bugün

Aşk diyorum,kepazelik...
"Aşk bir uçurumun kenarında gözü bağlı beklemektir."
ben üzgündüm ama onlara yorgunum dedim.

küçük prens.
"Öküz kimdir ki sen onun maskarası olasın.
Toprak nedir ki sen onun otu olasın." Mesnevi-Mevalana
"gerçek ona tiksinç görünse de, doğruluğundan emin olmak için üzülmeye değmez miydi?"

aşksız ilişkiler-samuel beckett

sayfa:91.
cok seye sahip olma, az seye ihtiyac duy. Molla Kasım kitap Od iskerder Pala olucaktı.
Kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım. (bkz: tutunamayanlar)
''Söylediğim gibi bir aydınlık girmişti içime . Beynimdeki her düşünce yerli yerindeydi . her düşüncem , küçücük hücresinde, gece yarısında hapisten kaçmayı bekleyen tutuklular gibi giyinmiş , kapının arkasında hazır duruyordu . Ve her düşünce parıl parıl , kesin ve yanlış anlaşılması imkansız bir hayaldi . Alkolün duru ve beyaz ışığı beynimi aydınlatıyordu. Bir gerçeği söylemek krizine tutulmuş olan ben kendisi hakkındaki en esaslı sırları ortaya döküp duruyordu . Ben onun sözcüsüydüm sadece . Geçmiş hayatımın anıları , büyük bir geçit törenindeki askerler gibi düzene geçip duruyorlardı . Canımın istediğini seçebilirdim içlerinden . Düşüncenin hakımi , sözlerimin ve tecrübelerimin bütünlüğünün efendisiydim . istediğimi yanlışsız olarak seçecek ve gösterimi yapacak yeteneğim vardı .''

Jack London - intihar .
"içeride on ikisi de öfkeyle bağırıyor, on ikisi de birbirine benziyordu. Artık domuzların yüzlerine ne olduğu anlaşılmıştı. Dışarıdaki hayvanlar, bir do­muzların yüzlerine, bir insanların yüzlerine bakıyor, ama birbirlerinden ayırt edemiyorlardı."

george orwell-hayvan çiftliği.
"insaf ve merhamet dilenmekle millet işleri, devlet işleri görülemez. Milletin ve devletin şeref ve bağımsızlığı korunamaz."

Nutuk- Mustafa Kemal Atatürk.
Aslan kuş kovalamaz.
"Bende herkes gibiyim: Dünya gerçeklerine oldukları gibi değil de olmalarını istediğim gibi bakıyorum." Simyacı, Paulo Coelho
Kitaplar senin terbiyeni bozuyor Olric.
Her seçimin olumsuz sonuçları olabilirdi. Asıl yapılması gereken, riski değerlendirmek ve en aza indirgemekti. Hiçbir zaman risk faktörü yok edilemezdi, tamamen yok edilemezdi. Böyle bir şey asla hesaplanamazdı. işte hayatın en güzel tarafı da buydu; her şey olabilirdi. Her ne kadar olasılıksız olursa olsun olabilirdi. Olasılık dışı olan bir olay mutlaka olurdu.

olasılıksız
Çok güleceğiz Olric; çok güleceğiz. Gözleri yaşarmıştı. Kaçalım buradan Olric. Elaleme rezil olacağız.
''kolay bir saadet mi yoksa insanı yükselten bir ızdırap mı daha iyi''

(bkz: yeraltından notlar) (bkz: Dostoyevski)
görsel
- "ihanet dedektif" dedi aleka, "dürüstçe yapmanı istediğim tek şeydi".

- önce aşkı kaybettik, sonra kaybolan her şeyin bahanesi oldu aşk.

- hadi söndürün ışıkları. yolcular uyusun artık.
görsel
"Yalnız n'olursun, çağırma beni Viyana'ya, yazma bu konuda; gelmeyeceğim, ama bu konuda ettiğin her söz, etime batan kızgın bir şiş sanki, yakıyor, geçmiyor acısı, gün geçtikçe daha da yakıyor. Bu olamaz istediğin."

Milene'ya Mektuplar, F. Kafka.
El ayak buz kesmiş yürek cehennem...
Ahmed arif hasretinden prangalar eskittim.
ah aptal karı! cahil karı! dünyada senden başka kimsem yok. ama sen hiçbir şeye acımıyorsun, hiçbir şey anlamıyorsun!
düşün; bunlar için ömrümüzü harcamadık mı, bunlar için günah işlemedim mi?

gorki- çocukluğum.
Olan umudumuzla kalakalırız ortalıkta,
bizim bu insanca üzgünlüğümüz dillere destan…
Bu yüzden her gece koca eve geldiğinde... karısı gayet iyiyken aniden yüzünde bir ingiliz ifadesi belirir, başı ağrır. zeki kocalar eve yanlarında aspirinle giderler. ama zeki kocalara nadiren rastlanır, çünkü eğer zekiysen asla bir koca olmazsın. bu tip bir şey aklını kullanamayanlar içindir. akılcı olanlar hep özgür kalır
Osho- Korku.
“Bir başka insanla ilişkilerimizde en önemli hata kaynakları, iyi kalpli olmak veya o insanı sevmektir. Bir tebessüm, bir bakış, bir omuz yüzünden âşık oluruz. Bu kadarı yeterlidir; sonra, umut veya hüzün dolu saatler boyunca bir insan imal eder, bir kişilik yaratırız. Ve ardından, âşık olduğumuz kişiyle görüştüğümüzde, karşımıza ne kadar acımasız gerçekler çıkarsa çıksın, o bakışın, o omzun sahibininden bu iyi yürekli mizacı, bizi seven kadın kişiliğini bir türlü ayıramayız; gençliğinden beri tanıdığımız bir insan yaşlandığında, gençliğini ondan ayıramayışımız gibi.”
— Marcel Proust, Kayıp Zamanın izinde: Albertine Kayıp.