bugün

lazcada laz dili demektir.Güzel hoş kazrizmatik bi dil bence http://www.lazuri.com adresinden öğrenmek mümkünmdür .herkes karşı çıktısa bile bence trabzon rumcasına benziyor biraz
loi hemşerum nabayisun? seklinde örneklendirilebilir..
sanıldığı üzere karadeniz şivesi değil türkçeden apayrı köklü bir dildir.
ulkemizin guzel bir dildir.kulturumuzun guzel bir orneklerinden biridir.edebiyati da sanildigi kadar dar degildir,genistir.masa basinda uydurulmus bir dil hic degildir.kulturumuzun bir parcasidir.
hint avrupa dil ailesi mensubu bir dildir.gürcüce ve buna benzer akraba dilleri ile birlikte kartveli adı verilen dil ailesini oluşturur.kendine bir has alfabesi yoktur.bu yüzden türkiye'de latin alfabesiyle yazılır,gürcistan'da ise gürcü alfabesiyle.tabii geçmişte herhangi bir alfabesi olmaması bugün de olmadığı anlamına gelmez.türkiye'de kullandıkları latin alfabesi türkçe de kullanılan afabe gibi değildir.türkçe için kullanılan latin alfabesine ek olarak bir kaç harf daha bu dile kazandırılmıştır.sanılanın aksine rumca ile alakası yoktur.
lazca dil bilgisi kurallarına bakıldığında ise gürcüce ile olan yakınlığı rahatlıkla farkedilebilir.
karadeniz şivesi ile karıştırmamak gerekir...ayrı bir dildir...bu dille yazılan çok güzel şarkılar vardır...bazıları insanı ağlatabilir... (bkz: gyuli çkimi)*
(bkz: kalbim acidi)
rize-pazardan artvin-hopaya kadar konuşulan köklü,anlamlı ve ne yazık ki bizim nesilin çoğunun bilmediği dildir.öğrenmek isteyenlere itinayla öğretirim bildiklerimi.
http://www.hurriyet.com.t...asp?yazarid=12&gid=61

http://www.lazebura.com/
sanıldığı gibi hint avrupa dil ailesinden degil kafkas dilleri ailesinin guney baskça koluna mensup bir dildir. gürcüce ile aynı koldan oldugu için çok benzeşirler.

(bkz: lazca)
sanılanın aksine kafkasoid bir dil değil hellenistik bir dildir.gürcüceyle ne fonetik açıdan ne de sentaktik açıdan benzerliği yoktur.örneğin lazca ezgisel olarak içindeki yumuşak seslerle ingilizceye benzerken gürcüce kulağa iskoç ingilizcesi gibi daha kaba gelir.doğu roma'nın karadeniz'deki kolonisi olan kolhiler bugünkü lazların ataları sayılır.kolhilerin grek topluluğundan bir millet mi veya müstakil bir millet mi olduğunu bilemiyoruz zaten türklerin anadoluya girişiyle müslümanlığı kabul etmişler ve türkleşmişlerdir.bildiğimiz tek şey lazların islamiyetten önce yunanca isimler kullandıkları,incili yunanca okudukları,yunan alfabesiyle yazıp çizdikleri ve kültürel olarak hellenistik özellikler gösterdikleridir.bugün bile tulum ve kemençe lazlar ve yunanlıların halk çalgılarıdır.bütün bunlar lazların yunanlılarla akraba veya aynı soydan olduğunu kanıtlar mı?hayır.nitekim biz de türk milleti olarak kur'anı arapçasından okumuş hükümdarlarına keykubad,keyhusrev,keykavus gibi farsça isimler vermiş bir topluluğuz.bu bizim araplarla veya iranlılarla aynı ırktan olduğumuzu değil,kültürel olarak etkilendiğimizi gösterir.yani lazlar da büyük ihtimalle yunani bir kavim değil bir zamanlar yunanca konuşmuş,yunanlılardan etkilenmiş bir kavimdir.
Acaba kağıda nasıl dökülür diye hep merak ettiğim dil.

guvaçi: daşşak demek lazcada.
Lâkin söylerken kuuguvuagçi şeklinde söylenir. Merak konusudur. Çok kaba değildir, rahatsız edici değildir.

Yine de karışıktır. Bazı lazlar, lazca konuşamazlar ama lazca anlarlar. Dil dönme olayı yani. *
içinde ki lazca türkçe sözlükle beni benden alan sevilesi site.
Trabzon, Rize'in sahil kesimi, Artvin'in buyuk bir bolumunde kullanilan dil/lehcedir. Ne kafkasla ne de hintle alakasi vardir. Seslerin dizilisi ve vurgudan kolayca anlasilacagi uzere rumca'dan etkilenmis ve baskalasmis bir lehcedir. Karadeniz sivesinin geneliyle karistirilmamasi gerekir. ozellikle belirtmek babinda;

Rize'in daglik kesimlerinde ve artvin'in bir kac vilayetinde* kullanilan dil karadeniz sivesindedir. Cunku bu kesimlerde daha kafkas ve ermeni agzi hakim olmaktadir.

morkur= teyze
horkur= hala
horkura= hala cocugu
gobal= buyuk, kaba.

bunlar hep ermeni kokenli kelimelerdir. DOlayisiyla bu kesimlerde rumcanin etkisi yani lazca sivesi gorulemez. yasayan eski topraklari dinleyin, bir cogu ermeni sivesine oldukca hakimdir.

Bunu da ozellikle belirtmek istedim cunku bir cok vatandasimiz dogu karadenizin tamaminin laz oldugunu ve lazca kullandigini sanmaktadir.

dipsosu: siirlerinde ve ozellikle manilerinde, hasrete ve dogaya olan ask, agitlar yer alir. cunku tarihte en cok goc ve sehit vermis bolgelerin basinda gelir.

gelevera deresi oy gelevera deresi
iki dagun arasi oy iki dagun arasi
yuzunden silinmesun, yuzunden silinmesun,
bicagumun yarasi.
*
yazımı ve alfabesi olmayan bir halk ağızıdır. gürcü kelimelerine yakın, karadeniz şivesi ile ortak.

konuşması ve müzik içerisinde dinlemesi keyiflidir. ancak dediğim gibi yazımı yoktur. müziklerle notalarda yaşatılır.

anadilimiz türkçedir. lazuri yalnızca zenginliklerimizden biridir.
Kazım Koyuncu'nun Türkiye'ye yeniden tanıttığı dildir. Lazca'nın Türkiye'de "uy uşağum daa" sanıldığı bir dönemde, Karadeniz'de bile git gide unutulan bir dönemde Zuğaşi Berepe Lazca şarkılar bestelemiş ve bu dile yeniden hayat vermiştir.

Teşekkürler Şair Ceketli Çocuk
ağız şive lehçe ve dil kavramlarının karıştırılmasına neden olmuştur. biri diyoki ''haçan celeyim'' aha bu lazca diğeride üstün bilgisiyle bu lazca değil karadeniz şivesidir diyor.türkiyede konuşulan tek şive azeri şivesidir.geri kalan tüm istanbul türkçesi dışındaki konuşma şekilleri şive değil ağızdır.istanbul ağzı karadeniz ege trakya ağızları ankara ağzı güneydoğu ağzı vesaire.burası öncelikle sözlük arkadaşlar doğruluğundan emin olmadığımız şeyleri yazmazsak daha değerli katkılar yapabiliriz.