bugün

günümüzde eğitim özgür olmalı üniversiteler ve üniversite yönetimleri bağımsız olmalı diye vik vik öten kepaze adamlar köy enstitülerini öve öve bitiremez onlar için kimin yaptığı kimin bozduğu önemlidir sadece bunun gibi onlarca daha örnek verebilirim isteyene.
ismet inönü den nefret etme sebebim.sağlam bir menderesçi olan dedem de bu enstitülerden mezundur.
komünistlik ne lan!!!!!!
1923 yılında atatürk tarafından türkiye'ye çağrılan john dewey'in raporuna göre 1940ların başında hayata geçirilmiş uygulamadır. günümüz profesörleri oralardan mezun olmuşlardır. bir dönemki karalamalar sebebiyle kapatılan enstitüler ülkenin cahillik çağına geçişini hızlandırmıştır.
görsel
çok geç ve yetersiz kalmış bir hamledir.
ikinci dünya savaşı sırasında büyük bir ordu besleyen türkiye bu orduyu beslemek için halka yani köylüye ağır vergiler bindirdi. bu da halkı isyan kıvamına getirmese de iyice çileden çıkardı. 1929 buhranında mallarını satamayan köylülerin yüzde otuz yoksullaştığını hatırlatmakta fayda var o sırada iktidar olan chp bu sefer halk için bir hamle yapmaya karar verdi ve böyle doğdu halka eğitim verip onları kültürel ve ekonomik hayata kazandırmaya yönelik bu kurumlar.
30 martta vizyona çıkacak olan ve ilk kez toprağın çocukları isimli sinema filminde işlenen konudur. yapımcısı erkan can dır. yönetmeni Ali Adnan özgür dür.
belki de bu kurumdan birini hiç tanımamış hatta farkında olmadan bu kurumdan mezun biri tarafından eğitim görmüş insanların eleştirdiği yer.
şöyle de bir aksi görüşün olduğu kurum;

http://www.sabah.com.tr/Y...hatirlayalim-hatirlatalim

çok bir bilgim yok yani ne olumlu ne de olumsuz olduğunu savunuyorum. sadece farklı bir bakış açısı gördüm ve paylaşmak istedim.
"faşişt yuvaları" demiş engin ardıç. bok yemiştir. zira o enstitülerden çıkan faşiştlerden bazıları ;

(bkz: ali yüce)
(bkz: mahmut makal)
(bkz: fakir baykurt)
(bkz: mehmet başaran)

ve derslerine giren (bkz: sabahattin ali) , (bkz: aşık veysel) vb. adamların "gomunist bunlar" denilerek neler yaşadığını biliyoruz. bu neyin kafasıdır engin ardıç.
osmanlıdan sonra zorlama ve dayatmalarla kurdukları ve tek kurşun sıkmadan istanbulu işgal eden ülkeleri kovduktan sonra, o devletlere verilen söz gereği hayata geçirilen, şapkai kılıkkıyafet, harf, tatil günleri, vb diktelerden sonra,
halkın beynini, hemde yerinde yıkamak için kurulmuş, dinsiz yetiştirme atölyeleri.
konu: köy enstitüleri
görüş sahibi: engin ardıç

şimdi bu elemanın herhangi bir konudaki herhangi bir görüşünü ciddiye almak bile kişinin kendisine takındığı en ciddiyetsiz tavırdır. hele ki köy enstitüleri gibi önemli cumhuriyet kazanımları bu canlının boyunu fazlasıyla aşmakta, genel tavrının belli olmasından mütevellit gülüp geçilmesi gereken bir husus olarak kalmaktadır. mütemadiyen farklı yazılar sıçmayı becerebilmesi bir takdir sebebidir o ayrı.
bugün kuruluş tarihi.keşke hiç kapanmasaydı.http://www.dailymotion.co...240p-h-263-mp3_shortfilms
dünyadaki en büyük buluşların gerçekleştirildiği, uzay araştırmalarının yapıldığı bunu da solcuların yaptığı kıymeti kendinden menkul taş binalar.
kapatıldığından mıdır, yoksa solcuların bu ülkede yaptığı nadir işlerden olduğundan mıdır bilmem, gereğinden fazla abartılmış bir kurum. bugün hayatta olsaydı muhtemelen öğretmenlerinin kpss'yle alındığı, vekil öğretmenlerin olduğu sikindirik okullar olurdu. milli eğitimin 100 temel eseri okutulurdu. müzik aleti olarak da plastik flüt öğretilirdi. bazı şeyleri çok abartmamak lazım.
"amerikancı yobaz"larımızın katkılarıyla şer yuvası ilan edilip kapattırılan, halkın geliştirilmesi açısından dev bir adımdı şu anda devam etseydi japonya ve çin gibi bir şeydik.
abartıldığını düşünüyorum, o zaman ki devlet istediği şekilde bir nesil yetiştirmek istedi ve çok az da olsa başarılı oldu, o okullardan mezun olanlar töresine,tarihine ve dinine düşman olarak yetişti ve devletin en üst makamlarına geldi.

