bugün

Oytunkaran sendromuna yakalandığınızı gösterir. Evet.
Sahip olduğum nahlet hastalık.
Hayır deyince sanki işler bizim istediğimiz gibi mi olacak? Çok denedim, farketmiyor. iki ucu...
O kadar çok hayır diyorum ki sanırım ultra güçlü falanım.
görsel
güçsüzlük ve güvensizlik belirtisidir, hayır demek hayır dedikten sonra olacakları kontrol altında tutabileceğini hissetmekten geçer. Bunu yapabilecek kadar güçlü ve kontrol mekanızması anlayışı iyi ise insan rahatlıkla hayır diyebilir.
Yakın zamanda işten kovulma ihtimalimi yükselten bir eylemdir.
Her önüme gelene yaparız, hallederiz demekten işler birikti hepsi yarım kaldı.
Hayır diyemediğim için insanlarla arama mesafe koydum. Samimi olmazsam beni rahatsız edecek şeyler de isteyemezler diye. Hayır diyemeyen halimi sevmiyorum. Sürekli kullanılıyormuşum hissi egomu yaralıyor. Ama bu halimi de sevemiyorum. insanlar, mesafeler. Bu da kırıcı. Hiçbir türlü memnun olamayışım.
Yok öyle bir şey. Hayır diyememek diye bir şey mi olur.
-Kendini öldürsene
-ben hayır diyemiyorum lütfen bunu benden isteme
-çokta s*kimdesin, öldür lan kendini
-peki. Swh
karşıdan beklenen sevgiyi, ilgiyi, onaylanma ihtiyacını garantilemek için insanın içine düştüğü durum. zamanla alışkanlık haline gelir, otomatikleşir. insan başkaları için kendini nasıl paraladığını fark edemez hale gelir. fark ettiği tek şey o kadar iyilik yapmasına rağmen bir türlü kimseye yaranamadığıdır. sorguladığı ise neyi eksik yaptığıdır. oysa sorgulaması gereken özgüvenidir. hayır diyemeyenlerin çoğu özgüvene sahip olduklarını bilmezler. bu kişilerin acilen özgüvenlerinden haberdar olmaları ve onunla tanışmaları gerekir. doğarken hepimizde vardır bu özgüven. ama büyüdükçe çevre o özgüveni bizden alır. bir takım yasaklar, kurallar ona erişimimizi engeller. kapalı toplumlarda özgüven tu kakadır.

kişinin özgüveninden haberdar olması ve özgüvenine sahip çıkması ile bu sorunun üstesinden gelmek mümkündür. hayır diyememek üstesinden gelinemeyecek bir sorun değildir.

eğer sevgiye, ilgiye ve onaylanmaya bedel ödüyorsak ne o sevgi sevgidir, ne o ilgi ilgidir, ne de onay onaydır. sen sana yetersin dostum. bırak böyle insanları. sınırlarını koy. böylelikle sana samimiyetle yaklaşan insanları daha rahat fark edersin. dar sınırlar senin görüş alanını sınırlar, samimi dostları fark edemezsin.
hayatımda gerçekten sevdiğim hiç bir arkadaşıma hayır demedim. hoşuma gitmeyen organizasyonlarda bile yer aldım defalarca sırf bu yüzden. ya da son noktaya gelirsem yalan söyledim ama hiç bir zaman dürüstçe hayır demedim. az önce oturdum ve sevdiğim bir arkadaşıma uzun bir mesaj yazdım ilk defa apaçık doğruyu söyleyeceğim ve hayır diyeceğim. biraz gerginim ve mesajdan sonra hemen beni aramasından korkuyorum bu sebeple mesajı gece 3-4 sularında göndereceğim. hayır demek ateş etmekten daha çok cesaret gerektiriyormuş. ama ne kadar korkutucu olursa olsun artık önce ben demeliyim çünkü yarın yaşayıp yaşamayacağımızın garantisini kimse veremez.
zoraki işlere yol açar. demeyi öğrendikten sonra mis gibi bir hayatın olur.
biri bana ogretsin lan sunu. nasil hayir diyorsunuz aq. ya da neden evet demiyosunuz. niye bu kadar yardimseverim anlamiyom. hayir yani cennete gitme gibi bir hedefim de yok allaha da yaranmaya calismiyorum ama millete yine de yardimci olmaya calisip evet diyorum. cok mu salagim :((.
korkuyordur....eziktir...herkes beni sevsin derdinde olan bir zavallıdır... herkesle aramı iyi yapayım aman belki yarın öbür gün işime yarar diyen bir yavşaktır
Evet,
Hayır diyememenin getirdiği sıkıntıları yıllarca ve hâlâ yaşayan bir kişi olarak, etrafınızdaki insanların sürekli olarak sizden faydalanmak istediklerini, ve (Nasıl olsa ben bunu kandırırım.) Gözü ile baktıklarını, hatta bazen sırf bu meziyetinizden dolayı asağılandığınızı ve sürekli olarak suistimal edildiğinizi hissederek yaşıyorsunuz...
Sık sık Özdemir Asaf gibi düşünüyorum .

(bkz: Ben biraz öleyim de öyle geleyim)
Sigara bile kişiye daha az zararlıdır.
En sevmediğim huyum.
hayır diyememenin temelinde "hayır dersem beni sevmezler" sorunu yatar.
Büyüyünce geçiyor.

Neyi isteyip neyi istemediğin kafanda netleşiyor.
Kim hangi cevabı hak ediyorsa, onu alıyor.
Kaba olmamak uğruna insanın kendisini heba etmesine neden olan durumdur..

çevreniz tarafından iyi biri olarak anılabilirsiniz. lakin bu durum zamanla yorar insanı. bazen sevdiğiniz biri için iyilik yaptığınızı düşünürsünüz ve mutlu olursunuz, bazen de sevmediğiniz biri için birşey yapmak zorunda kalırsınız ve bu sorumluluk duygusu canınızı sıkar. hayır diyemediğiniz için belli de edemezsiniz. zamanla ikilem ve can sıkıntısı artar. en iyisi hayır demeyi öğrenmektir. en azından gereksiz sorumluluk duygusunu hayatınızın merkezinde yaşamaktan kurtulursunuz.
insanın kendinden taviz vermesidir.
Aslında istemiyorsundur ama sırf kırmamak için kabul edersin durum ilerledikçe öz saygı da kaybedilir maalesef. Hayır demekten korkmayın...
hayır diyemeyenler genelde sevilmeme korkusu içinde olanlardır. hayır derlerse kendilerine olan ilginin yok olacağını düşünürler. sevgi bulamama veya mevcut sevgiyi kaybetme olasılığı hep tepede asılı kılıç gibidir.
baskı sonucu kaybetme korkusuyla kendinden ödün verme.
hayır. oh bee dünya varmış.
biraz da karşı tarafın suçudur aslında hayır diyememek. dostunuza, sevdiğinize, sizin sevmediğiniz, onun sevdiği bir şeye hayır deme cesaretini bulup söyleyince, onun size bakış açısı; sevmediği bir şeye hayır demeyi biliyor aferin değil de, gönlü kırılıp, sizi içten içe sorgulayıp, demek öyle ha tarzında triplere girebiliyor. bu yüzdende aslında normalde, gayet hayır demeyi bilen insanlar, çekiniyor hayır demeye.