bugün

yazıyı icat ettikten ancak 8000 yıl sonra digital saati icat edebilmiş, maksimum 150 yıl ömürlü, 50 km/s hızın üstüne çıkamayan, 35 yıldan sonra yok kolestrolu yok tansiyonuyla yeterince randıman veremeyen bir organizmayı tasarım harikası bir makina sanma durumu. tanrıyı övmeye çalışan dünyalılar çok yapar bunu. master yoda olsam kıçımla gülerim bu duruma.

tam bir koyunun olmadigi yerde keciye abdurrahman celebi deme hali.
(bkz: biz daha iyisini yapana kadar en iyisi bu)
(bkz: inmemiş ayetler)
bunu söyleyen insanın insan vücudundaki mekanizmalardan bahsetmesini diler, eline bir adet guyton fizyoloji kitabı alıp mekanizmanın babasını görmesini dilerim.
başlığa bakınca insanın muhteşem olmadığına, en azından istisnalar olabileceğine inanasımı getiren durum.
(bkz: daha iyisini bulursan bana da haber et)
neye bok atacağını şaşırmış tek hücreli söylemi.

yok birader. sen karıştırıyorsun. Senin tek hücreli bir canlı olman insan olduğun anlamına gelmiyor. Hani belki dna ile düşünebiliyorsun ama insan vücudu tek hücreden oluşmuyor daha kompleks.
(bkz: düşünmen yeter) *
kendi vücudunla yola çıkma genç! yolda kalırsın.
insanın içindeki pislik dışa yansır. güzelliği görmek için kör olmak zor değildir.
bu düşünceyi savunan kişi aklıylada yola çıkmasın o aklı zikerler valla.
(#6089697)
vücudunda 212 kemik olmasına rağmen, penisinde hiç kemik bulunmayan,
beyni sex istemesine rağmen, eksik kemik nedeniyle yaşlanınca viyagraya muhtaç mahluk.

egosu ile binlerce yıl kendini evrenin merkezi sanmış,
ölüm korkusu nedeniyle kendine kafasında öbür dünyayı kurarken
evreni ve diğer canlıları insan için yaratılmış olduğunu uydurmuş,
kaynakları kuruturken dünyanın içine etmiş olmasına rağmen
hala bilinçli varlık olduğunu sanan primatların ape grubundan,
bugün familyasının tek türü kalmış bir memeli türü.
insan vücuduna neyle kıyasladığına bağlı. mükemmel kelimesi elbette yanlış. mükemmel olsa ölüm gerçekleşmezdi. bu da bu müthiş teknolojiyi yapanın takdiri ama insanı, insan eliyle yapılmış herhangi bir araçla kıyaslarsan olağan üstü bir biyolojik teknolojiye sahip olduğunu görüyoruz. her dokunun, her organın, her sistemin istemsiz veya istemli şekilde nasıl mükemmele yakın çalıştığını bilmek çok şaşırtıcı geliyor. akıl, hafıza, refleks gibi binlerce sayısız yeteneğin milyonlarca tesadüf zincirleriyle meydana gelmesi on üzeri on ihtimalinin imkansız sayıldığı matematikte imkansız üzeri imkansızdır.
yani milyonlarca müthiş özelliklerin birleştiği bir mekanizma. tabi ki bazen genetik olarak bazen de çevre ,stress, beslenme sonucunda hastalıkların çıkması doğaldır.
(bkz: neye göre kime göre arkadas)
düşünenin ufkunun dar olmasından kaynaklanıyor. bu konuda eksik olanlarda, öncelikle başarılı ve hızlı bir evrim gerek.
Kafasını çizgi romanlardan kaldıramayan bünyenin isyanı. Bundan iki yaş küçük olanı pikaçu olmak için balkondan atlamıştı. Bu da aynada gözlerinden ışın falan çıkarmaya çalışıyordur.
muhteşem vücutta kanser dediğimiz bozukluk nasıl oluşuyor dedirten olaydır.
bir mühendis olarak, hep salaklık olarak göreceğim aktivitedir.

bunca yıldır evrilmeye çalış, ortaya çıkan sonuç bu olsun. sinir sistemi haricine bakarsak performans/maliyet oranı çok çok kötü. içerdiği mekanizmaların ve reaksiyon şematiklerinin benim yapabildiklerime görece daha kompleks olması ise beni çok ilgilendirmiyor arkadaş.

sonuca bak:
-benim yapabildiğim alet 20 metreden aşağı düşünce aynen çalışmaya devam edebiliyor
-ister havada ister karada en az 300 km/s hızla gidebiliyor.
-bakım gösterdin mi insanın en az iki katı süre sana hizmet verir hem de şikayet etmeden, yorulmadan.
-günün üçte birinde uyumuyor, kısa bir şarj süresi ona yetiyor.
-beynini kullanmadığı zaman otomatik kapatabiliyor, bir sürü enerjiyi boşa harcamıyor.
-istersem dirseğini yalayabiliyor, sırtını kaşıyabiliyor *.
-hesaplama yapabilmesi ise muazzam.
-tek eksiği yorum yaparken ortalama bir insan gibi saçmalaması. yapay zeka işini yeterince geliştirdik mi o da birkaç seneye hallolacak allahın izniyle *.

istisna olarak, insan beyni ayrı tabi. bazısında çok iyi denebilecek seviyede çalışabiliyor. ama, bunun için daha önce yapılanlardan ilham duyması şart. yani bir insan yavrusunu ıssız bir adaya koyuverseniz, 1000 yılda ömür verseniz einstein olmasını bekleyemezsiniz. önceden gelen bir birikimi aşılamanız gerek. yapay zekada ise böyle bir zorunluluk yok, yıllarca eğitmek zorunda değilsiniz.
biz insan vücudunu mükemmel yarattik olayinin bitisidir. kanseri, kalp krizleri bilmemneleri doludur. genc yasta bir sürü ölüm gerceklesir. ecel mecel laflarida hikayenin devamidir.
insan vücudunun muhteşemliğini saatte 50 km ile koşmaya ve maksimum 150 yıl yaşamayla bağdaşlaştıran incelenmesi gereken yada tutup acilen bu konu hakkında bilgi yüklemesi yapılması gereken insan zihniyetidir.
saçmalamaktan bıkmayan ateist söylemidir.

evet kesinlikle insan mükemmel değildir; ama bu demek değildir ki insan mükemmel yaradılmamıştır.

mesela göz: nasıl bir kamera* günün minimum 15-16 saati önüne gelen gerekli ya da gereksiz tüm görüntüleri algılayıp kaydeder ve geri kalan zamanda kendi kendini sarj eder?

ya da beyin: evet beyin; inanılmaz bir algılayıcıdır. gelen tüm uyarılara cevabında gecikmeyen muhteşem sistem. beş duyu organından gelen uyarıları merkezinde toplayarak, saniyeden daha az bir zamanda vücudun diğer uzuvlarını uyararak işlem yapmalarını sağlar.

kalp de var mesela, akciğer, karaciğer, böbrekler falan. şu an klavyenin tuşlarına ben hangisine bas dersem basan parmaklarım... daha hücreye bile gelemedim ama bu mükemmel yaradılış gözlerimi yaşartmak üzere...

ne yazık sana ki egonun kurbanısın... ne yazık sana ki sırf diyorlar diye tanrının olmayışına bel bağlamış amaçsızsın... ne yazık bizlere ki bu kadar tanrı deyip, tanrıya yaklaşmaktan korkuyoruz... yazık oğlu yazık...

evet insan mükemmel değil, evet arkadaşım insan nefsine ve egosuna engel olamayacak kadar aciz...

150 yıl... çok uzun değil belki sonsuzu düşündüğünde ama bir de şöyle düşün; ya insan ölümsüz olsaydı? hiç dünya üzerinde yer kalmazdı olaylarına girmeyeceğim... insanı tek olarak ele al; ölümlü olan bir varlık tanrıyı tanımamayı başarabiliyorsa ölümsüz olduğunda ne olurdu? kesinlikle herkes tanrı olduğunu iddaa ederdi. firavun öleceğini bilseydi hiç tanrı olduğunu iddaa eder miydi? etmezdi elbet, öleceğini anladığında iman etmeye yaklaşmazdı yoksa. ha sen inanmıyorsun bu hikayelere pardon. ama bunlar gerçek arkadaşım; sen ne kadar kaçarsan kaç; bir gün gelip seni bulacak olan gerçekler. umarım o zaman sonun çok da yakın olmaz...
(bkz: #6418570)bir zahmet okuyunuz.
insan vücuduna bir yapı koymuşlar. dışardan gelen her yabancı canlıyı tanıyabiliyor. petrol istasyonlarına konan otomatik tanıma cihazı mübarek. yabancı biri geldiği anda ona işaret koyuyor ve kovmaları için güvenlik görevlilerini çağırıyor. gelen adamın resmini çekip onu istasyonun her yerine koyuyor, bir daha gelirse sen kimsin diye bakmadan direk yok etmek için bir sürü asker yetiştirip gördükleri yerde yok etmek için hazır bekletiyor. şimdi insan yapısı otomatik tanıma cihazları sadece tanıdıklarını bilip ona göre muamele ederken, insan vücüdu ise tanımadıklarını öğrenip onlara önlem alabiliyor.

