bugün

Kesinlikle sakin kafayla ve duru bir akılla okunması gereken kitap. iyi özümsemek için anlatılan dönemin tarihsel ve toplumsal yapısından haberdar olmak faydalı olacaktır. Yoksa kavramlar ve bağlamlar arasında kaybolmak işten bile değil. okudukça böyle çıkarımlar ve tespitleri yapabilen, sistematik biçimde aktaran bir zihne hayran kalıyorsunuz.
azap, ceza, disiplin, hapishane, şeklinde 4 bölümden oluşan eşsiz bir foucault eseridir. ayrıca kılıçbay'ın

çevirisini yaptığı kitabın önsözünde: 'okuyucu kavramların arkasındaki tarihsel yoğrulmuşluklarla da haşır neşir olmadıkça

kitap okuyucusu değil, kitap 'bakıcısı' olacaktır.' diyerek çok doğru bir noktaya deyinmiştir.
"modern iktidar büyük gözaltıdır" diyen michel foucault'un nefis kitaplarından biri.
2 mart 1757 günü Paris'te bir mahkumun infaz sahnesini anlatan bir kısmı beni fena etmiştir.

--spoiler--
Babasını öldürmekten idam cezası alan mahkum, seyircilerin doldurduğu meydana getirilir. Cellat, önce kızgın kerpetenle kollarından, memelerinden, kalçalarından, baldırlarından et parçaları koparır. Mahkum "Tanrım acı bana" diye çığlık atarken bir başka cellat, kerpetenin vücutta açtığı gediklere, kaynar yağ, kurşun karışımı bir sıvı döker. O sırada günah çıkarıcılar can çekişen mahkuma haç öptürürler. Sonra mahkumun kol ve bacaklarına 4 at koşulur ve bunlar ayrı yönlere doğru kırbaçlanır. Eklemler kopmayınca at sayısı 6'ya çıkarılır. Kollar ve bacaklar koptuğunda mahkum hala hayattadır.
Final bölümünde mahkumdan kalan parçalar meydanda yakılır ve küller rüzgara savrulur.
--spoiler--
michel foucault un f tipi cezaevi nden ve bu cezaevlerinin nasıl olması gerektiğinden bahsettiği kitabıdır.
Michel Foucault'un bir kitabı tercüme eden: Mehmet Ali Kılıçbay 2006 yılı imge Kitabevi

--spoiler--
arka kapak;
iktidarın kendini gösteriş ve debdebe içinde dışa vurduğu, gücünü bu gösterişten aldığı eski siyasal sistemden mümkün olduğunca ve giderek artan bir şekilde görünmez hale geldiği modern siyaset sistemine geçiş, bir yandan iktidarı kişileştiren hükümdarın yerine, adsız kişiler tarafından kullanılan bir yönetim aygıtının yerleşmesiyle, diğer yandan da kamuya açık cezalandırmadan, gizli cezalandırmaya doğru olan bir hareketle belirlenmektedir.

Kendini öne çıkartan iktidar bireyin oluşmasını engellemiştir; oysa karanlıklara çekilen modern iktidar herkesi bireyselleştirmek istemektedir; çünkü bireyselleştirmek, gözetim altında tutmak ve cezalandırmak yani egemen olmak demektir. Böylece modern iktidar çocuğu okulla, hastayı hastaneyle, deliyi tımarhaneyle, askeri orduyla, suçluyu hapishaneyle kuşatarak bireyselleştirmiş, kaydetmiş, sayısal hale getirmiş, egemen olmuştur.

Her kişi bir yerde kayıtlı hale gelince, herkes denetim altında olacak, gözetim altında tutulacaktır. Modern iktidar büyük gözaltıdır.

--spoiler--