bugün

ey güzel kemalistler,

her şeyden önce size en çok söylemek istediğim şeyle başlayacağım. sizler bu ülkeyi kurduğunuzu sanıyorsunuz ya? işte o iş öyle değil. yanılıyorsunuz. tabi bu ifade biçimim biraz kibar kaçtı. normal hayatta bu olayı bu kadar naif şekilde dile getirmem haberiniz ola!

neyse konuya dönecek olursak bu ülke sizin değil kuzularım. öyle istediğiniz gibi at koşturamazsınız. sözüm ona demokrat geçinirsiniz ama hepinizin demokrasi anlayışının bir sınırı ve kuralları vardır. kemalizm in alanından çıktığı anda demokrasi sizler için ezeli bir düşmandır. tabi bu özgürlük anlayışınız için de geçerlidir.

sosyal demokrasi gibi tadından yenmez kaypak bir yolun yolculuğundasınız sol açısından bakarsak. sizin emperyalizm karşıtlığı ' halkı yabancı burjuvazi değil, yerli burjuvazi sömürsün' den bir adım öteye geçmez. sizler kürt halkını 80 yıldır yok sayıp, sonra terörün nedenini anlamamazlıktan gelmeniz en büyük acınası noktanızdır sizlerin. bunca yıldır doğu yu kambur olarak gördünüz. fakat bir zaman bölünme korkusu düştü paçalarınıza. şimdilerde kara kara düşünüyorsunuz. ama düşünürken bile hala kürt halkını, demokratik toplum partisi ni yok sayıyorsunuz. takıntılısınız kuzum.

türban ve laiklik konusu ise sizin ne kadar özgürlükçü ve demokrat olduğunuzun göstergesi. turnusol kağıdı gibiler bunlar. asıl amaçlarınızı açıkca gözler önüne seriyor. samimiyetsizliğinizi yüzümüze çarpıyor.

şimdilik size diyeceklerim bu kadar. kendinize iyi bakın. sonra görüşeceğiz yine!
sevgili kemalistler

size şunu belirtmek isterim ki batı dünyasında sizin türleriniz bitti. geçmişte bir kahramanı otorite kabul edip, görüşlerin doğruluğunu bu şekilde savunmak safsata olarak görülmektedir. hiçbir ciddi politikacı, bilim adamı hatta sokaktaki insan görüşlerini artık bu şekilde savunmuyor. siz ise sürekli atatürk'ü kaynak göstererek bir batılı elit olduğunuzu zannediyorsunuz. görüşlerinizi artık felsefi dayanakları ile belirtebildiğiniz zaman, arkanıza türk silahlı kuvvetleri ya da anayasa mahkemesini almak zorunda kalmadığınız zaman sizin ile barışmak istiyorum tekrar.

ayrıca mustafa kemal atatürk'ü de zamanında göstermiş olduğu kahramanlıklardan dolayı takdir ediyorum. ama görüşlerimi onu izleyerek belirlemiyorum. aynı görüşte olsam bile bunu dayanakları ile açıklıyorum.

gözlerinizden öperim.
dinleyin tahammül kültürü gelişmemiş kemalistler,

kemalizmden geriye kalanlar şunlar olmuştur;

- kemalist bir resmi ideoloji.
- kemalist bir bürokrasi.
- tek parti döneminden kalma darbe çığırtkanlığı.
- tüm sağ partileri irtica ile suçlama alışkanlığı.
- millete tepeden bakma eğilimi.
- halka reğmen halkçılık ,milleten kaçan milliyetçilik.
- demokrasiyi halka çok görme anlayışı.
- laikliği din ve vicdan özgürlüğü olmaktan çıkartıp yasaklma ve engelleme mekanizmasına dönüştürme projesi.
-gelmiş geçmiş en statükocu "inkilapçılık".
- cumhura yer olmayan bir cumhuriyetçilik.
- ne olduğu belirsiz tanımı bile yapılamayan "devletçilik".
- eleştiriye tahamülü olmayan "at gözlüğü takmış" genç bir nesil.
- veeeeeee (bkz: cumhuriyetin tek adam yaratma projesi)
ey mustafa kemal karşıtları,

