bugün
- beklenen büyük istanbul depremi36
- truesuz sözlük9
- 23 nisan 2025 marmara depremi98
- naber arkadaşlar10
- kağıt 5 tl'nin maliyeti 6 lira 30 kuruş9
- domuzu hem yaratıp hem lanetlemek16
- parasıyla hava atan erkek12
- akpli olmak11
- kavga etmeyen yazarlar11
- naci görür15
- yeni düşen kız var mı8
- eğitim seviyesi arttıkça dinden çıkanlar artıyor19
- kadınlara çekici gelen erkek meslekleri10
- babanı öldürüp annenle yatsan da tövbe edebilirsin8
- kanal istanbul19
- müzik önerileri15
- hamileliği fırsat bilip her şeyi yiyen kadın11
- yaratılışın kanıtları12
- celal şengör8
- sözlükte kavga çıkmasının sebebi13
- yavaş dön reis ümmet yetişemiyor14
- gemi değil gemicik be kardeşim8
- true nun çaylak olması20
- v a m p i r o v11
- octavio ponce de leon9
- 4 gecedir ateş ve ağrıdan uyuyamamak15
- mini etekli kadın görmek istemiyorum12
- depremde kuran üstünde dansöz oynatıldığı iddiası11
- gsm operatörleri depremde iflas etti17
- gerizekalı insan cümleleri11
- rte yüz yılın lideridir8
- otobüslerde wc olan dönem10
- deprem imamoğlu9
- hanımından başka kadına bakmayan erkek8
- 23 nisan 2025 celal şengör açıklaması13
- üşümez hocayı çıkarın kardeşim10
- 6 2 lik depremde kimsenin ölmemesi19
- idam cezası gelirse türkiye ab ye giremez9
- nasılsınız arkadaşlar umarım iyisinizdir9
- ilkokulda sıra örtülerini yıkatan nesil10
- arkadaşlar bi bakar mısınız12
- true nin silik yemesi gerekliliği13
- bik bik vs ssilvermist11
- true sapık mı10
- kuresel ikinma'ya yetkili diyen zavallılar14
- true denen şahsın sürekli gündende olma sebebi9
- eski ulu prensesi26
- 0 0 727
- kuresel ikinma nickli bayan13
- true vs sarı renkli şeker8


entry'ler (1205)
mark cousins'in aynı adlı kitabından filme aldığı 15 bölümlük belgesel serisi.
bölüm 1: sinemanın doğuşu (1900-1920)
bölüm 2: hollywood rüyası (1920ler)
bölüm 3: dışavurumculuk, izlenimcilik, gerçeküstücülük: dünya sinemasının altın çağı (1920ler)
bölüm 4: sesin gelişi (1930lar)
bölüm 5: savaş sonrası sineması (1940lar)
bölüm 6: cinsellik & melodram (1950ler)
bölüm 7: avrupada yeni dalga (1960lar)
bölüm 8: yeni yönetmenler, yeni biçim (1960lar)
bölüm 9: 70lerin amerikan sineması
bölüm 10: dünyayı değiştiren filmler (1970ler)
bölüm 11: multiplekslerin gelişi ve asya anaakımı (1970ler)
bölüm 12: güce karşı savaş: sinemada protesto (1980ler)
bölüm 13: yeni sınırlar: afrika, asya ve latin amerikada dünya sineması (1990lar)
bölüm 14: yeni amerikan bağımsızları ve dijital devrim (1990lar)
bölüm 15: günümüz sineması ve gelecek (2000ler)
ben şimdilik ilk on bölümünü seyrettim gerçekten muazzam bir yapıt. sinemayla bir şekilde ilgisi olanların mutlaka seyretmesi gerekiyor.