çok şükür o nesilden kurtulduk.
öğreniyoruz ki kapatılması adnan menderes'in başarısıymış. kapatılmasını adnan menderes isteyince dönemin chp iktidarı "siz isteyince akan sular durur." demiş, hemen kapatmışlar. ismet inönü adnan menderes'i arayıp demiş ki "malum yeri kapattık. başka arzunuz var mı? iktidarımız sizler için var."
HiÇTE ABARTILMAYAN, DEĞERi HER GEÇEN GÜN ANLAŞILANDIR VE BiRGÜN YiNE KURACAK BU ÜLKE BU OKULLARI EFENiM....
iNANÇLARIMIZ DAiM OLSUNDUR!....
ne olup ne olmadığını anlamak; hasretle anmadan önce bir kez daha düşünmek için kemal tahir'in "bozkırdaki çekirdek" romanının okunması gereken enstitülerdir.

elbette haksızlık da yapmamak gerek. köy enstitülerinin türkiye'ye bir şey katmadığını iddia etmek, köy enstitülerinin bir mucize yarattığını iddia etmek kadar abartılı.
okuma yazma oranını arttırmıştır köy enstitüleri. hoş, tek parti iktidarlarındaki okuma yazma oranının artması, muhalif matbuat ve eserler bulunmadığından demokrasi için bir anlam taşımasa hatta belki de mevcut ideolojiyi yükleme işlevi görse de yine de bir başarıdır.
bununla birlikte köy enstitüleri, bize fakir baykurt gibi bir ismi kazandırmıştır ki benim için methiye düzülen bir çok kazanımından daha önemlidir.

haksızlığı yalnızca köy enstitülerine değil siyasîlere de yapmamak gerek.
köy enstitülerini adnan menderes kapattı. zâlim, rezil toprak ağası mealindeki yazılar hoş olmamakla birlikte doğru da değil.
köy enstitülerinin alanı, zaten chp'nin iktidarı yıllarında tedricen daraltılmaya başlanmıştı.
enstitü içi demokrasi işlevinin ortadan kaldırılması, rauf inan, hakkı tonguç ve ali yücel'in sırayla görevlerinden alınması gören gözler için çok şey ifade eder.
köy enstitüleri menderes'in iktidarı döneminde öğretmen okullarına dönüştürülmüştür. kapıya zincir vurma söz konusu değildir anlayacağınız.
kuruluş amacından bağımsız düşünürsek bir devrimci ağacıdır köy enstitüleri. kemalizmin yeni insan projesi elinde patlamıştır.
tchaikovsky çalan köylü çocuklarını yetiştiren eğitim yuvalarıydı. maalesef ülkemizdeki her başarı gibi cezasını buldu.
http://www.odatv.com/n.ph...-talip-apaydin-0106121200
bir zamanlar köy enstitüleri vardı
yurdun dört yanına ışık saçardı
ellidört'de o ışıklar karardı
ne güzel okuldu o enstitüler
köy çocuklarını kabul ederdi
öğrenciler hep yatılı giderdi
hem ilim hem sanat öğrenirlerdi
ne güzel okuldu o enstitüler

şehirden uzakta kurulmuşlardı
mezunları hep örnek olmuşlardı
hem ilim hem sanatla dolmuşlardı
ne güzel okuldu o enstitüler

hasanoğlan, beşikdüzü, cılavız
öğretmenler yetişti cesur, yavuz
hep oldular türkiye'ye yavuz
ne güzel okuldu o enstitüler

onların ünü tüm ülkeyi aşar
kapatılmasına tüm türkiye şaşar
ilk hasanoğlan'ı bitirdi coşar
ne güzel okuldu o enstitüler.

hakkı coşar
Asli değeri anlaşılmamış kurumlardır. Eğer işlevsiz bırakılmasa eminim Türkiye mevcut durumundan bir 20 kat daha iyi halde olacaktı.
Ayrıca DP'nin Türkiye'ye attığı en büyük kazıktır Köy Enstitüleri'ni kapatması.
üzerinden geçmiş 61 yıl kadar ve gelinen bu noktada ziyniyetlerde bir arpa yol katedilememesi son derece üzücü. sabık menderesin milli eğitim bakanı tevfik ilerinin muzaffer bir komutan edasıyla olayları anlatışı.

--spoiler--
Köy Enstitülerinin bir feci manzarası da budur. Dağ başlarında kurulmuş olan,Valilerin ve Maarif Vekâletinin umumî müfettişleri­nin girmesi yasak edilen - ki bu arkadaşlar her yere girer oraya giremezler - bu müesseselerde 500 erkek çocuğun, yanında hepsi 16, 20, 22 yaşlarında, 60 - 70 kız çocuğu beraber okur, beraber çapa çapalar. Be­raber horon oynar. Gece yan yana pavyonlarda ya­tar. Bu yüzden nice çocuklar düşmüştür. Bu gizli celsede söylenebilir. Nice köy kızları serbest fuhuşa
teşvik edilmiştir. Bunu Reşat Şemsettin'den sonra tes­lim aldığımız zaman oradaki kızları toplayarak, ayı­rarak, îzmirlde tertemiz bir yuva içinde toplamak ve
ayn bir kız enstitüsü haline getirmek ve böylece bu memleket içindeki çıban başlarını temizlemek çok şü­kür olsun bize nasip oldu. (Soldan brova sesleri, al­
kışlar)

--spoiler--

http://www.tbmm.gov.tr/de...ilt=10&v_birlesim=006