bugün
- abberrline8
- astrolog meral güven20
- galatasaray ın verilmeyen penaltısı9
- icardi190510
- mauro icardi18
- fenerbahçe'nin gs'nin balonunu patlatmış olması18
- dilan dere ile evlenmek10
- israil'in refahta sivil çadırlarını vurmasi17
- hadise'nin külotla marş söylemesi9
- online 28 yazar şu an ne yapıyor20
- hamas9
- para bok huzur yok10
- albay kemal11
- müslümanların anadili arapçadır9
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi10
- galatasaray'ın hakemleri kutlamalara çağırması11
- neden yazarlık yapıyorsunuz23
- kur an çevirisi yapmanın haram olması18
- true karı mı9
- satrançta oyuna beyazın başlaması8
- emre belözoğlu14
- galatasaray19
- mert hakan yandaş18
- fenerbahçe12
- ismail kartal12
- 2023 2024 sezonu süper lig şampiyonu galatasaray16
- ergin ataman14
- pornhub com10
- fenevin üzerindeki trabzonspor laneti8
- fenerbahçe taraftarı12
- evlenmelik sözlük erkekleri27
- beşiktaşın en kötü sezonunda bile kupa alması9
- ikizler burcu erkeği10
- karşı cinste çekici gelen özellikler20
- hangi süper güce sahip olmak isterdiniz12
- rüyada olduğunu fark etmek9
- aslolan fenerbahcedirin anlık suratı10
- nihavend longa8
- sokak hayvanları uyutulacak12
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı20
- 26 mayıs 2024 konyaspor galatasaray maçı10
- mika raun'un gelinlik giymesi12
- istanbul'a taşınmak isteyenler için tavsiyeler14
- true bekarsa ispatlasın13
- sözlükteki en sapık 10 yazar16
- fettullah gülen'in ölmesi22
- ölen arkadaşın karısının seksi olması9
- namaz kılan kemalist fayda görür mü11
- fenerbahçe amblemindeki ot9
- yaya geçidinde kendini yola atan alman16
tahtaya kaldırıp kavga edilen çocukla kafalarınızı tokuşturması. Ardından daha sert bir şekilde tahtaya vurması *
ilkokul 2. sınıfa giden bir çocuğun kafasının tahtaya vurulması için ne yapması lazım ? denir şimdiki kafayla.
ilkokul 2. sınıfa giden bir çocuğun kafasının tahtaya vurulması için ne yapması lazım ? denir şimdiki kafayla.
tırnaklarıyla küpe deliği açabilecek yeteneğe sahip olması.
tahtaya kaldırdıktan sonra toplama işlemini yapamadı diye ders bitiminden hemen sonra çocuklarla beraber yapılan veli toplantısında bütün velilerin önünde bu çocuk toplama işlemini yapamadı diye rezil etmek...daha 1. sınıftayken tahtaya yeni öğrendiği kelimeleri tam yazamadı diye tokat yemek..ve zincirleme reaksiyon sonucunda 25 yaşına gelince bi bok olamadığını görmek ne güzel.
-tuttuğum anı defterine her sene sonu bişeyler yazılırdı ve hocamızda 5. sınıfa gelince yazıcam çok güzel bir yazı derdi. öyle bekledim, bekledim 4 cümle bişi yazarak düş kırıklığına uğradım.
-sınıfın içinde attığı tokat hiç unutulmaz. bide kulağıma tırnağını batırması vardı onun yeri apayrı *
-son olarak hafızası nedeniyle unutulmazdır çünkü; 8-9 senedir görüşmemize rağmen beni ve annemi bir mağazada tanıması, üstüne birde biz söylemeden adımızı söylemesi..
-sınıfın içinde attığı tokat hiç unutulmaz. bide kulağıma tırnağını batırması vardı onun yeri apayrı *
-son olarak hafızası nedeniyle unutulmazdır çünkü; 8-9 senedir görüşmemize rağmen beni ve annemi bir mağazada tanıması, üstüne birde biz söylemeden adımızı söylemesi..
