bugün
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü16
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- hamas bir terör örgütüdür14
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- vatandaşlık farkı alan otel21
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence12
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım18
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı8
satıcıların müşteri çekmek için yaptıkları aslında sadece vitrindeki yazıdan ibaret olan ibare.
ingilizcesi discount olan kelime
öncesinin bindirimli satışların oluşturduğu faliyet.
Dream tv de Selin Toktay'ın sunuculugunu yaptıgı moda programda in-dream seklinde gördüğüm o anda yüzümde müstehzi bir ifadenin peyda olmasına sebep olan sözcük.
muhtemelen begendiginiz urun indirime girmemiştir!örnek bi geyik için:
-iyi gunler! bu tişörtün etiketinde 70 ytl yazıyor yarısını mı ödeyecegim?
*hımmss haaaa şeyyyy..maalesef bu indirime girmemiş
-ama vitrinde (8 derece miyopların görecegi şekilde) %50 yazıyo...?
*hıı onlar karsı reyonumuzdaki urunlerimizde gecerli!
-karsı tarafa bakılır.neyse sonra bakarım(tabi suan için bakacak bişi yokken,sonrasını düsünün artık)
-hadi iyi günler...!
-iyi gunler! bu tişörtün etiketinde 70 ytl yazıyor yarısını mı ödeyecegim?
*hımmss haaaa şeyyyy..maalesef bu indirime girmemiş
-ama vitrinde (8 derece miyopların görecegi şekilde) %50 yazıyo...?
*hıı onlar karsı reyonumuzdaki urunlerimizde gecerli!
-karsı tarafa bakılır.neyse sonra bakarım(tabi suan için bakacak bişi yokken,sonrasını düsünün artık)
-hadi iyi günler...!
bindirimden sonra düşen normal fiyat.
iskonto.
zıttı için;
(bkz: kaldırım)
(bkz: kaldırım)
günümüzde, boşaltıyoruz, kapatıyoruz, bitiriyoruz mottolarıyla birlikte mağaza camlarını süsleyen ucuzluk bildirgesi.
Önce fiyatı artırıp daha sonra indirim yapılır.Genelde de sezon sonuna denk getirilir,maksat stok boşaltmaktır.Çünkü bir sonraki sezon yeni ürünler gelcek,moda o yıl belki de daha farklı olacak ve satıcı zor durumda kalacaktır.Bundan kurtulmak için aklı sıra cinlik yapmaktadır.
artık her mağazadan kıllanmama sebep olan duyuru keza hangi mağazaya baksam yılın 365 günü indirim yazısını görüyorum.
nedense insanda kazıklanmakta olduğu hissi uyandıran alışveriş tuzağıdır.
insana mutlaka olmayan parasini harcatan soz. her seferinde oyuna getirir ve mutlaka almayacaginiz seyleri alirsiniz, pisman olursunuz ama yine bir sonraki indirimde kendinizi birseyler alirken bulursunuz.
fırtına öncesi sessizlik ya da girdirim sonrası yüzsüzlük...
en kötüsü de yapılan alışverişten sonra satıcı olarak yaptığın indirimi alıcının fark etmemesidir. bizzat yaşadım biliyorum. müşteri bir ürün almadan önce fiyatını sordu ama pazarlık yapmadı. 8 liralık bir üründü. on lira uzattı üç lira verdim para üstü olarak. beklediğim şey -aa indirim mi yaptın? gibi bir tepkiydi belki de. ama karşılaştığım şey çok acıydı, müşteri aldığı üç liranın iki lira olduğu bilinciyle elindeki paraya bakmadan cüzdana atıvermişti. gerçekten içim burkulmuştu.
şimdi indirim mantığında şu detay var, onun ayırdında olmak lazım:
kesinlikle, vitrinleri: "yüzde seksen indirim yaptık" "3 alıyosun 2 ödüyosun" "taşınıyoz o yüzden zararına veriyoz" "ahan da kafayı yedik üste para veriyoz" gibi uyarılarla şenlenen ve metrekaresine 38 hanfendinin düştüğü kalabalık dükkanlardan istediğiniz sonucu elde edeceğinizi sanmayın. o tarz yerlerde genellikle hiç kimsenin beğenmediği, kalıplarında sorun bulunan, defolu ürün olma yolunda çığır açan ve aslında fiyatında herhangi bir indirim yapılmamış ürünler bulunmaktadır. herkes ürünlere bakar bakar, "bu ne lan" der çıkar.
