bugün

iş sahiplerinin yakındığı bir konu.
piyasa da şu an 17 000 işçi aranıyor sadece tekstil de, ancak çalışan yok.
sabah 8 akşam 8 beyimize çok geliyormuş.
vardiya sistemi olması lazım mış.
ulan ben yeri geliyor şirket için japonya'ya gidiyorum.
yeri geliyor 16 saat çalışıyorum. herkes senin keyfine göre iş mi yapacak.
bak yakında bulgaristan da kurulacak olan yeni şirkete geçeceğim.
pasaport yenilenecek.
kimlik yenilenecek. yeri gelecek 18, 19 saat çalışacağım. adamlar isyan ediyor.
şimdi sizin keyfinize göre iş veririz.

edit: kanunname diye bir şey var.
45 saatin sonrası mesaidir.
eğer mesai ücretini ödemezse şikayet edersiniz.

edit 2: benim ne suçum var arkadaş girdiğiniz şirketin sahibi şerefsiz ise ben niye eksileniyorum.
Lan oğlum herkes babasının şirketinde çalışmıyor. 1400 lira için 12 saat skiyorlar adamı dışarda saçma sapan konuşma.

Edit: lan kimlerle aynı sözlükte yazıyoruz ya... öncelikle o 48 değil 45 saattir o da haftalık çalışma süresidir. Bunjn fazlası fazla çalışmadır ve ücretlendirmesi farklıdır. Gel gör ki yargıtay içtihatlarına göre yıllık 270 saate kadar fazla çalıştırmaya fazla mesai ücreti ödenmez.
sen 3 maastan 2 sini odemezsen tabiki isci bulamazsin. bu patron tayfasi da iyice civitti.
herif oran ama istatistik değil demiş.

ne oran biliyor ne istatistik ama duymuş işte bir nargile kafede diyor.

--spoiler--
istihdam anketinin uygulandığı gün ve önceki hafta içinde kâr karşılığı, yevmiyeli, ücretli ya da ücretsiz olarak hiç bir işte çalışmamış kişilerden son 4 hafta içinde iş arama kanallarını kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda bulunan 15 ve daha yukarı yaştaki kişiler işsiz sayılıyor. 2014 yılı öncesinde iş arama kriterinde referans dönemi olarak “son 4 hafta” yerine “son 3 ay” kullanılmaktaydı. Ayrıca, üç ay içinde başlayabileceği bir iş bulmuş ya da kendi işini kurmuş ancak işe başlamak ya da işbaşı yapmak için çeşitli eksikliklerini tamamlamak amacıyla bekleyenler de işsiz nüfus kapsamında sayılıyor. işsiz sayısının toplam işgücüne bölünmesiyle işsizlik oranı bulunuyor. Buna literatürde resmi işsizlik oranı deniyor.
--spoiler--

Asıl işsizlik rakamı ne mi?

yüzde 19,6.
ben de koca arıyorum ama, yakışıklı-zengin-kültürlü-fit erkek yok.

akp dönemi yalanlarından bir diğeri.
tekstilde çalışmanın nasıl olduğunu biliriz.

adamlar işçi aramıyor.

'köle arıyoruz, ama buna yanaşan yok' ya da 'tecavüz edecek eleman arıyoruz ama bu işe rıza gösteren keriz yok' olmalıydı başlık.

sonra da çıkıp vay efendim iş beğenen yok!

ulan şerefsizler, sizin yüzünüzden insanlar güneş yüzü görmüyor. sokakta insan gibi kendilerine güvenerek yürüyemiyorlar. içine kapanık, pısırık, ses çıkarmaktan korkan hayalet gibi bir nesil çıktı ortaya.

siz işçi değil, köle arıyorsunuz!
Şimdi anlatacaklarim şaka değil.

