bugün

1875'te yazılan bu yapıt, 1891'de engels tarafından yayımlandı. marksizmin bu temel metninde yazar, üretim araçlarının kolektifleştirilmesini ve kapitalist toplum ile komünist toplum arasındaki "siyasal geçiş dönemi"ni tanımlıyor, özellikle de bu dönem boyunca, "devletin devrimci proletarya diktatörlüğünden başka bir şey olamayacağı"nı ileri sürüyordu.
gotha kongresi 1863'te ferdinand lassalle tarafından kurulan alman emekçileri genel derneği ile august bebel ve w. liebknecht tarafından 1869'da kurulan alman sosyal demokrat partisi'ni birleştirecekti. dernek yandaşlarının ağır bastıkları bir komisyon bir program tasarısı hazırladı. bu tasarı öylesine reformist bir nitelik taşıyordu ki, august bebel de bir karşı-tasarı hazırladı ve bracke tasarı metnini karl marx'a iletti. bunun üzerine karl marx, "gotha programının eleştirisi" adı verilen ve gerçekte eleştirel açıklamalardan başka bir şey olmayan metni yazdı. kongreye iletilmesine karşın, bu metin kongrede açıklanmadı ve program olduğu gibi kabul edildi. burjuva basının yeni partiye yönelttiği saldırı karşısında dayanışmayı bozmamak için, marx ve engels sessizliklerini korudular ve metnin ancak daha sonra, karl marx'ın "yorumlar"ındaki birçok tezin parti programına geçtiği erfurt kongresi'nden önce, alman sosyal demokrat partisi'nin organı olan vorwärts'te yayımladı.
gotha kongerisi alman sosyal demokrat işçi tabanının yolunun çizildiği bir kongeredir. alman sosyal demokrat işçi önderlerinden olan lassalle bu kongereye damgasını vurur ve kongre sonrasında yayımlanan programda kendi çizgisini belli eder. buna göre üretici güçlerin gelişimi doğrusaldır. bu nedenle üretici güçlerin gelişimi sayesinde işçi sınıfı bir bilinçlenmeye doğru gidecek, kapitalizm sosyalizme doğru evrilecektir. bu programın metni alman sosyal demokratlarına ve dünya sosyal demokrat hareketine her daim damgasını vuracak ve evrimci-reformist çizgi asla terk edilmeyecekti.

marks gotha programının eleştirisinde eski yükselen devrim teorisinden artık ayrıldığını fakat ayrılırken hala daha serbst piyasacı dönemdeki kapitalizmin iyimserliğini az çokta olsa taşımaktadır. gene de işçi sınıfnın kendiliğinden bilinci gözlemlenir. yani üretici güçleri teorisi hala etkinliğini marks'ta korumaktadır. ama lasalle'cı politikadan ayrılan tavrı marks'ın, kapitalizm ile komünizm arasındaki temel çelişkinin nasıl çözüleceğini ve kapitalizmden komünizm'e nasıl geçileceğini söylemesidir. evrim yerine devrimi başa yazan marks, bunun için daha önce fransız sosyalistlerinin kullandığı proleterya diktatörlüğü kavramını kullanmaktadır. yani marks burada devlet-sınıf ilişkisini kurmakta, temel çelişkinin çözümlenmesinde siyasal bir analizden öte ekonomik-ideolojik bir analize gitmektedir.

marks bu eleşetirilerinde işçi sınıfının partisinin dışarıdan bilinç taşınması yöntemiyle siyaset yapılmasını az çok ortaya koymaktadır. yani bir anlamda da kapitalizmin eşitsiz ve bileşik gelişiminin ideolojik tezahürleri ortaya konmaktadır. tabi serbest piyasacı dönemde bunun öngörüsünde bulunmak çok zor. alt ce üst yapı buna izin vermemektedir. ama bu eleştiri klasik sosyal demokrat çizginin aslında 40 yıllık çizgisini de mahkum etmekte, ileride komünist-sosyal demokrat ayrımının ilk nüvelerni vermektedir.

sonuçta bu kitabında marks ve engels, bilimsel sosyalizmin devlete dair ilk düşüncelerini, kapitalizm ve komünizm arasındaki evrelerin yapısını ortaya koyma zorunluluğunu görmüştür. bu kitaptan iki yıl sonra gerçekeleşen paris komüniyle beraber işçi sınıfı partisi ve proleterya diktası arasındaki hegemonik bağ ile devletin bilimsel çözümlenişi pratik açılardan ele çıkmış, devrimci siyaset içerisindeki sınıf partisi zorunluluğu ve devrimin ölçeği daha net anlaşılmıştır. bu temel eser, marksizm'in ilk dönem nüvelerini görmek açısından faydalı ve ufuk açıcı bir eserdir. tabi kitabın daha iyi anlaşılması için lenin ve leninizm'den faydalanmak gerekmektedir.
marx, engels, lenin'in alman sosyal-demokrasisi programlarına ilişkin yazı ve mektuplardan oluşan bir kitaptır. ve marx'ın 'aLMAN iŞÇi PARTiSi PROGRAMININ KENAR NOTLARI' diye adlandırdığı alman işçi partisi eleştirisidir.
marx'ın eleştirisinin temelinde kapitalizmden komunizme geçiş evresinde partinin bilimsel sosyalizmden uzaklaşmış tutumları, burjuva devletçi-barışçıl yoldan sosyalizme geçiş hayali kuran lassalleizm vardır. eleştiriler aslında bugün hala geçerliliğini koruyan işçi hareketi içindeki siyasi, politik-ekonomik yanılgılara, yanlış oportünist tutumlara ışık tutacak cinstendir.
marx programda sözü geçen zenginliğin kaynağı hakkında, üretim tarzıyla dağılım tarzı arasındaki ilişkiye, proleter enternasyonalizmine, devlet kavramına, işçi partisinin kapitalist toplumdaki diğer sınıflarla ilişkisine netlik getirmiştir. çünkü parti programı marx'ın teorilerinden birer parça alarak harmanlanmış ve nihayetinde birbiriyle çelişen maddeler ortaya çıkmıştır.
yeni oluşacak komünist toplumun kapitalist toplumdan çıkmış olması ve yeniden üretim alanlarının, üretici güçlerin buna göre şekillenecek olması parti programına bilimsellikten uzak olduğu için oturtulamamıştır.
programda tanımlanan devlet proleterya iktidarına geçiş sürecinde yararlanılacak olan halk devleti olmaktan ziyade burjuva devlet karakteri taşımaktadır. bu yüzden özgürlükçü devlet gibi yanlış bir tanım oluşmuştur. marx özgürlüğün devletsiz olacağını, sosyalist toplum düzeninin kendiliğinden devleti çözeceğini, devletin mücadele kullanılan geçici bir araç olduğunu söylemiştir. sadece kapitalizme saldırıldığı için feodal toprak ağalarının-orta sınıfın devrimde konumlanışı eksik kalmıştır. oysa ki komünist parti manifestosunda bu ara sınıfların gelişen kapitalizmle beraber devrimcileşeceği belirtilmiştir.
marx'ın eleştirileri sonraki deneyimlerle geçerlilik kazanmıştır. bugün bilimsel sosyalizm marksizmin ve bu deneyimlerin bileşkesidir.

yukarıda belirtilmiş ama marksizmi anlamak ve devrim sürecinde parti ve devlet olgularını marksist teori bilimiyle doğru kavrayabilmek açısından önemli bir eserdir. kitap şeklinin içinde bulunan lenin'in notları ve 'devlet ve devrim' isimli eseri de teoriyi bütünleştirici olacaktır.