bugün

sizin ona yaklaşımınıza aşık olurlar.
yani asıl iş aslında erkekte bitiyor.
çünkü kadınlar şeytandır.

her kadının içinde; bir melek, bir cadı, bir prenses, bir canavar vardır. siz hangisini uyandırırsanız onu alırsınız.

Not: erkeğim.
Kadınlar ancak ve ancak kendi istediğine aşık olur. Her zaman değişkendir o şey.
Kendinin hayranı ya da bir anlamda kendinin takıntılı hastası olan, 'zihnen' kendinin tutsağı olan kadın doğal olarak da,

Kendinin aşığıdır.

O yüzden kendi hakkında işiteceği güzel sözlere fazlaca değer yükler.
.
Ben sevmem kadınları bu nedenle
Soğurum buz gibi
Dokunmuş oldukları zaman
Merak ederler katılığımı
Hiç bilmezler gibi aptallıklarını!
samimiyet, dürüstlük, tutarlılık, kendine güven.
kendine.
onlarda bilmiyor.
Aşık olmazlar. Aşık olmak için ciddi ve aptal olmak gerekir. Kadınlar da hiçbir zaman ciddi ve aptal olamazlar. Çocuksu ve kurnazdırlar. Bu yüzden aşık olmazlar, kendilerini kaptırırlar sadece.
Birinin bana aşık olması dikkatimi acayip çekse de hayır.

hayran olacağım bir özelliğinin olması o kişiye aşık olmamı sağlıyor bunu anladım. Gülüşü olabilir. Hal tavır karizmatik coolluk olabilir. Spor yada müzikle ilgili olabilir. Zeka genel kültür ile ilgili olabilir bilmiyorum ama hayran olmalıyım bir özelliğine. Tabi diğer özellikleri de istediğim standartların altında olmamalı.

Şimdi diyeceksiniz sen peki bunu hakedecek neyin var. Orası bana kalsın ama zaten haketmem gerekmiyor. Neye aşık olurun cevabını veriyorum ben sadece. Saygılar.
piç erkeklere.
Karaktere ve de hoşgörüye. Bunu birde sadakatle bağlarsanız değme keyfinedir.
Kadınlar önce sana aşık olurlar. Sonra kendilerinden bir tane daha yaratmaya çalışırlar. Olmayınca üzülürler.
Karakter ve bir gülümseme.
Samimiyet dürüstlük falan diyorlar ya yemin ederim yalan.
(img:#1710567)

Başlığı görünce Aklıma gelen..
paraya. sevgili gibi değilsindir zaten parasıyla olduğun için o da bilir parası yüzünden onunla olduğunu, benim parası için sevgili rolü oynadığım kişiler olmuştu onlarlayken ciddi ilişki de yapmıştım. huyumuz pis.
Bilgili, Kültürlü, saygılı, eğlenceli, ne istemediğini ne istediği kadar iyi bilen zeki adama.
Tamamen görünüşe.
lisedeyken bir dönem yaz tatilinde kısa bir süre bir kitapçı/sahafta çalıştım. sahibi olan beyefendi çok yakışıklı bir adam olmamasına rağmen, çekici bir adamdı, evet, doğru sözcük bu. esmer, ince uzun boylu, son derece güler yüzlü (hani o kadar ki kahkahasına katılmamak mümkün değil.) bir adamdı. ''hikayesi olan bir yüzü var.'' derler ya; öyle işte...

hep anlatacak çok şeyleri varmış gibi bakar insanın gözlerinin ta içine...anlatır da. hiç susmasın, hep anlatsın ister insan. ve enteresandır size de anlattırır. sizin de bilmediğiniz, o anda anlatırken öğrendiğiniz hikayelerinizde size tercüman olur. sözcükler dilinizin ucuna gelmez, hemen bir anda ''şıp'' diye bulup çıkarıverir. hani o kadar ki; bazen aklınıza gelir de o bulup söylesin istersiniz. hikaye o zaman sanki daha güzel olurmuş, onun sözcükleriyle peri masalına dönüverirmiş gibi gelir insana... yanlış veya aptalca bir şey söylediğinizde ise; hiç öyle utanmanıza, yanaklarınızın pembeleşmesine gerek kalmaz, çünkü öyle tatlı güler ve öyle centilmence düzeltir ki; hani neredeyse yanlışınıza sevinirsiniz. böylelikle her şeyi sorabilir, öğrenebilirsiniz.

o zamanlar anlamamış olsam da, şimdi düşününce kadınları epeyce iyi tanıdığına inandığım, sevdiğim ve sözlerine güvendiğim bu beyefendi; şöyle demişti. Ha!! nereden mi biliyorum, dükkan her gün birbirinden güzel kadınla dolar taşardı. aralarında editörler, yazarlar, oyuncular, gazetecilerin olduğu birbirinden güzel kadınlarla...

bir gün dayanamayarak sordum;''bunu nasıl yapıyorsunuz? bu kadınların hepsi size aşık gibi, sizde ne buluyorlar bu denli? diye. aslında tam olarak bu sözcüklerle, bu kadar açık soramasam da buna yakın bir şeydi. yine gülümseyerek;

''kadınlar yanında kendini değerli hissederlerse, hep yanında olmak isterler.'' demişti.

fakat ben hala dükkanda sürekli çalan farid farjad ve okuduğu cemal süreya şiirlerinin yavana atılmaması gerektiğine inanıyorum.
Tamamen dış görünüş ve para aksini iddia eden intizarla ilişki yaşıyordur.
Bu soruyu şununla değiştirelim; kadınlar hayattan ne ister? Ne bekler?Yada istemelidir? Bazı aklı başında olmayanlar aşk der buna. Hayır değil. O işin reklamasyon kısmı. Fıtri olarak bir kadın doğası gereği eş aile yuva huzur sevgi ve güven ister. Eşine ailesine sevgiyle bağlı dürüst çalışkan sorumluluk sahibi anlayışlı ve fedakar bir eş ister. Bakmayın siz farklı talepleri olanlara. Törpülene törpülene, maceradan maceraya koşarak yorulan durulan, acı tecrübelerle yoğrulan, olgunlaşan pişen ve hayatı öğrenenler, eninde sonunda bu demin saydığım asgari müştereklerde buluşur ve makul olanı isterler. Alabilirler mi? Yada ne zaman? Çılgın deli dolu uçuk kaçık havai hercai kişilikleri biraz olsun oturduğunda. Kimi şanslıdır hemen alır. Kimi hayatın sillesini yiye yiye. Kimisi belkide hiçbir zaman. Akıl arzulara galip geldiğinde ancak istekler gerçekleşirse hayırla neticelenir. Hayat, yaşayarak öğrenilir.
Saçlara, gözlere, dudaklara, kalbe, gülüşe.
kendisinde olmayana yada kendisinde de olana.
başkasında olmayana yada az kişide olana.
Bence bu göreceli bir soru bunun cevabını arıyacağıma daha değerli soruların cevabını ararım.
. . . çok uzun uzun destan yazmaya gerek yok. Kadınlar güce aşıktırlar. Seni gerçekten sevmişlerse sende çok güçlü bir yön bulmuş ya da görmüşlerdir.
Kadınlara karşı da yapılması gereken siyasettir. Yalan vaatler verin demiyorum, sadece gereken güvenilir düzgün insan imajını, otoriterliği ve arada ince detaylara sahip sürprizler yaparak kendinizi pazarlamayı bilin. Çok ufak nüanslar ile çok kitle kazanmak mümkün. (bkz: süleyman demirel)