bugün

"artık zamanın da üstünde şık bir şehirde
mazgallara kapatılmış, büyüyemeyen çocuklar için
kafatasları çelikten adamların şarkılarını
ya da rahibe pelerini altına gizlenmiş
gözleri irin torbalarıyla kanlı şeytanları
bir ruhun turuncu mihrabına getirip
oradan aşağı atmalı"
Huzur bazen sigaraydı, bazen 35lik rakı. Ama asla sıcak bir omuz olamadı, büfelerde yoktu. Çünkü poşete sığmazdı.
iskender adlı çocuğun amcasına gösterdiği hede.
ben bu şiiri ezbere bilirim...

vakti zamanında deli gibi sevdiğim bir adam vardı, bu şiiri sevdiğimi bilirdi.. birlikte değildik henüz o zamanlar. geyik yapıyo ya eleman hesapta. güzel şiirmiş ben de şahane yazarım arkadaşlar bana küçük iskender der demişti.. ben de kendisinden o esnada pek haz etmediğim için ibne olduğundan mı, küçük iskender ibne çünkü demiştim..

sonra benim ağzıma sıçtı ilişkide o ayrı...

neyse, süper bir şiiridir, bu anlamsız anektoddan sonra, buyrun! okuyun.

De gülüm! De ki: ela bir günde geleceğim
istanbul darmadağın olacak, saçlarım
darmadağın. Hepsi, darmadağın!
üzülme gülüm! Toparlanacağız, birlikte,
ayağa da kalkacağız, yürüyeceğiz de gülüm
hem de çelikten toprağını dele dele hayatin!

de gülüm! De ki: bitmiştir umut, bitmiştir
sevgi, bitmiştir güven!
güven bana gülüm!
sana bitmemişliği öğretecek, tattıracaktır
hasretten-hakikaten-ten değiştiren yüzüm!

göreceksin gülüm! Bekle!
hırslarımız, acılarımız gitgide ihanetlere
hainlere, ezilmelere alışacak..
göreceksin-sevinçten ağlayacaksın gülüm-ki
iste o vakit bana-doğrudur! -
sair olmak, seni sevmek pek çok yakışacak!
bak! şiirler var, mektuplar var, çocuklar var,
sokaklar var, kediler!

inan bana gülüm, ölüm yok bir tek! ölüm yok bize!
ölüm inananlar için sessizce
kara kaplı kitaplardan çıkartılacak..
göreceksin gülüm! Bekle! Göreceksin!
artık hiçbir insan, hiçbir kavga ve hiçbirimiz
bu dünyada, yapayalnız, umarsız kalmayacak!
Gidiyorsun işte! Bir kenti terk ediyorsun. Belki de sonsuza kadar, sonsuzluk neyse, ne halta yararsa, sonsuza kadar terk ediyorsun belki de. Kaybolan farlara, stop lambalarına şöyle seslenmek geliyor içimden: Kötü yola düşmüş gecelerden geliyorum kusura bakma gözlerim biraz kirli...
Cinsel tercihi yüzünden popüler. Yoksa yazdıkları bu ünü asla getirmezdi.

Lakin merak ettiğim, bir eşcinsel k.iskender gibi birini nasıl tercih edebilir?
Iskender Kücügün Iskender Büyügün abisi olarak istanbul zetin burnunda bir dönerci kasabi bakkali isletmektedir.
yeni kitabı için (bkz: elli belirsiz).
Paralel evrende iskender adlı adamın bir organına verdiği isim olabilir.
Kabataş erkek lisesinden mezun aynı zaman da istanbul üniversite si tıp Bölümü'ne terk edecek kadar kendine güveni olan edebiyat dahisi.
Tercihleri nedeniyle şiirlerinin okurken garip ve kötü hissedilen ama bir yandan bu duygudan ve öteleştirmeden dolayı kendimi ayıklamak sebep olan şahıs.
Küçük iskender’in “Bir Yaratığın Akıl Almaz Ahlaksız Maceraları” adlı deneme kitabı, Sel Yayıncılık aracılığıyla yayımlandı.

