bugün

vakti zamanında mehmet moğultay döneminde solcu takımının devlet birimleri içerisinde çokça yaptığı ve moğultay tarafından itiraf edilen yuvalanma olayı. *
akp zihniyetinin pratiğe geçirdiği fiiliyat.
pratikte olan fiiliyatın her parti ve hükümet gibi şu andaki iktidar tarafından da uygulandığı eylem.
sağdan ya da soldan kim yaparsa yapsın birilerini kayırmak için birilerinin mağdur edilmesine dayanan adaletsiz, haksız,hukuksuz ve allahsız kavramdır.
iki tane şikayet mercii var. Biri yargı diğeri allah...
ikisinden de çok geç cevap geliyor.
liyakate göre insan alınan ve kimsenin mağdur edilmediği yarınlar ümidiyle...
genellikle iktidar partisinin* yaptığı söylenir. hatta şahit olmuşluğum da vardır. günümüzde ak parti iktidarda olduğu için başta chp olmak üzere diğer partiler ak parti'nin devlet kurumlarında sadece yandaşlarına iş vererek bir nevi kadrolaştığını iddia etmekte. haklı olabilirler, lafım yok.

ama sizlere şimdi vereceğim örnek iktidar partisi ile alakalı değil. chp ile alakalı. bizzat şahit oldum, gördüm, duydum, biliyorum.

çalıştığım yazılım firması istanbul'un chp'li belediyelerinden biriyle çeşitli programlar ile alakalı anlaşmalar yaptı. bizler de yaklaşık 1 aydır personele ilgili programın eğitimini vermek adına gün boyu bahsettiğim belediyede kamp kurduk adeta. öyle ki artık "başkanım" kelimesinden tiksinir oldum. elini sallasan başkan'a çarpıyor, belediyeler bir tuhaf anlayacağınız.

chp belediyelerinde ortak özellik mi bilmiyorum ama sürekli olarak "hacı-hoca" diye nitelendirdikleri adamları aşağılama eğilimindeler. hatta taparcasına sevdikleri -burada abartı yok, ne kadar sevdiklerini anlattılar zira- m.kemal hakkında bile bazı şeyler söylenince hemen kavga etme veya lafı değiştirme yoluna gidiyorlar. garip insanlar..

bu belediyede birkaç hadiseye şahit oldum. mesela, bazı kişileri kati suretle işten çıkarmayı düşünüyorlar. sebep ise o bahsettikleri "hacı-hoca" takımına yakın olmaları. ama tabi eski personel oldukları için bu biraz güç. çalışanların neredeyse tamamı chp'nin çeşitli teşkilatlarına mensup. geçtiğimiz hafta sonu ilçe kongresi gerçekleşti mesela ve neredeyse tamamına yakını kendi 'başkan'ına uğrayıp, karar kılınan kişiye oy vereceklerini beyan ettiler. bunların ötesinde beni ilgilendiren tek önemli olay, sırf dini vecibelerini yerine getiriyor diye bir kişiyi işten çıkarmaya çalışmak.. bu zulümdür ve er geç hesabı sorulur.

kadrolaşma her partinin/iktidarın yaptığı bir şey. buna itirazım yok. ama en adice yapılanı da "bunlar kadrolaşıyor" diye çığırtkanlık yaparak saman altından su yürütmek. işte şerefsizlik tam olarak böyle bir şey.