bugün

acınası, loser, hayatta bir yere gelememiş, elle tutulur bir başarısı olmayan zavallıdır. bildiğiniz gibi facebook artık günümüzün bir gerçeği ve kullanmayanı adam yerine koymuyorlar. feys okey, poker, farmville, mafia wars ve diğer fonksiyonel yönleriyle tam bir sosyalleşme makinası. fakat son günlerde bazı zavallılarda bir marjinal olma havası, bir ezberleri bozma takıntısı gözlemliyorum. feys kullanmadığını utanarak söyliyeceğine sanki bir övünç kaynağıymış gibi söylüyor bazı ibişler.

çok ilginç bir olay geldi geçen gün başıma;

arkadaşlar ile adını vermek istemediğim güzide bir coffee shop'ta takılıyoruz. ortam güzel, muhabbet hoş, bizler bomba gibi, kızlar adeta ateş parçası. geniş omuzlarım, keskin bakışlarım, baby face yüzüm, sert mizacım, güçlü adelelerim, kendimden emin tarzım ile ortamımızdaki herkesi adeta büyülüyordum. 1.90 boyunda, zeki, esprili ve yakışıklı olmamın bana verdiği özgüven ile de diğer özelliklerimin karışımı adeta bir sex tanrısı olmuştum. neyse... entelektüel konularda biraz brain storming yani beyin fırtınası yaptıktan sonra cool ve hot ortamımız biraz şenlensin diye en iyi bildiğim konulardan birine sözü getirdim; feysbuk. feysde gördüğüm komik, eğlenceli ve sınırları zorlayan videolardan bahsederken, binlerce arkadaşımın olmasına ve resimlerimin altındaki yüzlerce yorumdan bahsetmeye başladım. tabi ortamda "wow don işte bu", "don yine formundasın" tarzı cümleler kulağıma çalınıyordu. feysbukun bilmediğim ne kadar çok özelliğini yine arkadaşlardan dinliyorum. uzunca bir sohbet oldu.

her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi mini buluşmamızda sona ermişti. yeni tanıdığım arkadaşlardan feyslerini istemem ile başımdan aşağı kaynar sular dökülmesi bir oldu. bir anda nevrim döndü. daha ilk sorduğum kişi feys kullanmıyorum deyince bunun ne anlama geldiğini sordum. amacı neydi? hayatta ne için yaşıyordu? benimle aynı ortamda bulunmaya nasıl cüret etmişti? bu ve bunun gibi onlarca soruyu arka arkaya yüzüne karşı çarptım. hemen savunmaya geçti tabi. neymiş efendim feys artık çok ortam malı olmuş, çok amele varmış, klasına yakışmazmış, çok abazan ve kaşar kaynıyormuş... önce relax ol don dedim kendi kendime fakat yine olmadı...

önce kibarca uyardım kendisini fakat ısrarlı provokasyonunu sürdürünce sikerim lan senin hayat anlayışını diyerekten önce ters takla eşliğinde double power magic punch yaptıktan sonra hızlıca öne bükük üç buçuk salto eşliğinde kafa attım.
arkadaşlar beni sakinleştirdikten sonra niye bu loserı tartakladığımı sordular. feysbuk kullanmadığı gibi üstüne kirli iftiralar atılmasına göz yumamazdım. kısaca bu soruları cevapladım.

o arkadaş ile bir daha görüşmedim tabi. kısaca diyeceğim odur ki her insan nasıl karnını doyurmak zorunda ise her bireyin de feys hesabı olmalıdır. eğer yok ise lütfen aynı ortamlarda görüşmeyelim. ikinci sınıf insanlara hayatımda yer yok.

enjoy herkese.

