bugün

boşrollerini jean reno, natalie portman ve gary oldman ın paylaştığı bir luc besson filmi. beni ağlatacak kıvama getiren 2 duygusal filmden biridir. abartılı sahnelere başvurmadan açıkça anlatır konusunu, nettir, jean reno nun ve küçük natalie nin performansları standardın üzerindedir.
12 yaşındaki bir kızın, bir katile duyduğu masumane sevgiyi nasıl aşk diye nitlendirdiğini anlatıp, izleyicide derin izler bırakıyor. en az film kadar güzel bir soundtracke sahip, diyalogları, verdiği mesaj, yarattığı unutulmaz leon ve mathilda karakteriyle fransız sinemasının başyapıtlarından birisi.
Bir duygudan duyguya atlama şeklidir aslında bu film.. (bkz: jean reno) bir sahneden adamları tararken eve gelir süt içer..çatışmanın tam ortasında pencerenin öneninde kalmış çiçeğini kurşunlardan korumak için ateşin göbeğinden geçer..mathilda suçsuz bir adamı bacağından vurduktan sonra (bkz: leon)'la beraber taklitler yapar..

ama en sonunda (bkz: shape of my heart) eşliğinde mathilda'nın leon'un çiçeğini toprağa gömme sahnesi vardır ki; sadece bir duygu gelir insanın aklına..gülecek mi ağlayacak mı?? heyecanlanacak mı durulacak mı ?? diye şaşıran insan oturur koltuğuna buruk bir gülümsemeyle izler küçük kızımızı..
hayatımda izlediğim en iyi filmlerden biridir...soundtrack i yarar... (bkz: shape of my heart)
görsel
Filmografi çalışması.

Léon: The Professional (1994)

görsel
fena filmdir..adam da o küçük kızı seviyor muydu ??bi türlü anlaşılmaz
devamının mathilda codename leon adı ile çekilmesi şahane olacak film.

fan fiction olsun hadi; mathilda okulunda problemler yaşar, kendisini taciz eden bir öğretmen olur. okulu bırakır ve leon 'un öğretilerini takip ederek başarılı bir suikastçi olur. kendisini de çok geliştirmiştir. leon, ölen sevgilisini unutamadığı için yeniden aşık olmayarak bir ömür geçirdiği gibi, mathilda da leon 'u unutamaz ve onunkine benzer bir kader yaşar. mathilda okulunun bahçesine diktiği leon 'dan yadigar çiçeği (artık ağaç olmuştur) düzenli olarak ziyaret etmeyi alışkanlık hâline getirmiştir. mathilda, kardeşini öldüren polisler gibi kirlenmiş olan güvenlik güçlerini bulup öldürmekten zevk almaktadır. bu onun geçmişten, kaderinden intikam alma yoludur. her satılmış polisi öldürdüğünde kardeşini katleden ve leon 'un ölümüne sebep olanlardan intikam aldığını hisseder; artık alışkanlık hâline getirmiştir. para kazanmak için temizlik de yapmaktadır, bunlardan birisi de filmin kanlı açılış sahnesinde öldürdüğü mafya patronudur. ara sıra dikili ağaca gider ve leon ile konuşur gibi sohbet eder. bir suikast sırasında hafif yaralanır ve acil serviste yarasına dikiş atmak için karşısına çıkan doktorun leon 'a benzemesi sebebiyle irkilir. aralarında bir elektriklenme oluşur. mathilda doktoru saplantılı bir şekilde takip eder ve sonraki karşılaşmalarında sohbet ederek samimiyeti ilerletirler. bir süre sonra evlenmişlerdir. mathilda artık güvenlik gerekçesi ile sık sık yer değiştirmeyi bırakır, paranoyasından ve özellikle leon gibi koltukta uyuma huyundan vazgeçmiştir. evcilleşmiştir. artık kanlı geçmişini bırakmayı düşünür. bunu okulun bahçesinde ağacın başına giderek leon 'a da anlatır. ancak bu saadet fazla sürmez, mathilda 'nın öldürdüğü babasının yerine geçen yeni ve genç mafya patronu izlerini bulur. mathilda 'nın evine bir baskın yapar. mathilda bir yandan kendilerini öldürmeye çalışan mafya ile çatışmaya girerken diğer tarafından aslında kim olduğunu doktora açıklamaya çalışır. doktorun hayatını kurtarmak için onu evden kaçırır ancak kendisi leon gibi ölür. son sahnede leon 'un çiçeğini görürüz ve perde kararır.

story 'i ben yazdım, screenplay 'i de bir uuser tamamlasın ilk uçağa atlayıp hollywood 'a senaryoyu satmaya gidelim.
izlemeden 'yuh be koca jean reno sübyancı olmuş' dediğim, lakin izlediğimde iyice moda girmemle birlikte mathildaya gönülden bağlandığım film.
özetle birbirinden başka kaybedecek bir şeyleri kalmayan bir suikastçı ve küçük bir kızın hikayesini anlatır. sırf bu yönüyle bile duygusaldır.
ayrıca shape of my heart isimli aşmış şarkının filmin soundtrack albümünde yer almıyor olması ilginçtir.
Efsane film.
kimi eleştirmenler tarafından adı "sübyan aşkı filmi" olarak zikredilen, ama dikkatli incelendiği zaman bahsedilen duygunun bambaşka olduğu görülen, yıllar geçse bile her daim izleyicisinin sadık kaldığı unutulmaz film.
bizzat ben kendim
Arşivimde yer alan, her izlediğimde sonuna ağladığım film.

--sakın aşağı bakma--
Herkesin aksine beni duygulandıran stansfield'ın ölümü olmuştur görsel
--başın döner düşersin--
görsel
jean reno'nun en iyi filmidir. natalie portman'in iyi filmler yapacağina işaret vermiştir. izlenilmesi gereken bir filmdir.

http://www.imdb.com/title/tt0110413/

--spoiler--
filmin sonunda jean reno ''al bu sana mathilda'dan hediye'' diyip bomba pimini adamin eline verdi? i sahne anlatilmaz yaşanir bir sahnedir.
--spoiler--