bugün

yılların teknisyeni ve fakülteden yeni mezun olmuş mühendis ilişkisine benzer. başçavuş tsk'ya en az 20 yılını vermiştir ancak 4 yıl üniversite okuyup asteğmen olan vatandaş onun üstüdür. haliyle resmi törenler dışında başçavuş asteğmeni sallamaz, emir veremese bile tecrübesini konuşturup kendisine her türlü ızdırap olmaya çalışır. çayda dem askerde kıdem sözünün kanıtıdır bu ilişki.
bunun bir de kısadönem erlere artislik yapan asteğmenler versiyonu vardır. ulan amık şans eseri oraya gelmişsin gelip bi de artislik yapıyorsun. böylelerini sikmek lazım. ve ayrıca iyi bid kd.bçvş. 100 asteğmene bedeldir unutmayın.
konu, harp okulu mezunu bir asteğmen ile ordunun amalesi bir başçavuş arasında geçiyorsa;

asteğmen her türlü tokatlar.
ikisi de haddini bilirse sorun çıkmaz. birisi en azından o üniformaya, öbürü de yılların tecrübesine saygı göstermelidir.
bununla beraber, ilk hareket genelde astsubaydan gelir.
burada belirgin iki etken var. başçavuşun karakteri ve asteğmeni nasıl gördüğü, bir de asteğmenin askerliğe kendini ne kadar kaptırdığı.

ben askerliğimi asteğmen olarak yaptım ve eğitim verilen bir birimde meslek gereği görevlendirildim. bulunduğum ofiste 3, müdürlüğümde ise farklı farklı yerlerde 10-12 tane astsubay abim vardı. abi diyorum çünkü ben 23 yaşında bir asteğmendim onların neredeyse hepsi benden yaş olarak büyük, çoluğa çocuğa karışmış insanlardı. ben onlara saygı duydum, onlar benim rütbeme saygı duydular beni ezmeye çalışmadılar, beni kardeşler gibi gördüler ve ihtiyacım olduğunda hep yardımcı oldular. ben de askerliğe kendimi kaptırmadım, görev sürem bitene kadar bana verilen görevleri yapmaya çalıştım ve sorumlusu olduğum birimi idare ettim. ama askerlikten bezmiş ve mesleklerini sevmeyen abilerime de gerektiğinde destek oldum. ve şu bir gerçek ki hiç bir subayla astsubay abilerimle kurduğum diyaloğu kuramadım, bulunduğum birlikte 50'den fazla subay olmasına rağmen. benim avantajım takım komutanlığı yerine bir eğitim ünitesinde teknik sorumlu olmamdı. biraz da şanslıymışım ki gerçekten iyi insanlarla çalışmışım.
askerlik dönemi boyunca birbirimize değmeden teğet geçerek sürtüşmeden geçirdiğim dönemdir. kimse kimseye karışmayınca sorun olmadı.
çapraz kur ilşkisine benzer.
çok değil biraz önce izin kağıdımı imzalattım .

kıdemli başçavuştan izin aldım o da gitti üstteğmene danıştı . imzaladılar çıktım dışarı.
başçavuş erbaştır. erbaşın ilacı da dayaktır. döveceksin bunları.
kidemli bascavus astegmene komutanim deyince onun emrine girip çoraplarını yıkıyor zannedenler olmasi ilginç. konu hakkinda hicbir fikriniz yok. yillarin tecrubelisi astsubay isterse astegmeni öyle zor durumda bırakır ki asteğmen kedi gibi miyavlar. siz siz olun sadece askerlikte değil hayatin her alaninda cin olmadan adam çarpmaya kalkmayın.
başçavuş adam olsaydı devlet oraya asteğmen göndermezdi.
işin piçliğini çok iyi bilen kıdemli başçavuş asla eyvallah etmez.

Aklı olan asteğmen de artistlik yapmaz...
bir kere askeriyeye girmemiş insanların alt üst ilişkilerini yorumlamaları ne kadar garip değil mi?
asteğmen sadece kağıt üzerinde subay olarak gözüktüğü için başçavuşun her türlü ağır bastığı ilişkidir. aklı olan asteğmen zaten zıt gitmez bu ağabeyler ile bir sabah kendisini mıntıka yapan askerin başında bulabilir zira..

işi askerlik olan adam ( astsubay ) her zaman daha yüksek rütbeli subayların ( bölük komutanı, tabur komutanı vs ) gözünde daha değerlidir çünkü asteğmenlerin yüzde doksan beşi belki daha fazlası teskeresini alıp gidecektir adamlar neden gidecek olan adamı kalıcı olana değişsin ki herhangi bir zıtlaşma durumunda.
Kimse kimseye karışmaz geçinip giderler. .
benim gördüğüm kadarıyla abi kardeş ilişkisidir. askerlerin yaninda birbirlerine komutanim derken odada kardeş, abi dediklerine şahit olmuşluğum vardır.
biri diğerine abi der. öteki siz diye hitap eder gecinip giderler.
şahit olduğum kadarıyla abi kardeş ilişkisidir.

asteğmen kişisi şayet rütbesinin rehavetine düşüp yılların başçavuşuna posta koymaya kalkarsa askerlik hayatının nasıl sikilebileceğini acı şekilde tecrübe edebilir. başçavuşların heryerde eli kolu, sözlerini geçirebilecekleri subay kankaları vardır.
Hassas'tır.
Askerlik hakkında en ufak bilgisi olmayanların ahkam kestiği konu. Biri demiş harp okulu mezunu asteğmense filan öteki demiş bilmem ne..

Ulan cahilsiniz bari belli etmeyin. Çoğu teğmen bile (teğmen diyorum bak) belli bir kıdeme ulaşan astlarına emir vermez, yapılacak bir iş varsa falanca astsubayım şunu şöyle yapsak nasıl olur veya şunu şöyle yapalım mı diyerek yapılacak olan işi belirtir. Astsubay da salak değil amk, "ahaha bak teğmen bana fikir soruyor benden akıl alıyor" demez, öyle öyle geçinip giderler...
Başçavuş beterdir adam yılların askeri ordunun içini dışını bilir yeni yetme asteğin aklını aldığını gördüm.
başçavuş asteğmeni siklemez, komutanım bile çekmez.
asteğmenim der.
askerligimi astegmen olarak yaptım aynen üstteki arkadaşın dedigi gibi oluyo asteğmenim diyo
hatta benim defalarca dilimin sürçüp ona komutanım dedigim olmuştur.