edit: bir kaç aksaklık düzeltildi.
(bkz: #7439582)
+ facebook'un var mı?
- hayır yok, ben kitap okumaktan pek hoşlanan birisi değilim.
+ hmm neyse iyi günler.
yaşamasını bilen zavallıdır.
(bkz: facebook hesabı olmamasıyla övünmek)*
hayatın gerçek zevklerini tatmamış kimselerdir. * *
"lost'u hiç izlemedim" diyerek karizma yapmaya çalışan gerizekalının üst versiyonudur.
facebook gibi bir küresel sosyalleşme sitesini kullanmamak övünülecek birşey değildir tabiki ancak bazı kişiler gerçekten kullanmayı tercih etmezler. bunun en önemli sebeplerinden biri ota boka yapılan grup ve hayran olma davetleri yer almaktadır. özellikle çok arkadaşınız varsa anlamsız davetler derneğinden mail alıyormuş gibi hissedebiliyorsunuz. açıkçası bu konunun gaza gelinip savunulacak birşey olduğunu da hiç sanmıyorum. kişinin kendi nedenleri olsa bile artistlik yapmadığı sürece onu bu denli yüzeysel eleştirmeye çalışmak ortamda tekrar ön plana çıkma eğilimi gibi geliyor bana. anlamsız çünkü. özellikle geyik bile olsa 2. sınıf vatandaş yazmak bile trajikomik...
elinde kahvesi, üzerine örttüğü battaniye ile iskemlesinde oturmaya çalışarak, ellibeşinde kullanmayı öğrendiği bilgisayarla hayatta kalmayı başaran dostlarına ulaşmakla kalan az ve değersiz zamanını harcayan ihtiyar her şartta zavallıdır, kullansa da kullanmasa da bu feysi.

Coffee shop denilen kahve dükkanlarına pazar günleri hava almak için çıkan ve adı geçen dükkanda kıçını havaya kaldırarak değil, adam gibi bir sandalyede oturan, on tane motorla değil su gibi duru sevgilisiyle zaman geçiren, cep telefonunu ona buna hava basmak için değil konuşmak için, tv ve bilgisayarı beyni uyuşana kadar karşısında zavallılaşana kadar değil iletişim için kullanan sözde ya da görüntüde değil yatakta gerçek bir performans gösteren bundan bahsetmeyi de normal olarak sevmeyen... adam gibi adamdır kullansa da kullanmasa da bu feysi.

Başlık sıçan yazar da önce kendi alsın, sonra da bizim ulaşamadıklarımıza ulaştırsın bu feyzi.
(bkz: facebook kullanmakla övünen zavallı)
poke lanmanın tadına varamamıs(!) dürtülmemiş insandır. yazıktır valla.
ahanda o zavalli benim.

facebook denilen sey gibi o kadar cok var ki, hepsine birden takilsak, bilgisayar in basindan kalkamayiz, isimizden esimizden oluruz. bu uludag sozluk olayimiz var, bi de e mail var, yeter iste....haa bir de cep telefonumuz var, sms falan yazabiliyoruz....bundan da baska bir lükse benim, acikcasi, ihtiyacim yok. eski arkadaslarla görüscem de n´olucak, zaten hepsi evlenmis, adamin kendi derdi zaten ona yeter...bir de aksamlari "hadi chat yapalim " mi diyelim yani...gittigimiz zaman bi kapisini calar, kahvesini iceriz. öyle facebook falan...var benim de hesabim....habire birileri beni arkadas yapiyor, ben de tasdikliyorum ama harbiden yaw... ne gerek var ki bu seylere. yani benim dün aksam ne yemek yedigimden kime ne allasen?

yalniz messenger iyi birsey. görüntülü sohbet falan cok iyi bir sey. o olay bak ileride telefonun yerini alir. ama facebook bana biraz gereksiz geliyor acikcasi. daha ne ise yaradigini anlayabilmis degilim. milletle messenger daki gibi direk kontakt kuramiyorsun. bir cesit e mail yani. bir adamin telefonu e maili ve de messenger i varsa, facebook la ne isi olabilir ki?...
Sosyalleşmenin kapısını değil asosyalleşmenin kapısını açtığını bilen zavallıdır. Facebook gibi bir şeyin ne kadar anlamsız olduğunu çözebilmiş zavallıdır.
--spoiler--
1.90 boyunda, zeki, esprili ve yakışıklı olmamın bana verdiği özgüven ile de diğer özelliklerimin karışımı adeta bir sex tanrıçası olmuştum.
--spoiler--
bu arada tanrı olduğunda cinsiyet değiştiren biriyle karşı karşıyayız

