bugün

microcosmos seviyede maddenin yapısını inceleyen fiziğin istatistiki koludur.
yaşam koçluğuna ekmek çıkmaz buradan.
Öcalan, hapse düşmeden önce de hem EYLEM hem DÜŞÜN adamıydı.
Hapiste BiLGE oldu...

Kimsenin cesaret edemediğini yaptı:
insan ve toplum "davranışlarını" da KUANTUM FiZiĞiYLE açıkladı!

Şimdi o kuantum fiziği, mahkemenin de başının belası...

Yeryüzünde hiç kimse, hiç bir millet, KUANTUM FiZiĞiNi Türkiye Kürtlerinden daha iyi BiLMiYOR!
http://galeri.uludagsozluk.com/g/kuantum/
parçacık. tanecik.
makro ölçekte düşünülürse yanıltır.

parçacık gibi hareket ettiği gibi aynı zamanda dalga gibide hareket eder.
evrene enerji gönderip geriye gelmesini bekleyenlerin ekmeğini yediği teori.
sonra bilim adamı yetişmiyor diyoruz.
ahmet mete ışıkara yı seksi adam seçmiştik harbiden lan.
Evreni tesbih yapıp sallayanların inandıkları şey.
yeni yeni keşfedilmekte olan fiziğin ön adıdır.
http://www.youtube.com/watch?v=Hl31iitw0c4
üzerine pek çok şehir efsanesi uydurulmuştur, felsefeye bile uyarlanır. Ama bunlarla alakası olmayan, atomaltı parçacakları inceleyen çok karmaşık bi disiplindir. Parçacığın yerini ne kadar kesin belirlersek gideği yer bir okadar belirsizleşir. Bir nesnenin kütlesini ne kadar iyi bilirsek yörüngesi hakkında o kadar az bilgimiz olur. Parçacık bilgisinin çokluğu dalga bilgisinin azlığına neden olur.
quantum kelimesi latince quanta kelimesinden gelmektedir. quanta ölçülebilen sayılabilen demektir. quantum enerjisi de bu durumda 'fixed amount of energy' yani enerji paketçiği anlamına gelmektedir. Biz de etrafımızdaki herşeyi bu paketçiklere göre algılıyoruz. (bkz: elekromanyetik dalga)
kuantum yaşadığımız evrenin kod dilinin adıdır.
şimdi bu kuvantumu çok karıştırdılar. herkes bi atom altı parçacık diyor başka bir şey demiyor. ulan öyle havalı bir kelime ki insanın yüksek matematik öğrenip kuvantum dünyasına giriş yapası geliyor. (bkz: bırak yavrum bu işleri) lan ben daha elektriğin ne olduğunu geçen sene anca çözdüm. ne istiyonuz benden horonzpu çocukları.
kimyada elementin kuantum sayısını enerji seviyesini bulmaya hangi orbitalde bulunduğunu göstermeyede yarar n ile gosteriliyordu baskuantum sayısı kauntumda kuantum.
Modern bilimin siki tuttugu yerde one cikan kuramsal fizigin aga babasidir.
-uzay uc boyutludur.
+Hmm peki zaman niye gozlemciden gozlemciye farklilik gosterir demis einstein hocam?
-onlar kuantum. Atom alti parcaciklarin hem madde hem de dalga ozell...
+Tamam hoca anladik
Max planck'ın peygamberliğini yaptığı yeni jenerasyon bir din.
Kuantum fiziği deneylerinde elektronlar, birçok biliminsanını çürütmüş, yerden yere vurmuştur. Çünkü elektronlar izlendiğini bilip dağınık bir şekilde hareket etmiştir.

görsel
Tüm hayatımı buna adayarak yaşayabilirim. Anladıkça, öğrendikçe ve okudukça insan tamamen mest oluyor. Çünkü zihniniz de olan herşeyin bi tek nedeni olduğu, aslında her şeyin tek bir sonuca vardığı ve bununla beraber yaratıcıyı, gökyüzünde değil içinde her yerde araman gerektiğini anlıyor insan.

Bir felsefeci derdi ki;" eninde sonunda bir şey hiçlikten çıkmış olmalı." Bu yüzden Kuantum bir bilimsel kavramdan öte bir ibadet ve tasavvufun, sayısal halidir.
Hakkinda bir seyler yazabilirim ama kafam iyi. Aslinda su an yazmam daha guzel olurdu ama hic o modda degilim. Belki Sonra.
Hayatın işleyişinin kavranması düzeyinde ortaya konulan kavramlar ve yol haritalarının bilinç düzeyinde ortaya konulduğu alan.

Tanrı insanı yarattı.eline bir işlemci verdi ve uğurladı. Bu boşlukta sahip olduğun işlemci ta ki 7 yaşına kadar karşılaştığı tüm verileri iyi kötü ayırt etmeden ve zaten bunun bilincinde de olmadan depoladı sistemi haline getirdi. Sistem kuruldu artık her şeyi sisteme dahil edemezsin ve gelen verilerin hepsi de direk kabul edilmiyor. Sistem elverdiğince kullanılıyor kabul ediliyor. sisteme Uygunluğu derecesinde işleniyor. Yani bilinçaltın artık alma dönemini sistem oluşturma ekseninde kapattı olaganüstü bir durum olmadıkça da değiştirmeyecek. yönetme dönemine geçti. kimi? bilinci. Şuanda sen limon yemeyi sevmiyorsun çünkü çocukken annenin limon yerken ağladığını gördün. Bu bilinçaltının bir değeri ve sen ona haklısın demek zorundasın.işte bu noktada kuantum ile ilgilenerek bilinçaltınla bilinç vasıtasıyla nasıl iletişime geçebilirsin bunun çabasını vermeye başlayabilirsin. Mesela eskilerin bir lafı vardır bir şeyi 40 defa söylersen olur 40 belki az bir sayı ama tekrarın onemini vurgulaması açısından dikkate değer.

Bugün bir tv programında bir hikayeye denk geldim. Diyor ki Tanrı gücünü bir yere sakladı bulunmasını da istemedi. O yüzden onu insanın bakmayacaģı bir yere kendi içine sakladı.

Bu ufuk açıcı olmakla beraber bence tanrı onu saklamadı. O kendisi bize ruhundan üflediğini zaten söylüyor;

"Sonra onu, tam bir şekilde düzene koyup ona ruhundan üfleyendir. Sizin için kulaklar, gözler ve kalpler yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!" (32/Secde 9)
okuyunca irkildim.

neyse.
Mantıksal nunun insan bedeninde olması bir anlamda bir sınır gibi bir şey. Eğer o şey tümleşik olarak açığa çıkar ve insan bedeninden uzaydan bağımsız olabilirse o zaman daha mükemmele ulaşılabilir. Zira üflenen şey, tıpkı enerji gibi ilk tepkimeyi sağlıyorsa bu anlama gelir.
O şey, çocuklukta deneyimsiz ve uçkurlarını araştıran büyüdüğünde bunların sınırlarını zorlayan yaşlılıkta ise hepsinden pay alan inan o gücü kullanmayacak kadar meşgul ve kör durumda olur.
kuantum mekaniği notunda şöyle bir anektod var; “kuantum mekaniği kör bir adamın, karanlık bir odada, kara bir kediyi yakalama çabasıdır.”
lan adam körse kedi isterse fosforlu olsun ne farkeder?
ibne gibi puşt gibi bir şey. Anlaşılamayan bilimin alt dalı.
(bkz: esir maddesi)
yeni bir dal galiba.