iyi bir anneye sahip olmayan bireyin durumu. hayata -1 ile başlamaktır hiç şüphesiz.

bir çok yazar çıkıp diyecektir ki: anne hiç kötü olur mu? olur arkadaşım olur.

hatırlayabileceğim ilk yaşlara dönüp baktığımda hatırımda kalanlardan bahsedeyim. ilkokul çağlarımda sabah kahvaltım yok denecek kadar basitti. okuldan çıkıp gelişimde babam evde olmazdı. o günün 3. teneffüsünde * yediğim simit ve ayrandan sonra eve geldiğimde karnım aç olurdu. annem tarafından elime tutuşturulan yarım ekmek arasındaki beyaz peynir yüzey olarak çok bir yer tutmazdı ve su eşliğinde zorla yutkunurdum. bu durum o zamanlarda epey canımı sıkmış olsa gerek; bir gün okulda simitin yanında ayran almayıp eve dönerken marketten bir tane yumurta alıp annemin önüne pişirmesi için koyduğumu halen hatırlarım.

bir okul dönüşü şöyle kucaklayıp "mis kokulu evladım gelmiş" diye sev bir kez be kadın. teallam.

o zamanlarda kendi tırnaklarımı kesemezdim ve bu misyonu annemin üstlenmesi gerekirdi -çünkü babam çalışmaktan geldikten sonra yemeğini yer ve kahvehaneye çıkardı, pek bir zaman ayırmazdı.- ama hep geciktirdiği için sınıf öğretmenimin yaptığı kontrollerde hep yüzümün kızarmasına sebebiyet verirdi. üstümü başımı yıkamak her nedense kendisine zahmetli gelirdi. tamam çamaşır makinemiz yoktu o günlerde ama bir çocuğun bir pantolonu ile önlüğünü yıkamak o derece zor olamaz. bir anneye yük olmamalı 2 beyaz yaka 1 siyah önlük yıkamak. hep utanır hiç söz edemezdim sözlük: sopa yemekten korkardım. *

o zamanlarda ortaokul farklı bir okuldu, ben orta okula başlamıştım ve bu durumlar pek değişmedi: beyaz olması gereken gömleğimin yakaları, kolları beni hep utandırırdı. neyse ki tırnak kesmek artık problem olmaktan çıkmıştı. yemek konuları değişmemişti yinede. yine eve geldiğimde sallamasyon bir öğünle karşılaşırdım.

konu misafir olduğunda harikalar yaratabilen validem nedense benim için aynı hassasiyeti göstermezdi. kadınlar arasında yapılan günlerde yaptıkları yemekler, poğaçalar, kekler, şunlar bunlar tarif edilemeyecek kadar zengin bir menü haline gelirdi ve ben o günü beklerdim.

ortaokuldan sonra liseye göndermedi ailem ve para kazanmaya başladım. 5 lira haftalık alıyorsam şayet 4 lira alıyorum deyip 3 lira eve verirdim. evet bu yalanı uygulardım. bana kalan parayla çalışmadığım tatil günlerinde gezer, eğlenir, yer içer, bisikletimi süslerdim. ekonomik olarak gelir sahibi olmak beslenme konusunda bastırılmış taraflarımı fazlasıyla tatmin yoluna iterdi beni.

uzun zaman geçti ve ben artık yetişkin bir erkek olarak eşyalarımın temiz olması için bir beyaz eşya satıcısına gidip on taksitle bir çamaşır makinesi aldım. yinede elbiselerim yıkanmadı. iyiden iyiye eve bir yük olduğumu hissetmeye başlamıştım artık. "15 dakikalık bir zevkin ürünü müyüm" sorusu kafamda dört döner olmuştu. hoş hala bu soruya pozitif yada negatif bir cevap verememekteyim.

yıllar geçiyor elbet ve ben artık kendi işimi kendim görme yolundayım. mümkün mertebe evde yemek yememeyi tercih edip, elbiselerimi de kendim yıkayıp ütülüyorum. liseyi de henüz yeni bitirdim *, üniversiteye allah kerim.

Biyolojik annem de * * hala aynı, bu saatten sonra değişeceğini de pek ummuyorum açıkçası. sizlerin * annenizi ne kadar çok sevdiğinizi sadece tahmin edebiliyorum. bu şansınızı iyi değerlendirmenizi umuyorum. onu üzecek herhangi bir davranışınız olursa gözüme gözükmeyin. *

edit:imla
mümkündür. yavrusunu 3 günlükken bir karakol bahçesine bi' havluya sarılı olarak bırakıp bir daha da hiç aramayan orospu bu mümkün olayı gayet iyi açıklamaktadır.

belki de o yavru büyüyüp 22 yaşına gelince, o annenin kendisini bırakmamasını,açlıktan da ölse onunla ölmeyi arzu edecekti ?
böyle anne kötü bir annedir, böyle bir hayat da boktan bir hayattır. o annenin de ahirette yakasına yapışacaktır kötü bir anneye sahip olan,o zamanlar minicik şu anda ise güçlü olan insan.
hiç anneye sahip olmamaktan daha kötü ne var? sorusuna verilebilecek yanıttır.
acıdır, nerene dokunsan oranı acıtır...
belkide harçlığınızla çok masumane olarak öğretmenler gününde öğretmeninize aldığınız çiçek yüzünden odunla dövülmektir kötü bir anneye sahip olmak.
talisizliktir. seçme şansının olmadığı bir durumda elinden gelen hiçbir şeyin olmamasıdır. bu da bir sınavdır.
insanın anneside iyi değilse daha kim iyi olacak ki diye düşündürtür.
kaderdir.

insan hayatıyla ilgili her şeyi az çok belirleme şansına sahip, ama ailesi hariç.
kötü anne nasıl olur bilmiyorum, insan doğruduğu evlada karşı bile içinde iyilik beslemezse o insanın duyguları olma ihtimali olduğunu da sanmıyorum.

ama neticede bir anneye sahip olmaktır. ne kadar kötü olsa da saygıdan uzaklaşılmamalı.
kötü bir babaya sahip olmak kadar koymaz insana. insanın annesi kötüyse babası için çok fazla üzülmez mesela.
insan doğasına aykırı bir durum, yavrusuna kolay gele.
bebekken uyumuyo diye uyku ilacı içiren, (kaç beyin hücresi tahrip belli değil)
sevgisiz, yetişirken çalış paranı yiyeceğim diyen, baba evden gidince öldüresiye döven,
18 yaşa gelindiğinde bile saldırıp yüzünü gözünü çizen,
evlenmesin diye hoca hoca gezen, evlenince hoca hoca gezip ayırtan,
işsiz kalınca aşagılayan bi anne annemidir acaba, doğurmasaydın, doğmayı ben mi istedim.
kader. anne böyle olunca arkadaşlarının annelerine ilah gözüyle bakılır.
Boktan bir durumdur.
Çocuğundan hiçbirzaman memnun olmazlar. Hep bi hata görürler hiç destek çıkmazlar çocuklarını hep biriyle karşılaştırırlar. Hiç sormazlar çocuklarının düşüncelerini. Her şeyde çocuklarını suçlu bulup hep döverler o masumları. Hep kışkırtırlar eşlerini ki dövsün çocuğunu. Hep üstlerine iftira atarlar o masumların. Hep sustururlar çocuklarını. Sesini duyurmaya çalışırsın ana hep şu cevabı alırsın: O senin annen seni sevdiği için annelere of bile denilmez falan da filan peki o çocuğun hakkını kim ödeyecek?
bir anne ne kadar kötü olabilir ki?
Kötü anne ne demek ? Bir annenin kötü olamayacağını sananlar annesiz olmaktan iyidir demişler. Size bir anne anlatacağım şimdi siz kararınızı verin iyi midir kötü müdür annesizlikten kötü anne.

Çocuğu yemek yemedi diye bacağına tabak fırlatıp, porselenin dizine girmesine neden olanve pişmanlık duymayan,

Yaramazlık yaptı diye kış vakti balkona kilitleyip camdan üzerine soğuk su atan,

Sizi ölümüne dövüp " babana söylersen seni gebertirim okuldaki cemil yaptı " diyeceksiniz diye tembihleyip cemil nin okuldan atılmasına sebep olan,

Babanızı hep aldatıp sizi tehdit eden, babanizi ayakta uyutan,

Engelli olduğu için sürekli babanızı eksik adam olarak görüp herkesin içinde " utanıyorum dilenci gibi " diyen.

Ayni anda bir cok erkekle kırıştıran. Evli erkeklere metres olan,
Hastane acillerinden çıkamayan. Otellerde her halti yiyen bir anne.

Yalandan geceleri çalıştığını söyleyen,

Önünüze iki lokma yemek koymayı çok gören. Babanızın ölmesi için uğraşan bir anne. Kemoterapi gören kocasına dahi çaydanlık firlatmaktan çekinmeyen bir anne.

Tüm mali sattirip yillarca en luks yerlerde gezip, yiyip içip gönlünce yaşayan. tatile gidip sizi evde bir ekmek bir margarinle başbaşa 10 gün bırakan bir anne.

