şu elimin altında hissettiğim klavye akldar gerçektir...

dün gece site çöktü , kitlendi derken sonunda sayfa açıldı ve 337. dönem sonuçlarına baktım.

sonra arkadaşlarıma cepten toplu mesaj attım.ve bir kızla şöyle mesajlaşma geçti aramızda...

-eğirdir komanda ykd subay (bilinen en zor komando okullarından biridir)
+aaa çok güzel yer çok sevindim
-...? komando olması biraz zor tabi (lan seçmedim geldi zaten biraz üzgündüm)
+ya sen mühendissin masa başı yaparsın
-dağda pek masa olmaz herhalde
+ne dağı?
-boşver hadi görüşürüz...

kızlar askerlitken bi bok anlamaz

hayır bilmiyorsan bilmiyorum de

şöyle bir sohbete diyecek sözüm olmaz

-aa ısparta çıkmış
+evet
-nasıl bir yer kötü mü?
+yaa komando zor diyeler
-Allah kolaylık versin
+saolasın

aha bu işte olması gereken bu...
(bkz: kızların askerliği anlama derdinde olmaması) *
"üstüne üstlük futboldan da anlamaz bu keratalar" vaziyeti.

(bkz: so what)
bazı yazarların kızları anlamadığı gerçeğiyle kıyaslanamayacak gerçektir. harbi kızdım ama şimdi, ya arkadaş tamam allah yardımcın olsun ne diyelim, eğirdir komando gerçekten zor yerdir, ben de orada yaptım, yaşayan bilir, duygularını anlarım. ama sen şimdi seni teselli eden tüm içten duygularıyla ve olanca iyimserliğiyle sana yaklaşan bir kıza bunu diyemezsin, onu aşağılayamazsın.

kimse kadınların askerlikten anlamasını beklemiyor, ama şuradaki iyimser duyguyu görebiliyor musunuz? teselli ediyor, orada öyle bir imkan olmadığını bilmiyor ama olsun pozitif duyguya bak, masabaşı iş yaparsın diyor. işte kızın erkeğin hayatına kattığı şey bu! her zaman destek, her zaman destek! ne deseydi lan, eğirdir komando mu, aha bittin sen, allah yardımcın olsun, çok sakat bi yer. bunu mu deseydi? yani bunu demiş olsa kendini çok rahat mı hissedecektin?

allah aşkına şu basitlikten, şu kaba saba hallerden kurtulun biraz. kızın eğirdir komando okulunu bilmemesi sana onu aşağılama hakkını verir mi? hadi onu bırak onun nezdinde tüm kadınları aşağılıyorsun, genelleme yapıyorsun çünkü.

evet arkadaşım, görünen o ki senin eğirdir e düşmen sanırım isabet olmuş. belki orada şimdi küçümsediğin bazı şeylerin değerini anlayabilirsin.
kızlarla askerlik muhabbeti yapan erkeklerin mal olması kadar gerçektir.
kadınlardaki doğum sancısı ile bire bir dir. anlatılmaz sadece yaşanır gerçekler.

