bugün
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı11
- arkadaşlar biri var18
- birini donuzlayarak ceza vermek8
- karınıza range rover alır mısınız25
- bik bik moderatör olsun14
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak13
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- anın görüntüsü16
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı13
- ülkeleri hükümetler değil kişiler kalkındırır8
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- patiswiss15
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı11
- akp seçmeni17
- ali erbaş19
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası13
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi190512
- türkiye işçi partisi10
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi27
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler15
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi12
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası9
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
librairie larousse*.
paris'te, ansiklopedi ve sözlük yayıncılığında uzmanlaşmış yayınevi.
1852'de pierre larousse'la augustin boyer tarafından kurulmuştur.
paris'te, ansiklopedi ve sözlük yayıncılığında uzmanlaşmış yayınevi.
1852'de pierre larousse'la augustin boyer tarafından kurulmuştur.
sözlüklerde kendini aşmış, akla gelebilecek her konunun sözlüğünü çıkarmış kurum.
--spoiler--
Fransa"da çok meşhur bir sözlük vardır; Larousse
Bu sözlükte bir kelime var; ""décapiter""...
Bu kelime, 1931 yılındaki sözlükte; ""boynunu vurmak"" diye ifade ediliyor.
Kelimenin bir başka anlamı daha var; ""Kazığa oturtmak"", yani sivri bir kazık hazırlamak ve kazığın bir ucu insanların ağzından çıkacak şekilde üzerine oturtmak.
Vahşi bir uygulama.
Burada, kazığa oturtmak deyiminin manasını açıklığa kavuşturmak için örnek veriliyor:
""Türkler, bugün bile esirlerini kazığa oturturlar.""
Atatürk bunu öğrenince, Fransız Büyükelçisi"ni yemeğe davet ediyor.
Elçi, diğer elçilere böbürleniyor, hava atıyor; Atatürk tarafından davet edildiği için.
Köşke geliyor, yemekler yeniyor.
Atatürk tabii bir şekilde, Elçiye bu kelimenin anlamını soruyor.
O da bildiği anlamı söylüyor.
Atatürk; ""Kelimenin başka bir anlamı var mı?"" diye sorunca, Büyükelçi; ""Bunu söylemek için sözlüğe bakmam gerekir"" diyor.
Atatürk; daha önce hazırlamış olduğu ve çalışanlarına öğütlediği şekilde Larouse"u getirtip, Büyükelçinin önüne koyduruyor.
Elçi, daha işin nereye kadar gideceğinin farkında olmadan hevesle okumaya başlıyor.
Ancak kelimenin karşısında ""kazığa oturtmak"" konusunda verilen örnek cümleye gelince, ancak yarıya kadar okuyabiliyor ve yarısından sonra yutkunarak Atatürk"ün yüzüne bakıyor.
Atatürk diyor ki:
""Demek ki biz Türkler; bugün de esirlerlerimizi kazığa oturtuyoruz öyle mi, öyle mi sayın Sefir? Sözlüğünüze böyle yazmışsınız, bu doğru mu?""
Sefir, hemen sözlüğü biraz karıştırıyor ve bir kaçamak noktası bularak diyor ki; ""Efendim bu sözlük; Katolik Kilisesi"nin matbaasında basılmış, bildiğiniz gibi biz laik ülkeyiz, kilisenin yaptıklarının bizim hükümetimizle bir ilgisi yok. Bizi ilgilendirmez ve biz kiliseye karışamayız.""
Atatürk:
""Öyle mi efendim, siz laik bir ülke olduğunuz için demek ki kiliselere karışamıyorsunuz. Öyleyse ben de yarından itibaren istanbul"daki kiliselerin kapılarına koca birer kilit astırıyorum"" diyor.
Bunu duyan Sefir, birden ayağa kalkıyor ve; ""Ekselans, protesto ederiz"" diyor.
Bunun üzerine Atatürk;
""Hani sizi ilgilendirmiyordu, karışmıyordunuz?"" diyor ve ilgililere dönerek; ""Sefire yolu gösterin"" diyerek, bir anlamda onu kovuyor.
Sonra ne mi oluyor?
Tabii Fransız hükümeti; laiklik söylemlerini bir tarafa bırakıyor, hemen o sözlük toplatılıyor ve yeni baskısında o cümle çıkarılıyor.
Bu muhteşem tavır;
- Askerimizin başına çuval geçirildiğinde sessiz kalan,
- Karakollarımıza komşu bir ülkeden saldırılar düzenlenip şehitler verdiğimizde, harekete geçmeden önce icazet almak için okyanus ötesine giden,
- Fuarlarda, ülkemizin bir bölümünü kurdukları kukla devletin parçası olarak gösteren haritalar asanlarla, hala resmi temaslarda bulunan değerli yöneticilerimize
ve
- 85 yılda, nerelerden nerelere geldiğimizi hala göremeyen aziz vatandaşlarımıza ithaf olunur...
" CUMHURiYET, FiKRi HÜR, ViCDANI HÜR, iRFANI HÜR iNSANLARIN ELLERiNDE AYDINLIĞA ULAŞACAKTIR"
--spoiler--
Fransa"da çok meşhur bir sözlük vardır; Larousse
Bu sözlükte bir kelime var; ""décapiter""...
Bu kelime, 1931 yılındaki sözlükte; ""boynunu vurmak"" diye ifade ediliyor.
