"Kimse kimseyi tanıyamaz, tanıdığımızı sanırız. Tanıdığımız kadarına inanırız.Eğer gerçekten tanısak, bırakın aşkı filan, kimse kimseyle arkadaş bile olamaz."
Ahmet Ümit- Kavim...
printf("Hello World\n");
(bkz: Franz kafka) Dava
" "Bir köpek gibi!" dedi, sanki utanç, ondan sonra da hayatta kalacaktı."
"fakat sonuçta düşüncelerin de, ne kadar herhangi bir özden yoksunmuş gibi görünürlerse görünsünler, bir destek noktasına ihtiyaçları vardır, aksi taktirde dönmeye ve anlamsız bir biçimde kendi etraflarında çember çizmeye başlarlar; onlar da hiçliğe dayanamazlar. insan bir şey bekliyordu ve hiçbir şey olmuyordu. insan bekliyor, bekliyor, bekliyordu ve hiçbir şey olmuyordu. insan tekrar tekrar bekliyordu. hiçbir şey olmuyordu. insan bekliyor, bekliyor, bekliyordu, düşünüyor, düşünüyordu, şakakları ağrımaya başlayana kadar düşünüyordu. hiçbir şey olmuyordu. insan yalnız kalıyordu. yalnız. yalnız."

satranç, stefan zweig
"Ölünceye dek seni seveceğimi sanmıştım ama galiba aşık oluyorum baba".
"Sen öyle çağırmasan ben böyle gelmezdim."

Nar ağacı-nazan bekiroğlu
görsel

Bu herifin en ilginç kitabıydı..
Ama bir dostumun bir keresinde bana dediği gibi, “sana hiçbir şey vadedilmedi, sözleşmen yok.”

Charles Bukowski / Pis Moruğun Notları
--alıntı--

başka bir insanda bulacağım en fazla şey geçmişin yoğurduğu psikolojik bir çamur, diyerek insanlar ile yakınlaşma çabasından vazgeçti.

--alıntı--
istanbul'da hiç görülmemiş bir vahşet yaşanıyor. Bunları yazmazsam o sokağa dökülen eşyalar gibi paramparça olurum. -Mari 9 Eylül 1965 (bkz: sevgilim istanbul)
Bütün koca adamlar bir zamanlar çocuktular...
"yorgun gulumsedi. o zaman huzun sacildi her yana. ustume bulasti. elledim. kumral renkteydi" ~kumral ada mavi tuna
" Bu anlara çok sık dönmemeye çalışıyorum, zira onu öpmediği için gençlikte ki halime işkence ediyordum. Vaktimiz var sanıyordum. Her şeye rağmen vaktimiz olduğuna inanıyordum. Aşkın ilk hatası. Aşkın belki de tek hatası. "
edit : Keşfetmenin Coşkusu adlı kitaptan.
Arkadaşlar sizde ne iz birakiyor bunlar biriniz anlatsaniza, hani ne bilim artik ask adami olup porno izlemeyi falan mi birakiyorsunuz ya da ne bilim insanliga inancınızı yitirip kendinizi daga, bayira mi vuruyorsunuz hic olmadi kapitalizme bas kaldirip istifa mi ediyorsunuz nedir yani olayi.

Modlar silmeyin litven iz birakiyoruz buraya deli etmeyin.
"Dünya'daki herkesin parmak izinin farklı olması,