Gecen gün bir iş ilanı gördüm. Kotta çalışmak için vasıfsız bay bayan eleman aranıyor , ücret dolgundur diye. Merak ettim bu ucret ne kadar dolgun acaba. Girdim içeri sordum ben ne iş yapabilirim diye. Adam dedi daha önce hiç tekstilde çalıştın mı? Yok dedim. O zaman seni ütücü yapabiliriz dedi. Hem kolay hem de seni ortacı yapsak yaşından dolayı agirina gider dedi. Peki dedim ne yapmam lazim. Götürdü ütü yapılan tezgaha gösterdi 2 dakika. Aaa çok basitmiş hepsi bu mu dedim evet dedi bütün gün bu ve bunun gibi işler yapacaksın. Tamam dedim ücretler ve çalışma saatleri nasıl? Dedi ki sabah 8.30 akşam 7.30. öğlen 1 saat yemek arası maaş olarak ta 1000 TL veririm. Mesaiye kalırsan artar. Vay anasını lan dedim dolgun ücret aylık 1000 TL. Eğer bu dolgunsa Allah bizi dolgun olmayanıyla imtihan etmesin.
Aylık 1.300 TL'ye günde 12 saat çalışmak kölelik değil bizzat eşşekliktir. Sigortayı da kazık soka soka yaptırıyorlar yoksa onu bile yapmayacaklar.
Mantıkları en düşük maliyetle en yüksek kârı nasıl elde edebilirim olduğu için adam işçisine insan değil kaşık düşmanı gözüyle bakıyor. Kaliteden biraz daha kısarsa ürettiği şey çöpten daha aşşağı olacağı için direkt gözünü işçisine dikiyor. işçinin yediği öğlen yemeği içtiği su bile göze batıyor.

Patronlar bu tavırları yüzünden işçi bulamıyor. insan saygınlık gördüğü yerde çalışmak ister. iş şartları ne kadar ağır olursa olsun eğer kendini değerli görüyorsa işin ağırlığından da gocunmaz.

Hayır efendim siz köle değil bizzat kendinize eşşek arıyorsunuz.
Sen adamı 12 saat çalıştırıp haftada birgün izin verirsen 1400₺ yol yemek vermezsen tabi çalışmaz aldığı para zaten yol yemek faturaya gider bide 12 saat senimi ceksin.
Kırbaç da getirelim de işiniz kolaylaşsın. Böyle kölelik yürütülmez. Herşeyin bir raconu var.
Emek emekçinin malı değil mi ne fiyat biçerse biçer.
ee her seçimde bol keseden para almaya alıştırırsan milleti çalışır mı. adam oyunun karşılığını çalışmama olarak görüyor. yan gel yat osman.
" işçiler sizin kardeşlerinizdir, Allah onları sizin yardımınıza verdi. Isteseydi sizi onların yardımına verirdi. O halde onlara güçlerinin yetmeyeceği yükü yüklemeyin. Yüklerseniz de yardımcı olun. Onlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin "

Hadis i şerif.

"Allah, rızık konusunda kiminizi kiminizden üstün kıldı. Üstün kılınanlar, rızıklarını ellerinin altındakilere vermezler ki geçim olarak eşit olsunlar. Şimdi Allah’ın nimetini mi inkâr ediyorlar?"

Nahl 71.
işçiyi sikmeye çalışan patron söylemi.
az önce kartonpiyer iş yeri sahibinin söylediği söz.
haklılar da hani iş yok çalışacak yer yok diyenler bunları görmezden geliyor.
adam 1800+yol+yemek+ssk veriyor. sabah 8 akşam 6 cumartesi pazar tatil ama gidip çalışan yok, 15 gündür ne gelen var ne giden var dedi.
üzüldüm adama. kendi çalışıyormuş artık işçi kıyafetlerini giyip sağa sola iş götürüyormuş.
piyasa da iş var ancak doğru düzgün çalışan yok. suriyeli de olur dedi en son.
iş yok tabi kardeşim o kadar okul okudum odyometrist oldum iş arıyorum yok işte. napayım gidip kartonpiyer mi döşeyeyim.piyasa da iş varmışta çalışan yokmuş boş laflarla gelme böyle.