--spoiler--
Ah zavallı çocuk! Dedem Beni Korkuttu Hikâyeleri diye başladığın macera büyüdükçe, değiştikçe nerelere geldi. Artık otelde yer yok, barmen içki vermiyor, herkes tuhaf tuhaf bakıyor sana ve son otobüs de kalktı.

Kâbus başlıyor gecenin ilerleyen saatlerinde. Bakalım şimdi seni kim nasıl öldürecek?
--spoiler--
Bir kadin ozledim diyorsa 'bende' denilmez, 'nerdesin' denir.
Agir romandaki oyunculugunu sevdigim facebook arkadasim. tabii ki gercek hesabindab arkadasim. Dune kadar hic unlu arkadasim yoktu is ve hayatima giren kadim bir gazeteci dostum sayesinde tur magazinin bogurundeyim. *
küçük iskender’den yeni şiir kitabı: “Mayıs Giremez”

http://www.edebiyathaber....iir-kitabi-mayis-giremez/
periler ölürken özür diler adlı kitabından allen gingsberg'e yazmış olduğu "türkiye" şiiri muazzam olan şair.

allen ginsberg'e

oğlanlardan ve alkolden vaktim arrtıkça seni düşü-
nüyorum türkiye, inan doğru bu kere yanılsamam
ve ruhumun yavşak zıpırlığı, hiç değilse ayık
dolaşamayacak kadar dürüstüm,

türkiye, tarkan öleli çok oldu, artık onu unut; bu-
nadı kurt. playboy'a annemin çıplak resimlerini
satarak beyaz saray'a sırnaşmayı düşlüyorum
spermi biraz fazla kaçırdığımda,

beş parasız paraladığım sokaklarında embesillerini
ve taşak kalpli aydınlarının sidik yarışlarını
görüp bol bol osuruyorum, başbakanı dinlerken
televizyon karşısında ekrana ekmek teknemi aç-
mak ya da esrar içmek, geğirmek en büyük mutlu-
luk bana verdiğin,

otuz bir çekmediğim gecelerde düşler kuruyorum se-
nin hakkında, hür hülyalarımda sana zerre kadar
yer vermiyorum ama, maalesef ayakta kalıyorsun,
sosyal demokrat idiotlarını, orospu tavukların
uğrak yeri sanat galerilerini, festival sar-
kaçlarını, ölüsevici kültürünün uyanık tez-
gâhtarlarını ve tezgâhın altında neler dön-
düğünü farkedecek kadar sosyalistim,

hapsine düşmedim henüz, o yüzden tam solcu sa-
yılmam köle pazarı piyasanda, kıçına cop
girdiği için şair olanlardan da değilim; eli
kulağındadır tımarhanelerinden birinde tes-
cilli manyak olmamın ve koynuna girmediğim-
den dorukta sıçanların, o yüzden ibneliğim
de test edilip onaylanmadı,

uyuşukluklarıyla iktidara peşkeş çekip çaktır-
madan, sonnet'leriyle, balad'larıyla köçek-
leşen, raconları kıyak geçme üzerine kurulu
mason-ulema tayfanı da tanırım, sen de bilir-
sin ki havlayan it ısırmaz türkiye, bak, biz-
bizeyiz, çekinme, şu azınlıkları ne zaman ke-
sip kızartacağız, çok acıktım türkiye,

nâzım'ını severim, buna kızabilirsin, ama bazı
-ne demekse- naif şairlerinin, devlet sanat-
çısı olmasına ve adının iktidar şakşakçısı
starlarla bir anılmasına dair çabalarına izin
verdiğinden, sana korkunç müteşekkirim, inti-
harımı hızlandırıyorsun böylelikle, böylelik-
le artıyor kirim ve seninle kirimiz, ne gam?
iyi akşamlar. persil supra.