kendini mustafa kemal in izinde gidiyormuş süsü vererek, her türlü ayrımcılığı,faşistliği yapan sözde çağdaş,modern çıkarcıları bahane ederek mustafa kemal in kazanımlarına saldırmaktan vazgeçin. bu demokratlığınızı, ülkede bir adım yol ilerleyememiş eğitim ve kültür alanında, halkın demokrasiyi benimsemesi konusunda gösterin, enerjinizi bu yönde kullanın. kaba etinizin üstünde oturup, kemalistler şöyle kemalistler böyle diye bu ülkenin kaderini değiştirmiş bir lidere ve onun kazanımlarına sallamayı, atıp tutmayı artık kesin.

ve de

ey kemalist geçinen faşistler,

kendinizi meşru göstermek için gidin başka bir kişi bulun. ayrımcılıktan vazgeçin. mustafa kemal ve kazanımlarını sömürmekten vazgeçin. azınlıksınız, fakat mustafa kemal ismini öne sürerek kitleleri kandırıyor, çoğunluk gözüküyorsunuz. ancak azınlıksınız.

son olarak

ey akıllı geçinen halkım,

bu iki tarafın da oyunlarına gelmeyin. daha önce acı tecrübeler ile bölünmüş, ilerlemesi sekteye uğramış ülkemin yakın geçmişine bakın. çok uzak değil, 30 40 yıl önceki geçmişine bakın. üretmesi, düşünmesi gereken halkın nasıl oyalandığına bakın. ve bundan ders çıkarın. siz bu ülkenin en az %95'ini oluşturuyorsunuz. %5'in oyununa gelmeyin. biraz uyanık olun. lütfen.
anti-kemalistler hakkında acaba ne söyleyebilecekleri merak uyandıran mektuplardır.

muhtemelen bir halkı yok sayma(!)nın terör için haklı ve adaletli bir gerekçe olduğundan bahsedilip belaltı bölgeler okşanacaktır.

büyük ilgi ve alakayla izleniyorsunuz. iyi sıvazlamalar. * *
devrim şehitlerinin yakasını bırakın. adamlar mezarlarında rahat uyusun bari.

che i, lenin i atatürk ile aynı karede göstermekten zevk aldığınızı biliyorum. deniz gezmiş i de çok seversiniz. ama bu tip insanlar sizinle alakası olmayanlardır. son sözü ' yaşasın marksizm-leninzm yüce ideolojisi' olan ve bu uğurda eline silah alıp devrim yapmak isteyen bir gencin kemalizm ile alakası yoktur. bunu anlamak için ekstradan düzinelerce kitap okumanıza gerek yok.
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asîl kanda, mevcuttur!

al sana birinci el kaynaktan açık mektup.
Sevgili Kemalistler,

Bir yandan bu ülkenin ekmeğini yiyip, diğer yandan da ''biji * apoş hoyalğhohoh'' diye böğüren orcları görmezden geliniz. size hiçbirşey yapamaz, vatanınızın tek karış toprağını dahi alamazlar. anca bööyle sözlüklere girip ona buna caka satar, göz boyamaya/korkutmaya çalışırlar. sadece çalışırlar, çünkü bu milletin aklıbaşında insanları asla ve asla bu tür numaraları yutmaz. bırakınız, onlar daha ıkınıp-sıkılsınlar. köşeye sıkıştıkları için sağa sola saldırıp, umarsızca birşeyler elde etmeye çalışsınlar. zaten birşey elde edebilecekleri de meçhuldür, at penisi hariç. bırakın, onu da elde ediversinler...
en azından sosyalizm adı altında milliyetçilik yapan bünyelerin, yaşadığı topraklarda töre cinayetlerini engelleyemeyenlerin yazamayacağı mektuptur.

