bugün

entry'ler (196)

iç güvenlik yasasına karşı olan kesim

Bilinçli kesimdir, ''tehlikenin farkında'' olan kesimdir, düşünen ve rasyonel bir kesimdir. Kısa ve gayet net bir tanımlama oldu sanırım. ilginç ve şaşkınlık yaratan esas husus ise; bunca olaya ve berbat-kıyıcı icraatlere rağmen ''iç güvenlik yasasına karşı olmayan'' kesimlerin hala var olabilmesidir..
Ancak; hala bu hükümetin destekçisi ve goygoycusu olabilenler için yıllar önce yapılan bir filmden bir söz ile yazımı noktalamak istiyorum; ''Onlar her zaman vardı, varlar ve varolacaklar ancak onları hiç kimse anmadı, anmıyor ve anmayacak..'' He bu filmde daha çok şeyhülislamlar ve padişah goygoycularına laf edilmiştir ancak sonuç aynı sonuç.. Teşbihte hata olmaz gençler.
Not: söz konusu film bilindiği üzre; (bkz: istanbul kanatlarımın altında)

oruç tutmamak suç olsun

Ülkelerin değil, insanların dini olur. Çoğunluk ne derse desin bu değişmez. Muhtemelen polemik yaratılmak için açılmış dangalak bir başlık önermesi olduğu için çok fazla yoruma da gerek yoktur. Sadece en sevdiğim sözlerden biriyle bu entry mi noktalamak istiyorum ey ahali;
''insanın sırf çoğunluk, çoğunlukta olduğu için, kitlelerle ya da çoğunlukla aynı şekilde düşünmek istemesi aşağılık ve düşük bir kafası olduğunun kanıtıdır.'' /Giordano Bruno/

18 saat oruç tutmak

tutana karışılmadığı kadar tutmayana da karışılmaması gerekilen bir saat dilimidir.

türkiye demokratik bir ülke değildir

''artık'' değildir demek lazım. yani 2001 den beri falan.. 1980 ihtilalini saymazsak.. Ki kenan evren dahi uçağına en muhalif gazetecileri alabilmiş adamdı o sıkıyönetimin lanet zamanlarında.. en faşist dediğimiz adamın daha faşisti hala tepemizde otururken neyin demokrasisinden bahsedebiliriz? ne diyim tayyip de suç çok fazla aramamalı. benim elime bir %49 oranlarında çıkarcı-cahil-andaval insan verseler, ben de o gücü kullanırım bir şekilde iyi ya da kötü. net.

boşluk dönemin de yapılan saçmalıklar

işten ayrılmışsındır hayatında kimse yoktur, olanlar da dandik seçimlerdir, yüksek lisans tezini bir türlü konsanrte olup verememektir, yaşıtların evli-mutlu-çocuklu modunda takılırken sen; babalı-anneli evde bir evde yaşamaktasındır.. bunların daha da çoğaltılabilir bileşkesi sonucunda işte saçmalıklar yüzeye çıkmaya başlar. abuk subuk dizi izlersin, normalde görüşmeyeceğin insanlarla görüşürsün, 3 saat bilgisayar ekranına mal mal bakarsın, google den abuk şeyler aratırsın, içki falan zaten ha getire.. ne diyim her insan evladının başından geçmiştir herhalde. yani umarım geçiyordur *

tıp seçmediği için pişman olan mühendis

mühendislik seçmediği için tıp okumuş doktor çıkmış ve 63 yaşında içinde uhde kalan babamdan hala elzemdir :)

atv de ilahi okuyan adamlar

başlık kalmış başa yine yahu. ya açmayın ya kaçmayın hep tek kalıyorum *

atv de ilahi okuyan adamlar

600 bin tl ile sınırını zorlayan nihat hatipoğlu'ndan daha fazla çekilebilenlerdir.
biri aldırır 700 bin tl lik saat; biri bi ramazan başına cukka atar cebe 600 bin tl yi.. diyanete devletten ayrılan para tavan yapmış durum da. bırakıyorum master ı falan direkt açıköğretimden ilahiyat okuyacağım.. valla bak en çok rant bu mecrada kardeşim. dini sömür; din ile rant sağla ve at cukka paraları cebe. al sana saltanat. yok yani faiz günah falan derler de; oradan kıstıkları faiz gelirlerini ramazan ayı programlarına ve diyanete harcıyor amcalar. iyi iş valla(!)

recep tayyip erdoğan ın 7176 kitap okuması

Herşeyden soğuttuğu gibi kitap okumaktan da soğutacak bir iddia. düşmanımın dostunu düşman bellediysem, kitaplar da mı benim düşmanım olacak? sorunsalına girmeden; bu adam 7176 kitap okudu ise; benim de Konfiçyus olduğumu söylemem gerekecek.