hayvan gibi yaşayıp vücüdun ayarını bozarak sonrasında hayıflanan asalak beyinler ise tabi ki kozasına suçu yükleyecektir. delikanlı olup lan ben sigara içmesem bu ciğer zorlaanmazdı bu kadar diyebilmeli insan. yada içki içmesem bu karaciğer çalışmaktan yorulmaz ve kolesterolümü düzenlemeye devam ederdi.

tipik ulusalcı tepkisi; suç hep başkalarının, o güzelim binek vücudunu dağa taşa süren beyinsizin hiç suçu yok.
zekası pek te muhteşem olmayan varlıktır insan. Tamam değişiktir, karmaşıktır ama muhteşem değildir. Irk zeki bireyler barındırsa da geneli, üzerinde bulunduğu dünyayı sömürmekten ve sömürülmekten başka görev bilmez. peki insanoğlunun ilk ortaya çıktığı zamandan günümüze kadar uzanan süreçteki gelişime tüm ırkın katkısı olmuş mudur? hayır. Bundan dolayı da gelişen insanoğlu değil teknolojidir.

Bilim ilerler. insanoğlu buna ayak uydurur. Ama öğrenmez, ders almaz. dünya kaynaklarını yok eder. Kendi oluşturduğu düzene kurban gider. Çok olağanüstü bir şey gibi gelmedi bana.

ama böyle bir durumda ''daha iyisini sen yap o zaman aq'' gibi yaklaşımlar kaçınılmazdır. Dünya tarafından en karmaşık sistem olarak kabul görmüştür insan fakat karmaşık olması onu muhteşem yapmaz.
dizayn konusunda yaratandan üstün olduğunu iddia eden bu isyankar mühendis arkadaşımız bir zahmet kendisini de cyborg yapıversin. bir de yapay zeka koydun mu o da kurtulur, biz de.
doğru bir sanıdır. gayet muhteşem, muntazam, düzenli bir sisteme sahiptir insan vücudu. öyle ki şu an çevrenizde gördüğünüz her şey ama her şey insan vücudunun bir kısmının kopyasıdır. en basit örneği fotoğraf makinesinin icadı insan gözüne dayanmaktadır. daha büyük örneklere geçmek gerekirse günümüzde geliştirilmeye çalışılan robotlar. bu robotları kontrol edebilmek için mekanik bir tasarım gerçekleştirilir bu mekanik tasarım yine dikkat edersiniz ki insan vücudunun tıpatıp aynısıdır. çünkü insan vücudu doğaya, yaşadığı yere ve yaşam şekline göre öyle adapte olmuş ve öyle mutasyonlar geçirmiştir ki her şeyi en az enerji sarf etme ve maksimum verim alma üzerine kuruludur. bir robot planlarken de bu madde esas alınan önemli bir şeydir. sonra programlama kısmına gelirsek: insan beyni biliyorsunuz ki elektrik sinyalleriyle çalışır her an kendini programlar. ve bu program ve olasılıklar neticesinde sinirlerle elektrik sinyallerini kasa iletilir ve kas verilen sinyal doğrultusunda hareket eder. robot da ne yapılıyor? robotun beyni dediğimiz işlemci programlanıyor artık robota ne yaptırılacaksa ona göre programlanıyor. <bugün bir işlemciyle sadece açma-kapama(evet lamba anahtarı gibi düşünün) işlemi yaptırabilmek için asm dilinde sekiz satırlık kod yazılıyor ve işlemciye aktarılıyor. düşünün sadece açma kapama işlemi için bile sekiz satırlık program yazılıp kullanılıyor. insan kendine özgü bir sürü davranışı, bir sürü hareketleri var bunu programlamayı düşünün ve her an beynin bu programı taradığını.> insan beyni gibi işlemci olasılıklara göre karşılaştırmalarda bulunup belirlenen sonuca varıp, kablolarla hareket ettirilmek istenen mekaniğe elektrik ilettiriyor ve mekanik devreye giriyor.
gördüğünüz gibi insan yapımı her şey aslında insanın bir parçasının kopyasıdır. çevrenize daha dikkatli bakın ve gözlemleyin. ee.. madem insan vücudu doğadaki en mükemmel veya muhteşem bir şey değil neden hep bu vücut üzerinden keşiflerde bulunup, icatlar yapılıyor?
henüz kılı dönmemiş ya da basur olmamış kişinin götünden uydurmasıdır. uyduracak götte sorunlar baş gösterdiğinde yerini sokayım böyle bedene düşüncesine bırakır.
öyle muhteşem yapıya sahiptir ki basit bir grip virüsü bile bu muhteşem mekanizmayı çökertebilir. ama aynı grip virüsü nedense maymunu etkileyemez.