bugün

tutkuyla opmenin işaretidir.
gençlik döneminde tüm duygularınızı teslim edip yapılmaması gereken olaydır. akabinde bu öpücüğü verdiğiniz kişiyle yollarınız ayrılırsa aynı tadı ya da kokuyu asla duyamama gibi sonuçları olabilir.
babaanne öpmesidir.
sadece gerçekten sevilene, sadece gerçekten çok özlendiğinde, çok istendiğinde yapılan öpücüktür.
kıyaslarsak eğer, "sadece koklamak" bırak son düzlüğü daha start düzlüğünde sikermiş gibi geliyor bana. kat'a öpmeye kıyamamaktan bahsetmiyorum. başka bi şey bu koklama mevzusu, tarifi imkansız olanından. çok başka bi şey.
hergün mütemadiyen benim minik sevimli mi kokulu köpeğime yaptığım eylem. içine çeke çeke öpmek benim miniğimi.. zira buna değecek ve bu hisleri yaşatacak bir ''insan'' dahi yok etrafta yani daha doğrusu kalbimde.
öpmeyle yetinmeyen insanın yaptığı iştir. seven insanın yaptığı iştir , böyle yavaş yavaş öpmeden önce bi koklar içine çeker kokusunu , çok güzeldir. benim için çok güzeldir mesela koklayarak öpmek. çünkü onu öpüyorum ben. nadir de olsa..
anne öpmesidir.
yeni doğmuş bebeklerin çeşitli mikroplara karşı dirençsiz olmasından dolayı,çocuğun şapur şupur öpülmesiyle bulaşacak mikroplara karşı anne babanın misafirlerine getirdiği sınırlamadır.
yarattığı his kimi öptüğün ya da kim tarafından öpüldüğüne göre değişebilecek öpüş biçimi*.
en hissedilen, en hislenilen öpücüktür.
öpülen kişi sevdicek ise bir başkadır. hafif boyuna doğru eğilir baş, öperken. güzel olur, hoş olur.

bir anne, bir sevdicek, bir de yaşına girmemiş bir bebek bu kadar içten öpülür zaten.
Ancak bir annenin her defasinda bıkmadan, usanmadan, ayni hislerlerle, sanki bir çiçeği dalından koparmadan narince koklayip öpmesidir..
Parfüm kokusunu değil kendi kokusunu hissederek öpmek... Daha önce başka kişileri öpmüş olsan da o koku bir tek Ona aittir ve o öpücük sadece Ona özeldir.
sonrasında sürekli kokusunu duymak ve hatırlamaktır.
ya da üzerine sinen kokuyu adı gibi bildiği için onun yokluğunda bile olsa her koklayışında tebessüm etmektir.
kuru bir öpüşün kurtarmadığı özel insan için yapılır. 'o'nu tüm duyularınla hissetmek istersin. koklamak, öpmek, dokunmak yahut o tatlı sesini duymak...

yetmez tabi bu da, iki elinin arasına alırsın kafasını, öpersin onlarca kez. biri öbüründen daha ıslak ve daha sert. saçlarında gezinir burnun. kimsenin böyle kokamayacağını düşünürsün. hiç gitmez o koku burnundan. huzur demektir o koku.

(bkz: sevgili dudağının şaraptan çok sarhoş etmesi)

aşk güzel şey vesselam.
Babaanne öpücüğüdür. iki avcunun arasına alır başımı, sıkar mıncırır sonra bi kaç kez koklar bi kaç kezde öper bırakır. Her seferinde aynı seramonidir.
ben sadece annemi koklayarak böyle içime çeke çeke öperim. ondan başka kimsenin hem bu kadar tanıdık hem de böyle özlediğim bir kokusu olmadı.
özlemeyi göstermek için yapılan eylemdir.
ilk önce öpüp sonra koklayınca tükürük kokacağından mantıklı bir harekettir. güzel kokuyu koklayıp sonra buseyi kondurmak gerekir.
seda sayan eylemi.
ten uyumu olduğunun göstergesidir.
hatta özellikle sevgiliye "parfüm kullanma" diye ısrar edilirki her öpüşte koklayarak öpülebilsin.
nasıl öpüşüleceğini iyi bilen insan eylemidir. partnerine çok seksi ve ateşli olduğunu hissini verir.