ey soldan demokrasiden bahseden güruh/parti; amerika gibi emperyalistin kucağına oturup özerklik isteyeceğine... neyse ya.
sevgili kemalistler,

ulen azıcık eleştirilmeyi bilin be! bu kadar da arsız olunmaz. hepiniz orta okul-lise den kalma bilgilerle düşüncelerinizi savunmaya kalkıyorsunuz komik duruma düşüyorsunuz.
sözlükte kemalistlere açık mektup yazanlara, demokratik hakları olmasından dolayı bir şey denilemez, onlarda bunun bilincinde oldukları için böyle seviyesiz bir davranışa girmişler. yanlız şunu akıllarının bir köşesine yazmalarını öneririm. böyle bir mektup yazma özgürlüğünü mustafa kemal'in kurduğu cumhuriyete borçlular. ve şunuda unutmamaları gerekir ki bu ülke mustafa kemal atatürk tarafından kemalist türk gençliğine emanet edilmiştir. bu emaneti, kemalist türk gençliği sonsuza kadar savunmaya and içmiştir.
sevgili kemalistler, can yoldaşlarım

hepimiz biliyoruz ki bu ülkenin temellerini ulu önderimiz attı. o zamandan bu yana sürekli saldırılar olmuştur,atatürk e ve rejime.
86 yıl geçti aradan hala devam ediyor bu saldırılar.
peki ya rejim değişti mi? hayır.
ulu önder atatürk unutuldu mu? hayır.
kemalistler bitti mi? hayır.
biz alışığız bu liboşlara,yobazlara ve karşı devrimcilere. her saldırıda daha da güçleniyor inancımız.
hepiniz rahat olun. biz burdayız.

(bkz: it ürür kervan yürür)

(bkz: atatürk e saldırmanın dayanılmaz hafifliği)
korkmayın, korkunun ecele faydası yok. ölecekseniz korku içinde değil, savaşarak ölün!
sevgili kemalist,
bugüne kadar hiçbir soruna çözüm üretmedin. bir şeyler yapıldı, yapılmaya çalışıldı ve senin tek yaptığın "fethullahçı", "sorosçu", "liboş" diye hakaretler eşliğinde bunlara karşı çıkmak, bir ara ulusalcı bir abinden ezberlediğin "behey dürzü" şiirinin dizelerini içsel "nasıl kodum ama"lar eşliğinde sıralamak oldu. çünkü elinde ne bir savunacak argümanın, ne bir projen vardı. ilkokulda öğrendiğin birtakım kutsalları nas olarak kabul ettin. bu söylediklerinin neden "doğru" olduğunu gösteren tek bir şey yoktu, zira "tövbe haşa, kemalizm dini sorgulanır mı"ydı hiç?
ama şu anda söylediklerini o çok bahsettiğin "muasır medeniyet" otomatik olarak bloke ediyor. kürt sorunu tartışılıyor, ülkemizin geçmişindeki karanlık yönlerin eleştirilmesi yönünde baskılar artıyor, zaman zaman bu geçmiş eleştiriliyor da. hayır, sen ne kadar kabul etmesen de bu ülkenin geçmişindeki kirlilikleri hepimiz biliyoruz. biliyorum ki, sana göre amerikalılar, ingilizler, isveçliler, ermeniler, kürtler, araplar katliam ve işkence yapabilir ama türkler, türkiye cumhuriyeti asla. zira türk milleti köktengri tarafından doğuşundan itibaren masumiyetle kutsanmıştır sana göre. ama kötü bir haberim var: bu doğru değil. türkler de zaman zaman pis işlere bulaşmış olabilirler, onların da bu bakımdan herhangi bir milletten farkı yoktur.

bu söylediklerimin ne kadarını dikkate aldığın bana cevap mektubundaki eleştiri düzeyinden zaten belli olacak. eğer "cumhuriyet düşmanları", "liboş" gibi kelimeleri kullanmaktansa "mektubunda anlattıklarını şu yönden yanlış buluyorum" gibi bir cümle kurarsan en azından bir kademe ilerlediğini anlayacağım. gözlerinden öperim.
mektupla falan olacak laf anlatılmaz bunlara,söyleyin kızımın peşi...amaaaan söyleyin adam olmak için ne kadar istiyosunuz

(bkz: açık çek)
sevgili kemalistler, sabahtan beri destekliyorum bir artı vermediniz.*
sevgili kemalistler ve kemalist olmayanlar...
ilk önce kemalizmin eleştirisini vermek için kemalist ideolojiyi veya ideoloji mi değil mi enina boyuna tartışılması gerekir.

