bugün

BÂD-I BERÎN

Kalbim gökte senkronize sığırcık kümesi,
Denize yansır dolunay titrek dalgalar eşliğinde,
Serin yaz akşamlarının meltemsi uğultusu,
Yakamoz tutar gözlerimi çeker alır bağrına,
Şehrin ışıkları kaybolur hengâme biter,
Bâd-ı berîn vaktidir şimdi acılar hafifler.

M.K-Y.K
Özlediğin, gidip göremediğindir;
ama, gidip görmek istediğin,

Özlem, gidip görememendir; ama
gidip görmek istemen,

Özlediğin, gidip görmek istediğin-
ama gidip göremediğin,

Özlem, gidip görmek istemen-
ama, gidememen, görememen;
gene de, istemen.

Oruç Aruoba

Evet
Her çıkışın bir inişi vardır.
Mağrur olma ey Adem.
Dünya kimine ferah, kimine dardır.
Kurtlu mercimeği bulamayan da var her dem.

Cedidacer.
var mı bilen başıma seni saranlar arasında adını
mantık mı diyorlar idrak mısın hafıza mı
sahici bir şeysen eğer söyle bakalım
neydi sevgilinin koynuma kaçtığı tarih
yıllardan hangisiydi hangi mevsimdeydik ayın kaçıydı
koynummuş madem sevgilinin göz diktiği yer kaçmak için
incecik ürperişli gölgesi cismime neden kıydı
sor gücün sormaya yetiyorsa var mıymış
gönlümü bin parçaya böldüğünün bir sebebi.
Zamanında ezberlediğim şiirlerin ekmeğini yerim ara sıra.
Şiir ezberlemeyi ve ezbere okumayı severim.

Ama "necip fazıl kısakürek - beklenen" şiirinin yeri bir başka benim için:

Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.

Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme, artık neye yarar?
Seni düşünmek güzel şey
Seni düşünmek ümitli şey
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey
Fakat artık ümit yetmiyor bana
Ben artık şarkı dinlemek değil
Şarkı söylemek istiyorum.
Sonsuzluğun diyarından mı geldin
Ağlarken de, gülerken de güzeldin
Toprağından kaldı bende bu yare
Sen baharın yâr gününde açan gül
Ben baharın her gününde avare..
Dağ başında bir avcı kulübesi
Yerler diz boyu kar
Ocakta ateş
Dışarda rüzgar
Hadi gel
Önce sevişmeliyiz uzun uzun
Yerdeki ayı postunun üzerine uzanmalıyız
Bütün vücudunu santimetre karelere ayırıp
Birer birer öpmeliyim
Ve sonra sımsıkı sarılmalıyım sana
Böylece ölmeliyiz
Aradan yıllar geçip
Bizi buldukları zaman
Etlerimiz çürümüş olsa da
Kemiklerimiz ayrılmamalı birbirinden
Hadi gel
Nefes almak hüner değil
Seninle ölmek istiyorum...

Ümit Yaşar Oğuzcan
“…
Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara, Yağmurlu havalara... Bu kasvetli akşamlara
Sen varken
Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına, Otobüs duraklarına...
Sen varken ayrılanlara ağlamazdım...
Yıkılmazdım biten sevdaların ardından
Gidenlere küsmezdim, Kalanlara acımazdım...
Sen varken böyle üşümezdim, titremezdim Masumdum, çocuklar gibi
Böyle delirmezdim, küfretmezdim...
Hele ölmeyi hiç düşünmezdim.
Simdi soruyorum sana
Adı sevdaysa bu cehennemin,
Sen yaktın da ben yanmadım mı?”
Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze inceden

Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan
Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu'dan
Sesin nerde kaldı? Kar içindesin!

Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam!
Uyandırmayın beni uyanamam.
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına, gök, deniz aşkına
Yağsın kar üstümüze buram buram

Buğulandıkça yüzü her aynanın
Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
Göğe uzanır -tek, tenha- bir kamış
Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
Büyük yalnızlığını dünyanın.
Ne çıkar ben bir kapıyı açsam…
Açmasam ne çıkar
Çarpıp gitsem?
Ardındaki odalar çoktan yitmiş,
Kapılar yansa, ne çıkar…

Benim şu hayatta yaptığım en iyi ikinci iş;
-ki beni bilirsin kendimle ilgili çok hoş düşüncelerim yoktur
benim şu hayatta yaptığım en akıllıca iş;
Oltamın ucuna, uçurtma takıp
Gökyüzü avlamaktır.

