bugün

(bkz: acımadı ki)
-hedeee, mağlubiyeti kutlamışlar.
+tamam evladım, tamam yavrum.
-taksim'de toplanmışlar, kutlamışlar mağlubiyeti.
+peki yavrucum.

şimdi hani özelliği yoktu bu maçın diye düşünen arkadaşlar varmış. öyle olsa buna derbi denmezdi. kimse özelliği yok dememektedir. sizi önemsemediğimizi düşünüp, dertlendiyseniz sakin olun. sadece "hayatımızın anlamı" tek maç değildir. bir şampiyonluk çok daha mühimdir tabii ki. mağlubiyet sonrası nevizade'ye gidip, bağıra çağıra tezahurat edilen günler de olmuştur. lakin bu derbi olduğundan, tek topluluk halinde dönüş yapıldığından, medyanın gözü taraftarların üstünde olduğundan böyle başlık atmaları gayet normaldir. ha bunun bugün 20 kere bahsinin geçmesi, üstüne yine başlıklar açmak da kabak tadı vermiştir.
mağlubiyet sonrası futbolcularını dövmeye alışkın taraftarların anlamamalarının normal olduğu olaydır.
kutlamayla "kayıtsız-koşulsuz desteği" ayırt edemeyen denyo söylemi.
yenilsende yensende taraftarin senle
üzüntünde sevincinde seninle birlikte...
Tezahuratının gerçek olduğu kutlamadır diğer taraftarlar gibi kaybedince kendi futbolcusunu dövmemişlerdir.
Tebrik edilesi bir davranış...
artık her Fener maçından sonra geleneksel hale gelecek olan kutlama. Peki ya bunlar feneri yenerse ! hiç düşündünüz mü?
adamlar biraz önce 3 yedikleri takıma delilkanlı fener nerdesin hani demiştir. 10 sene çakarsan böyle sapıtırlar işte denecek durumdur...
(bkz: eğleniyor muyuz gençler)
farkın az olması durumunda yaptıkları anlaşılabilir eylem..tıpkı dün geceki gibi.
biz ise kadıköyde alışmışlığın verdiği keyifle "işte böyle her sene böyle" nidalarıyla eğlendik.
-olm biz uefayı aldık ama hede hödö blablala..
4-0, 4-1, 6-0 lara alışmış bünyelerin 3-1 skora doğal reaksiyonu.
(bkz: gül gül öldük)
(bkz: gs li taraftarların taksimde 6-0 kutlaması)
psikologların incelemesi gerekn durumdur. gs'li arkadaşların ruh hallerini merak etmeye başladım, artık fb maçları sonrası tek başlarına insan içine çıkamadıklarından sanırım, toplanarak güç bulmaya çalışıyorlar, birbirlerinden destek alıyorlar galiba. sıkıntıyı böyle aşmaya çalışıyorlar, kendi kendilerini böyle tatmin ediyorlar. aslında uzun süreli mağlubiyetlere alışmış bünyelerde, veya savaşlardan yenik çıkmış toplumlarla sıkça görülen bir sendrom. en güçsüz olduğun zamanda güçlü olduğunu göstermeye calışma.
(bkz: öğrenilmiş çaresizlik)
(bkz: alışmak)
(bkz: rövanş isteği)
(bkz: kendi kendini tatmin)
izledim ağa. dikkatle izledim. ilk olarak manyak mı lan bunlar diyerek, gerilerek izledim.

galatasaray taraftarından "nasıl koydu fener bize ard arda bize ard arda " tezahuratları duyacağımı sanarak, "bu kadar mı düştün ey benim ülkemin takımı" iç sesiyle.

yalnız o kadar kalabalık arasından biri çıkıpta "5 yemedik 6 yemedik kendimizi rezil etmedik, değişilmezsin yenilmezsin alemin kralı sensin " demiyor hiç bi yerde.

dikkatli bakınca sizde göreceksiniz, ki bu mağlubiyetin kutlaması değil "seneye de moruz alayına koruz " temalı tezahuratların atıldığı, yenilmiş bi takımın taraftarının takımına kötü günde de desteğiymiş meğersem.

ha yenildiği zaman kendi takımının oyuncularını dövmeye sövmeye alışkın olan taraftar grubu için bu olağandışıdır bu tabi.

o halde sizin için ayla abladan gelsin;

(bkz: anlamazdın)
şaşkınlıktandır.
ali sami yen'de fb'yi her fırsatta kanırtıp, atatürk olimpiyat stadı'nda 5'leyerek yolladığımızda bile yapmadığımız eylem. çünkü ne ali sami yen'de evine yolladığımızda ne de türkiye kupası finalinde 5 golle rezil ettiğimizde böyle bir yönetim anlayışımız ve teknik ekibimiz yoktu. taksim'de yapılan kutlama teknik ekibe ve yönetime destek kutlamasıdır, "her koşulda arkanızdayız" mesajıdır, takıma olan güvenin tezahürüdür. yoksa fb'yi ali sami yen'de yenince bile kutlama yapmıyoruz, kadıköy'de yenilince neden yapalım?
alt tabakanın, düşük bünyelerin, sığ insanların anlamadığıdır.
ki galatasaray'ın aristokrat ve elit yapısı böyledir. biz alışkın değiliz kaybettiğimizde kaleci dövmeye, kral ilan edilen brezilyalı futbolcuların arabasını yumruklamaya.
her yenilgide sürekli istifa eden başkanımız da yok bizim.
fb taraftarının bu kutlamayı anlamaması gayet doğaldır çünkü hiçbir galatasaray taraftarı çıkıp "ar yuuu pileyıır, ar yuuu pileyıııır" diye böğürmemektedir. adamlar ingilizce olmayınca anlamıyor zahir... *
- tey tey tey tey, nusret abi 6 olmadı be, yürü be abim be!
+ haydeeeeee, bir ooo yanaaa bir bu yanaaa yaaatmaa şaaaaşkın, hobaaaa
- nusret abiyle bi fotografımızı çeksene halim allah aşkına, şu mutlu günümüzü ölümsüzleştirelim.
+ beyler haber geldi bizim başkan ağlamamış maçtan sonra, tenhalardaa menhalardaaa biiitmiş aaaaşkın
- şşşşşşş, oooooooooooooooooo, 1 2 3: pınaaaar başııı buuuurma buuurma yaaaaar yaaaar yaaaar yar yaaaaar yar amman!
+ bir daha 6 yer miyiz lan biz, ğaaaaaa ciiiiim booom boooom!

bu insanları bu hale getiren derbiye lanet olsun, insan sağlığından daha mı önemli lan. *
(bkz: anam delirdi lan bunlar)
6-0'a alışmış bir bünyenin 3-1'lik skora verdiği tepki.
şu futboLcu dövmeye aLışkın oLmayan aristokrat takımın her mağLubiyet sonrası yaptığı (!) sıradan eyLem.

yıL 2006 : konyaspor 0 - 1 galatasaray

konya havalimanında galatasarayLı necati taraftarının eLinden zor aLınmış, futboLcu taraftarına taraftar futbolcusuna ana avrat sövmüştür.

yıl 2007 : fenerbahçe 69 - 64 galatasaray (basketbol maçı oğLum ya korkma)

beko basketbol liginde fenerbahçenin seriyi 3-0a getirmesinden sonra galatasaraylı taraftarlar Futbol Şubesi sorumlusu Fatih Gökşen ve yönetim kurulu üyesi Atilla Kınay'a saldırmıştır.

yıl 2009 : galatasaray eskişehirspor maçı sonrası rakip takım taraftarlarına saldırmak istemiş, arada kalan iki polis memuru dövülmüş, takviye güvenlik güçleri arkadaşlarını zor kurtarmıştır.

yıl 2009 : fenerbahçe 3 - 1 galatasaray

memleketin muhtelif yerlerinde; bir grup aristokrat(!), üst tabaka insan toplanmış, gördükLeri fenerbahçe formaLı bir kadına tekme tokat saldırmış, camlar çerçeveler indirilmiş, arabalar tahrip edilmiştir.

alt tabaka, düşük bünye ve sığ bir insan olan bendenizin anladığı birşey varsa o da; taksimde toplanan galatasaraylıların amaçları fenerbahçeli yakalayıp saldırmak, galip takım taraftarlarının taksimde eğlenmelerine müsade etmemektir.
galibiyeti kutlamamasıdır. sadece takıma olan sadakati fenerbahçe medyası götünden böyle anlamıştı.
türk medyası komedisidir. fenerbahçe medyası ile uzaktan yakından alakalı değildir.
takımına olan sadakatini 6-0 da göstermemiş taraftarın birdenbire sadakati hatırlamasıdır. daha 10 gün evvel ankaragücü maçında tertemiz 3 tane yiyen bu takımın taraftarı o akşam da unutmuştur sadakat gösterisi yapmayı, ama 25 ekim gecesi birdenbire hatırlamıştır; duygulandırmıştır bizleri. işte o geceyi yaşayan taraftarlardan biri tarafından yazılmış, okuyanları gözyaşlarına boğan mektuptan bir kesit:

--spoiler--
beni soracak olursan iyiyim türkan, alışamadım bu gurbet diyarlara sadece. şimdi taksime gidiyorum, bu akşam bize mis gibi 3 tane salladılar, onu kutlayacağız. sen zannedeceksin ki bizim psikolojimizin ayarı iyice kaçtı, ama hayır. bizim ankaragücü maçından sonra uykumuz gelmişti, saat geçti, gidememiştik taksime. kısmet bu sefereymiş.

çocuklara iyi bak, onları öp yerime. sevgiler, hasretler. seni çok seven,

hayrullah.
--spoiler--
sevgidendir.

bir deyim vardı. sevinmek için sevmedik. iyi günde kötü günde hiç farketmez futbolcusuna el kaldırmaz ve o formayı giyen hakkını veren kişiler alkışlanır. bu da taraftarın büyüklüğündendir. günlük başarılar değil ileri görüşlülükle alakalı.