bugün

adı üzerinde teori işte. darvin amcamız bakmış aynaya daha sonra da bakmış maymuna ahanda biz maymundan geldik demiş. daha sonra uzun süren beyin fırtınaları sonucunda insanların bu maymundan gelme olayına tepki göstereceğini düşündüğü için hem insana hem de maymuna benzeyen bir varlık ortaya atmış. bunun adına da primat demiş. kısacası evrim teorisine göre maymunlar ve insanların ataları aynıdır. islamiyete, hristiyanlığa, museviliğe, ve diğer büyük dinlere göre manevi anlamda sürekli çürütülen teoridir. okuduğunuz 2 kitapla evrim teorisi doğrudur veya yanlıştır diyemeyiz. Allah'a * ve onun dinlerine inananlar bu teoriyi hiç bir zaman kabul etmeyeceklerdir. Ateizmin kölesi olup bilimsem davrandıklarını iddia eden insan kişileri içinse sakız gibi sürekli ağızlarında geveledikleri darwinizm yapımı film olmaya devam edecektir.

(bkz: hayırlı seyirler)
evrim teorisinden once de binlerce ateist billim adami yada unlunun oldugu dusunulunce evrim teorisinin koz felan degil sadece teoridir.
Yüzlerce kez çökertilmesine rağmen hala güncelliğini koruyan bir teori...
"kalbin mühürlü olması" gibi ne idüğü belirsiz kavramlardan bahsederken aynı zamanda "bilimsel" olduğunu iddia edenleri görüp gülmemizi sağlayan teoridir.
bilimsel verilerin ilerleyişi hakkında bilgilerin dahil edildiği, hala bilimsellikten anlamamakta ısrar eden kişilerin kalplere mühür vurulduğunu söyleyerek kendilerini gülünç duruma düşürdükleri konudur.

"incil, bir bilim kitabı değil, bir din kitabıdır. bu nedenle incile yüksek bilim standartlarını uygulamak yerinde olmaz. onu yaradılışın harfi harfine doğru bir anlatımı olarak almak da doğru değildir.

ikisinin de (bilim ve din) doğal olaylar hakkında ortak düşünceleri olabilmesine karşın, dinsel inanç sadece bu fikirleri aşmaya çabalar... "

kaynak: yanlış yönde kuantum sıçramalar (charles m wynn-arthur w. wiggins , tübitak popüler bilim kitapları 3. basım sayfa:128)

bu yazıdaki incil yazarların hristiyan olmasından kaynaklı olarak kullanılmıştır, konu din ile bilim kavramları üzerinden düşünülürse (ki kalbi mühürlenenler için böyle bir sorun yoktur onlar düşünmeyi bildikleri için mühürlenmişlerdir) adı geçen kitabın adı değil o kitapları kullanarak bilimsel teorileri çökerttiğini iddia eden resimli sözde bilim kitaplarının yazarlarının ve onları okuyarak bilimsellikten uzak yorumlarla, bilimsel bir teoriyi çökertmeleri imkansızdır.

bilimin amacı tezleri deneylerle sınayarak var olanı araştırmak, görünmeyenin sırrını çözmektir, eğer görünmeyenler üzerine kurulu tezler deneysel olarak ıspatlanamıyorsa görülmeyen şeyler gerçekten yoktur, bununda kalbin mühürlenmişliği ile alakası yoktur, hatta kalpte herhangi bir şekilde bir mühür görülmediği için öyle bir mühür se söz konusu değildir. korkutulmuşluklarının üzerine gidemeyenlere "yanlış yönde kuantum sıçramalar" isimli kitap şiddetle tavsiye edilir.
musluman billim adamlarina gore yoktur. ama zaten bir billim adaminin musluman kimligini billimin onune koymasindan ne kadar billime saygisi oldugunu anliyabilliyoruz. isteyen inanir isteyen inanmaz. zaten ateistleri ateist yapan daha cok kutsal kitaplarin icindeki buglar asiri derecedeki mantik hatalari ve hosgoru eksikleridir.
(bkz: evrimle yaratılış)
bilim adamları canlıları inceleyip ortaya bir teori atmış.. bilimsel verilere kesin doğrudur denilemez.. yani doğru olmadığı pekala savunulabilir ama kutsal kitaplarla değil. dindar ya da dinci arkadaşlarımızın teoriyi bu şekilde çürütmeye çalışmasının sebebi belli.