mustafa suphi, artık hamsi mi türkiye, dikkat et,
balıkları örgütlemesin,
allah'a inanmıyorum, osmanlı'yım velhasıl, akın
edip avrupa'ya, toplayıp getiremesem de cil-
lop gibi veletleri, n'apalım, buradaki lüm-
pen teen-ager'larla idare ediyorum,

türkiye, ayıptır sorması ne zaman akıllanacağız;
türkiye, kıbrıs'ın yakasını ne zaman bıraka-
cağız ve ne zaman yaraşır olacağız binlerce
devrim şehidimize,

türkiye, hiç terbiye edinemedim, yeteneğim bu ka-
dar; çük kadarken okudum sabahattin ali'yi,
kafka'yı, dostoyevski'yi, london'ı; kapital'e
başlayışım babamla aramızda çıkan küçük bir
harçlık sorununa dayanır,

ıq'larımızın düşük olduğunu sanmıyorum, peki
bir eşek şakası mı bu; köy enstitüleri,
halk eğitimler, halkevleri ne ayak; behice boran
, iyi ki unutuldu; iyi oldu, eline
sağlık türkiye,

hasbelkader bir önerim var: cıa, eurovision'u
kazanmamızı, aet'na girmemizi sağlayamaz
mı acaba, şüphesiz, eh benimki de salaklık,
haklısın türkiye,

bizi milletçe sevmeyenlere ayar oluyorum; ağız-
larını burunlarını kırarak onlara medeniyet
öğretmek istiyorum türkiye,
ben, sex-shop'ların, komünist partinin, müslü-
man demokrat partinin, rock partinin,
çeşit çeşit gay barların açılmasını, askerliğin
kaldırılmasını istiyorum türkiye; bu top-
raklarda nobel, oscar, lsd, özgürlük ve sik
anıtları görmek istiyorum: kişi başına düşen
milli gelirden bana ait payı iade ediyorum
bütün bu harcalamalar adına sana; hapishane-
ler, hayvanat bahçeleri, kamplar, tımarhane-
ler boşaltılsın derhal; ben bütün kentlerin-
den barışla, erdemle, insanlık haklarımla ke-
yiften gebere gebere, ıslık çalarak dolaşan
bir seyyah olmak istiyorum; mandela kötü a-
dam, döv onu türkiye,

`uzak asya'dan gelip akdeniz'e bir kısrak ba-
şı gibi uzanan bu memleket... sizin! afiyet
olsun efendiler' demekten bıktım, bıktık,
anlıyor musun, orada mısın türkiye,

ama yine de memnun olmuyorsan bu tavırdan ve
kızıyorsan ve sinirleniyorsan, olsun, biz
yine geliriz; yine yazar, söyleriz; ölürüz;
biz yine gideriz; sen, rahatını bozma o za-
man, güzel bir çocuk gibi bu şık dünya ya-
tağında, böyle masum böyle mazlum uyu tür-
kiye, (bkz: behice boran)
cigd3m: büyük iskender'den bile daha büyük; usta bir kalem!
eşcinsel bir şair. eski sevgilimin bayıldığı aşkla sevdiği bir şair, neden bu kadar çok seviyorsun diye hafif kıskanarak sorduğumda da "ulaşamadığım şeyler hep bana daha çekici gelmiştir" diye yanıt verirdi. öyle hatırlarım bu yüzden bu adamı.
şiirlerini en iyi yaşayan şair.
son yıllarda iyice saçmalayan ve ergence şiirler yazan şair. bunu roman okumadığını söylemesine bağlıyorum. roman okumayan insanın hayal gücü körelir kelime dağarcığı küçülür. yazık etti kendine daha da rezil olmadan şiir yazmayı bırakmalı.
Eskiden güzel şiirleri vardı da kumru sadakati'nin dediği gibi iyice boka sardı son dönemlerde.

görsel
sadece siir ve yazım dilinde değil günlük hayatta da çok kaba ve kırıcı sair.
bana hic bi kırıcı hareketi olmadı ama başkalarına karşı kırıcı olusunu defalarca izledim.

samimiyetsiz ve itici kişilik.
görsel

bir şairin beyti bu kadar mi etkileyici olmaz ya rabbi.
pazartesi akşamları beyoğlu redrock bar'da şiir akşamları düzenleyen şair.
görsel