bugün

MELANKOLi

O şehirde gene şarkılar söyleniyordur
Karşılık görmemiş sevgiler üstüne
Işıkları sönmüş odamda
Yarım kalmış şarkımı duyuyor musun?
Beni sorarsan gene yapayalnızım
Sen sıcak yatağında rahat uyuyor musun?
Boş kalan yastığımı başkası mı doldurmuş?
Ellerini okşayan o yabancı kim
Öyle uzak bakma yüzüme
Seni artık yolundan döndürecek değilim
Ne o gözlerin dolmuş yoksa ağlıyor musun?
Kırk yılda bir olsun beni anıyor musun?
Özlediğin hayatı buldun mu bilmem
Gözlerinde hala hüzün var gibi
Gene yüzün gülmüyor anlat nedendir
Gene aşksız gene bomboş mu için
Niye ellerin soğuk yoksa üşüyor musun?
Mutluluğun peşinden hala koşuyor musun?
Kar mı yağdı güvendiğin dağlara?
Seni de bir türlü umdurmadı mı kader?
Üzme kendini her şeye rağmen
Dünya yaşanmaya değer
Bu yerler bu alem her şeyden yoksun
Sana sesleniyorum duyuyor musun?
Türk yazar, şair, araştırmacı, eleştirmen ve güftecidir. Hisar dergisinin ve Hisarcılar akımının kurucularındandır.

--spoiler--
Düşler rıhtımında sevecen kuşlar
Pembe şafaklara yelken açıyor
Billûr kadehlerde renklenen düşler
Gül bahçelerine ümit saçıyor

ihtiyar dallarda taze yasemin
Hayal iklimlerinin şen habercisi
Susmuş şarkısı gamın kederin
Ebedî güneşler dağıtmış sisi

Küçük istasyonlarda hızlı trenler
Pembe şafaklara doğru koşuyor
Bahar sevincinde güller gülşenler
En esmer bulutlar şimdi hep nur taşıyor
--spoiler--

ilhan geçer - düşler dünyası
ayrilik, aşk, yalnızlık konularini işlemiştir.

Şiirleri: özlediğim şehir, mavi ikindiler, yunusa selam, büyüyen eller, belki, bir bulut geçti..
attila ilhan öncülüğünde toplanan, içinde orhan duru, ferit edgü'yü barındıran, garip akımı'na ve orhan veli'nin şiir anlayışına karşı çıkan, şairane bir sanat anlayışını benimseyen, adını dergiden alan, maviciler olarak adlandırılan ve attila ilhan'ın "sosyal realizmin münasebetleri yahut başlangıç" adlı makalesiyle bu karşı çıkışı dile getirdiği dönemde hisar dergisi etrafında toplanan hisarcılardandır.

ilhan geçer, "sanatçının dili yaşayan dil olmalıdır, sanatçı bağımsız olmalıdır, sanat milli olmalıdır ve sanatta yenilik esastır" ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalan, kendilerini, diğer topluluklara karşı (toplumcu gerçekçiler, birinci yeniciler, maviciler, ikinci yeniciler) türk şiirini ve dilini koruyan yegâne "kale" olarak gören hisarcılar topluluğunun, cemil meriç, mustafa necati karaer, faik baysal, mehmet çınarlı, munis faik ozansoy gibi bir neferidir.

gelenekçidirler, türk şiir geleneğinin yıkılmasına karşıdırlar. özellikle 1940'tan sonra şiir ile ilgili görüşlerini "garip" adlı kitabın önsözünde açıklayan, şiirde her türlü kurala ve kalıplara, ölçü, uyak, dörtlüğe karşı çıkan, konuşma diline yönelen ve şiirlerinde günlük hayat, ekmek derdi, yaşama sevinci vb konuları işleyen, deyimler ve halk deyişlerini sıkça kullanan, işledikleri konular sebebiyle dadaizm'e kayan, serbest şiir yazan garipçilere ve anlama değil imgeye kapılarını sonuna kadar açan, konuşma diline uzak kalan, aydın kesim ve elit tabakaya hitap eden, edebi sanatlara özgürlük tanıyan ve "folklor şiire düşman" sloganını geliştiren, içinde turgut uyar, ülkü tamer, ece ayhan ve ilhan berk'i barındıran ikinci yeniciler’e tepki göstermişler ve milli duyguları, manevi değerleri öne çıkaran bir edebiyattan yana olmuşlardır.

türk kültürüne, diline, şiirine, edebiyatına emeği geçmiş değerlerin yaşatılmasını isterler. hem nazım hikmet’in başlattığı toplumcu gerçekliğe, hem orhan veli’nin garip hareketine hem de ikinci yeni şiirine karşıdırlar.

hüzzam beste, büyüyen eller eserlerinden ikisidir. ayrıca "senin en güzel yerin, kahverengi gözlerin" mısrasının geçtiği ve bestelenen şiirin sahibidir.

hüzzam bestesinde ise şöyle bir dörtlük yer alır:

"bizim de sevdiğimiz şarkılar vardı
yeşil gecelerde dinlediğimiz
dalgalar söylerdi, rüzgâr söylerdi
sonra o şarkılar tükeniverdi
sen dönmedin gittiğin ötelerden
beklerim her gün bu sahillerde mahzun böyle ben"