Kelimenin bir başka anlamı daha var; ""Kazığa oturtmak"", yani sivri bir kazık hazırlamak ve kazığın bir ucu insanların ağzından çıkacak şekilde üzerine oturtmak.
Vahşi bir uygulama.
Burada, kazığa oturtmak deyiminin manasını açıklığa kavuşturmak için örnek veriliyor:
""Türkler, bugün bile esirlerini kazığa oturturlar.""
Atatürk bunu öğrenince, Fransız Büyükelçisi"ni yemeğe davet ediyor.
Elçi, diğer elçilere böbürleniyor, hava atıyor; Atatürk tarafından davet edildiği için.
Köşke geliyor, yemekler yeniyor.
Atatürk tabii bir şekilde, Elçiye bu kelimenin anlamını soruyor.
O da bildiği anlamı söylüyor.
Atatürk; ""Kelimenin başka bir anlamı var mı?"" diye sorunca, Büyükelçi; ""Bunu söylemek için sözlüğe bakmam gerekir"" diyor.
Atatürk; daha önce hazırlamış olduğu ve çalışanlarına öğütlediği şekilde Larouse"u getirtip, Büyükelçinin önüne koyduruyor.
Elçi, daha işin nereye kadar gideceğinin farkında olmadan hevesle okumaya başlıyor.
Ancak kelimenin karşısında ""kazığa oturtmak"" konusunda verilen örnek cümleye gelince, ancak yarıya kadar okuyabiliyor ve yarısından sonra yutkunarak Atatürk"ün yüzüne bakıyor.
Atatürk diyor ki:
""Demek ki biz Türkler; bugün de esirlerlerimizi kazığa oturtuyoruz öyle mi, öyle mi sayın Sefir? Sözlüğünüze böyle yazmışsınız, bu doğru mu?""
Sefir, hemen sözlüğü biraz karıştırıyor ve bir kaçamak noktası bularak diyor ki; ""Efendim bu sözlük; Katolik Kilisesi"nin matbaasında basılmış, bildiğiniz gibi biz laik ülkeyiz, kilisenin yaptıklarının bizim hükümetimizle bir ilgisi yok. Bizi ilgilendirmez ve biz kiliseye karışamayız.""
Atatürk:
""Öyle mi efendim, siz laik bir ülke olduğunuz için demek ki kiliselere karışamıyorsunuz. Öyleyse ben de yarından itibaren istanbul"daki kiliselerin kapılarına koca birer kilit astırıyorum"" diyor.
Bunu duyan Sefir, birden ayağa kalkıyor ve; ""Ekselans, protesto ederiz"" diyor.
Bunun üzerine Atatürk;
""Hani sizi ilgilendirmiyordu, karışmıyordunuz?"" diyor ve ilgililere dönerek; ""Sefire yolu gösterin"" diyerek, bir anlamda onu kovuyor.
Sonra ne mi oluyor?
Tabii Fransız hükümeti; laiklik söylemlerini bir tarafa bırakıyor, hemen o sözlük toplatılıyor ve yeni baskısında o cümle çıkarılıyor.
Bu muhteşem tavır;
- Askerimizin başına çuval geçirildiğinde sessiz kalan,
- Karakollarımıza komşu bir ülkeden saldırılar düzenlenip şehitler verdiğimizde, harekete geçmeden önce icazet almak için okyanus ötesine giden,
- Fuarlarda, ülkemizin bir bölümünü kurdukları kukla devletin parçası olarak gösteren haritalar asanlarla, hala resmi temaslarda bulunan değerli yöneticilerimize
ve
- 85 yılda, nerelerden nerelere geldiğimizi hala göremeyen aziz vatandaşlarımıza ithaf olunur...
" CUMHURiYET, FiKRi HÜR, ViCDANI HÜR, iRFANI HÜR iNSANLARIN ELLERiNDE AYDINLIĞA ULAŞACAKTIR"
--spoiler--
memurlar.net sitesi forumlarındaki verileri örneklem alarak türk eğitim sistemini, öğretmenleri eleştiren ekşi sözlük yazarı.
ilgili entry: http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=23907036
kendisine buradan önerim, facebook/ogretmenizbiz, ogretmenlerokeye4uncuariyor.com, yasasin3aytatil.com sitelerini de takip ederek eleştirilerine ve tespitlerine zenginglik katması.
peşinen not: iş bu entry'de tabii ki türk eğitim sisteminin süpersonik olduğu falan savunulmamıştır. türk eğitim sistemi bok gibidir o ayrı; öğretmenlerin yeterlilikleri, eğitim fakülteleri öğğğk'tür o ayrı. bunlarla ilgili değil bu entry dikkat et! entry'nin giriliş amacı 'ibibik tespiti' yapmaktır, üzmeyelim birbirimizi.
saygılar.
ilgili entry: http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=23907036
kendisine buradan önerim, facebook/ogretmenizbiz, ogretmenlerokeye4uncuariyor.com, yasasin3aytatil.com sitelerini de takip ederek eleştirilerine ve tespitlerine zenginglik katması.
peşinen not: iş bu entry'de tabii ki türk eğitim sisteminin süpersonik olduğu falan savunulmamıştır. türk eğitim sistemi bok gibidir o ayrı; öğretmenlerin yeterlilikleri, eğitim fakülteleri öğğğk'tür o ayrı. bunlarla ilgili değil bu entry dikkat et! entry'nin giriliş amacı 'ibibik tespiti' yapmaktır, üzmeyelim birbirimizi.
saygılar.
güncel Önemli Başlıklar