sana kimsenin benim gibi dokunamayacağının kanıtıdır,

velet."
"daha çok anlat” dedim.
“hoşuna gidiyor mu?”
“çok. elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
“bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
“gider gibi yaparız.
Bizim hayali Türk kahramanlara ihtiyacımız yok;her devirde,coğrafyanın her yerinde varız zaten. Türklerin Tarihi (ilber Ortaylı)
"Niçin hep acı şeyler yazayım ? Dostlar, yufka yürekli dostlar bundan hoşlanmıyorlar. 'Hep kötü, sakat şeyleri mi göreceksin ? diyorlar. 'Hep açlardan, çıplaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin ? Geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklardan; bir karış toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile eriyip gidenlerden; doktor bulamayanlardan; hakkını alamayanlardan başka yazacak şeyler, iyi güzel şeyler kalmadı mı ? Niçin yazılarındaki bütün insanların benzi soluk, yüreği kederli ? Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu ?"
-Yollar hep yılana benzetilir değil mi?
-Evet.
-Neden,kıvrıldıkları için mi?
-Hayır. Ayrılık zehirleyebilir insanı.
görsel
Göğüslerini boynuna kadar kaldırmış sutyeninin tarzından ve çatalına kadar sergileyen bluzundan belliydi bu kızın ihtiyacı olan ilgiyi zamanında görmediği, doğru düzgün sevilmediği. Çünkü sevilmemiş bir kadını kıyafetinden anlardınız. Dolgulu sutyenden taşan dekoltesi bağırırdı "sevilmeye değerim, bak bana, belki seversin." Diye. Daracık, kısacık eteğin içindeki o sıkışmışlığı, köşeye sıkışmış birisinin ilgiye açlığının kanıtıydı. Yaptığı abartılı makyajla, üzerinde zor tutunduğu o topuklu ayakkabılarıyla ve bir insan eline yakışmayacak uzunlukta ya da renkteki o tırnaklarıyla "yardım edin bana, lütfen sevin beni!" diye bağırırdı aslında.

Pi/ azra kohen
"Bak gülçin, kadınların seçtiği erkekler vardır, bir de kadınlarını seçen erkekler.seçilen erkek için bir takım fiziksel özelliklerin kadında olması yeterliyken, seçen erkek kadının kim olduğuna odaklanır. Yani görür onu. Eğer sen sürekli, seçilen erkeklerle birlikte olmak için çaba harcarsan, o zaman asla görülmediğin, fark edilmediğin yıkıcı ilişkilerde kaybolursun."

- ama olmuyor. Hayatımın erkeğini unuttum, ben gitmezsem kimse gelmiyor.

"Sen kendine emek verip, olabileceğin en tam şeye dönüşmek için yola çıkmadan hayatının o erkeği asla bulamayacak seni. Çünkü ancak o yolculukta karşılaşabileceksiniz.



ne oturup beklemek, ne de barlarda ava çıkmak işe yarıyordu. Insan kendine giden yola çıktığında, ancak o yolda karşılaşıyordu diğer yarısıyla.

Pi - azra kohen

Edit: anlaşılmamış, tercüme edeyim. Yani diyor ki gidip birine yavşamaktan yürümektense ille de biri olsun hayatımda demektense, git bir şeyler yap. Kendin yap. Kendi hayatını kur. Ezbere ve herkes gibi yaşarsan o beklediğin gerçek aşkı değil basit bir kopyayı bulursun. Ruh ikizin dediğin insanı ancak kendi benliğini gerçekleştirebilirsen bulabilirsin.
Yağmur yağıyor Olric, ıslanıyor etraf ağlasak kimse anlamaz değil mi ? Anlamaz efendimiz. Anlasa ne olur ? Utanırız efendim..! Sevmeyi göze alan utanırmıymış Olric!.
Kalıcılık ve süreklilik hiçbir şeye bağışlanmamıştır; acıya bile.
çiçek açmış genç kızların gölgesinde - marcel proust
iz bırakan kitap cümlesi diye internette bulduğu cümleleri yazan dallamaları ortaya çıkaran başlık.

(#33431150)

"sevmeyi göze alan utanır mıymış olric"

ulan okumuyorsunuz bari bu kadar belli etmeyin. o kitaptan nasıl böyle cümle çıkardınız aklım almıyor amk. muhtemelen okumamış bile arkadaş, okuyan biri kitapta böyle bir cümle geçmesinin konuyla tamamen alakasız olacağını anlar en azından. hiç mi saygınız yok ulan adama? iki beğeni alayım, bak ben okuyorum rererö ayağına yatayım diye ne biçim eserleri meze ettiniz. sizin adınıza ben utanıyorum amk.

edit: bahsettiğimiz kitap tutunamayanlar. biri çıkıp bu alıntının o kitapta gerçekten var olduğunu kanıtlasın sözlük hesabımı sildiririm. net.

edit 2: ilgili entrynin hala artılanması okuma özürlü olduğumuzu kanıtlar nitelikle. alttaki birkaç cümleyi bile okumaya üşenenlerin kitap okumak yerine internetten bulduğu cümleleri yazması normal. ne diyeyim ki ben?