hayır, çöken bir şey yok. evrim teorisi bilim adamlarının birçoğu tarafından kabul gören paradigmadır. paradigmaysa ortaya çıkan çelişkilerle dakika da bir değiştirilip, yenisi kabul edilecek bir şey değildir. eğer dakika da bir paradigma değiştirilseydi bilimde tutarlı ilerleme olmazdı. evrim teorisinin doğayı açıklamaktan çok uzak ve bilimsel araştırmalarla çelişen yanları şıçramalı evrim gibi modifikasyonlarla telafi edilmeye çalışılmıştır. ne zaman ki evrim yeni ortaya çıkan bilimsel verileri açıklamaktan uzak bir teori-kap halini halır, işte o zaman bilim adamları yeni bir paradigmaya geçiş yapar. bilimsel araştırmalar yaratılış ya da akıllı tasarım görüşünü desteklese de mevcut paradigma belli bir süre daha varlığını koruyacaktır. belki 50, belki 100 yıl...
not: bu entryi müslümanken bildiğim, kuhn'un bilim felsefesine göre, bilimi ayrı ayrı bilim adamlarının paradigmaları toplamı tanımına göre yazmıştım.
canlılar arasında mikro ve makro boyutta var olan morfolojik, fizyolojik, kalıtsal vb. alanlardaki benzerlikler dizisi desteğinden dolayı evrim teorisi bilim adamları tarafından kolayca vazgeçilebilecek bir teori değildir. yani canlılar arasındaki benzerlikleri en iyi açıklayan bir teoriyi küçümseyen cahilleri ya da evrimci yaratılış gibi sentezsel subjektif yorumlarla, bilim dışı iddiaları savunanları pek umursamamak lazım.
(bkz: ıssız acun kalmış mı)

çöker mi ulan!? daş gibi orda duruyor denilesi.
bir beklenti ya da bir hayıflanma.
nah çöker ham çökelek!

evrim teorisi charles denyosunun uydurduğu richard dawkins gibi kaliteli bilim adamların yorumladığı bir teoridir.

--spoiler--
bir olgu teoriyse, kanıtlanması muhtemel olgudur.
--spoiler--

şayet spoiler'dan devam edersek; milyonlarca yıl yaşamış fosillerin herhangi bir kemik örneğinden yaşını tahmin etme saçmalığı ne kadar gerçekçiyse evrim teorisi de aynı diyalektikte gerçekçidir.
ama evrim teorisini insan-maymun kategorisiyle sınırlı tutmak da saçmalıktır.

şayet paradigmalar sürekli başka metafizik ya da reel denklemlere izafiye edilebilir.

buradan yola çıkarsak;
evrim teorisi ne çökertilir ne de kanıtlanır.
ama kanıtlanmaması dileğiyle...
kuramın, ilk ortaya atıldığı andan itibaren saçma olduğu bilinmesidir. Davies’in de belirttiği gibi, cansız atomların şuursuzca, tesadüfler sonucunda bir araya gelerek canlılığın en küçük yapıtaşları olan proteinleri dahi meydana getirmelerinin imkansızlığının farkında olan evrimciler, hayatı üstün bir Akıl ve ilim sahibi olan Allah’ın yarattığı gerçeğini gizleyebilmek için yaptıkları araştırmaların başarısızlıklarını insanlardan saklamaktadırlar. evrim teorisi,doğanın kendi içine kapalı bir sistem olduğunu, hiçbir yaratılış olmadan, kendi kendine düzenlendiğini ve canlılık oluşturduğunu iddia eder. Bu düşünceye, yani bir Yaratıcı olmadan doğanın kendi kendine organize olduğu düşüncesine "natüralizm" adı verilir. Dolayısıyla Darwinizm'in ortaya çıkışında Darwin'in kişisel rolünü fazla büyütmemek gerekir. Darwin'in kullandığı felsefe ve kavramlar, kendisinden daha önce natüralist düşünürler tarafından inşa edilmiştir. Eğer Darwin evrim teorisini ortaya atmasıydı, aynı işi bir başkası yapacaktı. Nitekim Darwin'in teorisinin çok benzeri aynı dönemdeki bir başka ingiliz doğa bilimci olan Alfred Russel Wallace tarafından da geliştirilmiş, hatta Darwin bu nedenle Türlerin Kökeni'nin basılmasında acele etmiştir.

Sonuçta Darwin, Avrupa'da Allah'a ve dine olan inancı yok etmek, bunun yerine materyalist ve natüralist felsefeyi, hümanist bir yaşam modelini yerleştirmek için yürütülen uzun bir mücadelenin bir aşamasında ortaya çıkmış bir kişidir. Bu mücadeleyi yürüten en etkin güç ise, şu veya bu düşünür değil, pek çok düşünürü, ideoloğu, siyasi lideri bünyesinde barındıran masonluk örgütüdür.
tanrı teorisi ne ara ispat buldu ki evrim teorisi çöküyor?

