ve Büyük Hitit impartorluğunun ortadan kalktığı yıllardır. Bu sülaleye Greklerce tanrı Heraklesle ilişkiye getirelerek Heraklidler, Lidyalılarca kahramanları Tylos ya da Tylonun adından Tylonidler adı verilmiştir. Tylon’un Batı Anadoluya yeni gelen Hint-Avrupalı Thrakların bir boyunca getirilmiş olması olasıdır. Heraklidlerin daha önce bahsettiğimiz Maionlara eşitliği ve Demir Çağının başlarında Sardes e Hyde ülkeye de Maionia adını verdikleri öne sürülmüştür. Çünkü son Heraklid kralı Kandavlesin adının Maionca olduğu kabul edilmektedir. Ayrıca MÖ 1000 yıllarında Maionia denilen Lidya da çanak-çömlekçilikte yeni bir boyalı geometrik biçim meydana gelmiştir ve bu Demir Çağ Lidyasında yüksek bir kültür ve artistik faaliyet olduğunun kanıtıdır.

Daha sonra Mermnadlar denen hanedanın ilk kralı Gygesin MÖ 685 yılında Lidya tahtına çıkışıyla ilgili oldukça heyecanlı asıl öykü başlar. Karısının güzelliğine hayranlığını kanıtlama derdindeki Kandavlesin kuşkulu dostu Gygese yatmaya hazırlanan karısını gizlice seyrettirmesi ve çok kızan Kraliçenin kocasını öldürsün diye Gyges’ı gizliden gizliye zorlamasıyla Gyges Kandavlesi öldürür ve kraliçeyle evlenerek tahta geçer. Böylece 141 yıl sürecek olan Mermnad egemenliği başlar. Lidyalılar eski Önasya da birinci derecede önem kazandılar ve özgün eserler yarattılar. (MÖ 587-546) sırayla Gyges, Ardys, Sadyattes, Alyattes ve Kroisos Lidya devletini yönettiler. Bu dönemde Lidyanın zenginleşmesi ve güçlenmesi de altın madeninin bulunması, işlenmesi ve ticaretin yapılması çok önemli bir faktördür. Bu saydığımız kralların ilk adımda, güç politikasının silahı olarak ekonomik kaynakları kullandıkları sanılır. Ilk sikkelerin ortaya çıkışının asker ücretlerinin ödenmesiyyle ilgili olduğu bile düşünebilir.

Gyges tarihe geçince Yunan kentlerine karşı askeri girişimlerde bulundu ve kuzeyden gelen Kimmer tehlikesiyle uğraştı. Ve onları yenilgiye uğrattı. Fakat ikinci Kimmer saldırısına dayanamayacak Sardesin yııkımıyla sonuçlanan savaşta öldü. Bu dönemde Yunanistanla ticaret ilişkileri çok gelişmiştir.

Gygesten sonra gelen krallar döneminde de Kimmer akınları devam etti. Fakat bunlara karşı Lidya devleti çok iyi direndi ve bu da ekonomisinin ne denli güçlü olduğunu gösterir. Yine Gygesten sonra gelen krallar Yunan kent devletlerine saldırılar düzenlediler. Alyattes Lidya tarihinin en büyük kişisi ve Mermnad hanedanının en etkin kralıdır. Batı And kıyılarını ele geçirdi ve Batı Andın kuzey kuzey kısmını elinde bulunduran Kimmerleri Kızılırmakın ötesine sürdü ve bu sayede LidyaKrallığının gücü yeni boyutlara ulaştı.Kuzeyli barbarlardan zara görüp zayıflayan Phrygia Lidyaya bağlandı.Bu dönemin önemli olaylarından biri de nedeni pek bilinmeyen Lidya-Med savaşıdır. Sonuçta Kızılırmak her iki devlet arasına sınır kabul edildi. Alyattes Lidyalılarla Grekler arasındaki ilişkilere çok değer verdi; Miletosta iki tapınak inşa ettirdi; Delphideki kehanet merkezine armağanlar yolladı; Korint tiranı Periandros ile dostluk ilişkileri kurdu. Bu kraldan itibaren Grek etkisi açık bir şekilde görülmeye başlar, Hellenleşme bunu izleyen döemlerde büyük bir hıız gösterir.

MÖ 560 yılında oğlu Kroisos başa geçti ve babasından devraldığı güçlü ve zengin devlet sayesinde ününü tüm eski çağ dünyasına duyurdu. içerdeki taht kavgasını sona erdirdikten sonra Ephesos a yöneldi ve tüm Grek kentlerine egemen oldu. Ephesos taki Artemis tapınağını tekrardan inşa ettirdi. Kroisos döneminde Lidya devleti zenginliğinin ve kültürel gelişiminin doruğuna ulaştı. Dillere destan zenginliği kaynağını bağlı bölgelerden alınan haraçlar, ticari gelirler ve ülkenin doğal zenginliklerinden alıyordu.

MÖ 6.yyın ortalarında beliren Pers tehlikesini gören ve önlemler alan Kroisos Sardes yakınlarına gelen Pers ordusuyla karşılaştı ve yenildi. Sonuçta iranlılar tüm Anadoluya hakim oldular ve Lidya devleti tarih sahnesinden silindi.
sadece parayı ve kral yolunu yapmamışlardır.lidyalılar ilk banka ve ilk tefeciliğide bulmuş ve kullanmışlardır. başkentleri sardestir. deniz ticareti ve kolonicilikte yapmışlardır. fenike alfabesini kullanmışlar ve geliştirmişlerdir. ayrıca tarihte bilinen ilk paralı orduyu kullanmışlardır.
parayi bularak bugun pek cok insanin öldürülmesinin temel nedeni olmus toplum.
düğünlerdeki takı törenlerine sebebiyet veren herifler!
kralının adı "kabbafi" olan devlet.

(bkz: kralı gelse tanımam)
parayı bulunca götleri kalkan kabile.
en meşhur kralları Croesus'tur.
icatlarından dolayı tarihte en çok küfre maruz kalmış olmaları kuvvetle muhtemel topluluk.
para babaları. *
ilk çağda takas yöntemini bitiren uygarlık. parayı bulmaları yalnızca o dönemi değil günümüzü ve geleceği de etkileyecektir. öyle müthiş bir şey yani. ayrıca altın madenini kullanarak kuyumculuğu başlatmışlardır. para var çare var hacı!
ilk defa para kullanan medeniyettir.
son kralı, persler tarafından yakılmak üzereyken ' solon! solon! ' diye bağıran ve neden böyle bağırdığı sorulduğunda; ' keşke solon' un öğretilerini ciddiye alsaydım da paraya bu kadar değer vermeseydim ' cevabını veren krezus olan anadolu uygarlığı.
parayı icat etmişlerdir.
Tek derdin sikke evin plazma Suç sende degil esas Lidyalılar da.* gibi para konulu şarkılar da pek sık sözleri geçen uygarlık.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar