bugün

müthiş elit ve sosyal bir semtten ev almaktır.
ilerideki hayalim.
depremde hayatta kalma olasılığınız %50 dir. ya ölürsünüz ya kalırsınız.
çok lüx daireler yapılan bir yer fakat çok pahalı be kardeşim.
iyi para dökmektir.
sabah koşusuna çıkmaya müsait yollara, parklara ve siz koşunuzu yaparken öküz gibi bakmayacak insanlara sahip bir semtten ev almaktır. parası olan için mantıklıdır.
8 yılımı geçirdiğim ilkokul hayatım boyunca en büyük hayalimdi, bir gün ataköyde evimin olması. gerçi şimdi de en yakın arkadaşlarımın orda olması sebebiyle hala isteyebileceğim seçenek. ayrıca gerçekten çok huzurludur, sessizdir sakindir. yaşlı nüfusunun çok fazla olması da bunun sebeplerinden biridir. tabi insan popülasyonu profili de bunda etkendir.
kesenin ağzını açmaktır. alabilen insanı, diğer semtlere göre daha sakin ve mutlu bir hayat bekler.
aptallıktır. ataköy'ün zemin yapısı bataklıktır. her ne kadar çoğu tünel kalıp olarak inşa edilse de adamı götürür. benden size bir tavsiye, asla düşünmeyin.

not: bunu eksileyen kardeşim, sen al oradan tamam mı o evi.
Sonradan gormelerin dolustugu bedon yiginlarila dolu kimsenin kimseye selam vermedigi bir yerden ev almaktir.
sabah koşusu için ideal bir yerdir. siz koşunuzu yaparken sütyensiz memişleriniz sağa sola sallansa dahi bir allahın kulu dönüp bakmayacak, domalıp tahrik etseniz bile amacınıza ulaşamayacağınız muhitten ev sahibi olmaktır. burada yaşayanlar o kadar nezih ve mükemmeldir'ki "gel sevişelim" deseniz bile gelmeyecek ve sizi reddedecektir. kısacası bekaret kemeri alma, ataköyden ev al.
40 yıllık küçük bir daireye tonla para bayılmaktır. halbuki e5den karşıya geç, mahmutbey caddesinde en ala evi 100 bine al.
(ben almam o ayrı)
deprem sonrası çoğu bina kolonlarının 5-10 cm ayrıldığını ve bir süre sonra sıvanarak kapatıldığını bizzat görmek.

Eder fiyatın üçte biri hatta dörtte biri fiyatına bir sürü evin satılığa çıkması, bir süre hiçbirinin satılamaması.

O dönem ancak orta halli sıfır bir araba alabilecek para varken az bir kredi ile Ataköy den ev alsak mı acaba diyen annem ve ona şiddetle karşı çıkan evlatlar (biri benim).

bir süre daha sonra tüm evlerin patır patır satılması, şaşkın şaşkın izleyip, lan ne saflar var bu evleri alıyorlar diye düşünmek.

birkaç yıl sonra ev fiyatlarının eskisinden bile pahalı hale gelmesi.

acaba alsamıydık diye iç geçirmeler, yok ya sonra satıp vebale mi girseydik diye züğürt tesellisi, başka fırsatlar da çıkar elbet diye umut ve hayal dünyasına dalmak.

not: allah bir daha öyle bir deprem yaşatmasın, varsın böyle fırsatlar bir daha çıkmasın.
Çok kaliteli ve yeşillik dolu bir semtten ev almaktır.
37 metrekare bir eve 460 bin lira bayılmaktır.

Ben semtli olucam semt yaşantısı sürücem yemyeşil yollardan yürücem derseniz ona değer.

Ama bence kiralamak daha mantıklıdır.
Zemini jöle gibi olan yerden ev almaktır.
sabah ordaydım. thy nin sırtında müthiş bir site inşa ediliyor.
şirinevler'de çalışan birinin yapacağıdır.