bugün

lütfen bu hükümete haddini bildiriniz şeklinde genellenebilecek cümle.
rahmetli bülent ecevit'in tbmm'nin yemin törenine türbanıyla katılan merve kavakçı için konuşma yapmak için kürsüye çıktığında söylediği söz.

http://www.youtube.com/watch?v=zhQGlDyBIhU
http://www.youtube.com/watch?v=BIMoSPD2Idg
merve kavakçı salona girdiğinde, o zamanki meclis başkanı olan ali rıza septioğlu' nun yanına gider ecevit; "efendim bu kadının yemin etmesine izin vermeyeceksiniz herhalde"der, septioğlu da "tüzüğe göre bir mani yoktur." diyince adı demokratik olmasına rağmen anti demokratik bir partinin anti demokratik bir başkanının söylediği sözdür. benim seçtiğim vekili meclisten kovma yetkisini kim vermiştir? buna ne hakkı vardır?
demokrasiye darbe vuran eylemdir.amerika vatandaşı olduğu için değil, türban taktığı için dışarı çıkarılmıştır.milletvekilliğinden çıkarılmasına bir diyeceğimiz yoktur, iki olay birbirine karıştırılıp, yazarları yanlış yönlendirmeye kimsenin hakkı yoktur. açarsınız "merve kavakçı nın milletvekilliğinden ihracı" diye bir başlık orada bunu yazarsınız, çünkü bunun yeri orasıdır.
(bkz: uludağ sözlük cumhuriyete meyden okunacak yer değildir)

(bkz: haddi gelenin haddi bildirilir)
irtica sevdalıların yüzüne inmiş ağır bir tokattır..
(bkz: verdiğim oy sana helal olsun ecevit)
meclis kurallarında bulunan kılık kıyafet yönetmeliği açıkça bellidiri, sadece türban değil kipa ya da rahip cübbesi gibi her hangi bir dini ya da düşünceyi alenen temsil eden kıyafetler ile girilmesi yasak olmasına ramen bu yasağı delmeye kalkışan kişiye söylenmiş bir laftır! bu bir şovdur, kadın gitti abd'de keyif çatıyor buradaki sazanları şakşak peşinde dedirten olaylar silsilesidir! sonunda haddi bildirilmiştir!
Ozgurlugun kisitlandigi bir olaydir.Uzucu bir olay.
antidemokrat, nahoş cümle. gerçekten demokrat olan bir ülkeye yakışmayan bir söz olarak tarihe geçmiştir. komik hatta traji-komik bir olaydır aslında. isteyen mini etekle isteyen türbanla girsin meclise. bir şeyin yazılı olması ve bu yazılı metne yasa, kanun vs. denmesi onu kerameti kendinden menkul olarak, mutlak manada haklı, insani ve doğru kılmaz. kişiler, gerçekten özgürlükçü bireyler önce bunu görmelidir.
çok çalışmamız lazım çok... işin esprisi üniversiteli, profesör, süper zengin, süper zeki olmakta değil, gerçekten insan merkezli düşünebilmekte...
nerede olduğunu idrak edemiyen bir zihniyete atılmış bir tokattır.
nur içinde yat ecevit.
demokrasiden anlamayan kişilerin antidemokratik olduğunu söylediği söz. demokrasinin laiklikle alakalı olduğunu bilen kişilerin desteklediği bir durumdur. ecevit'in yaptığı doğrulardan biridir.
an itibari ile bir galatasaraylı olarak fenerbehçe ile ilgili yazdığım olumsuz entry lerle ilgili olarak fenerlilerin düşünceleri.
demokrasiyi direktman laikliğe bağlayan, at gözlüklerini çıkaramayan bünyelerin pek bir hoşuna giden sözdür.
bir de o bazı kişiler demokrasiden anladığını bana anlatsa sevinirim.**
bir kadın nasıl ki camiye başını kapatmadan giremezse; meclise de o kıyafetle giremez! bu bir özgürlük sorunu değil, bu bir kurala baş kaldırı haraketidir! iyi o zaman özgürlük var ben her istediğim yere istediğim şekilde girerim diyen bir kadın mini etek ve başı açık halde sultan ahmet camisine girsin ve namaz da kılsın! nasıl bu mantık dışı ise merve'nin ve ona akıl verenlerin de yaptığı da mantık dışıdır!
camiye girme kuralını yaratan, meclise girme kuralını da yaratılan verdiği için kıyaslanamayacak bir durumdur. allah ın koyduğu kurallar kullarınkinden daha üstündür, ayrıca kılık kıyafete göre birini yargılamak asıl yobazlık, asıl gericiliktir.
sonuçta oratda kural vardır, allah'ın kuralı olunca bazı kafalar özgürlükten yana, ancak hukukun koyduğu kurallar olunca da allah'ın koyduğu kurallardan üstün olamaz ilkesini savunarak cevap verenlerin kendi içlerinde düşdükleri çelişkiyi gösteren bir eylemdir! teşkkürler merve kawakçı, her ne kadar abd'de olsanda!
meclise gitrmenin bir kuralı vardır. bu kurala uymak istemeyenler giremez. olay bu kadar basittir. merwe kawakchı gibi şark kurnazlığıyla işi halletmek isteyenler başlıkta gordüğünüz cevabı alırlar.
bir papaz düşünün ki, meclise veya kamusal diğer herhangi bir alana girecek. muhtemelen; benim özgürlükçü halkım linç etmeye kalkacak, "burası kilise mi" diye düşünecektir. ve şimdi bir de meclise türbanlı girmeye çalışan bir kadın düşünün. bu kişi ise, dinine uymak için taktığı bu kıyafetle gidecek, kamusal alanda bu şekilde bulunacak öyle mi? eğer daha önce milletin kendisi tarafından belirlenmiş bu kural, ihlal edilmek istenirse, böyle bir tepki kaçınılmaz olacaktır.

