bugün

şu anda (bkz: kılavuz) da yazan, aynı zamanda (bkz: fayrap) adlı dergiyi çıkaran, şair ve yazardır...
bu ülkenin delikanlı şairlerindendir. yumuşak olmayanlarındandır. kasaba minnet edeceğine kesip çükünü yiyecek olanlarındandır. şair gibi şair olmak tarafını tutanlarındandır.
çok üzgünüm ismindeki şiir kitabının sahibidir. sağlam şairdir, protest tavrı ve şiirlerinde küfür bulunması hasebiyle pek sevilmesede sıkı şair olduğu kesindir.
aleks'in tribüne koşması şiiri kısa ama içten.
arslanbenzer, şehrengiz'den bu yana şiirin dergiyi diri tutan bir nesne olduğunu açık seçik ortaya koymuştur. bugün şehrengiz'e bakıldığında hala okunabilen şiirlerin varolduğunu görmek, hali hazırda fayrap'ı dikkatle izlemek için sağlam sebeplerden biridir.

arslanbenzer'in poetik konumu her nasılsa bir tartışma konusu olmanın ötesine geçmiştir. şiire karşı kendisini sorumlu hissetmesi, (bugün türk şiirini arslanbenzer kadar sahiplenen kaç şairin olduğu tartışılmalıdır!) yaptığı çıkışlardan ötürü kendisinin kibirlilikle yaftalanmasına sebep olsa da şu unutulmamalıdır: sanatçının tavrına bakarken kibirli olup olmamasına değil bu kibrin şiire karşı samimi bir ilgiden neşet edip etmediğine dikkat etmek gerekir. (nefi'i kibirli, küstah bulanların ona yazdığı nazirelere bir bakmak; arslanbenzer'i kibirlilikle suçlayanların ne kadar samimi olduğu konusunda sağlıklı bir karşılaştırma yapmak için gerekli olabilir.)

bir şiiri anlamak, bir şiirin hakkını vermek söz konusu olduğunda arslanbenzer'den daha adil davranabilecek kaç kişinin olduğu bugün merak konusudur. malum türk şiiri, kimseden etkilenmemek için hiç kimsenin şiiriyle ilgilenmemeyi poetik bir gereklilik olarak gören şairlerin mezarlarıyla doludur. (bkz: attila ilhan)
sanırım yeryüzünde ne yaptığını bilmeyenler diye bir tarikat olsa bu oluşumda esaslı bir yer edinebilecek kişidir kendisi.
tanıştığı tüm insanlara küfür eden, liseli tripleri atan, ergen, ukala, yazıdan da yazmaktan da anlamadığı gibi edebiyatçıların üzerinden ün yapmaya çalışan zavallı biri diye biliyorum.
türk edebiyatı'nın sabri sarıoğlu'sudur.
lakin bu benzerlik yanlızca beceriksizliklerinde ve nasipsizlikleriyle kalmıştır. bildiğim kadarıyla sabri hiçbir zaman dünya'da iki futbolcu var bir messi biri de ben dememiştir.
neo epik şiir görüşü şeklinde düpedüz ayı şiir akımına benzeyen bir şey ortaya çıkarmış müteşair. belediye şairi olarak da anılabilir.
"Kürdün Amerika'sı varsa IŞiD'in Allah'ı var." 12:22 - 28 Eyl 2014

bu tivitinden sonra içindeki kini daha bir anladığım müteşair.
(bkz: meczup)
türk edebiyatının hiçbir şeyi.