bölüm 1: sinemanın doğuşu (1900-1920)
bölüm 2: hollywood rüyası (1920ler)
bölüm 3: dışavurumculuk, izlenimcilik, gerçeküstücülük: dünya sinemasının altın çağı (1920ler)
bölüm 4: sesin gelişi (1930lar)
bölüm 5: savaş sonrası sineması (1940lar)
bölüm 6: cinsellik & melodram (1950ler)
bölüm 7: avrupada yeni dalga (1960lar)
bölüm 8: yeni yönetmenler, yeni biçim (1960lar)
bölüm 9: 70lerin amerikan sineması
bölüm 10: dünyayı değiştiren filmler (1970ler)
bölüm 11: multiplekslerin gelişi ve asya anaakımı (1970ler)
bölüm 12: güce karşı savaş: sinemada protesto (1980ler)
bölüm 13: yeni sınırlar: afrika, asya ve latin amerikada dünya sineması (1990lar)
bölüm 14: yeni amerikan bağımsızları ve dijital devrim (1990lar)
bölüm 15: günümüz sineması ve gelecek (2000ler)
ben şimdilik ilk on bölümünü seyrettim gerçekten muazzam bir yapıt. sinemayla bir şekilde ilgisi olanların mutlaka seyretmesi gerekiyor.
son kitabı jose saramago'nun filin yolculuğu kitabından bariz, hadi arak demeyelim de, esinlenmedir.
(bkz: üç gün dedin beş gün dedin aylar oldu gelmedin)
yine yeniden verilen tarih geçmiş olmasına rağmen yayınlanmamış dergidir.
yine yeniden verilen tarih geçmiş olmasına rağmen yayınlanmamış dergidir.
vamos bien bestesidir. fenerbahçeli olduğunu bildiğimiz rahmetli ali ismail kardeşimiz anısına bestelenmiştir, bana kalırsa adını yaşatmak adına güzel bir çalışmadır.
önce yayın tarihi ertelenmiş şimdi de ertelenen tarihten de 4 gün geçmesine rağmen yayınlanmamış dergi. zaten az olan takipçiler de artık hepten takip etmeyi bırakacaklardır. neyse hayırlısı olsun üç öykülük bir macera oldu benim için, en azından iyi tarafından bakalım.
kayra on numara bir insan, bu şarkıda kendini de aşmış, farazi de harika bir iş çıkarmış vinyl obscura da şahane scratchleri ile katkı sağlamış her yönüyle gerçek bir rap şarkısı ortaya çıkarmışlar, eğmeden, bükmeden on numara beş yıldız bir şarkı olmuş.
bu defa iki dergi arasındaki süre çok uzun tutulmuş 18 temmuz çok uzak bir tarih.
inanılmaz güzellikte bir filmdir, hele ki müzikleri! o ne güzellikte müziklerdir öyle, filmi izledikten sonra rembetiko müziğinin hastası oldum fakat gel gör ki kim icra eder, kimden dinlenir bu müziğin hası bilemedim bir türlü. şimdilik filmin müzikleriyle idare ediyorum ama güzel rembetiko şarkıları ve icracıları hakkında bilgisi olan varsa ışıklandırırsa mesajımı, gerçekten çok memnun olurum.
http://www.youtube.com/watch?v=aXJQmTSptCc
http://www.youtube.com/watch?v=aXJQmTSptCc
bir alevi olarak söylüyorum yanlış bir istektir esas istek köprünün hiç yapılmaması olmalıdır. ağaçlar katledilip de yapılan bir köprüye pir sultan abdal adının konulmasına da şahsım adına karşıyım, yunus'un resminin paranın üzerinde olmasına da. böyle büyük isimleri, bu güzel sevgi insanlarını ağaçların katledildiği köprüde veya dünyanın en kirli nesnesinin üzerinde yer alamaz. o köprüyü inatla yapmak istiyorlarsa da adını ne koyarlarsa koysunlar.
ha bu arada; hazır elime fırsat geçmişken alevilere hakaret edeyim, insanların hassasiyetleriyle dalga geçeyim diyenlere de kendi dilleriyle söylüyorum; alevileri de aleviliği de size yedirmeyiz!