-arada bir gelen tikle, gözlerini saniyede ortalama 10 defa kırpması
-şakak civarından çektiği saçlar
-öğretmen bebelerine tanıdığı ayrıcalık
-bizi, her beden eğitimi dersinden bir ders önce, taa cehennemin dibinde olan okuldan, topu olan arkadaşların evine göndererek plastik top aldırması
-özel işlerinde hep bizi kullanması (bankadan para çekmek için bizi göndermesi, yine cehennemin dibindeki bir büfeden sigara aldırması, öğle tatilinde yiyeceği ekmeği cehennemin dibindeki* bir fırından bize aldırması...)
-beden dersinde yönettiği(!) maçlardaki frikiklerde, baraj kurma girişimlerimize, "olan* bunun adı serbest vuruş. çekilin*önünden" demesi.
-şakak civarından çektiği saçlar
-öğretmen bebelerine tanıdığı ayrıcalık
-bizi, her beden eğitimi dersinden bir ders önce, taa cehennemin dibinde olan okuldan, topu olan arkadaşların evine göndererek plastik top aldırması
-özel işlerinde hep bizi kullanması (bankadan para çekmek için bizi göndermesi, yine cehennemin dibindeki bir büfeden sigara aldırması, öğle tatilinde yiyeceği ekmeği cehennemin dibindeki* bir fırından bize aldırması...)
-beden dersinde yönettiği(!) maçlardaki frikiklerde, baraj kurma girişimlerimize, "olan* bunun adı serbest vuruş. çekilin*önünden" demesi.
ilkokul öğretmeninin çeşitli nedenlerle insanın aklına kazınmasına sebep olan detaylardır..
ilkokulda yaklaşık 10 a yakın öğretmen değiştirdim fakat en unutulmazı 1. sınıf öğretmenimdi. kendisini unutulmaz kılan detay ise şudur; okula yeni başlamış bi çocuğum, annemden yeni ayrılmış olmanın garip bir güvensizliği var ve bana anne kadar sıcak davranan bir bayana öğretmenim diyorum neler olduğunu anlayamadan.. her neyse gel zaman git zaman, alışıyorum okula tabii.. 2.sınıfa geçtikten sonra günün birinde ders ortasında kapı çalınıyor, içeri okul müdürü, müdür yardımcısı ve daha önce bayrak törenlerinde hiç görmediğim 2 kişi daha içeri giriyor( bir erkek bir bayan)..
en önde oturmam dolayısıyla içeri girenler öğretmenle neler konuştuğunu duyabilmişimdir o zaman.
müdür: iyi dersler hocam, dersinizi böldüğümüz için özür diliyoruz öncelikle. ama milli eğitimden gelen arkadaşlarımız var ve sizle görüşmek istediklerini söylediler.
öğretmenim: tabii ki hocam, ne hakkında ?
bay a: hocam, neden burada olduğumuzu az çok tahmin ediyorsunuzdur.. görüldüğü üzere şu anda bir kamu alanındasınız ve başörtülü olarak bu alana girmiş bulunuyorsunuz. bildiğiniz gibi bu kanuna aykırı bişey. ve şu andan itibaren başörtüsünü çıkarmazsanız hakkınızda tutanak tutmak zorunda kalacağız.
öğretmenim: evet farkındayım. ama başörtümü çıkarmayı düşünmüyorum. sanıyorum tutanak tutmak zorunda kalacaksınız..
bayan b: demek başınızı açmamakta ısrar ediyorsunuz ?
öğretmenim: evet, bu yüzden de işimden olacaksam eğer hiç bişey diyemem. işimi bırakmaya hazırım. rapor yazabilirsiniz
bayan b: peki o zaman, öğrencilerinizle son günleriniz, onlara iyi bakınız..