daha sonra üzerine bir tanım yapılabilir,
kemalizm bu ülkenin kurucu bürokratik üst yapılanmasıdır ve iki iki dörttür.
birincisi;anti emperyalist bir kurtuluş mücadelesi verilmiştir ve bunun yine öncü asker,bürokrat ve aydın sınıfı kemalisttir.

kemalist olanlar veya olmadığını iddaa edenlerde yine kemalisttir.
kemalizim iyisiyle kötüsüyle bu topraklarda yapılmış en ilerici devrimdir,bunu sıp bir şekilde abartanlarda vardır,sallamayanlarda vardır ama şu bir gerçektir ki kemalizm 1850 ler de başlayan jön türk hareketinin bir nevi sonuçlanmasıdır.

ilerici demişken bunun hangi yönde bir ilerleme olduğunu ve nasıl bir ilerici devrim olduğunu açıklamak gerekiyor.
burjuva demokratik şartları içinde mutlak veya meşruti monarşi biçimini oligarşik ve askeri diktatörlük çerçevesi içerinde de değiştirmiş olursanız olun bu kemalizm in dönemin koşulları içinde ilerici bir tarafının hatta statukoya göre devrimci bir yanının olduğu gerçeğini değiştirmez.

kısacası kemalizm osmalı ya göre ilericidir ve devrimcidir...

gelelim zamanla kemalizm in ne anlama geldiğine ülke politikasında ne gibi yerlerde olduğuna,kemalizm veya atatürkçülük dediğimiz gibi ideoloji olup olmadığı tartışmaya açıktır,yani bir markisizm değildir yada bir troçkisizm değildir,çünkü koşulları ve şartları açık ve net bir şekilde özelikle bizim ülkemizde net değildir.

biz istediğimiz zaman neresinden tutmak istersek yada bardağı ne tarafından görmek istersek öyle görürüz,kuşkusuz bunda mustafa kemal in politik manevralarının payı da vardır.

hal böyle olunca türkiye de kavramlar üremiştir,nasıl mı? 12 mart ve 12 eylül döneminde kemalist veya atatürkçü dediğimiz insalar işkence görmüştür,12 mart döneminde kemalist sağ dediğimiz yapı kemalist sol dediğimiz insanlara ziver bey köşkünde işkence yapmıştır.

isterseniz türkeş i kemalist olarak alırsınız isterseniz uğru mumcu yu,attilla ilhan ı ilhan selçuk u bu böyle uzar gider...

kürt meselesine gelince şu gerçek ki kürt meselesinde bu ülkede hem kemalistler (ama işte hangi kemalistler) hem ikinci cumhuriyetçiler hem islamcılar hem radikal milliyetçiler hem de kürtler bir çok hata yapmıştır.

bütün suçu kemalistlere atmak gerçekleri çarpıtmaktır(burda bahsettiğim kemalistler kemalizm in solunda kalan aydın ve siyaset adamı zümresi)
çünkü doğu da yaşanan bir çok katliama,ayrıma en fazla direnen kesimlerden biri de kemalist sol kesimdir.

68 döneminde kürt halkına en çok bilinç aşılayan aydın zümresi yine kemalist sol çevredir
(aziz nesin)
gelelim deniz meselesine;burda deniz in mahkeme de ki savunması göz önüne alınırsa ve dinlenirse benim bişey söyleme pek gerek kalmaz ve küçük bir not mahir çayan ın kemalizm üzerine yazdığı yazılar biraz okunursa mahir in kemalizm tahlili ortatadır.
ve gariptir ki mahir kemalizm in burjuva devrimi olduğunu kabul ediyor ama onun sol bir özelliği olduğunu belirtiyor.

