bugün

Tam anlamıyla mutlu olamadığımı hissettiğimde...En büyük mutluluğumda bile içimde derinlerde anlamlandıramadığım bir hüzün hissettiğimde işte o zaman anlamıştım artık tam anlamıyla o eskiden hissettiğim saf mutluluğu bulamayacağımı. Büyümenin bedeli hiç hoş değilmiş.!
otobüste muavinin beyefendi dediği an.
para kazanmak için it gibi çalışmaya başlaması. kredi taksitleri vs.
hav hav hav...
Komşu kızlarına abla demeyi bıraktığı an.
görsel
gecenin köründe sancıyla tek başına uyandığında, Eskiden sırf migrenin tuttu diye haftada 2-3 kere hastaneye taşıyan aileni hatırlamaktır.
Kazandigin parayla, babanin mezarini yaptirdigin andir.

Hala hayattayken sarilin babaniza. Opun onu benim yerime.
annemin kanser olduğunu öğrendiğim an.
her çeşidin olduğu çayın sıcacık olduğu kahvaltılardan çay-simit'e geçildiği andır.
sorumluluklar artınca hissettiğim ardına yaşımı düşünmemle gelen durum. an değil anlar oluyor genelde.
size yardım edecek kişinin yine sizden başkası olmadığını anladığınız zaman.
bayramda teyzemler halamlar falan harçlık vermeyi bıraktığında.
Daha az duygusal bi insan olduğumu fark ettiğimde, normaldir olabilir tabi mümkün diyip geçebildigimde, insanlara olan duygusal bağlılığımı sağlıklı seviyelere indirdiğimde büyümek için ilk ve en büyük adımı attim.
hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını tam anlamıyla anladığı andır. bir göz kırparsın zaman su gibi akıp geçmiştir. belki bir sahil kenarında alkol alırken bulursun kendini belki de yatağında yatmış düşüncelere dalarken. tek önemli nokta ise hiçbir zaman eskilere dönülemeyeceği ve hiçbir zaman eskisi gibi yaşanamayacağıdır.
Geçmişe duyulan özlem ve geleceğe olan kaygıyla tanıştığı andır.
Hayallerimin sadece uyuyabilmek için bir araç olduğunu anladığım andır.
Baba / anne olduğunuzda tabiki. Hele bide biraz büyüyüp size akıl vermeye başladıklarında, kendi çocukluğunuz aklınıza geliyor ve o çocukluğunuzdan ne kadar fazla uzaklaşmış olduğunuzu farkediyorsunuz. Evlerden ırak. Fakat o içinizdeki çocuk hep bir kenar - köşede beklemekte. Çok acayip.
her ay düzenli olarak ev kirası, elektrik, su, internet faturası ödüyorsan.
geçim derdine düştüğü andır.
koltukta uyukladığın zaman, yatağında uyanmıyorsan....büyümüşsündür...
Televizyonda çizgi film yerine haberleri izlediği andır.
Fikrime katılmayan birinin sürdüğü karşı argümanı, kafamda değerlendirip mantıklı bulduktan sonra geri adım atabildiğim andır. '' Aslında haklısın. Hiç böyle düşünmemiştim. '' diyebildiğim andır. O gün fark etmesem de şu günlerden oraya baktığımda ne denli büyük bir adım attığımı fark ediyorum.
Amca diye hitap edilmek, merdiven çıkamamak, koşamamak.
"haklısın" "hiç öyle düşünmemiştim" gibi ölçülü cümleleri daha çok kullanır oldum. benden küçük olanlara karşı garip bir şefkatim oluştu. iki binlileri sevimli buluyorum örneğin. gerçekten ne hissettiğimle daha çok ilgilenir oldum. eskiden fikri kutsardım şimdi fikri ancak eylemle birleştiğinde önemsiyorum. daha disiplinli oldum. cehaletimi, hatalarımı, zaaflarımı, aptallıklarımı, kusurlarımı tıpkı iyi taraflarımı kabullendiğim gibi kabullenebiliyorum. daha kaygısız oldum. biraz daha içe dönük birine dönüştüm sanırım. savaştığım meseleler vardı insanlığa zarar verdiğini düşünürdüm; o meselelerle barıştım hatta üzerlerine düşünülmeye değer olduklarını anladım. eskiden yük, angarya gibi gelen işler şimdi zevkli bile olabiliyor. biçok takıntım geçti. asla uçlarda sevmiyor, uçlarda nefret etmiyor, uçlarda inanmıyor, uçlarda yaşamıyorum. tamamen ortalarda dolaşıyorum.

büyümek gerçekten müthiş. ha oram buram kırışırsa yine depresyonlara girerim gibi geliyor ama henüz vakit var.
verdiği kararın sonuçlarına katlanmayı göze aldığı andır.
güncel Önemli Başlıklar