hastası olunan sözler

''Yoğun bir bok kütlesi etrafında bir sürü sinek var diye kendini popüler hissediyor mudur?'' /Max Payne/

gece gece davul çalıp çoluk çocuğu uyandırmak

Sağlığa aykırı ses desibelinin üstüne çıkan ezan sesinden daha katlanılabilirdir. Yok bazı arkadaşlar itiraz edecek de; bu teknoloji yokken büyüklerimiz, babanemiz, anneannemiz vs.. nasıl sabah ezanına kalkıyorlardı acaba? Bu kadar yüksek sese gerek varmıdır efendiler? Şahsen davul sesi beni rahatsız etmiyor ancak ezan vakti kullanılan megafon (bizim mahallede o ses tavan yapıyor ki heryerde böyle olmayabilir) cidden kulak zarını patlatacak cinsten..

bakire olmayan kızın tuttuğu oruç

Beyni olmayan dangalakların; yani akli melekesi olmayan bir yaşam formunun oruç tutmasın dan daha fazla caiz olacağı aşikar..

7 kez ard arda hızlı şekilde mor vampir demek

son tahlilde ''bob marley'' kıvamında bir şey de çıkabiliyor.

yüksek lisans yapayım derken göz çıkarmak

lisans eğitimini noktaladıktan sonra işe girersin bir yandan belirli bir olgunluğa eriştikten sonra iş hayatında, tatmin olmayıp yüksek lisansa kasarsın ve başarırsın. yüksek lisans yaparken işten ayrılırsan, o gözü çıkarırsın işte. diplomalı işsizlier sınavına; ki yaşın da 30 lara dayanmışsa, aday olursun.
aslında demem o ki; akademik kariyer yapıcam olayı yalandır kardeşim. anca torpiller beri gelsin. kasarsın akademik kariyere ama uzun emek ve çabalardan sonra elde var sıfırdır. sonra yiten yılların ardından bul bakalım iş bulabiliyorsan..

mevcut sevgili konusunda kararsızlık

sevip sevmediğin ve hayatını onunla birleştirmek isteyip istemediğin konusunda ki kararsızlık durumudur efendim. aşıksan sorun yok karar verdiysen evlenirsin aşkın söndüyse ayrılırsın. lakin sevdiğini düşünüp ama yine de kararsızsan ve hala ''daha iyisi olabilir'', ''alternatifler çok lanet olsun ama sadık olmalıyım '' diyorsan; bir bel bağlantın olmayıp bu kadar kararsızken ayrılmak da elindeyse ama ayrılamıyorsan; işte bu poh gibi bir durumdur efendim. birde bu ilişki yıllanmışsa vay haline. hala neden kararsızlık sürer, neden mantık ararsın bulamayınca da yine ayrılamazsın o başka mevzu zaten.
insanoğlu karışık bir mekanizma vessellem..

yds

sözlükler dahil neredeyse tüm sosyal medya mecraların da okuduğum kadarıyla sadece benim değil herkesin küfrettiği ve kınadığı sınav olmuştur efendim. mesele zor olması değil yeğen, mesele; saçma sapan abuk subuk ve mantıksız bir sınav olması. paragraflar anlaşılmaz değildi lakin şıklar anlamsız ve sanki birden fazla doğrusu vardı. bu kadar saçma diyaloglar da cabası. ayrıca ''you say'' bölümünü de kaldırıp beni hüsrana uğratmıştır. Soruları kim hazırladı ve hazırlarken ne içtiler çok merak ediyorum. Kısacası ösym den ne beklenir? hükümet ne ki yönettiği organları o olsun. bir de lanet olsun..
Son olarak; O gerizekalı Figen neye bu kadar gülüyordu o abuk diyolog da hala anlayamadım. Yok arkadaşının ayakkabıcı dükkanına gelenler ayakkabı denediğinde daha küçük denediklerinden ayaklarını sıkıyormuş da falan fişman, bu dangoz da gülmekten kendini alamıyormuş. Espri anlayışına edeyim.

pisuvara işerken tükürükle çişi vurmaya çalışmak

söyleyebileceğim tek şey ; (bkz: yuh)

türkçe şarkılarda geçen mükemmel sözler

''Varsın olsun vedalar, geçip gitsin o yıllar ;ne kadar yok desen de hep bir yarın var..''
Coşkun demir, 80 ler, (şarkının adını unuttum)

karanlıktan korkan yetişkin

(bkz: o benim işte)
hem çok yetişkinim (29), hem de çok korkak.

süper kahraman olabilmek için gerekli malzemeler

yds den 90 , ales'ten 95 puanı.
bunları alayım hele bir görün süper kahraman nasıl olurmuş. lakin, ironi buyurur ki; bu puanları alabilmem için zaten süperkahraman olmuş olmam gerekir.
(bkz: hay kuracağım cümleye)