(bkz: hee çimentosu az gelmiş)
bilimsel manada "teori"nin ne olduğundan bile haberdar olmayan bünyeler tarafından olumlu yanıt verilen soru cümlesi.

teoriler sanıldığının aksine temeli olmayan düşünceler değildir. bünyesinde pek çok kanıtlar ve bilimsel yasalar bulunduran bir antitedir. ve sanıldığının aksine teoriler ispatlanıp yasa halini almazlar. yasalar tek bir durumun ne olduğunu açıklarken, teoriler bu yasaların birleşip oluşturduğu olguyu anlatır. kısacası bir yasa tek başına "ne" sorusuna cevap verirken teori aynı zamanda "neden" ve "ne zaman" sorularına da cevap verebilir.

evrim konusuna hiç girmeyeceğim. farklı bir teoriden bahsedelim.

yerçekimi. evet yerçekimi de bir teoridir. doğruluğu tam olarak ispatlanmamıştır. ama doğruluğu neredeyse şüphe götürmeyecek şekilde kesindir.

yerçekiminin doğruluğunu ispatlayabilmek için her şeyi her yerden bırakıp yerçekiminin etkisinde olduğunu ispat etmeniz gerekir. kısacası elinizde sonsuz sayıda kanıt bulunması gerekir. bu da pratik olarak imkansızdır. yani yerçekimi her zaman bir teori olarak kalacaktır.

ama yine de bu yerçekiminin gerçekliğini etkilemez. bıraktığımız cisim yere düşüyor ve aynı şartları sağlayan herkes aynı sonuca ulaşıyorsa, bu yeterince açık bir ispattır.

gelelim yerçekiminin çökmesi konusuna. ağaçtan kopan elmanın newton'ın kafasına düşmeyip havada süzülmesi gerekir yerçekiminin ispatı için. ve bu deneyin her koşulda tekrar edilebilmesi gerekir. çünkü her koşulda ve her yerde aynı deney tekrar edilemiyorsa, teori tam olarak çökertilemeyecektir. kısacası elma newton'ın kafasına düştü ise yerçekimi teorisini tam olarak çökertmek hiçbir zaman mümkün olmayacaktır.

evrim teorisi de farklı değil. araştırsanız bilirdiniz.
canlılık yeryüzünde en ilkelinden en kompleksine doğru ortaya çıkmıştır zamanlama olarak ve hepsi de birbirine benzer birçok özellik taşımaktadır. aralarında benzerlik bağı bulunmaktadır; dna, görünüş, yapı, organlar... bu ikisi de bilimsel bilgilerdir. evrim teorisi bu bilgilere dayanarak ortaya atılmıştır. bahsettiğim bilimsel bilgilere dayanarak canlılığın var oluşunu açıklayan bir teori. canlılığın var oluşunu akla ve mantığa uygun olarak, ispatlara dayalı olarak en iyi şekilde açıklayan başka teori bulunana kadar eldeki en iyi veri şimdilik bu.
Teorinin hipotez, olgu ve yasa ile ilişkisi
Ana maddeler: Hipotez, Olgu, ve Kanun
(bilim)
Bilimsel teori kavramı açıklanırken sıklıkla
hipotez kavramı ile karşılaştırılır. Hipotez,
bilimin ilgi alanındaki bir konunun
anlaşılması için -başlangıç olarak- sınırlı
sayıdaki kanıta, geçmiş bilgilere veya
gözlemlere[3] dayanarak ileri sürülen, test
edilebilir bir tahmin veya açıklamadır.[4] Bir
hipotez deneyler veya daha fazla gözlem
yaparak desteklenebilir veya çürütülebilir.[3]
Örneğin bir psikolog, öğrencilerin çalışma
disiplini ve anksiyete düzeyi arasındaki
ilişkiye dair bir çalışma yapmadan önce
"düzenli çalışan öğrencilerin anksiyeteden
daha az muzdarip olurlar," şeklinde bir
hipotez ortaya atabilir.[5] Çalışma sonuçları
bu hipotezi destekleyebilir veya çürütebilir.
Benzer bir şekilde, deterjanların etkinliği ile
ilgili bir deneyden önce "deterjanların
temizleme gücü arasında fark yoktur"
hipotezi ortaya atılabilir. Eğer deneyler
esnasında belirli bir leke sadece bazı
deterjanlar tarafından temizlenebiliyorsa bu
hipotez çürütülmüş olur.[3]
Teori doğal Dünya ile ilgili belirli bir alanda
sağlam temellere oturtulmuş[5] prensipler ve
açıklamalar bütünüdür. Teori bünyesinde
farklı konularda defalarca 'test edilmiş'[3][6],
desteklenmiş[3] ve 'geniş şekilde kabul
görmüş'[3] hipotezleri barındırır. Bunun
dışında olguları ve bilimsel yasaları
barındırır.[5]
Teori açıklanırken olgu ve yasa kavramlarına
da değinilmelidir. Bilimde olgu; gözlem,
hesaplama ve(ya) deneylerle defalarca
doğrulanmış ve bilinen tüm pratik amaçlar
için doğruluğu kabul edilmiş[6] bir bilgidir.
Örneğin kütlesel çekim farkı nedeniyle Dünya
üzerinde 100 kg ağırlığında olan bir
astronotun Mars üzerinde 38 kg olacağı[7]
veya insan ile Bonobo şempanzelerinin
DNA'larının %98,7 oranında aynı olduğu[8]
bilgileri bilimsel olgulardır.
Bilimsel yasalar ise doğal Dünya'daki
herhangi bir durumun belirli şartlar altında
nasıl gerçekleşeceğini açıklarlar.[6] Örneğin
Newton'un hareket yasalarının birincisine
göre sabit hızla doğrusal hareket halindeki
bir cisme etki eden bileşke kuvvet sıfır ise
cisim aynı hızda doğrusal hareketine devam
eder.[9] Mendel'in kalıtım yasalarının
üçüncüsüne (baskınlık yasası) göre
heterozigotlarda (bir baskın, bir çekinik alelli
genlerde) genin sadece baskın aleli fenotipte
gözlenir ve çekinik alel gizli kalır.[10]
Bilimsel bir teori; hipotezlerin, olguların ve
yasaların anlamlı bir bütün oluşturacak
şekilde birleştirilmesinden meydana gelir.