(diyalog tamamen bu şekilde değildi tabi, az buçuk hatırlıyorum üzerinden 11-12 yıl geçmiş.. kaba taslak böyle şeyler konuşmuşlardı ama..)
ve aradan 1 hafta geçmeden, öğretmenin okulla olan ilişiği kesildi.. adamlar ve kadın sınıftan sınıftan çıkınca diyaloğa şahit olan 2-3 arkadaş gidip hocayla yalvarırcasına konuştuk, hocam okula girene kadar kapalı gelin, içeri girince açarsınız başınızı, biz sizsiz naparız diye.. ama kâr etmedi tabi.. dedim ya 1 hafta geçmeden hoca veda etti bize, gitti.. ve aklımda en çok yer eden şeylerden biri, hocayla konuşmaya giden 2-3 arkadaştık demiştim ya, orda bize söylediği şey şuydu biz sizsiz yapamayız dedikten sonra, yapmayın çocuklar, ben gidersem eğer hiç bırakmayın kendinizi, alışırsınız yeni öğretmeninize.. ben size güveniyorum.. başarılı olacaksınız ve en yüksek yerlere geleceksiniz siz.. siz bu ülke için en güzel şeyleri yapacaksınız.. şu anda hukuk okuyorum ama elini sallasan 50 tane hukukçu var artık.. layık olamadım sanki öğretmenimin güvenine, söylediklerine..
aklıma kazınan böyle bir öğretmenim var evet.. başörtüsünü savunduğum yok, öğretmenimi bu yüzden aldılar görevinden, ne biçim anayasa filan dediğim yok ki anayasa hukuku dersi görüyorum şu anda, böyle bişey demenin bi mantığı olmadığını öğreniyorum. ama böyle bir öğretmenim var işte.. acaip üzülmüştüm, her hatırladığımda üzülürüm..
ilkokulda yaklaşık 10 a yakın öğretmen değiştirdim fakat en unutulmazı 1. sınıf öğretmenimdi. kendisini unutulmaz kılan detay ise şudur; okula yeni başlamış bi çocuğum, annemden yeni ayrılmış olmanın garip bir güvensizliği var ve bana anne kadar sıcak davranan bir bayana öğretmenim diyorum neler olduğunu anlayamadan.. her neyse gel zaman git zaman, alışıyorum okula tabii.. 2.sınıfa geçtikten sonra günün birinde ders ortasında kapı çalınıyor, içeri okul müdürü, müdür yardımcısı ve daha önce bayrak törenlerinde hiç görmediğim 2 kişi daha içeri giriyor( bir erkek bir bayan)..
en önde oturmam dolayısıyla içeri girenler öğretmenle neler konuştuğunu duyabilmişimdir o zaman.
müdür: iyi dersler hocam, dersinizi böldüğümüz için özür diliyoruz öncelikle. ama milli eğitimden gelen arkadaşlarımız var ve sizle görüşmek istediklerini söylediler.
öğretmenim: tabii ki hocam, ne hakkında ?
bay a: hocam, neden burada olduğumuzu az çok tahmin ediyorsunuzdur.. görüldüğü üzere şu anda bir kamu alanındasınız ve başörtülü olarak bu alana girmiş bulunuyorsunuz. bildiğiniz gibi bu kanuna aykırı bişey. ve şu andan itibaren başörtüsünü çıkarmazsanız hakkınızda tutanak tutmak zorunda kalacağız.
öğretmenim: evet farkındayım. ama başörtümü çıkarmayı düşünmüyorum. sanıyorum tutanak tutmak zorunda kalacaksınız..
bayan b: demek başınızı açmamakta ısrar ediyorsunuz ?
öğretmenim: evet, bu yüzden de işimden olacaksam eğer hiç bişey diyemem. işimi bırakmaya hazırım. rapor yazabilirsiniz
bayan b: peki o zaman, öğrencilerinizle son günleriniz, onlara iyi bakınız..