bir düşünsenize, bilim adamı olarak bişey araştıyorsunuz sonuçlar buluyorsunuz sonra insanlar size olan saygısını yitiriyor. "bırak bilinmesin biz zaten biliyoruz" diyorlar. bunun adı gericilik değil mi şimdi?
ortalıkta gezen neanderthal ve tüm geçiş formlarına bakarak zaman zaman olası gelen teori.
kendi kendisini buldukları kanıtlarla çürütmüş olan teori.
(bkz: ben maymun falan değilim noluyoz ya!) diyen insanların düşünceleri kadar saçma bir teoridir.
dünyada başka hiçbir teori yoktur ki uğruna ateizmin engin sermayesi bu kadar cömertçe hibe edilsin
ve yine hiçbir teori yoktur ki realite düzeyine erişemeden fanatikleri oluştuğu halde bilimsel gerçeklik bazında yüzyıllar boyunca fiyaskodan öteye gidemesin..
bezelye kadar beyinleri ile çürüttüklerini idda eden insanlara sadece gülerim ben. görüyoruz nasıl çürüttüklerini. ya bu dediğim evrimi kanıtlamaz ama çok basit bir örnektir her düşünen insan bunu anlar. şöyle ki insan vucudunda apandist vardır değil mi? işlevsizdir bu zaman içinde işlevini yitirmiştir. vucuttan alındığındada bir şey olmaz alınmadğındada. sadece sorun yaratırsa süründür insanı. olmasada olurmu. neyse insanda evrimleşmiş ve kullanılmayan şeyler zaman içinde işlevsizleşiyor. buda evrim ile ilgili küçük bişey.
not: tek başına evrim teorisini kanıtlayan bir şey değil bu sadece yazayım dedim. çok derin araştırma yapmadan bile bunu elde ediyor insan.
"bilimsel" kelimesinin ne demek olduğunu bilmeyenlerce "çürütüldüğünün" iddia edilmesinin sadece o kişileri komik duruma düşürdüğü teori.
örneği verilen

http://www.bilimarastirma...g/evrim/evrimentropi.html

sitenin sol tarafta atatürk resminin altında yazılan isme bakılınca kaynağın kimden olduğu açık bi şekilde belli olmaktadır.

bir fizik mezunu olarak termodinamik yasalarından biri olan düzensizlik ölçütü entropinin hiç bir zaman azalmayacağını insanlara söylemek vazifemizdir. bir sistemin entropisi sabit kalabilir ama azalmaz, dikkat edilirse sistemin deniliyor, yani bir sistem içinde tekil bir iki parçacığın entropisi değil tüm sistemin toplam entropisi söz konusudur, bu durumda yine sözde bilimselcilerin sözde bilimsel, araştırmadan yoksun, ve insanları kandırmak üzere hazırladıkları uyduruk yazıları kaynak göstermek gerçeğe gözleri kapatmak yada buna yönlendirmek anlamına geliyor ki inananların farkında olmadan insanları yanlış yönlendirmelerini engellemek görevimizdir, haa bunu bilinçli yapıyorlarsa neye inandıklarını sorgulasınlar.

makaledeki araba örneğine benzer olarak hadi evrimi beraber çürütelim.

insan karaciğeri bozunuma uğradığında kendini yenileyebilen bir organdır, ama insan vücudu toplamda zaman içinde (karaciğerin iyileşme sürecinde) düzensizleşerek canlının metabolizmasına zarar veriyor, düzensizleştiriyor, canlı karaciğerinin kendi başına entropisi azalıyormuş gibi görünmesine karşın toplam entropi yine artıyor ve insan yine ölümü tadıyor.