özgürlük, sadece türban için verilmez. eğer bir kişinin dinini ihlal etmemesi için bir karar verilecekse; bu kitlenin belirlediği temsilciler, bütün dinleri göz önünde bulundurarak bir karar verir. bir ülkede türban serbest iken, kipanın yasak olması, o ülkenin laikliğinin tartışılır olmasına yol açacaktır.
demokrasiyi araç olarak kullanmak isteyenlerin mecliste şov yapmalarına ecevitin verdiği tokat gibi cevaptır.hala amerika da haddini bilmektedir
son derece yerinde bir laftir. demokrasi ve ozgurluk kavramlari kimseye yasalari cigneme hakki tanimaz.bahsi gecen zat in yaptigi hareket toplumun sosyokulturel yapisindaki hassas noktalardan birini kirmaya , kaos yaratmaya yoneliktir. tamamen provokasyondur. zaten bu hanim in meclisteki amaci halkini temsil etmek degildir. sonucunu bilinerek yapilmis davranistir. haddi bildirilmistir. *
söylendiği yer ve şartlar düşünüldüğünde çok manidar olduğunu düşündüğüm bir sözdür.zira bu görüş başörtüsü'nün -ya da türban'ın- devlete meydan okumak anlamı taşıyan, ülkemiz kadınlarını dini inançlarını yerine getirmeye çalışırken bile rejime düşman gibi gösteren tehlikeli ve bölücü bir yaklaşımı ihtiva etmektedir.

denecek ki "e yarraaam merve başörtüsünü siyasi görüşleri yüzünden takıyordu" resul'da "ahh can kuşlarım" diyecek.farklı ve ülkenin çok büyük bir kısmı tarafından benimsenen fikirlerin meclis çatısı altında savulunmasından daha doğal ne olabilir ki?o meclis ki zamanında pkk sözcülüğü yapan peşmergelere bile mekan olmuştu.

ama değil mi değil mi değil mi ki irtica terörden bile daha öncelikli bir sorundu. bugüne kadar başörtüsü kaygısı taşıyan tek terör eylemi vuku bulmamışken hemde.

devam edelim...

