bugün

görsel
görsel
Köy enstitüleri, Türkiye'de 1940'lı yıllarda açılan eğitim kurumlarıdır ve köylerin eğitim ve kalkınmasına odaklanmışlardır. Bu konuyu inceleyen beş bilimsel eser aşağıda sıralanmıştır:

"Köy Enstitüleri: Eğitimde Bir Devrim Denemesi" - Niyazi Kahveci: Türkiye'deki köy enstitülerinin tarihini, kuruluş sürecini, eğitim metotlarını ve etkilerini ele alan bir kitaptır. Köy enstitülerinin eğitimdeki devrimci niteliğini ve toplum üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde inceler.

"Köy Enstitüleri: Eğitim ve Toplumsal Değişim" - ismail Hakkı Baltacıoğlu: Bu kitap, köy enstitülerinin Türkiye'deki eğitim sistemi ve toplumsal yapı üzerindeki etkilerini derinlemesine araştıran bir çalışmadır. Köy enstitülerinin ideolojik temellerini, eğitim programlarını ve öğretmen yetiştirme süreçlerini incelerken, toplumsal değişime olan katkılarını da ele alır.

"Köy Enstitüleri: Türkiye'de Eğitim ve Kalkınma Hareketi" - Eyüp Özveren: Bu kitap, köy enstitülerinin Türkiye'deki eğitim ve kalkınma hareketi içindeki yerini ve önemini analiz eder. Köy enstitülerinin açılma gerekçelerini, eğitim politikalarını ve öğretmen yetiştirme modelini detaylı bir şekilde inceler.

"Köy Enstitüleri: Bir Kuşağın Hikayesi" - Ayşe Hür: Yazar, köy enstitülerinde eğitim almış ve yetişmiş olan bir kuşağın hikayesini anlatır. Bu eser, köy enstitüsü mezunlarının deneyimlerini ve etkilerini bireysel ve toplumsal düzeyde ele alarak, köy enstitülerinin etkilerini daha kişisel bir perspektiften ele almaktadır.

"Türk Eğitim Tarihi Açısından Köy Enstitüleri" - Faruk Yıldırım: Köy enstitülerini Türk eğitim tarihi içinde değerlendiren bir araştırma kitabıdır. Yazar, köy enstitülerinin açıldığı dönemdeki eğitim politikalarını, ideolojik temellerini ve uygulamalarını irdelerken, bu kurumların Türk eğitim sistemi üzerindeki etkilerini analiz etmektedir.

Bu kitaplar, köy enstitülerinin tarihini, eğitim metotlarını, öğretmen yetiştirme süreçlerini ve toplumsal etkilerini çeşitli açılardan ele alan bilimsel eserlerdir. Her biri köy enstitülerinin önemini ve eğitimdeki devrimci niteliklerini anlamak için değerli bir kaynak sunmaktadır.

ChatGPT den alıntıdır.
açılması iyi mi oldu kötü mü oldu çözülemeyen bir paradigmadır.