bilimsel verilere bilimsel örneklere cevap verebilmek için bilimi bilimcilerden öğrenmek lazım gerektir, bilimi kullananlardan değil, darwininin teorisi adı üzerinde teoridir, bilimin en güzel yanı da budur, teorinin yanlışlığı ortaya atılıp yanlışlığı bilimsel verilerle ıspat edildiğinde hiç kimse kalkıpta sizin kalbiniz mühürlenmiş, yok efendim sizin gönül gözünüz kör olmuş demez, dialektik değişimden ibarettir, mutlak bilinen gerçekler gelişime ve değişime açık değillerse yok olup gideceklerdir, bilimsel muhafazakarlıklar bile (ki einstein in görelilik kuramı ilk açıklandığında bu muhafazakarlık yoğun bi şekilde yaşandı) verilerin gerçekliği karşısında inançlarını bırakıp doğru olanın yolundan gitti.

kısacası harun yahya yolundan gidenler için söylenebilecek tek söz vardır, siz yazın biz gülelim.
(bkz: insanlar aya çıkmadı)
(bkz: elektronlar aslında melektir)
(bkz: radyo içine giren melekler vasıtasıyla çalışır)
(bkz: allah müslümanları nükleer bombadan korur)
(bkz: bizim imanımız onların silahlarını yener)
(bkz: olmadı onları bulut yutar)
laf aramizda evrim teorisini curuttugunu sananlar bu teorinin dogru oldugunu kanitlayan en buyuk tezlerdir.
allah'a inanmayanlarin kendini tatmin etmesine vesile olur, baska bir halta yaramaz. *
katolik kilisesi, bu teori karşısında "yoktan varoldu, şak diye ortaya çıktı!" masalıyla direnemeyeceğini anlamış, akıllı tasarım mevzisine çekilmiştir. "tamam, evrim olmuştur, ama tanrı böyle istediği için olmuştur! evrim sürecine tanrı müdahale etmiştir!" şeklindeki , gene hiçbir kanıta dayanmayan iddialarının okullarda okutulması için savaş vermektedirler.

"başka ülkelerde evrime inanan kalmadı, herkes terketti!" şeklinde abuk sabuk düşüncelere sahip insanların kaynakları nelerdir, hakikaten merak ediyorum...
bu insanlar ne diye tarih öğeniyor? olmuş bitmiş
ne diye coğrafya? zaten meridyenler hayal ürünü yok öyle birşey
kimya? maddeler değişiyoruş bana ne
fizik? ooo çok zor hem bana ne görelilikten
biyoloji? genmiş dna'yış napcam onu hacılar-hocalar okur çözülür tüm şifrelerim
matematik? bakkala gittiğimde integral mi yapacam boşveeerrrr
felsefe? bir sürü manyak işte bir sürü söz etmiş, yok dünya yuvarlakmışta, yok arche diye bir şey varmışta...

ben bilmem beyim bilir deyin siz çayı hazırlayın türkiyeyi sizden kurtarmak lazım ki biraz ilerleyelim, bakın dünya da gelişmiş ülkelere sizin hiç bir ... me yaramaz dediğiniz şeyleri kullanarak, bize ait olan tiftik keçisini bize satıyor, incirimizi, lalemizi vb. ama bizimki gibi değil, bi,zen tohumu alıyorlar sizin bi ... me yaramaz yada ateistlerin egosunu tatmin ettiği teknikleri kullarak onlar üzerinde biraz oynuyor ve bize 3-5 misli fiyata geri satıyor, çok değil istanbul'da 3 milyon lale gördük geçenlerde, incir reçelimiz var bizim demi, yada biyolojiden uzak olarak aselsanda öldürülen genç biliminsanlarımız, yada .. boşver yaa sizin mekanınınız cennet olsun...

not: verilen örnek üzerinden düşünen dar görüşlüler için keçi kadar beyne sahip olmaları dileğiyle...

not 2:unutmadan bir küçük örnek daha oktar babuna olayı ve ardından sadece türkiye de görünen bir takım hastaıklar, (sen bunun evrimle ilişkisini kurmazsın zorlama kendini)
anlasiliyor ki bu teoriye inaninca ekonomi düzeliyor ve tiftik kecisinden daha cok para kazanabiliyoruz.