şunuda söylemeden geçemiyeceğim kemalizm in bu duruma gelmesinde sığ ve tanrılaştıran kemalistlerin büyük bir payı vardır.
sizi seviyorum kemalistler.

bende sizlerdendim, neler düşündüğünüzü neler hissettiğinizi çok iyi biliyorum.

siz, 80 darbesine ihtilal dersiniz. darbeye ihtilal dersiniz. nedenini bile bilmezsiniz.

fakat 80 den beri süren zaman içinde yüzeysel bir şekilde solcu oldunuz, yüzeysel olsa da oldunuz, tam olarak olamadınız, bu bile iyi bir şey ve kötü bir şey.

siz, resmi ideolojinin çocuklarısınız, bu nedenle resmi ideolojinin kötü ve zayıf tarafları hakkında hiçbir şey bilmezsiniz. ve resmi ideolojinin çocuklarısınız, bu nedenle yerinizde oturursunuz.

ama yavrularım, dünya değişiyor. ata da dedi, yerinde sayan bir şey geriye gidiyor demektir, siz de yerinizde saydınız, geride kaldınız.

ağlayıp sızlamayın.

emperyalizmi, toprağı işgal etmekten ibaret sanırsınız. oysa 1930 daki emperyalizm, 2000 deki emperyalizmle aynı değil. yapmayın etmeyin, saçmalamayı gördüğünüzü sevmiyorum. ama yapıyorsunuz bunu. saçmalıyorsunuz.

entellik nedir bilirsiniz, entelüektellik nedir bilmezseniz. yapmayın, basmakalıp sözleri söylemekler bilgili olunmuyor. siz sadece avrupa burjuvasını taklit ediyorsunuz, bunu da görün.

neyse sizi seviyorum. benim gibi adamı en çok dinleyenlerde sizlersiniz. bu yönünüzü seviyorum.

ve yavrularım, dincileri sevmiyorsunuz ya, bence biraz onları dinleyin. sizin çöküş nedeniniz, onların yükseliş nedenidir. bunu görürseniz, kendiniz toplayabilirsiniz.
( tekil anlamda, bütün cemiyete seslenmek istiyorum... her kemalist, bu yazıyı kendisine yazılmış farz etsin )

sevgili kemalist;

beni iyi dinle ! aç o yelkenvari kulaklarını... şimdi hemşo, bak takılmış bir davanın peşine gidiyorsun. acuk insan içine çık, ne biliyim üç beş aktiviten olsun. anlıyorum, paşayı çok seviyorsun, onun idealizmine bayılıyorsun, sen de hard bir kemalistsin farkındayım ama, geride kaldı artık bu tür şeyler. modası geçti anlıyor musun ? yapman gereken tek şey, bir hamama gitmen ve kafandan aşağı kırk tas su dökmen... temizlenecek, aydınlanacaksın... adios !

imza: yalnız senin yobazın...
Sevgili kardeşlerim,

m.kemal atatürk'ün, savaş yıllarında vedahi cephede 600küsür kitabı okuduğunu.(gerçek bu, bir çok kitabı da okuyup iade etmiştir.), Devrin en önemli olayları olan ve siyasi tarihin dönüm noktaları olan ; fransız devrimi, I. II. Meşrutiyet, ıslahat fermanı, osmanlıyı osmanlı yapanlar, osmanlıyı geriletenler, batıyı batı yaparak yüceltenler gibi, bir çok olay ve eseri okuduğunu aklınızdan çıkarmayın.

Kemalist olmak demek, en az onun kadar okumak, izleyip-takip etmek ve özümseyerek çıkarımlarda bulunmaktır. işbu sebeplerden m.kemal bir diktatör, devleti yalnız yöneten veya kimi coğrafyaları unutan bir lider değildir! onu izleyenlerde böyle olamaz.

Unutmayınız ki, kendisinin bıraktığı devlet düzeni ve sistem, ilk AP döneminde silinmiştir. o günden arta kalan ancak cumhuriyetin, değişmez niteliğidir.

Ne yazık ki günümüzde, popüler kültürün eleğinde eriyen bir çok eser gözden kaçmakta, günümüz dünyasının siyasi olayları gözden ırak yaşanmaktadır.

önce en az onun kadar okuyarak onu izlemeli, ve eğer yarısı kadar okumadıysanız onu eleştirmemelisiniz.