ayrıca; yavuz'un alevileri katlettiği dönemin fetvalarında geçmektedir. iki örnek kaynak da gösterebilirim bakın mutlaka ölmezsiniz; yavuz sultan selimin iran seferi, i.ü.ed.fak. tarih dergisi sayı 22 s.17. 1968
islamiyet türkler ve alevilik, gülağ öz, s. 188, 1999 ankara
ha bu arada; hazır elime fırsat geçmişken alevilere hakaret edeyim, insanların hassasiyetleriyle dalga geçeyim diyenlere de kendi dilleriyle söylüyorum; alevileri de aleviliği de size yedirmeyiz!
ayrıca; yavuz'un alevileri katlettiği dönemin fetvalarında geçmektedir. iki örnek kaynak da gösterebilirim bakın mutlaka ölmezsiniz; yavuz sultan selimin iran seferi, i.ü.ed.fak. tarih dergisi sayı 22 s.17. 1968
islamiyet türkler ve alevilik, gülağ öz, s. 188, 1999 ankara
beyin ölümü gerçekleşmiş ne yazık ki... ve ne yazık ki katil hala aramızda, o silahı tutan el, o silahı tutma ve kullanma hakkını ona verenler hala aramızda ve o polisi teslim etmiyorlar... cumhurbaşkanı "polisin elinde silah yok" diyor. bu yüzsüzlük artık iyiden iyiye midemi bulandırıyor.
"dünya bir kültür bahçesidir. Orada binlerce çiçek yetişir ve her çiçeğin kendi rengi ve kokusu vardır. Dünyamız bu bin çeşit çiçeklerle çok güzeldir. Kültürler bunlarla daha da güzelleşirler. Ama bir çiçek yok edilirse o zaman rengi ve kokusu da dünyada biter." yaşar kemal
söykü'nün yeni sayısı. (tanım biraz zorlama oldu mazur görün)
bir haftadır öyle çiçekler açıyor ki bu ülkede çiçek öykülerinin tamamını okumaya bir türlü fırsatım olmadı. üzerimdeki yorgunluğu atmak için bugün oturup bu güzelim öyküleri okuyacağım.
bir haftadır öyle çiçekler açıyor ki bu ülkede çiçek öykülerinin tamamını okumaya bir türlü fırsatım olmadı. üzerimdeki yorgunluğu atmak için bugün oturup bu güzelim öyküleri okuyacağım.
hayatını kaybetmemiştir. daha az önce tanıdıklarıyla görüştüm durumu hala sabit.
öldüğü yönündeki haberler yalandır. az önce arkadaşlarıyla görüştüm, ailesiyle de görüşülmüş durumu hala sabit, kritik durum aşılamamış ama hala yaşamaya devam ediyor. lütfen öldüğü yönündeki haberler itibar etmeyiniz. ayrıca amcası posta kodu rumuzuyla ekşi sözlük'te yazıyor ve bilgilendirme yapıyor, onu da takip edebilirsiniz.
yüz yüze tanıştığım, evimde misafir ettiğim bir güzel adam, ethem, biz taksim'deyken yaşanmış bu olay, haberim olmadı, az önce ekşi sözlük sol frame'inde görünce yüreğim ağzıma geldi. az önce yakınlarıyla görüştüm, yoğun bakımdaymış, kurtulma ihtimalinin çok yüksek olmadığını söylediler ama ethem direnir, benim tanıdığım ethem direnir ve ayağa kalkar. umarım kalkar ve bu şiddetin hesabını hep birlikte sorarız.
zamanında tezer özlü "burası bizim ülkemiz değil bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi" demişti o günden bugüne değişen bir şey yok, katil polis katilliğine devam ediyor. burayı tekrardan bizim ülkemiz yapmak adına diren gezi parkı eylemlerine katılın! bu iş artık siyasi bir iş olmaktan da sırf gezi parkı için yapılan bir eylem olmaktan da çıktı, bu bir onur mücadelesi, insanlık onuru için bu eylemlere katılın!