bugün

şike, futbol, her türlü odun muhabbeti.
Şimdi amerika kürtleri destekliyor, israil'in istediği bu, türkiye ışid'e yardım ediyo çünkü bla bla bla..

herkes stratejiyi biliyor lan. Bunların yanından hemen uzaklaşın..
seçim zamanlarında yapılan "şu şurdan bu kadar oy alır" "biz orayı alırız" "en büyük başkan bizim başkan" muhabbetleri.
masa başında ülkeyi kurtaracaklarını sanıyorlar.
önceki iş yerimdeki patronum mhp liydi; bi önceki de chp liydi. loca gibi olurdu ofisler.
ikisi de soğuk suları içip zaten beklediğimiz oranı yakaladık gülümsemeleri atıp köşelerine çekilmişlerdi.
olan da bize oldu tam 2 3 ay kafa şişkinliği.
Mesela
-abi hava çok sıcak yaa bu ne sıcak böyle.
+ya abi hava normal de nem var işte nem nem.
-hay nemime koyayım senin.
Insanlarin kendini ovdugu muhabbetler.
kesinlikle araba muhabbetidir.
rafa kalkmış solcu muhabbetleri.
iş muhabbetleri.
+eski sevgilinle neden ayrıldınız?
-şartlar öyle gerektiriyordu.
+ee şimdi biri yok mu?
-hayır yok.
+anlamıyorum böyle yakışıklı/güzeli nasıl boş bırakırlar.

sıradandır, gereksiz konular üzerinde durulur, vakit kaybından başka bir işe yaramaz.
-kaçalım mı?
-evet. *
sevgilin var mi ? - yok manuel takiliyorum.

ne is yapiyorsun ? - atomu parcaliyorum.
tanımadığın biri; bilmediğin ortam, olay, konu, yer, hakkındaki muhabbetler. fransız kaldığın, sıkıldığındır.
okulla ilgili tüm muhabbetler, tiki arkadaşların konuşmaları, dar görüşlü bir takımı tutan insanlar, egosu yüksek kızların yaptığı muhabbetlerden acilen ayrılınması gerekmektedir sağlığa zarar.
karşınızdaki kişinin hiçbir şey bilmediği halde bildiğini sandığı muhabbetlerdir.
-şimdi sen mühendissin ya
+eee?
-yap lan şu bozuk tv yi hehehe.
+şakacı.

şu muhabbet dellendiriyor insanı.
-şu sigarada ne buluyorsunuz. ben hiç ağzıma koymadım biliyor musun?

"la bir siktir git şurdan" denecek muhabbettir ayrıca.
(bkz: kpss)
erman toroğlu ve şansal büyüka'nın pastırma muhabbetidir.

nerelere gidem oy...
bilmem kim ne yapmış ne etmiş muhabbetleridir.aile içinde az biraz alışıktır bünyeniz ancak arkadaşlarınız arasında olunca kaçasınız gelir.
defalarca kez size aynı derdini anlatmış ve başka işiniz gücünüz de varken bunları bırakıp defalarca onun için kafanızı yorup onu rahatlatmaya çalıştığınız arkadaşınızın aynı ama tamamen aynı hatayı tekrar yapması ve size gelip dert yanması, bu sefer sebebim buydu ama diye açıklamalarda bulunması, daha önceki tüm söylediklerinizi aslında hiç mi hiç takmadığını size fena halde hissettirmesi.

sadece kaçma arzusu değil, yumruğu ağzının ortasına çakıp kaçma arzusudur bu, o kadar çok yaşadım ki..
askerlik anılarının anlatılmaya başlandığı an.
uzun yol otobüs seyahatlarında "senin memleket nire yeğen" şeklinde başlayan soru ile başlayan muhabbet.
sevgilinin "benden önce kaç kişiyle beraber oldun" sorusu.
"bunların arkasında hep amerika var" diyen birinin ettiği muhabbet.
ben aslında düşündüğün gibi biri değilim..*
- mezun olduktan sonra ne yapacaksın? bizi mi işleteceksin ehe ehe (gevrek gevrek gülme efekti var burada)
(bkz: mavi ekran)
- aa! saçların beyazlamış.. çok mu sıkıntılısın?
- yok ya genetik... dayılarımın falan hep beyazmış bu yaşta.
- haa iyi öyleyse
- dökülmesin de... razıyım, beyazlasın ya daha karizmatik oluyo............................

şeklinde beyaz saç görünce başlayan ve uzayıp giden muhabbetlerdir.