M.kemali izlemek, her türk evladının çıkış noktasıdır, onun da dediği gibi, bunun üzerine birşeyler koymadan rahata ermek, en önce büyük eseri, türkiye cumhuriyetine, ihanettir.

Nitekim, Bazı kardeşlerimiz, her gördüklerine inanan, ve sırf bir davayı desteklemiş olmak adına, gözlerini görmek istemediğine kapamış olduklarından, kendilerini bu süreçte yok saymayınız.

Değil miydi ki, 28 Ekim 1920'de bazı vatan hainleri cumhuriyet karşıtı oy kullandı mecliste? işte bu gördükleriniz, onların fikri torunlarıdır. yok etmeyiniz, ama meydan da vermeyiniz.
sevgili kemalist yol arkadaşlarım.
sizlerle birlikte, ulu önderin izinde, bölünmez, laik ve demokratik türkiye cumhuriyetini, içerden ve dışardan, yıpratmaya, hatta yıkma rüyasına girmiş düşmanlarına karşı, her koşulda müdafa yolunda yürüdüğümüz bu ideolojide, yanınızda olmaktan gurur duyuyorum. şu an içinde bulunduğumuz sinsi ve kahpe harbin mimarları, vatanın damarlarına saldıkları türlü mikropların yapmış olduğu ateşin, yangın olduğunu zannetmekte, dirençsiz bir kaç organı ele geçirmekle, başarı elde ettiklerini düşünmektedirler. hasta diyerek kesmeyi planladıkları organı, kalanına örtmeyi planladıkları örtüyü, ancak mustafa kemal ve silah arkadaşlarının cesareti, kararlılığı ve inancı benimseyerek engelleyebiliriz. misak ı milli ile çizilmiş laik demokratik türkiye cumhuriyetinin istikbali, biz ve bizim gibi mustafa kemalin izinde gidenlerin elindedir. bu yolda yitirdiğimiz prof dr muammer aksoy un sözleri ile bitirmek istiyorum.

--spoiler--
atatürk'ün din düşmanı olduğunu söyleyenler, her alanda kendileri gibi düşünmeyenleri ve farklı inançlara sahip olanları ezmeyi, yok etmeyi din uğruna cihat sayan vicdan özgürlüğü düşmanlarıdır. atatürkçüler, dinin değil, din bezirganlarının düşmanıdırlar. vicdan özgürlüğünün değil, başkalarının vicdan özgürlüğünü tanımayan, vicdan ve inancı kendilerinin tekeline almak isteyen saldırganların düşmanıdırlar. uygarlıktan yana olanlar, gerilikten yana olanlar kadar yürekli ve özverili olmadıkça, türkiye'nin aydın ufuklara doğru gidişi sürdürülemez, dahası ortaçağ karanlığına gömülmesi önlenemez...
--spoiler--
sevgili * kemalist arkadaşlarım.

atatürkçüyüz atatürkçüyüz dediniz, elinize nutuk u alıp okumadınız. ülkenin anası skildi, siz 79096 caminin elektrik faturasına taktınız. Atatürk "mevcut olduğun kudret, damarlarında ki asil kanda mevcuttur." dedi siz özgür halkların kardeşliği çığırtkanlı yaptınız, pkk lı da olsa insan insandır dediniz. kemalist olmak hümanizm çığırtkanlığı yapmak değildir. kemalist olmak dindar insanlarla değil dinci insanlarla uğraşmaktır. kemalist olmak türbanla değil kara çarşafla savaşmaktır. kemalist olmak akpye küfür etmekten değil, akpye karşı çözüm önerisi getirmektir -chp demeyin küfür ederim-. kemalist olmak Allah'a inanmamak değildir. kemalist olmak pkk lı piçleri bağra basmak değildir.

edit : kemalist olmak bu entryi eksilemek demektir. eksileyin genç kemalistler eksileyin.
ilki 20 ekim 1927'de okunmuştur.

(bkz: gençliğe hitabe)

detaylar için gururla okuyunuz : nutuk
bugüne kadar kürt sorununu çözmek için savaş çığırtkanlığı yapıp , şehitler ölmez vatan bölünmez gibi hamasi söylemler ardına sığınmak dışında ne yaptınız?