işte teoriler bu sistematiğe göre ortaya çıkar. bu yüzden mantıklı ve tutarlı cümleler kurmak daha akıllıca olacaktır. bu yöntemlere göre çöken bir şey yok. lakin çelişkiler barındıran bir teori vardır karşımızda, bu doğru.
kaynak: http://tr.m.wikipedia.org/wiki/Kuram
cahillerin "bilmiyorum. " diye cevap vereceği soru.
öyle bir teori mi var?
Bulunan kafatasinin insana benzemediginden yola cikilmis derin arastirma. Uzerinde ne goz ne burun ne kulak var. Boyle insan mi olur?
Çökmüştür.

Şu an gömüyoruz, yazamayacağım.
-alo fatih! evrimi çökerttin mi ?
-çökerttim efendimissss...
eh bugünden tezi yok, binlerce üniversitedeki binlerce evrim kürsüsünün kapısına kilit vurmak lazım gari... hepsi salak, din düşmanı, ne yaptığını bilmiyor, bir bizim adnan oktar'ın talebeleri çok akıllı!..
Temel i sağlam olmadığı için çöker tabi.
üç beş tane dangalağın çöktü demesiyle 1600'lü yıllardan beri üzerine kafa yorulan bilimsel bir teori çökmez.
çökmemiştir.
çökse duramayız valla.

edit: hafiften sallandı ama hissettiniz mi sizde?
ba ba çöküyo la galiba kaç kaç diye yanıtlayasım gelen sorudur.

arkadaşlarım, canım kardeşlerim. insanın yaratılışı, ilk insanla ilgili konularla ilgili net kanıtlar yok. o yüzden inanıyoruz ya da teori ortaya atılıyor, kesinlik yok. herşeyi kenara bırakın, evrim teorisi sadece insanın ortaya çıkışı ile ilgili kullanılmaz, sosyal kuramlarda da çokça geçen ve kullanılan bir düşüncedir. evrim teorisi olmadan bilim olmaz diyen bir hocam vardı, kendisi sıkı bir dindardır ve muhtemelen insanın yaradılışına inanıyor. inanmayın ama bilin, bir yerde lazım olur. hadi bakiim.
Yorumuyla yaran haberdir.
*
hayır, çökmedi. Evrim teorisi bilimsel temellere dayandırılmış ve kümülatif çalışan bir teoridir. darwin'den beri o kadar çok değişikliğe uğramıştır ki artık en başta kullanılan metotlar kullanılamaz hale gelmiştir (Yani baştaki evrim teorisiyle şimdiki çok farklıdır) ama bunun yerine çok daha işlevsel metotlar geliştirilmiştir. Bu yüzdendir ki kullanılan metotların yanlışlığı kanıtlandığında veya metotlar işlevselliğini kaybettiğinde insanlar bunu algılayamayıp bu tür saçma şeyler ortaya atabiliyor veya "kimi keklesek kar" mantığıyla çalışıyorlar. Biz bunları önemsemiyoruz evet ama bilmeyen insanlar lütfen biraz okusun ve araştırsınlar, bilimsel yetkinliği ve değeri olmayan kaynaksız haber kuruluşlarının haberlerine hemen atlamasınlar.
(bkz: tabi lan manyak mısın) on güne bir teori çökerten zihninin yeni sorusudur.
çökmemiştir. bu kadar konuşacağınıza gidin azıcık makale okuyun, cahilliğinizi daha fazla göstermeyin.
Son duruma dair merağı dile getiren sorudur.

Efendim cevap veriyorum.

Henüz çürümedi. Çürüyecek gibi de değildir, sağ kulvardan da islamcı evrimciler katıldı yarışa ki artık sırtı yere gelmeyecektir.

Ortak bir ata tevhide daha uygundur arkadaşlar. Gökten paraşütle inmedik ruyi zemine.
sadece teoridir, adı üstünde.