bugün

hayırdır... siz kemalizm ile komunizmi mi aynı sanıyordunuz?

evet atatürk tarihte gördüğüm en büyük adamlardan birisidir.

ama zamanında o anayasal düzen değişsin diye ben de istedim eski bir komunist olarak, gelmiş geçmiş ne kadar komunist varsa onlarda.
Alo karartma 1974 kibris baris harekatin da yapildi yannis yazmayin.
Rıfat ılgaz'ın en sevdiğim romanlarındandır. Düşünce yüzünden öldürülmeyi, hapsedilmeyi, işkence görmeyi anlatır.
rıfat ılgaz ın gerçek yaşam öyküsünü anlatan roman.simler değiştirilerek romana aktarımıştır.romanın başkahramanın başından geçenleri okurken bizzat yaşadığınız gerçekçi roman.
On birinci nesil yazar.
Bacımdır. iyi yazmalar kendisine.
Küçükken okuduğum, sürükleyici ve dönemi cok iyi yansıtan bir rıfat ılgaz eseri.
on birinci nesil çaylaktır. hoş gelmiş.
mustafa uyar adlı kahramının bakış açısından 1944 yılı türkiye'sini gözler önüne seren harika bir rıfat ılgaz romanı.

düşman güçlerinin istanbul'a gece bombardımanı yapacağı korkusuyla geceleri sokaklar ve evlerde karartmaya gidilir. yani gece oldu mu ortalık zifiri karanlıktır. tek aydınlık kara, kalın perdelerde ışığı eriyen cılız bir gaz lambasıdır. ayrıca nazi iktidarının gazıyla ülkede faşizmin altın çağını yaşadığı günlerdir. öyle ki nihal atsız gibi yazarlar, dergilerden dönemin başbakanı şükrü saraçoğlu'na açık mektuplar yazar. bu mektuplarda komünist diye yaftaladıkları yazarların ve öğretmenlerin ismini hedef gösteririrler. çünkü başbakan da sözüm ona sağcıdır.

kitabın en dikkat çeken bölümü ise sabahattin ali ve nihal atsız'ın ankara'da görülen mahkemeleridir. mahkemeyi sabahattin ali kazanır fakat; içinde bulunduğu tehdit ortamı son bulmaz. öyle ki 4 yıl sonra faili meçhul bir cinayete kurban gidecektir.

bunun yanı sıra bir adamın sırf şiir yazdığı için tutuklanmak istemesi, aylarca devlet kuvvetlerinden kaçması, kaçak yaşaması ve bunun bünyede yaşattığı durum çok güzel tahlil edilmiştir. ilginç olan ise bir dönem yasaklı olan bu kitap şimdilerde meb'in 100 temel eseri kapsamındadır.
Uzun zaman önce okuduğum roman. Şu bölüm çok iyiydi:

Kahramanın çocukluğundan beri ilk kez camiye gitmesi. (Saklanmak için) karısıyla gizli buluşmaları. Bir güvenin götürdüğü alçak mekan.

Etkilenmiştim romandan sanırım bir daha okuyacağım.
rıfat ılgaz üstadın toplumcu/gerçekçi bakışından ikinci dünya savaşı zamanı türkiye'sinin siyasi ve toplumsal resmini yansıttığı ve aslında kendi hikayesini anlattığı romanı. mustafa kemal'in ölümünün üzerinden fazla bir zaman geçmemişken bile ülkenin nasıl bir hercümercin içinde bulunduğunu görüyor ve günümüze kadarki süreçte nereden nereye gelindiğini ya da gelinemediğini daha iyi değerlendirebiliyorsunuz. ayrıca gerçek aydınların nasıl cezalandırılmaya çalışıldığının, toplumun sesinin egemenlerce bastırılışının hikayesi.
rıfat ılgaz'ın çok önemli romanı. belgesel niteliğinde bir romandır.

2. dünya savaşı döneminde türkiye'deki işçi-emekçilere ve onların davalarına sarılan aydınlara neler yapıldığını uzun uzun anlatır ılgaz.

mutlaka okunmalıdır.
(bkz: karartma günleri)
sürükleyici anlatımıyla okuyucusunu o günlere götüren roman. bir usta tarafından yazıldığı o kadar belli ki, zamanımızın romancıları on fırın ekmek yemeliler.
Bir Rıfat Ilgaz eseridir. 2.Dünya Savaşı sırasındaki Türkiye' nin saldırı ihtimali dahilinde karartma yapılan günlerin hazin, acı hikayeleri. Romandaki o genç öğretmen ve aynı zamanda yasaklı şair kendisidir aslında Rıfat Ilgaz' ın. Okuyalı eseri uzun yıllar oldu. 1979' da Edebiyetımızın Koca Çınarı Rıfat Hoca' nın elinden almıştım imzalı olarak. Memleketim, Rıfat Hoca' nın da memleketidir. Ama her yıl Cide' de Rıfat Ilgaz Sanat Kültür Festivali'nde anılır. Evi, Rıfat Ilgaz Kültür Müzesi'dir şimdi.Üzerine Cide' nin kırkikindi yağmurlarıyla yaz gecelerinin yıldızları yağsın Koca Çınar.
1974 yılında kıbrıs barış harekatından dolayı tüm trakya'da uygulanan, çocukluğumun garip bir anısı olarak hafızamda yer alan geceler. camlara perdelerin üstüne kalın örtüler asılır, sadece küçük fitilli gaz lambalarını yakar, uçakların uçuş sesini dinler, gündüz olunca mezarlıkta konuşlanan askerlere yiyecek götürürdük. neden mezarlık diye hep düşünürdüm. daha o zaman 6 yaşındaydım. köyde kamuflajın sağlandığı tek yeşil alan orasıydı çünkü. ama bunu çok sonra anlayabildim tabi *
bir dönem yasaklanıp topatılan bu kitap, günümüzde meb in önerdiği 100 kitap arasında yer aldı.
türkiye'deki anti-komünist hakimiyetten ötürü sorgulanan bir solcu yazarı anlatan tipik bir türkiye hikayesi.
1990 tarihli Yusuf Kurçenli imzası taşıyan türk filmi.Başrollerini, Tarık Akan, Nurseli idiz üstlenmiştir.
Konusu:Genç öğretmenin yazdığı şiir kitabı; dönemin iktidarı tarafından sakıncalı bulunur. işkence korkusuyla köşe bucak kaçan, izini kaybettirmeye çalışan öğretmenin sonu değişmez.işkenceler, sorgulamalar...
saçma sapan bir sonla biten roman. insan okuyunca "değmez" diyor.
tek kelimeyle şahane bir roman. sonu epey acı...
Ikinci dunya savasi donemi Turkiye'sinde kitaplari toplatilan bir yazarin hayatini anlatir . Romanin bas kahramani mustafa rifat ilgaz' in ta kendisidir .
rifat ilgaz'in bir kitabinin ismidir.