askerlik zamanı gelmiş bütün başvurular yapılmış sadece nereye düştüğünü beklemek kalmıştır sıkıntılıdır, sancılıdır, hop oturup hop kaldırır.
aynı zamanda kızların askerlikten anlama zorunluluğunun olmadığı gerçeğidir.ben anlasam n olacaktır...bana giren çıkan yoktur...sen 15 ay sürünüceksindir.kısa dönemsen şanslısındır.
asker kızları için kesinlikle geçerli olmayann önermedir.
asker yakınları varsa, askerlik hikayeleri yüzünden öğrenmek zorunda kaldıkları bir konudur. anlamalarına gerek yoktur zaten.
gereksiz bilgilere ihtiyaçları olmayışındandır belki.
(bkz: seni teselli etmeye çalışmış dostum)
o beklenen gün maalesef gelir.gideceği yer netleşir, size yeni saçını gösterir, doğrusunu gidince öğreneceği asker selamını çakar, gözler dolar ve ayrılık..
o zorlu 15 ay başlar.
-ilk geceler uykusuz geçer.gittiği yerde nasıldır, ne yer ne içer diye düşünmekten uyuyamazsınız.
-haberlerde askerlikle ilgili herhangi bir haber gördüğünüzde babanızın yanında bile tvye çakılıp kalırsınız.
-en zorudur, şafak sayarsınız, sevgiliniz için bir günün gece 5te başlayıp ertesi gün gece yarılarına doğru bittiğini bilerek..
-çok kilo vermiştir o şimdi diye düşündüğünüzde, izne geldiğinde yanılmadığınızı görürsünüz.üzülürsünüz.. ama elden bir şey gelmez.çünkü askerlik eşittir sabırdır.
-neredeyse her gün telefonda konuşursunuz, bu konuşmalar genelde akşam gerçekleştiği için bütün bir günü akşamı bekleyerek geçirirsiniz.çok özledim dersiniz, ama bilmezsiniz ki bir ya da iki ay o hiç görüşemediğiniz 15 ayın yanında hiçbir şeydir.
-o ceza aldığında en az onun kadar acı çekersiniz.o allahın belası komutanların bozduğu morali düzeltmek yine size düşer.çünkü o bir tanedir, beklenendir.
-izin günü gelir ve buluşursunuz.aylardır beklediğiniz o'nun elleri, bakışları yabancı gelir bir an.ama tekrar tanımak tek bir dakika alır.
-her akşam o gün ne yaptığını dinlersiniz.artık ustalaşmıştır ama bu o büyük özleme etki etmez.
-artık durum kabullenilir.o büyük buluşma günü beklenir.
-ve o büyük gün gelir.aylarca etkisinden kurtulamayacağı askerlik biter ve hayat kaldığı yerden devam eder.
ilk zamanlar çok üzse de bir ilişkide en önemli virajdır askerlik.o dönem iyi geçerse ilişki daha güzel ve daha tutkulu devam eder.çünkü zor olan her zaman daha güzeldir.
sonuç olarak bir insan yapmadığı bir şeyi yapan kadar bilemez elbet.ama askerlik iki seven insan için, kız için de erkek için de aynı zorlukta geçer.varsın askerlikten anlamayayım.ayrıca anlamama durumum da onun askerlik anılarını anlatmasına engel olmuyor.bir kaç gerçek öğrenin istedim, askerlikten anlamayan bir kızdan..
(bkz: şimdi sıra kadınlarda)
bu yargıya varmak için kızların askerlik anılarını dinlemeye ihtiyaç duymayacağımız; ki bunun örneğine de rastlayamayacağımız için sevindiğim gerçek.
ihtiyaçları olmadığı içindir. Onu da biz yaparsak siz ne yapacaksınız acaba?
"e bi zahmet" durumudur.
yemişim askerlik anılarını. askerlik anısını dinlemesin tamam. ama haftasonu nöbet tutarken manitayı arayıp,
"çok uzatmayalım nöbetteyim komutan gelebilir" diye söylendiğinde ,
aldığınız cevap ;
"yalancıı. hafta sonu nöbet mi olurmus. inanmıyorum sana inanmıyoruuuuuğğğğmm"
olur ise , bari kabasını öğrenseydin su askerligin be sevgili diyor insan.
kızlar askerlikten iyi anlar gerçekte. savaşların kaba kuvvetle değil, akılla ve sabırla kazanılacağını yani.
işin kaba kuvvet gerektiren kısmını başkasına havale etmesi o yüzden.
düşene bir tekme de ben vurayım hesabı, herkesin hazır askere yüklenmesine sebep olmuş gerçek.

öncelikle;

(bkz: moral skmeyin sevgili dürrükler)

adam sülüsünü almış, yarın öbür gün gidecek, komando birliğinde 3 ay acemi eğitimi alacak, allahın günü tekmeyle, palaskayla uyandırılacak, kafasında binbir tane düşünce çorba olmuştur, tutupta böyle bir durumda malca bir laf etmiş bir kızla empati mi kursun..? robot mu bu?

kız hakkında da bir şey diyemiyorum. aynısını ben de gördüm.

kırkağaç'tan dağıtım iznine geldiğim o 1 haftada sağdan, soldan mesajlar geliyor. eski çıktığımla da o ara görüşüyorduk. bana "orada hiç teröristle çatıştın mı?" diyor. eh be canım, çevrende hiç mi askere giden olmadı bugüne kadar? hiç mi bir şey anlatmadılar veya sen hiç mi biraz kafanı verip anlamaya çalışmadın?

duyarlı olmak budur işte. sevdiğin birinin derdi hakkında uzman olman gerekmez ama ilgilenmesen bile birkaç bir şey öğren ki konuştuğun zaman karşındakine önem verdiğin belli olsun. ondan sonra da "bu erkekler hep odun." oldu, peki.
doğru tespittir...

bugün itibariyle "oo güzel yermiş" diyen 3 tane daha kız vardı , sanki ıspartada güllerin içinde takılcam. bilmemek ayıp değil , bilmeden sallamalarına sinir oluyorum , neyse kızdım gene
(bkz: anlasalardı giderlerdi zaten) **
kanıtlanabilir bir gerçektir.. tabi bu durumda her kızı hedef alamayız.. askerdeki sevgilisini, sözlüsünü, nişanlısını bırakabilecek kadar kaşar ruha müptela kızlar vardır.. asker ocağında, vatanı müdafaa eden er kişinin ne tür psikolojik baskılar altında olduğundan bi haber şekilde, gününü gün eden, düşüncesiz, hayatı bencil yaşayanları vardır tabiki.. erkeksizlikten kudurmuş köpeğe dönerler.. onlar için askerdeki kişinin ne yaşadığı önemli değildir.. askerde de sıradan bi hayat sürüyormuş gibi hareket ederler..
kıbrısa askerlik çıkınca kıskançlıktan çatlamaları buna örnektir.
kızların askerlik yapmayacak olmaları ve dahası askerlikle ilgilenmemeleri ile doğru orantılı durumdur.
hayır bilse ne olacak. bilen erkekler gibi gece patates soyup gündüz elinde bazuka ağzında rambo bıçağı yüzünde savaş boyası ile fotoğraf mı çektirecek?
(bkz: 5 ay mı canım yaa çabuk geçer ne olacak)