çok yaygın bir laf kalabalığı yapma şeklidir :

- efendim başörtüsü taksalar neyse ama bunlar düpedüz türban takıyor
+ değil mi
- evet efendim devlete meydan okuyor
+ yaaa yıkacaklar devleti
- öyle yahu.benim ninemde takıyor ama bunlar gibi mi?
+ yaaaa değil mi değil mi değil mi
- o başörtüsü takıyor bunlar türban denen tehlikeli örtüyü
+ değil mi değil mi değil mi

efendim tarihten bi haber olan, sosyoloji'yi sonu "ji" ile biten saçmalıklardan biri olarak gören yurdum laikçileri; başörtüsünün daha çok kırsal kesimlerde kullanıldığını, ancak köyden kente göç, şehirleşme oranının artması ve başörtülü kadınların sosyal ve gündelik olan hayata katılımının artması neticesinde daha modaya uygun ve farklı baş örtme modellerinin ortaya çıktığını bilmediklerinden (belki de bilmek istemediklerinden) genelleyici ve paranoyak görüşlere itibar etmektedirler.

efendim artık devir değişti.insanlar o ak saçlı ninelerinizin taktıkları gibi takmıyor baş örtülerini.artık müslüman kadında katılıyor gündelik hayata.çoğunlukla gündelik hayata kendi gibi düşünmeyen hemcinsleri gibi ortak olmak isteyen kadınların taktıkları, kökü değişimde yatan bir nesnenin siyasi bir mecraya sürüklenmesidir izlediğimiz seyirlik.

bitirmek gerekirse :

özetle farklı düşünceleri bir ötekilik algısıyla algılamak olsa olsa insanlarmızı komşusuna bile düşman gözle bakmaya iten bir penceeye sürükler.

"kaçınalım" diyerek sosyal bir mesajla sonlandırıyorum yazımı.
ecevitin ağzına layıktır.

laiklik: (en basit tanımıyla) din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması, devletin dine, dini kuralların ise devlet yönetimine karışmamasıdır.

bu da demektir ki ikisinin kuralları ayrıdır.

madem ki dini inançlarınızı her ortamda her zaman yerine getirmek ve yaşamak istiyorsunuz, izin verin de papa da ayasofyada dua etsin o zaman..adamın dinini yaşamasına izin versenize.

ama nasıl ki papanın ayasofyada dua etmesi kabul edilebilir bir şey değilse; meclise de türbanla, takkeyle, haçla veya herhangi başka bir dini simgeyle girmek kabul edilebilir değildir.

lütfen bırakınız artık bu laiklik = dinsizlik ayak oyunlarını.
nazlı ılıcak denen provokatif amerikan ajanı ılımlı siyasi islam takiyyecisi şahsiyetin gazıyla meclise başı kapalı gelen merve kavakçı isimli kişinin bu şekilde yemin etmeye çalışması üzerine rahmetli bülent ecevit'in durumun vehametine rağmen kibarlığını koruyarak sarfettiği uyarı cümlesi. zamanında demiş ama ulu önder 'efendiler ve ey millet iyi biliniz ki türkiye cumhuriyeti asla şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olmayacaktır' diye. olmayacak. bitti.
provokatif amerikan ajanı ılımlı siyasi islam takiyyecisi şahsiyetin meclise merve kavakçı ile girişinden sonra ecevit'in kullandığı söz öbeği.
kimse bizim hanıma laf söyleyemez kardeşim. bugüne bugün hanım sözlükte 1. adamdır. * 2. de şahin k zaten.

-tüüühh allah kahretsin seni, şahin k'ymış.
+sanki ben seçtim.
-agresif..agresif.
+hee agresif. bu kadar mı yani?