(bkz: bunuda mı görecektik)
büyük ihtimalle 350 milyon facebook üyesinden birine ait söylemdir. facebook farz mıdır şart mıdır? o zaman twittere üye olmayan, msni olmayan sonracıma sözlüğe üye olmayan yada kullanmayanlarda zavallı mıdır? 24 saatini facebookta geçirmek zavallılık değilmidir? abartmıyalım ve facebooka tapmıyalım.
ben facebook kullanmıyorum, ama gelin görün ki ezikmişim? ben de ulen ben de bir şey var ama nedir nedir diye soruyordum sağolsun don kulot hemen teşhisi koymuş...

şimdi efenim ben kendime güvenirim, yakışıklıyım, karşımdaki ezik, şöyle yiğidim, şöyle pehlivanım diyen adam üzülerek söylüyorum kompleks sahibidir, ha kompleks nelerden ileri gelir? hemen sayayım bak bu sefer de ağlayarak söylüyorum, kendine güveni olmamaktan, ezik ruhlu olmaktan ileri gelir.

başlığın sahibi yazar facebook sayesinde sosyalleşildiğini iddia etmiştir.. yanıtım; sıçıyım böyle sosyalliğe.. sokaklar ne güne duruyor genç?
(bkz: facebook a küfreden 1 milyon kişi bulurum)
artık mahallenin bakkalının bile var olsada olur olmasada ama benim yaşam kaynaklarımdan biri.
sosyalleşmek gezmeyi ve eğlenmeyi fotoğraf çektirmek için yapmaksa, fotoğrafa almadığın eğlenceyi eğlenmeden, önünde fotoğraf çektirmediğin manzarayı manzaradan saymamaksa sosyalleşmek, sosyalleşmek başkalarına nispet yapmaksa, zoraki mutluluk pozları vermekse, röntgencilikse, rekabet ortamıysa, sosyalleşmek video paylaşmaksa, statüse özlü söz yazmaksa, farmvilse...
evet ben sosyal değilim. ben zavallıyım. yazın haykıran puntolarla.(hehehe)

(bkz: nazım hikmet ran)
(bkz: vatan haini)
sosyalleşme adı altında bilgisayara kapanıp sanal ortamda sanal arkadaşlarıyle ve sanal ilişkilerle hayatına devam eden bir takım dangalağın facebook kullanmayanlar için zavallı terimini kullanmasıdır. ayrıca; (bkz: sus ve yalamaya devam et).
ben facebook kullanamıyorum diye övünüyordum, e kardeşim orda yaşanılan herşseyin gerçegini yaşıyorum,sanalda yaşamın gelebileceği en gerizekali yerine gelmiş şahızdır.bende kayıtlıyım ki ilk başından beri baktim yokbirşey orda biraktım kendi haline birde baktım tüm dünya orda,arkadaş bulma dışinda bir işe yaramıyor,ardından facebook şarkısı,...pardon ağlasam duyarmısınız.
kullanmamakla belki en doğrusunu yapan kişi..
kullandığı zamanlarda abuk sabuk şeyler yapanlardan birisi olduğunu hisseden kişidir.
Kullandığında kendini sosyal olarak gören ve kullanmayanları asosyal olarak adlandıran zavallılara inat kullanmayan sosyal insandır.
neye gore zavalli, kime gore zavalli oldugu tartisilacak kisidir.
not:ben de kullanmiyorum.
çaya şeker atmaz.
kullanmayan herkesi dahil etmemekle birlikte, gerçekten bunu bir başarı niteliğinde değerlendirip her facebook adresi sorulduğunda gerinerek kullanmadığını söyleyen tipler vardır ve kullananları da küçük görmeye bayılırlar.
yeni modadır kısacası.
(bkz: kuzenim)