o dönemlerde yayılan komünizm tehlikesi sebebiyle kapatıldığını söyleyenler var.
Ne tuhaf ki Köy enstitülerinin kapatıldığı dönem ile imam hatiplerin açıldığı dönem neredeyse aynı
Bu bile köy enstitülerini kapatanların asıl amacının ne olduğunu gösteriyor
Adnan Menderes köy ağasının oğluydu
Ve köy ağaları köylünün eğitimli olmalarını değil
Köle olmalarını isterler
Menderes'in niyeti de buydu
idam edilmeden önce son sözlerinden bir alıntı:
Pişman değilim.
Köy enstitülerinde okutulan dersler arasında din ve ahlak eğitiminin olmaması da çok garipmiş. materyalizm, pozitivizm, romantizm de bir yere kadar ki zaten kapanmış sonra.
Sosyal medyada köy enstitüleri romantizmi yapan lakin köylüyü aşağılayan, köylüye tepeden bakan, onlarla yan yana gelmekten bile çekinen sözüm ona cihangir solcularının iki yüzlülüklerini ortaya döken, temel kalıbı Atatürk'ün döneminde Türkiye'ye gelen ve "yaparak-yaşayarak öğrenme" dendi mi akla gelen John Dewey tarafından çıkarılan, inönü döneminde Peyami Safa ve Nihal Atsız tarafından "burası komunist yuvası, moskof ajanları yetiştiriliyor" tarzında eleştirilen, 1940'ların sonlarında hem oy kaygısı hem de "demokratikleşme- Amerika'ya yakınlaşma" hem de birçok sebepten ötürü oldukça budanan (1946'da Milli Eğitim Bakanı olan Reşat Şemsettin Sirer'in uygulamalarına bakılabilir) ve son darbeyi de DP döneminde alan enstitülerdir efendim, evet.
Faydalı yönleri çoktu, şu an da model olabilecek bir çok uygulamaya zemin oluşturmuştu; ve fakat, bu okullar aynı zamanda anadolu insanının eğitim için dahi büyükşehire (istanbul ve ankara) sirküle olmaması, şehir merkezlerinin bir tür entelektüel sterilizasyonunu sürdürebilmesi gibi bir alt metini de amaçlamıştır. Buna da zararlı demiyorum, fakat üstelci bir bakış açısının ürünü olduğu da değerlendirilmelidir.
Kapatılmasaydı eğitim Sistemi bu kadar kötü olmazdı.
artıları kadar eksileri de olmuştur. dönemin sosyoekonomik şartları gereği de problemler yasanmış bugün günümüz şartlarına göre düzenlenip tekrardan hayata geçirilirse çok faydalı olacak projedir.
Üstteki arkadaş öyle bir anlatmış ki; sanırsın köylüler her haltı mükemmel yapıyor. Arkadaş; herifler sağdığı sütü tüccara verip, yoğurdu Bim'den alıyor, farkında mısınız? Eğer Köy Enstitüleri şimdi var olsalar; köylüler daha çok kalkınır, bolluk bereket olurdu. Ha! Orada bunu sağlayanlar mor saçlı Pelinsu ve Berkecanlar mı olurdu, orasını bilemiyorum. Yalnız hayatlarında canlı inek de görmüş olurlardı, orası kesin.
güzel işmiş ve hala işe yarar ama son zamanlarda gördük ki şehir enstitüleri de kurmak gerekiyor.
hem artık herkeş şehirlerde yaşamak istiyor hem de sorunların çoğu şehirlerde.
Bunun güzellemesini yapanlara şöyle bakıyorsun. Mor saçlı, zıtarbaks olmadan güne başlayamam ağbi yaa diyen Pelinsu ve Berkecanlar. Belki hayatında hiç canlı inek görmemiş, sosyal medyada köy enstitüleri ağbi yaa diyor. Sen git sitende ergen irisi arkadaşlarınla basket oyna sana mı kaldı? işin komiği köylüler ölsün abi yaaa diye geviş getiren tipler de bunlar.
Cahilliği silebilecek kadar çalışamadığı bugün dahi kimi entrylerde gözükmektedir. Türkiyede yapılan güzel şeyler cezasız kalmaz sözünü hatırlatır.
Asıl ismi Beyin yıkama enstitüsüdür.
görsel
açanın da kapatanın da aynı zihniyet olduğu eğitim kurumları. en büyük faydası hasan ali yücel'in dünya klâsiklerini usta yazarlara çevirterek oluşturduğu kitaplardır.
Kapanması modern Türkiye cumhuriyetinin sonu oldu.

Çok çok çok başka bir ülke olacaktık, ah ki ne ah!
görsel
Peyami Safa ve Atsız'ın Bir zamanlar "komünist yuvası, Türklük şuuruna aykırı Moskof ajanlarının yetiştirildiği fabrika" dediği enstitülerdir.
o günün şartlarıyla düşünmemek gerekiyor. eşek zikmenin normal olduğu onlarca köy var memlekette. artık işe yaramaz enstitüler falan. önceden yarıyormuş orası ayrı.
1940'lar, Köy Enstitüsü'nde öğrenci olan Elif’in değişimi.
Mektebe Giriş / Mektepte 1. Yıl

görsel
tamam zamanında kapatılmış olabilir, dönem bunu gerektirmiştir, toprak ağaları baskı yapmıştır vs vs bir şekilde kapatılmıştır...peki neden tekrar açmıyoruz ? kim engelliyor bizi ?
görsel
Hayatında köye gitmemiş solcu itemi. evet.
Sosyal medyada bir takım gerzek solcunun ısrarla parlattığı gibi bi cacık değildir. Her şeyden önce baştan yanlış bir projedir. Köy romantizminden bir medeniyet falan çıkmaz, 3-5 çocuk mandolin çalıyor diye de köylü "aa süpermiş haydii artık cumhuriyetçiyiz" demezdi. Demedi de zaten. Köylüler öğrencileri kıskanıyordu, öğrenciler de köylüleri küçük görüyordu.

Ayrıca 20 milyon nüfuslu ülkenin 20 tane liseyle kalkınacağı düşünmek nasıl bi fikir aq ya.

yapılmasi gereken köylere modern egitim götürmek değil, altyapısı hazırlanmış kentlere köylüleri göç ettirmekti. Böylelikle nüfus artış hızı azalacak, gelir artacak, eğitim artacak, kaçınılmaz sonuç olarak da muhafazakarlık zayıflayacaktı.

Yüzde 80i köylü olan toplum okullarla aydınlanmaz, bataklığı kurutmak gerekir.