(diyalog tamamen bu şekilde değildi tabi, az buçuk hatırlıyorum üzerinden 11-12 yıl geçmiş.. kaba taslak böyle şeyler konuşmuşlardı ama..)
ve aradan 1 hafta geçmeden, öğretmenin okulla olan ilişiği kesildi.. adamlar ve kadın sınıftan sınıftan çıkınca diyaloğa şahit olan 2-3 arkadaş gidip hocayla yalvarırcasına konuştuk, hocam okula girene kadar kapalı gelin, içeri girince açarsınız başınızı, biz sizsiz naparız diye.. ama kâr etmedi tabi.. dedim ya 1 hafta geçmeden hoca veda etti bize, gitti.. ve aklımda en çok yer eden şeylerden biri, hocayla konuşmaya giden 2-3 arkadaştık demiştim ya, orda bize söylediği şey şuydu biz sizsiz yapamayız dedikten sonra, yapmayın çocuklar, ben gidersem eğer hiç bırakmayın kendinizi, alışırsınız yeni öğretmeninize.. ben size güveniyorum.. başarılı olacaksınız ve en yüksek yerlere geleceksiniz siz.. siz bu ülke için en güzel şeyleri yapacaksınız.. şu anda hukuk okuyorum ama elini sallasan 50 tane hukukçu var artık.. layık olamadım sanki öğretmenimin güvenine, söylediklerine..
aklıma kazınan böyle bir öğretmenim var evet.. başörtüsünü savunduğum yok, öğretmenimi bu yüzden aldılar görevinden, ne biçim anayasa filan dediğim yok ki anayasa hukuku dersi görüyorum şu anda, böyle bişey demenin bi mantığı olmadığını öğreniyorum. ama böyle bir öğretmenim var işte.. acaip üzülmüştüm, her hatırladığımda üzülürüm..
genelde şu replikleri ilk onlardan duyduğumuz için unutulmaz olurlar;
ödevinizi unutunca,
-kendini de unutsaydın oğlum evde!
ders esnasında arkadaşlarınızla konuşup gülüyorsanız,
-evladım, komik bir şey varsa anlat biz de gülelim!
şaka maka, kişiliğinizin oluşmasında çok büyük bir payı vardır ilkokul öğretmeninin. hele bir de idealistse ve size gerçekten gereken eğitim-öğretimi vermeyi isteyen biriyse, kendinize ve topluma daha faydalı, bilinçli biri olursunuz. şahsen kendi ilkokul öğretmenime şükrediyorum bu konuda.
ödevinizi unutunca,
-kendini de unutsaydın oğlum evde!
ders esnasında arkadaşlarınızla konuşup gülüyorsanız,
-evladım, komik bir şey varsa anlat biz de gülelim!
şaka maka, kişiliğinizin oluşmasında çok büyük bir payı vardır ilkokul öğretmeninin. hele bir de idealistse ve size gerçekten gereken eğitim-öğretimi vermeyi isteyen biriyse, kendinize ve topluma daha faydalı, bilinçli biri olursunuz. şahsen kendi ilkokul öğretmenime şükrediyorum bu konuda.
tahtada yumurta hesabıyla ilgili problemi çözemeyince bunu babaya anlatıp, bu kız okuyamaz okuldan alın deyip babanın tokadını yememi seyretmesi; ve 4 yıl matematikten nefret etmeme sebep olması... bu ilk, ilkokul öğretmenimdir benim. bir de madalyonun ikinci yüzü var. ikinci ilkokul öğretmenimle 5. sınıfta tanışmam. bana hem matematiği sevdirdi hem de hayatı... sayesinde öğrenim hayatım değişti ve kendime olan özgüven duygum ekildi ruhuma...
bugün burdaysam o "özel insan" sayesinde. oysa ikisi de ilkokul öğretmeniydi işte... ama aradaki kırmızı hat farklılığını asla unutmadım kendi öğretmenlik mesleğimde bu yüzden.
bugün burdaysam o "özel insan" sayesinde. oysa ikisi de ilkokul öğretmeniydi işte... ama aradaki kırmızı hat farklılığını asla unutmadım kendi öğretmenlik mesleğimde bu yüzden.
kulak memesini bükerek çekmesi ve cetvel vuruşu.
zırt pırt sıra dayağına çekmesi.
hemşerisi olduğu öğrencisine çok iyi davranması geri kalanı siktir et politikası.
avukat olan kocasının kartvizitlerini sınıfa dağıtması.
