bugün

yağmuru, karı, rüzgarı, soğuğu, kazağı, montu, kardan adamı, sıcak sobanın dibini, evin önüne biriken karı kürümeyi ve daha Yüzlercesini seven adamdır. Kış geldiğinde ayrı bir sevinç kaplar içini. şimdi lapa lapa bir kar yağacak, balkona çıkacaksın elinde sımsıcak çay bardağı, avucunun içini ve içini ısıtacak o bardak,bembeyaz çatılara bakıp mis gibi yudumlayacaksın. arkasına yaslayacaksın kallavi bir sigara dökülecek kar lapa lapa off diyorum. böyle bir keyif, mutluluk kış seven erkekteki işte.
Kışı seven erkek evi seven erkektir.
kisi cok sevmesine ragmen, bulgaristan sogugunu yedigi vakit kendisini sorgulayan erkektir. lakin sevmeye devam etmistir.
kışı seven erkek yalnızlığı, sadeliği, sezsizliği de sever. kışı seven erkek güzel sever, derinden sever. kışı seven erkek adamdır, adam olmayanlar anlayamas...
insanları çok sevmiyordur. yani seviyordur da uzaktan seviyordur.
tombiştir. kilolarını saklamak için kendisi gibi tombiş montlar giyer. tombişim benim.
palto giyip polat alemdar gibi sokaklarda gezebilmek için her yıl kışı dört gözle beklerim.
Hiç soğuktan götü tiril tiril donmamış erkek insanıdır,donsaydı sevmezdi.
kış iyidir, ev iyidir, sessizlik iyidir.
Doğa sevdalısı olabilir.

Bir kar hastası olarak direkt damladım konuya. Yağmurun, karın, rüzgârın, bulutların oluşturdukları duygusal ve görsel temaya hasta olabilir ayrıca.
benim tam zııttım erkektir .
doğayı sever. yazmayı sever. özellikle kış aylarında yazma isteği daha yoğundur. sıcak yorganın altından entry girmeye de bayılır. kış onun için bir üretkenlik, hayatını yazıya dökme biçimidir. kendini ifade etme mevsimidir. ağdasız, sade ve naif bir üslupla.
şişmandır...kendimden biliyorum...
ne sevecem be götümüz donuyor is yerinde.

darbe falan alsa tuz buz olup dokulur.resmen mucadele veriyorum.
kısmen ben olabilirim. aslında kışı değil de güneşli günde ince ince esen bir rüzgarlı havayı seviyorum.
20 derece candır. altı kafi üstü zor benim için.
En az 30 dereceyi seven bi erkek olarak gıcık olduğum erkeklerdir.
norveç, alaska ya da sibirya hayalimdeki yaşam alanlarıdır.
her ne kadar sinüzit ile cebelleşsemde kışı severim. Deri mont, bot giymek keyif verir. Soğuktan sıcak bir yere girmekte öyle, güzeldir kış. Aynı zamanda temizdir. En azından deodorant veya roll-on kullanmayı bilmeyen insanlar daha az kokarlar.
motor kullananlar yazı sevmezler esas kışın takarsın anlas winter grip lastigini giyersin termallerini kışlık bot eldiven balaklavani mis gibi sürersin kışı sevmeyen motorcu tatlı-su motorcusudur net.
Montun altında atletle bakkala gidebilirsin. 1-2 çift botla kış boyu idare edersin. Sokakta dolaşan gevezeler, veletler, kahvenin dışında millete uzaylı gibi bakan primatlar, mahalle dedikodusu yapıp kapı önünde oturan teyzeler azalır. Vücut daha fazla alkole dayanabilir dışarıda içiyorsanız. Parklar ve bahçeler daha huzurludur, mangal dumanı v.s yoktur. Daha konsantre kitap okursunuz, toplu taşıma daha boştur gün içinde.
Aklına Yıkık dökük evinde yakacak kömürü odunu olmayan milyonlar, okula delik ayakkabılarla karda giden botsuz ve kirli ince montlu çocuklar gelmeyendir. Esed bombardımanına maruz kalmamak için Türkiye sınırının dağlık alanlarına sığınan derme çatma poşet çadırlarda , sıcak su bile olmadan yaşamaya çalışan milyonlar aklına gelmeyendir.
en asil duyguların insanıdır.
Kisı sevmem hiç.yaz gibisi var mı? Kışın lahana gibi giyin hava erken kararsin.bana gelmez.