bugün

avrupa'nın batısından kopup gelmiş, fransızlara ve francophilelere ait kültürdür.
artık eski ihtişamlı günlerinde değildir.

http://www.time.com/time/...le/0,9171,1686532,00.html
gücünü çok kültürlü toplumdan alan fakat son saldırılar sebebiyle milliyetçiliğin artacağından asla eskisi gibi çok kültürlülüğünü koruyamayacağından çöküşe geçecek kültürdür.
Isınamadığım kültürdür a dostlar. Kadınını severim o ayrı.
(bkz: 404 not found)
Çük varmış gibi birçok kişinin özendiği kültürdür. Ecnebileri gözünüzde büyütmeyin.
buram buram asalet ve bağımsızlık kokan kültürdür. kültürün en uç noktasıdır. kültürün tillahını yaşayanlardır.
Bokla kakayla uğraşan kültür. Malum french oje, şemsiye, topuklu ayakkabı ve parfümün çıkış sebepleri belli.
(bkz: leş) aynı karadenizlilere benzerler.
arap+göçmen cumhuriyeti olmuştur.
zaten milliyetçilik akımının fransızlar'dan çıkmıştır. gayet doğal. bir de o zayıf askeri becerileri olmasa daha iyiydi. bir tek napolyon çıkmış daha da çıkmamış o konuda.

ama diğer türlü adamlar zarif bir kere. kibarlık eziklik olarak algılanmıyor. herkes elit olma yarışında. tabi bu fransız kültürü günümüzde kalmış mıdır onu da bilemem.
Camdan aşağı dışkı atmak ile başlayan yazılı olmayan "kültür".
Dünyanın en üstün medeniyetidir.
Fransız kültüründe tuvalet yoktur. Yatak odalarında sehpa şeklinde kutular vardır. insanlar bu kutulara tuvaletini yapar. Ayrıca banyo yapmak hoş görülmez ve insanlar vaftiz suyuyla ömrünü geçirirdi. Bu yüzden parfüm fransada icat edilmiş. Hatta fransız parfümlerinin üstünde "eau de toilette" yani tuvalet suyu yazar.
Sömürge etkisinden ötürü afrika kıtasında da hissedilmektedir.
Bohemist kültür artı katğ gırtlağın dibinden çıkacak katğ.
bunların asıl cesareti efsane. yok diretk çünkü.
1300’lü yıllarda ingiltere ve fransa’da tuvalet kavramı diye bir şey yokmuş. büyük ya da küçük ihtiyaçlar genelde çanak şeklinde olan metal kaplara yapılıp, pencerelerden atılıyormuş.

bu durum bir süreden sonra öyle bir sorun haline gelmiş ki, mesela fransa’da sokağa atılan pisliklerden sokaktan geçenler etkilenmesin diye “elindekine dikkat et!” diye bağıran kişiler görev yaparmış.
tabi ki bu durum en çok da geceleri yaşanırmış.

osmanlı imparatorluğunun ilk paris elçisi olan çelebi mehmet hatıralarında fransızların temizlik anlayışlarına yer veriyor.

çelebinin yazdıklarına göre fransızlar su gibi parfüm kullanıyormuş.
çünkü tuvalet ve yıkanma kültürleri yokmuş.
öyle ki, parfüm ve dışarı ortamdaki dışkı kokuları bir araya geldiğinde, dayanılmaz bir koku ortama hakim oluyormuş.

eminiz ki birçoğunuz “tüy Dikmek” deyimini duymuşsunuzdur.
ğeki bu deyimin nereden geldiğini biliyor musunuz?

bu deyim ilk olarak versay sarayından çıkmış. O dönemlerde sarayda uygulanan yöntemin adıymış aslında.
sarayda yaşayan asiller büyük ihtiyaçlarını gideriyorlarmış ve uşaklar büyük ihtiyaçların üzerine kaz tüyü dikiyormuş.

büyük pislikler çanakta kuruması için bekletiliyormuş. pislikler kuruduktan sonra da tüyünden tutup pencereden fırlatıyorlarmış.
saraylarda yapılan resmi görüşmelerde ise büyük ve küçük ihtiyaçlar, ağaç kenarlarında ya da süs bitkilerinin kenarlarında gideriliyormuş.
asillerin küçük su ihtiyaçlarının karşılanması için sarayda, ellerinde ördeklerle gezen uşaklar varmış.

ortaçağın sonlarına doğru avrupa’da çanakların mobilyalarla kapatılması yaygınlaştı.

yani ilk ilkel tuvalet icat edilmiş oldu. tabi ki avrupa’da daha yeni bulunuyordu diyelim.
çünkü Antik Roma döneminde daha gelişmiş tuvalet örneklerine rastlıyoruz.

avrupa’ya yeni çağın gelmesi ile birlikte ilk modern tuvaletlerin temelleri de atılmaya başlamıştı.
1500’lü yıllarda sir john harinton “ajax” adını verdiği tuvaleti icat etti.
bu tuvaletin bir diğer ismi de o dönemlerde, “mis kokulu” idi.
sir John icadını anlatan “metamorphosis of ajax- Ajax’ın Başkaları” adlı bir de kitap yayınladı.
kitabın basılmasına izin verilmese de, kitap büyük bir başarı kazanmıştı.

-alıntı-