Benim şu hayatta yaptığım en iyi sonuncu iş;
Kafamı duvarlara çarpıp çarpıp,
nihayet anlamaktır.
Diyeceğim o ki;
Kan revan bir ahmaklıktır…
Benim şu hayatta yaptığım en iyi üçüncü iş.

Ne çıkar sarsan yaramı?
Sarmasan, öldürsen ne çıkar
Ben çoktan tükürmüşüm ciğerimi.
Nefes olsan, ne çıkar…
her şeyi bırakıp git
yalnızlığım kalsın..
bu sefer veda etmeyip
gururum dalgalansın...
bütün geceler şiirlere gebedir
nerede ebelerimiz.
kaçı doğuramadan
ertesi geceye devredecektir.
Haydarpaşa garında.
Anasıda yanında.
istedimde vermedi.
Çıban çıksın *mında.
tosun
“...Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır,
Harcayacaksın..”
“Yalnız senin ellerin gezinsin ömrümde
Beni yalnız sen mahkûm eyle, sen azad
Ve yalnız sen benden canımı iste ki
Nereye saklayacağımı şaşırmadan vereyim”
Sigaramın dumanına sarsam saklasam seni. Gitme gitme el olursun sevdiğim, incitir beni.
Uzunca zamandır görmeyeli seni,
Bir başka kadın, bir hoş olmuşsun.
Kollarıma alıp da, sarmayalı seni;
Beyaz peynir gibiydin, kaşar olmuşsun...
*
Evet
Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında.
Aşklarım, inançlarım işgal altındadır
tabutumun üstünde zar atıyorlar
cebimdeki adreslerden umut kalmamıştır
toprağa sokulduğum zaman çapa vuran adamlar
denize yaklaşınca kumlar ve çakıltaşları
geçmiş günlerimi aşağılamaktadır.

Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında.
Ve rüzgftr buruşturuyor polis raporlarını
kadınlar fazlasıyla günaha giriyorlar
bazı solgun gömleklerin çözük düğmelerinden
çelik tırpan gibi silkiniyor çocuklar
denizin satırları arasında.
Gece arsızca kükrüyor paslı beyninde şehrin
küfre yaklaştıkça inancım artıyor.

Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında
öyle yoruldum ki yoruldum dünyayı tanımaktan
saçiarım çok yoruldu gençlik uykularımda
acılar çekebilecek yaşa geldiğim zaman
acıyla uğraşacak yerlerimi yok ettim.
Ve şimdi birçok sayfasını atlayarak bitirdiğim kitabın
başından başlayabilirim.
“Vakit geldi Kunala dünya'yı göreli çok oldu
Tam kırk yılda seni buldum Kunala!
Bu can tenden geçmeden bu dünyadan göçmeden,
Bir kerecik sevmek çok değil..
Simsiyah saçların var Kunala
Kemiklerine yapışık etlerin var, Bir gün dökülecek
Kunala kuşu gibi gözlerin var, Bir gün sönecek kunala
Bu etlerin arkasında güzelliklerin var,
Benden başka kimse bilmeyecek..:)”

https://music.youtube.com...o&si=SMGBVriUcfA2-Qxe
görsel
Noktanın sonuna kadar
Bir sinir bir can yanmasıyla
Bir parçamı
Bir demir mengeneye
Koyup sıkmak istiyorum mu nedir
Dilimi

Bir acı mı ne gerek
Öyle uykum var ki
Öyle istiyorum ki..
“Gecenin üçüdür en uygun zaman, bahse girerim
düşünün: sabah çok yakın
oysa ışıltı yok ortalıkta
nerdeyse gece bitmiş, ama sürmekte karanlık
henüz uyanmış bazıları,
henüz uyumamış bazıları..”
görsel
mecnun istedi bi kerem,
leyla vermedi bi kerem,
ben mecnun muyum leyla için çöllere düşem,
vermezse Leyla'nın da dibini dövem.