bugün

yumusak, incelikleri gören, nazik.
(bkz: latife)
(bkz: kibar)
erkeklere verilen bir isim.
(bkz: latif doğan)
Lâtif : Lütfedici, gizliyi bilen.
Al-Latif : The Subtle One who knows the minutest subtleties of all things.

Cenab-ı Hak buyuruyor:

"Gözler O'nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder. O, latif olandır, haberdar olandır."(2)

O, yarattığını bilmez mi? O, Latif'tir; Habir'dir. (1)

"Allah kullarına lütufkârdır, dilediğini rızıklandırır. O kuvvetlidir, güçlüdür." (3)

* Allah kullarına karşı lütuf sahibidir. Kulluğunu bilen, vazifesini doğru yapan kullarına çok lütufkârdır. Onları çeşitli lütuflarla öyle mutlu kılar ki akıllar onu kavramaktan acizdir. Her dilediğini bir şekilde rızıklandırır. Kullarından her birini büyük hikmeti içeren "dilemesi"ne göre bir çeşit lütuf ile seçkin kılar. Ve öyle güçlü, öyle azizdir ki her şeye ve herkese karşı dilediği gibi iradesini uygulamaya, vaadini yerine getirmeye kadir ve hiçbir sebep ve şekilde mağlup edilmez, her yönden galiptir. Onun için dinini doğru tutan kullarını o korkunç "saat" geldiği zaman perişan etmez, kuvvet ve izzetiyle türlü lütuflarından nasiplendirir. (4)
* O lutuf sahibi ve her şeyden haberdardır. Ve lutuf sahibi ve her şeyden haberdar olan ancak odur. idrakin nuru gibi her lutuf O'nundur. Her şeyi bilen, her doğru haberi veren ancak odur. Bundan dolayı hem O'nu dürbünlerle, teleskoplarla aramaya kalkmamalı, hem de gözler görmüyor diye, gözlerden, gönüllerden uzak, ihtiyaçlardan, dileklerden, doğru doğru haberdar olmaz sanıp da O'ndan dönmemeli, eğri yollara sapmamalıdır. O lutuf sahibi ve her şeyden haberdar olan en görmeyen gözleri görür, en gizli, en duyulmaz sanılan şeylerden, gönüllerin hiç kimselere açılamayan sırlarından ve eğilimlerinden haberdardır. O, onlara kendilerinden yakındır. O'na ibadet etmek ve işleri ısmarlamak için şart, O'nu görmek değil, O'nun görmesi, lutuf sahibi ve her şeyden haberdar olması ve O'na ihlas ve tevhid ile zât ve sıfatlarına, fiilerine ve lutuflarına iman edilmesidir. (5)
* Kur'an-ı Kerim'de 7 yerde Yüce Allah kendini Latif olarak vasıflandırmıştır.
* Hali değişen, fakir, garip, kimsesiz, hasta olan bir kimse abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra "Yâ Lâtif" ismini 100 kere okuyup Allah'tan hacet dilerse, ihtiyacının giderilmesini isterse Allah'da onun ihtiyacını giderir. (6)

Kaynaklar:
1) Mülk Suresi, 14
2) Enam Suresi, 103
3) Şûra, 19
4) Elmalı Tefsiri, Şura Süresi, 19
5) Elmalı Tefsiri, Enam, 103
6) Miftahü'l Kulûb, Kalplerin Anahtarı, (Fethiye Evradı Bölümü) Mehmed Nuri Şemseddin Nakşıbendî, Bedir Yayınevi, 2001
Hakiki, mutlak lütuf sahibi; lütuf kerem ve inayeti sınırsız olan, en ince işleri bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıldığına akıl erdiremeyen en ince şeyleri yapan; görünen görünmeyen türlü yollardan ve yerlerden çeşit çeşit faydalar, ihsanlar bahşeden.
yeni bir yazar. hoşgelmiş.
güzel bir erkek ismi.
(bkz: lok)