bugün

(bkz: babanın ölmesi)
kısa boyluluk. ama haddinden fazla(!)
bakan akrabanız olup, gazetelerde, internette bahsettiği gibi fayda bekleyip, babayı almaktır.
yenisi gelene kadar her zaman bir önceki kazıktır. her ihtimale karşı amına koyim.
(bkz: yatılı okul)

Yedi yıl boyunca içime girip, yetmiş yedi asır çıkmayacak kazık.
Çok fazla insanım.
şimdilik en büyük kazık terkedilmek oldu.
sizi kendine bağlayan bencil sevgilinin düşünmeden gitmesidir.
miyop doğmak.
yalnızlık.
Hala kendisine katlanmak zorunda birakmasidir.
giden zamanın geri gelmemesi.
sol kolun kassız, sağ kolun aşırı kaslı olması. yapma bana bunu felek!
henüz yemediğimiz kazıktır.
hayat alaycıdır,
davet eder
sonra yallah.
yerine yenisini koyamayacağınız kayıplar.
(bkz: aile bireylerinin ölmesi)
hiç şüphesiz yaşıyo olmamızdır. acı çektire çektire yaşamana izin verir bazen hayat. işte buda attığı en büyük kazıktır.
sözlük yetmez.
hayatına hep sırtından vuracak insanların girmesi sanırım.
tam aradığım kadını bulduğum ve mutlu olmaya başladığım zaman,hastalığımın çıkması.
hayat kimseye voyvoda lık yapmaz. her kişi kendi kazar kuyusunu, sonra bok atar hayata..
lan yiyemeyeceğin kazığın altına yatarken hayata mı sordun? yatarken problem yok, acıyınca feryat figan!
daha çocukken öğretilir; (bkz: kendi düşen ağlamaz) tamam iğrenti verir bu söz can havliyle ama sözlerin içinde değeri olmasaydı bu sözün çalınır mıydı hiç kulağımıza?
neyse efendim kurtarılan penaltı yoktur, atılamayan penaltı vardır diyerekten sezen ablanın gözlerinden öperim..
babam gibi sevdiğim dayımın , göz göre göre ölmesiydi. 22 yaşında ki kuzenimi bir top için reddetmiştim, reddettiğim gün vefat etti.. aşk ta var tabi ama oho saysak sonu gelmez.
zamanız acımazızca akıp gitmesi, yaşlanmak.
hayatın değil insanların attığı kazığı hayata atma eylemidir. çünkü bize kazığı hayat değil en sevdiklerimiz atar hep.
Onunla aramızda mesafeler olması. Şu koca şehirde gereksiz bir ton insan varken gerekli olanı neden değil.
çocuk için babanın anneye attığı kazıktır.