Bu anne gerçek maalesef. Çok şükür ki benim annem değil. Binlerce kez şükür. Çok yakınımda bir kadın maalesef çok yakınımda. Tiksiniyorum.

Şimdi siz karar verin annesiz olmak mı kötü anne mi?
Talihsiz evlatların kötü kaderidir.

Cennet, anaların ayağı altında değildir, iyi anaların ayağı altındadır.

Anne olmayı, o vasfa ulaşmayı doğurmaktan ibaret sanan insan müsveddelerinin olduğu bir evrende, analar kutsaldır diye ciyaklamak yerine, bazı analar kutsaldır denmelidir.

Anne olmak, her yiğidin harcı değildir, aslan gibi bir duruş, mangal gibi yürek ister!
Şimdi birisi gelecek ve bu gerçeği "asıl hollandalı" mantık hatası ile tekrar topluma şutlayacak.
allah başlarda vermesin dedirten olaydır.
Anne-baba olmak sadece bir cinsel birleşme sonucu bir çocuğu dünyaya getirmek olamaz, evet mucizevi bir olay ama dünya ki istinalar hariç her canlının gerçekleştirebildiği bir olay sadece.

Anne-baba olmak cok daha derin ve zor bir olay. Bir kere kendini ikinci plana, bazı durumlarda üçüncü plana atabilmen gerekiyor. Çocuk kendine bakabilecek duruma gelene kadar (ki iyi anne-babalar için bu zaman hiç gelmez) yemeyecek yedireceksin, giymeyecek giydireceksin, yeri gelecek çok önemli bir işini çocuğun hasta diye iptal edeceksin. Kısacası kendi hayatını geri planda tutacaksın daima.

Bunlar en basit anlatımı ebeveyn olmanın, Çok daha fazlasını yapman gerekir. Yani kötü anne yoktur, anne olamamış, baba olamamış insanlar vardır sadece.

Kendinizi çocuğunuz için feda etmeye hazır olmadan Çocuk sahibi olmayın. size de yazık, çocuğa da yazık.
özellikle erkek çocuklarında travmaya sebep olduğunu düşünmekteyim. freud reisin de anne-oğul ilişkisinde değindiği dinamiklere son izlediğim gerçek seri katillerin dizi ve filmlerinden sonra katılmaktayım. anne olmanın kutsallığı sanırım çok zor ve sonuçlarının ağır olmasından kaynaklı.
okuldaki cemil benim.
Kötü bir duygu olsa gerek.
benim başıma gelendir. lakin şuanda bekar olduğu için artık kendisine sahip değilim. evet.
eşimin annesidir. evet net ve kesinlikle kötü bir annedir.
sanırım bir insanın kötü sıfatını yakıştıracağı en son kişi annesi olmalı. ne acı.
"kötü"den kasıt nedir. Bir anneyi kötü yapan özellik nelerdir. Bunu ortaya koymak lazım başta. Kimi anneler çocuklarının iyiliğini ister ve üzerine fazla titrer. Çocuğu zarar görmesin diye onu bir fanus içinde büyütür. Hayatın zorluklarını tatmasına izin vermez. Sonra çocuk annesi olmadığında kötülüğün kol gezdiği dünyaya alışıp uyum sağlamada zorlanır. Lakin Aşırı korumacı bu anne çocuğunu koruduğunu, ona iyilik yaptığını düşünüyordu. Niyeti iyiydi halbuki. Oysa çocuk özgüvensiz, ezik büzük olmasının suçunu annesine yükleyerek onu kötü bir insan olarak kodladı. Demem o ki başta oldukça göreceli bir kavram olan iyi ve kötünün ne olduğunu, neyi kapsadığını ortaya koymak lazım. Birçok "kötü" insan kendisini kötü görmez. Aksine iyi bir amaç uğruna çabaladığını söyler. Büyük bir "dava" için kendini patlatan ve insanları öldüren birçok terörist, iyi bir şey yaptığı düşüncesindedir.

Annemi bir kere bile öpmeyen, ona sevdiğini söylemeyen, başını ömrü boyunca okşamayan anneannem "bunları yaparsam tepeme çıkıp suistimal edersiniz" demiş zamanında anneme. Çocukken annem anneannemi kötü biri görürmüş oysa anneannemin bu kaygısı onu kötü bir insan yapmaz diye düşünüyorum efendim, evet.
Bizim minik yaramaza göre bende kötü bir anneyim. Bilgisayar oyunlarına kısıtlama getirdiğim için. Bence hiçbir anne kötü olamaz. Sadece evladının iyiliğini çok istiyordur.
şanssızlık.