(bkz: adi karı)
hemşerisi olduğu öğrencisine çok iyi davranması geri kalanı siktir et politikası.
avukat olan kocasının kartvizitlerini sınıfa dağıtması.
(bkz: adi karı)
hala görüşüyor olmamız.
eve misafirliğe * gelmesi.
4. sınıfta ilk ingilizce dersinin ilk saatinde "hello"yu doğru telafuz edemememden ötürü attığı tokatla sıraların altına sürüklenmem. 13 sene olmuş lan.
1)ikiye beş ölçüde olması ve 250 okka gelmesi.
2)sütun bacaklı, güzel ve seksi olması.
3)kızlar içinde yakışıklı, karizmatik bir hoca olması.
4)yada tarihi bir dayak yemek.
not: ikiye beş ölçüde 250 okka gelen bir erkek hocam 4. sınıftayken ellerimden tutup beni bana dövdürmüştü zorla.
not: 5. sınıftaki ingilizce hocam. ah ne güzel kadındı o. sütun bacaklı, iri göğüslü, uzun boylu, seksi bir kadındı. herkes hastaydı ona.
2)sütun bacaklı, güzel ve seksi olması.
3)kızlar içinde yakışıklı, karizmatik bir hoca olması.
4)yada tarihi bir dayak yemek.
not: ikiye beş ölçüde 250 okka gelen bir erkek hocam 4. sınıftayken ellerimden tutup beni bana dövdürmüştü zorla.
not: 5. sınıftaki ingilizce hocam. ah ne güzel kadındı o. sütun bacaklı, iri göğüslü, uzun boylu, seksi bir kadındı. herkes hastaydı ona.
-burnunu oynaması.
-herşeye bir cevabı olması.
-herşeye bir cevabı olması.
muhteşem olması.
öğencilerine babalık yapması,
yaşam koçu olması,
söylediklerinin 10 sene sonra bile yol gösterici nitelikte olması,
geleceğe ışık tutması,
ve en önemlisi öğrencilerine güvenmesi, onlara inanması.
(bkz: kimler geldi kimler geçti kimse sen olmadı öğretmenim)
öğencilerine babalık yapması,
yaşam koçu olması,
söylediklerinin 10 sene sonra bile yol gösterici nitelikte olması,
geleceğe ışık tutması,
ve en önemlisi öğrencilerine güvenmesi, onlara inanması.
(bkz: kimler geldi kimler geçti kimse sen olmadı öğretmenim)
ilkokuldaki ilk dayakların psikolojisiye etkisinin büyük önemi vardır. ayrıca ilk farklı cinslerle iletişim kurma zorunluluğu vardır. adı üstünde ilkokuldur. ilk heyecanlar, ilk çocukca aşklar, kavgalar...
gıcık modellerinin haftada ortalama 25 saatle ve öğrencinin içindeki nefretle pekişmesi.
1.95 boyunda kıvırcık saçlı bir kadın olması.
Müdür yokken bilimum hakaretlere maruz bırakıp müdür geldiğinde hiç birşey olmuyormuş gibi "yavrucuklarım" moduna girmesi.
beden eğitimi derslerinin %90'ında matematik işlemesi, beden eğitimi yaptırınca da eşofman giydirmemesi.
öğle yemeğime karışıp zorla mantar çorbası içirmesi.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar