bugün

insanın açlıktan ölmesine yol açabilecek eylem. tanrı, eskimoların müslüman olmayacağını varsayarak mı bu sistemi uygun görmüştür sorusunu sorgulatır. ayrıca bir benzeri için;
(bkz: kutupta kurban kesmek)
yapilamayacak eylemdir cunku kimse 6 ay boyunca ac kalamaz
oturup halimize şükretmek de iyidir ancak harekete geçip ufak bi araştırmayla sorun kökten halledilebilir. cevap aynen aşağıdaki gibidir.

Gündüzleri 24 saatten daha uzun, mesela altı ay gündüz olan yerlerde, oruca saat ile başlanır ve saat ile bozulur. Gündüzü böyle uzun olmayan, vakitleri normal teşekkül eden, yani gündüzleri 24 saatten az olan bir şehirdeki Müslümanların zamanına uyularak oruç tutulur.

Seferi olan kutuplarda iken eğer oruç tutmazsa, gündüzleri uzun olmayan yere gelince kaza eder. Orada yaşayanlar varsa, onlar da kitaplarda bildirildiği gibi saatle oruçlarını tutarlar.
(Dürer)
bu durum çok acıdır. sonradan boş çabalarla kitapta yazmayan ama mantıklı çözümler üretilmeye çalışılmıştır. (bkz: islam hurafeleri)

yani bu durum kuranın evrensel olduğunu iddia edenlerin şapa oturduğu durumdur.

oysa beklerdim ki kutsal kitapta

''de ki, biz göğün yere yaklaştığı bölgelerde gece gündüzü iplikle ayırmadık, orada iman-ı oruç etmek, kavmimizin yaşadığı toprakların zamanını bilmekle olur''

gibilerinden birşey yazsın. * * *
kış uykusuna yatmayı gerektirecek eylemdir.
(bkz: her kuşu siktik leylek kaldı)

orucunu tam tutan muhterem şahısların, kutuplara gittiğinde ibadetini nasıl yerine getireceğine dair merak ettikleri konu.

tabii, bu şahışlar aksatmadan oruçlarını da tutarlar, namazlarını da kılarlar.
pek severler kutup ayılarını, ne de olsa her biri birer bedevi..
yoksa, denyoluk yapıp alakası olmayan ibadetler hakkında konuşacak değiller ya?

biz de onlar için sorduk soruşturduk, bakalım neymiş cevabı:

"- Ya Resûlâllah, bir günü bizim bir senemiz kadar uzun olacağını bildirdiğiniz o günde namazlar nasıl kılınacaktır?

Şöyle cevap vermiştir:

- Takdir olunarak!

Yani uzun günün saatleri takdir edilerek. Hesaplanarak.

- Nasıl takdir edilip, nasıl hesaplanacak?

- En yakın normal vakitli ülkenin takvimi ve saatıyla takdir olunup, hesap edilerek.
Demek ki, Resûlüllah'ın haber verdiği (takdir olunarak) kelimesi bize mes'eleyi hallettirmektedir. Böylece beş vakit namazını en yakın normal vakitli ülkenin saatına ayarlayarak kılan kimse huzura kavuşur, yanılmaktan kurtulmuş olur.

Burada cevabı gerekecek bir diğer sual de şudur:
- Bazı mevsimlerde gecenin başlamasıyla hemen arkasından şafak söker, yatsının vakti hiç olmaz. Böylesine kısa gecelerde namazlarımızı nasıl kılacağız?

Cevabı şöyledir:

- Öyle kısa gecelerin başlangıcında, önce akşam namazına durulur, kılınınca vakit bulunursa hemen yatsıya başlanır, bitirilince de hemen sabah namazına girişilir. Böylece kısa gecenin namazları arka arkaya eklenerek kılınır. Bundan sonrası yine takdir olunarak edâ edilir." *
şimdi namazla oruç vakitleri ne alaka diye soracak bedevi mümin kardeşlerime:
oruç; imsak vaktiyle başlar, akşam vaktiyle sona erer.
a.e.o. s.a a.s
ateist ile din bilgini bir gün bir sohbette :
a - kutupta oruç tutmak imkansız, kur'an da da bununla ilgili bir tarif yok, bunu nasıl açıklayacaksın?
d - sus kafir, elalemin derdi götünü mü gerdi? kutuba gittin de oruç mu tutman eksik kaldı? ayrıca kuranda herşey yazar sen merak etme, kutup kelimesi geçmese de biz anlarız, ufak bi yoruma bakar herşeyi açıklarız, zaten kitap herşeyi açık yazmasa da biz varız, yorumlarız, islam aleminin merakını gideririz öyle heşey açık açık yazsaydı din bilginlerine alimlerine tarikat şeyhlerine ne ihtiyaç kalırdı işsiz kalırdık * hödede hedede.
a- ama kuran evrenseldir diyorsun, kuranda birsürü ''zaman'' ile tarif edilmiş konu var, zaman ise izafidir, evrensel bir kitap nasıl izafi emirler içerir?
d- (elinde gürz ile hamle yapar).
saadettin teksoy kişisi 60 milyonun önünde * namaz kılmıştı, rica edersek oruçta tutar herhalde.
en yakın normal vakitli açıklaması "normal"in ne olduğu herkese göre değişeceğine göre cevapsız kalan sorundur.
-saat 10da güneş batan yer var gece 2 de güneş batan (yazın izlanda isveç) yer var akşam 8 de güneş batan yer var. Hangisini baz alıcaz?
-Normali.
- Haa pardon benim eşekliğim
(bkz: eskimo ların ateist olması)
ömür boyu oruç size , donmaktan ölmessek eyer. *
müslüman bir bahtsız bedevi kutuptaki ayıdan kurtulursa, 1 gün o toprakta oruç tutması üzerine vacibdir.

vacib oruç : mu'ayyendir, belli gün veya günlere oruç adayanların tuttuğu oruç şeklidir. adak orucu da diyebilriz.
kutuplarda yaşam yoktur, bilimsel araştırmalar dışında kimse bulunmamaktadır. eski mo denilen insanlar da alaska'da ve grönland da yaşar.

http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0nuit
zor bir durumdur, iftar saatini öğrenmek için uğraşmak gerekmektedir.
-iftara ne kadar kaldı?
+4 ay.
-poff uyucam ben böle geçmicek zaman.
+orucu uykuya bağlama lan.
vakitlerin belirlenebildiği en yakın yerleşim yerine göre oruç tutulur. bu mümkün değilse kutsal topraklardaki vakitler esastır. sen yeter ki oruç tutmak iste islam çare dinidir.
bilimsel araştırmalar dışında kutuplarda kimse yaşamamaktadır doğrudur ancak burda kutup dairesi konu edilmemektedir.

evrensel inanca dünyaya duyurmak üzere peygamber tarafından o bölgelere giden kişiler için zor durumdur. zira evrensel olduğu söylenen ve zamanın (temel olarak ) ayın ve güneşin hareketleri ile belirlendiği bir takvim sisteminde çatlaklar oluşmasına sebep durumdur.

ama dinde çatlak yoktur bu konuyu sümüklü hocalarına , cübbeli ahmetlerine ya da harun yahya larına danışıp çözebilirler.
acayiptir!

elimizde atmosferden ışık huzmelerine ya da yıldızlardan kara deliklere kadar evrendeki her bir şeyi en ince detayına kadar yarattığı iddia olunan "allah" adında kusursuz bir tanrı var. aynı tanrının tüm zamanlara ve tüm insanlığa gönderildiği iddia olunan "kuran" adında bir kitabı var. gene bu tanrının, kitabını bizlere ileten ve söylemleriyle kuran'dan sonraki yegâne başvuru kaynağı olan "muhammed" adında bir elçisi var. fakat bu tanrı, kutup'ta ya da kutup'a yakın bölgelerde yaşayanları pek kâle almamaktadır.

nasıl mı?

efendim, bir hadis'e göre zatın birisi muhammed'e, "bir günü bizim bir senemiz kadar uzun olacağını bildirdiğiniz o günde namazlar nasıl kılınacaktır?" diye soruyor. muhammed de bu soruyu, "takdir olunarak! yani uzun günün saatleri takdir edilerek" şeklinde cevaplıyor. yani buna göre gecelerin veya gündüzlerin bitmek bilmediği topraklarda yaşayan insanlar; ibadetlerini kimin, nasıl takdir edeceği muallâkta kalan bir başka ülkenin vaktine dayanarak ifa etmelidir. oysa evrensel sayılan kitabında muhammed'in karılarına kadar lâf atmadık insan bırakmayan tanrı, ona buna sataşmak yerine bu muallâk hâle açıklık getiremez miydi? elbette getirirdi ama o tanrı muhammed'in düşlerinde yaşıyor olmasa idi...
Sonuçta arapların dizayn ettiği bir din. Kutup'a göre degil çöl'e göre düşünülmüş hersey. Ama merak etmeyin, 1-2 fetva ile halledilmeyecek bir mesele degil.
farz olandır.