zaten mekanın kalabalık olmasının sebebi odur. "bu ne lan" hipnozunun etkisindeki kişi uzun bir süre ayrılamaz mağazadan. yenilgiyi kabullenemez.
asıl indirim tenha dükkanlardadır. bir ürünün son numunesi kalmıştır elde. o indirimli satılır. herhangi bir ayakkabı mağazası, yeni piyasaya atılan bir markanın ürünlerini getirtmiştir. gider bakarsınız gayet hoş, daha pahalılanmadan alırsınız.
bunun yanında; değiştirilmesi lazım gelen ancak unutulan fiyat etiketleri, ürünün sağlayıcısıyla yaşanan iletişim kopukluğu, dikkat çekmeyen mağazalardaki keşfedilmemiş cevherler gibi nice faktör, esas "indirim" dediğimiz olguyu meydana getirirler.
onun dışında, tüketmeye gönlünü adamış ve özellikle dış görünümü dışında hiçbir boka önem vermeyen boş insanlar sürüsü ülkede bu yoğunlukta oldukça, ortalama iq seviyesine sahip hiçbir satıcı indirim yapmaz. boşa ümitlenmeyin.
sevgiler. saygılar.
kesinlikle, vitrinleri: "yüzde seksen indirim yaptık" "3 alıyosun 2 ödüyosun" "taşınıyoz o yüzden zararına veriyoz" "ahan da kafayı yedik üste para veriyoz" gibi uyarılarla şenlenen ve metrekaresine 38 hanfendinin düştüğü kalabalık dükkanlardan istediğiniz sonucu elde edeceğinizi sanmayın. o tarz yerlerde genellikle hiç kimsenin beğenmediği, kalıplarında sorun bulunan, defolu ürün olma yolunda çığır açan ve aslında fiyatında herhangi bir indirim yapılmamış ürünler bulunmaktadır. herkes ürünlere bakar bakar, "bu ne lan" der çıkar.
zaten mekanın kalabalık olmasının sebebi odur. "bu ne lan" hipnozunun etkisindeki kişi uzun bir süre ayrılamaz mağazadan. yenilgiyi kabullenemez.
asıl indirim tenha dükkanlardadır. bir ürünün son numunesi kalmıştır elde. o indirimli satılır. herhangi bir ayakkabı mağazası, yeni piyasaya atılan bir markanın ürünlerini getirtmiştir. gider bakarsınız gayet hoş, daha pahalılanmadan alırsınız.
bunun yanında; değiştirilmesi lazım gelen ancak unutulan fiyat etiketleri, ürünün sağlayıcısıyla yaşanan iletişim kopukluğu, dikkat çekmeyen mağazalardaki keşfedilmemiş cevherler gibi nice faktör, esas "indirim" dediğimiz olguyu meydana getirirler.
onun dışında, tüketmeye gönlünü adamış ve özellikle dış görünümü dışında hiçbir boka önem vermeyen boş insanlar sürüsü ülkede bu yoğunlukta oldukça, ortalama iq seviyesine sahip hiçbir satıcı indirim yapmaz. boşa ümitlenmeyin.
sevgiler. saygılar.
indirmeden s.kemeyen firmaların faaliyeti. indirimi bizden alması sizden derler utanmadan.
işte budur: http://www.zevkli-forum.c...259b40ed71a94097e& Edit: indirim kelimesinin karşıtı için (bkz: bindirim)
indirim dendi mi ; çevrendekilerle beraberinde getirdikleri poşet hırdavat hoo . Eskiyi götür yeniyi götür kampanyaları bizim orda rezalet .
amerika'daki kara cuma zamanlarını hatırlatır.
Kazığın inceltilmiş hali.
indirim...bunalımmm bunu alım bunuda alımm alım alım alımmmmm
Güzeldir hoştur ama bazen insana acı verir...
Nasıl acı verir dediğinizi duyar gibiyim...
Siz gider x tl ye bir kıyafet ya da ürün alırsınız ve iki gün sonra aynı ürünün indirim fırsatıyla yarı fiyatına düştüğünü görürsünüz....
işte insanın içine cuk diye oturur bu....
Nasıl acı verir dediğinizi duyar gibiyim...
Siz gider x tl ye bir kıyafet ya da ürün alırsınız ve iki gün sonra aynı ürünün indirim fırsatıyla yarı fiyatına düştüğünü görürsünüz....
işte insanın içine cuk diye oturur bu....
güncel Önemli Başlıklar