izmirdeki belediye otobüslerinde çokca başa gelebir.çok acınası bi durum olur bütün otobüs tek sen tek mücadele edersin artık onlarla.hele birde yanlışlıkla 169 veya 86 numaralı hatlara bindiysen iş daha vahimdir.
araçta telefonla konuşmak yada telefonun açık olması mercedes ve man mühendislerinden bile daha rahatsız eder onları.o kadar emin olurlar ki otobüste telefonla konuşmanın araca zarar vereceğinden,zannedersiniz ki aracın elektronik aksamlarını o 50li 60lı amcalar teyzeler beraber proje ettiler.
(bkz: tehlikenin farkında mısınız)
izmir'de yaşadığım için öğrendiğim kötü bir tecrübe.
izmir'de yaşanacak nadir çevre baskısına neden olacak olay.
(bkz: sikerler kamil hepimizi sikerler)
hemen ardından yaşlı yaşlı teyzelerin o kem gözlerini size dikmesine sebep olur. iş laf atma boyutlarına kadar uzayabilir.
izmirli laik teyzeler tarafından azarlanmaya sebep olacak olan olay. diklenmeye kalkarsanız yatırır dizine döverler valla.
eğer otobüste cep telefonu kullanmak yasaktır diye bir işaret varsa ve ısrarla telefonla konuşan biri görülürse, kurallara uymak için uyarı alabilir. evet medeniyet diyoruz bu duruma biz.

kurallara uymak güzel birşeydir arkadaşım.
geçmişte telefon yasagının ilk hortladıgı senelerdeki kadar tehlikeli ve stresli olmamasına karşın, hala azımsanmayacak kadar riskli hede. ne derece doğruluk payı vardır bilinmez, en bilindik şehir efsanelerinden biri şu şekilde gerçekleşmiştir;

izmir belediye otobüslerinden birinde yolculuk yapan bir adamın telefonu çalar. Yasaktan bihaber olan kişi, telefonunu çıkartıp konuşmaya başlar. Bunu gören diğer yolcular hep bir agızdan adama homurdanmaya ve söylenmeye başlarlar. adam oralı değildir.. homurdanmalar iyice artar ve sonunda biri adamı dürtüp ''otobüste telefonla konuşmak yasak! bilmiyor musun?'' diye azarlar. Bunu duyan adam telefonda konuştugu kişiye dönerek, ''benim otobüste telefonla konuşmam yasakmış, Sen konuş ben seni dinliyorum'' der.. yurdum insanı.. *
(bkz: yer misin sabaha mı bırakırsın)
izmirin tek sevdiğim yönüdür otobüslerde telefonla konuşulmaması. istanbulda ki gibi yanınıza oturan hödük yarı anlaşılır bir türkçe ile avazı çıktığı kadar anıra anıra konuşmaz.
inanılmaz bir stres yaşatır insana, ne yapacağını bilemezsin.. otobüsün yaşlıları kafalarını çevirip dik dik bakarlar anana avradına söver gibi, sessiz ve gayet sakin görünerek telefonu tamamiyle kapattığını hissettirerek koyarsın telefonunu tekrar cebine.
otobüse zarar vermesi bir efsanedir. bunun ile ilgili bir resmi bir açıklma dahi yoktur. tek sebebinin 8. entry'deki gibi sebeplerden olduğu aşikârdır.
allah korusun, allah düşmanımın başına vermesin denilensi bir durumdur. zira diğer yolcuların bir dövmedikleri kalır.
diğer yolcuları rahatsız etmemek için izmir de uygulanan güzel durumdur. otobüsteki (laik?) teyze ve amcalar da yaşlılık hassasiyeti taşıdıklarından olaya feveran ederler. yanlış anlaşılan diğer bir husus ise çalması kimseyi rahatsız etmez daha çok yüksek ya da alçak sesle veya başka dilde olması önemli değil konuşulduğunda rahatsız olurlar. dik dik bakılan kişi durumun bilincindeyse "ehe önemli açmam gerekti de" der. diğerleri sakinler.