(bkz: ha siktir dedirten entryler)

(bkz: hayvansan hayvanligini bil)
her sene yeni türleri ortaya çıkan grip virüsü bile bu teorinin küçük ölçekte bir kanıtıdır. "bize ne bundan, karnımızı mı doyuruyor bu?" diye çemkirenler grip aşısı da olmazlarsa tutarlılıklarına zarar gelmez!
bilimsel olmayan şekilde çürütülmeye çalışılan ve karşısına yalnızca inanç konulan teori. bu teori evrenin oluşup, oluşmaması ile ilgilenmez, evrenin oluşması ile big bang teorileri ilgilenir. bu teori dünyada canlı yaşamının nasıl başladığını araştırır. o yüzden entropi kavramını bu tartışamının içine katmak- hoş entropi kavramı da tam olarak anlaşılmak istenilmeden ortaya koyuluyor- yanlıştır. diğer bir taraftan bilim asla tanrının var olup olmadığı ile ilgilenmez, yalnızca bu evrende geçerli olan aksiyonları hedef alır ve onları kanıtlamaya çalışır. bu kavrama önem verirsek bence daha rahat bir şekilde bilim yapılacaktır ülkemizde.
insan, öyle de olsa insandır.

insanın bir yaratan tarafından ''yaratılmış'' olduğu hipotezinden çıkarılacak özel bir teselli de yoktur.

insan'ın bir amaç güderek imal edilmiş olduğunu farzetmekten ne çıkacakır.. o da bilinmez!
belki de kendi uzmanlarının dışında tartışma boyutu avama inmiş başka hiç bir teori yoktur. bunun sebebi de çok basit bir kısım çevrelerin (özellikle ateist çevre) insanların inançları noktasında birşeyleri yıktığını iddiasında bulunması.

evrim var ya da yok bu beni çok ilgilendirmiyor. bırakıyorum bunu biyologlar tartışsın. beni rahatsız eden evrim var diyerek birşeylerin yıkıldığına inanılması.

inanç bir aksiyomdur, tıpkı bilimin kendi temellerini atarken kullandığı aksiyomlar gibi (bilimsel yöntem bunu gerektirir, şunu kabul etmeden bunu kabul edemeyiz gibi). kanıtlanması ya da çürütülmesi mümkün değildir. kanıtlanmış olsa ya da çürütülmüş olsa zaten bu dünya sınavının bir manası kalmaz. Eski müslüman alimlerde zaten bu çizgide hareket ederek Allah bunu nasıl yaratmış, Allah bunun kanununu nasıl koymuş diyerek araştırmalarını yapmışlar. ilmi araştırmalarını inançlarından uzak tutarak yapmamışlar.

Evrim teorisi de aynı şekilde, Allah a inanan bir biyolog için araştırılan şey Allah evrimin kanunlarını nasıl belirlediğidir. Araştırmalarının sonuçları inançlarını değiştirmez.

bırakalım biyologlar tartışsın,
inananlar olarak da dünyaca ünlü biyologlar çıkaralım ki bilimsel teoriler inançsızlıka değil inançla özdeşleştirilsin. *
insanoğlunun maymundan geldiğini öne süren sapsatalardan biridir. insan maymundan geldiyse neden halen maymun var? bu birincisi. ikincisi ise hz. adem ilk yaratıldığında maymun muydu? ve konuşabiliyordu, maymunlar konuşamaz ki...